12-03-2009, 12:17 AM
|
#22 (permalink)
|
Teğmen
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 22
Tesekkür: 7
22 Mesajinıza toplam 163 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Alıntı: keskin_38 Nickli Üyeden Alıntı
AVCIERİ,
Arkadaşım belki doğru belki yanlış anlattıklarına katılıyorum ama bir yönden de katılmıyorum. Ben Doğru Eşi bulduğuma inaniyorum ki şöyle kısaca bende birşeyler yazmak istiyorum.
Bayanlar elbetteki erkeklerden tecrübelidirler çoğu anlamda, kesin kararlar verirler biz erkekler gibi boş karar verip ikincisini denemek istemezler, bir eşya alımında önemli bir karar vermede vs.
En ufak seyde bile ağlayarak erkekleri alt ederler dedıklerını yaptırırlar ve sonunda evlilik arefesinde onursuz bir ayrılık olur dedin.Mutlaka çevremizde gördüğümüz şeyler bunlar.
Bayanların dilinden anladıktan sonra ne ucurumlardan ne dönülmezlerden dönülür ki, bu bayanlar için de geçerlidir erkek dilinden anlama.Ben bunu biraz geç anlamış olsamda artık o dili konusabiliyorum ve bu dilin kökü kalbinizdeki sevgidir.
Çıkardığın sonuca hiç katılmıyorum ki bunu arkadaşlarımızda anladılar.örnek te vermek istiyorum ben yemekte bir dolma yaptıgını düşün birerini eşine ver içi sende kalsın olurmu böyle sey olmaz bence.Şüphecilik desen iyi bir ilişkinin olmayacaklarından.Saygı sevgi güven olmazsa Aşk olmaz o...
İmkansızın peşinde olmanda çok güzel bende imlansız derdım bır zamanlar ve imkansızımı buldum sonunda...
Hatalarım yanlışlarım olduysa affola... | Arkadaşım öncelikle selam; Sen doğru eşi bulduğunu ve mutlu olduğunu söylüyorsun. Umarım daim olur. Buna kim ne diyebilirki. Ben şimdi söyle bir genelleme yapsam; ‘’ ülkemizde, insanlar artık, aile değerlerine eskisi kadar önem vermiyor’’ kaç kişi buna itiraz eder. Peki bu yorum 72 milyon arasında belki binlerce insanın aslında bu genellemeye girmediği gerçeğini değiştirirmi? Hayır. özellikle istisnalar kaideyi bozmaz…demeye bence gerek yok. Benim düşüncelerime gelince, elbette katılmak zorunda değilsin. Benim seninle ve ilşkinle ilgili bilgim yok. Olmasın da zaten herkezin kendi özeli...her insan kendi hayatını ve seçimlerini yaşar.(iyi/kötü, doğru/yanlış).. Sen bazı duygular hisseder ve yaşarsın adına aşk dersin..ben başka bir isim koyarım, sen dünya çok küçük biryer diyebilirsin. Ben aslında hayallerinden bile büyük derim..vs… İnsanın hayatla ilgili öngörüleri ve tespitleri, yaşadığı tecrübeler ve nasıl yorumladığı ile doğrudan ilgilidir. Mesela; Yıllardır görüştüğün bir dostunun, bir gün aslında senin arkandan olumsuz anlamda hiç kabul etmeyeceğin işler çevirdiğini anladığında ne yaparsın veya ne dersin.? Tabiki hayatından çıkartırsın önce … Sonra; ‘’Bu kadar yıldır tanıdığım ve her şeyimi paylaştığım dostum da bunu yapıyorsa..başkasından her şey beklenir’’ veya benzeri.. Veya ‘’Ben bu kadar zaman bu insanı tanıyamamışım bu insan benim dostum felan değilmiş ’’ veya benzeri.. Elbette sevgili anlamında söylemiyorum..arkadaş… Peki bu yorumların ikisini de doğru kabul edebilirmiyiz? Ve bu bir çelişkimidir.? Yoksa üçüncü bir yorumu getirmek mümkünmü? İnsana ve şartlara göre değişir denebilirmi? Veya birinin doğru olduğunu kabul edebilirmiyiz? Peki o zaman hatayı aslında kendimizdemi aramalıyız? Bu soru işaretlerini cevap beklediğim için koymuyorum..insan cevaplarını kendine verdiğin ölçüde yoluna devam eder zaten… Bak..! Konficyus’un bir sözünü sana hatırlatmak isterim; İnsanların hayatlarında akıllı davranması için üç yol vardır der. Birincisi iyi düşünmektir. Bu en asilidir. İkincisi taklit etmektir. Bu en kolayıdır. Üçüncüsü denemiş olmaktır. Bu en acısıdır. Bu üç cümleyi açmaya kalksan sayfalar yetmez.
