03-05-2009, 03:53 PM
|
#5 (permalink)
|
Redflowers
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 3,010
Tesekkür: 28,441
2,242 Mesajinıza toplam 14,584 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: mutluluk Gülpor' cum canım, seni burada yakaladığım iyi oldu :) Sayfana yazmayı düşünüyordum ama hazır buradan sormuşken naçizane fikrimi beyan etmek istedim.
Yıllardır yaşadığı yerden kurtulmaya çalışan biri olarak yazıyorum sana. Yaşadığım yer küçük ve herkesin herkesi hemen hemen tanıdığı bir yer. Yani bir insanı bir günde 3 4 sefer görmen mümkün eğer dışarıdaysan. Çok klişe gibi gelebilir yazdıklarım ama sakin bir şekilde düşündüğün zaman hak vereceğine inanıyorum. Her zaman yazdığım gibi örneksiz açıklama yapamam ben, bu yüzden örnekler geliyor yine :)
Çok sıkıldığım zaman aman şuraya kaçasım var, buraya gidesim var, yeter ki buradan uzak olsun dediğim zamanlar çok oldu. Bunun için imkanlarımı bile zorlamışlığım vardır. Ama gittiğim yere hep kendimi de götürdüm mecburen ve gittiğim yer her neresiyse içimde hep bir sığamama, evimi özleme, bir an önce oradan ayrılma isteği olmuştur. Ve anlamışsındır ki bu bir kısır döngü, hiçbir yerde mutlu olamayan bir insan.
Sorunlardan ziyade çözümlere odaklı bir yapım var, babamdan aldığım en güzel özellik bu olsa gerek. Şimdi gelelim klişemize; evet insan kendi içinde mutlu değilse eğer hiçbir yerde mutlu olması mümkün değil. Bulunduğu yer altından saray olsa gözü görmez, hep bir kusur arar durur. İçindeki huzursuzluğu çevresel faktörlerine bağlar, çünkü kabullenemez içinden geldiğini o mutsuzluğun. Devamlı yakınan birisi olduğunu göremez eğer gözüne parmak sokan birisi olmazsa( kendimden biliyorum)
Atakan Bey'in çok sevdiğim bir sözü vardır: ' Onay içten gelir ' der. Bu sözü ben alıp ihtiyacım olan durumlarda değiştirerek kullanmışımdır, hala da kullanırım. Huzur içten gelir, mutluluk, sevgi, güven. Herşey önce insanın içinde başlar hep bunu söylüyoruz ya.
Kendi içinde mutluysan eğer yaşadığın yerin pek bir önemi kalmıyor biliyor musun? Ama içinde de mutsuzsan eğer dediğim gibi seni hiçbir şehir kabullenmez, önce senin kendini kabullenmen gerekiyor.
Yaşadığın yerden gitmek için neler yapıyorsun bu arada? Koyduğun hedefe ulaşmak için belirlediğin küçük hedeflerin var mı? Ana hedefin bulunduğun yerden uzaklaşmak peki buna ulaşmak için ara hedeflerin neler? Bu hedeflerine gerçekten inanıyor musun? Onları sevgiyle ve büyük bir güvenle yapabiliyor musun? Mesela iyi bir iş fırsatın olsa başka bir şehirde, ama yabancı dilin çok iyi olmasa bunu geliştirmek senin için bir hedef midir, yoksa aman kim uğraşacak başka bir iş bakarım demek içini rahatlatır mı? Erteleme huyun var mı? Şimdiye kadar neleri erteledin mesela, hangi fırsatları kaçırdın? Kaçırdıklarına üzülmek yerine yeni gelenleri azimle kucaklamayı mı seçiyorsun, yoksa yerinde saymayı mı?
Erteleme telkinini dinliyor musun?
Kafan yeteri kadar karıştı sanırım Benden şimdilik bu kadar.
Sevgilerimle.
__________________ Ben Tanrı'nın bir çocuğuyum ve Dünya denen bu yerde olmaya layığım. Ruhun adına, şifamı birlikte-yaratıyor ve titreşimimin değişmesini seçiyorum. Tanrım, kontratımı gerçekleştirebilmem için bilmemi istediğin şey nedir? |
Offline
| |