Ve bana soracak olursan bu seçimler bize ait değildir. Öyle olsa hiç sorun kalmazdı. Ve her insan içinde standart bir yol yoktur.. Sen bana cevaben diyorsunki’’Bayanlar elbetteki erkeklerden tecrübelidirler çoğu anlamda, kesin kararlar verirler biz erkekler gibi boş karar verip ikincisini denemek istemezler, bir eşya alımında önemli bir karar vermede vs.’’ ben senin bu yorumuna katılmamakla birlikte, benim yazımda bu anlamda hiçbir yorum olmadığını söylemeliyim. Bak ayrıntılara önem verirler desen sana katılırım.:) Yine ayrıca yazında bahsi geçen’’Bayanların dilinden anladıktan sonra ne ucurumlardan ne dönülmezlerden dönülür ki, bu bayanlar için de geçerlidir erkek dilinden anlama.Ben bunu biraz geç anlamış olsamda artık o dili konusabiliyorum ve bu dilin kökü kalbinizdeki sevgidir.’’ Söz ile ne anlatmaya çalıştığını ben anlayamadım doğrusu. Kadınların veya erkeklerin dili diye bir şeyi ben kabul edemem doğrusu ve yoktur. Yaşlıların, çocukların, hayvanların, vs. dilinden anlamak olabilir. Tamam. Fakat kadın erkek arasında uyum olur. Bunun içinde anlayış vardır. güven vardır. ilişkiyse sevgi vardır. vs..bunların dışında yok ten uyumu, ruh ikizi felan..neyse..ben böyle söylemem hiçbir zaman..sözüm çok uzadı.yaw.:) Bu arada’’Çıkardığın sonuca hiç katılmıyorum…….’’ Şekinde başlayan paragraftaki yazından benim anlayabildiğim..''saygı sevgi,güven,olmazsa aşk olmaz. Birde şüphecilik bu sözü geçen kavramlara terstir.'' Ben sana birkaç cümle ile kendimi şöyle anlatayım.. Bunun ispatı; gözleri görmeyen bir çocuğun ağzına konan meyveyi tadıp ismini tahmin etmesi gibidir(saygı,sevgi,güven,aşk).
Daha önceden tadını ve ismini bildiğin bir meyve ise cevap kesindir. Acı veya tatlı fark etmez. Aksi halde en fazla tahmin eder birilerine fikirlerini sorar. Ama iki harükarda da. İspatı yoktur. Son noktada cevabı yine sen kendine verirsin. İstediğin imside koyarsın buna da kimse karışamaz….. Şüphecilik konusuna gelince…kendinden şüphe duymadığın sürece, bence çok faydalı bir histir..yaşayan bilir..ama abartıp paronayak olmanıda bir anlamı yok tabi..:) son olarak imkansızı aramaktan kasıt umuttur aslında...ve herkezde olması gerekir..yoksa bir sorun var demektir.. Nihayetinde herkezin doğrusu kendini bağlar. Normalde yazıyı bu kadar uzun tutmazdım fakat belliki kendimi eksik ifade etmişim ve düzeltmek istedim…yorum için teşekkürler.. |
Offline
| |