Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16-06-2009, 10:37 PM   #2 (permalink)
serpil22
Yüzbaşı
 
serpil22 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 820
Tesekkür: 8,267
708 Mesajinıza toplam 7,105 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
serpil22 has a reputation beyond reputeserpil22 has a reputation beyond reputeserpil22 has a reputation beyond reputeserpil22 has a reputation beyond reputeserpil22 has a reputation beyond reputeserpil22 has a reputation beyond reputeserpil22 has a reputation beyond reputeserpil22 has a reputation beyond reputeserpil22 has a reputation beyond reputeserpil22 has a reputation beyond reputeserpil22 has a reputation beyond repute
Standart Cevap: BEDENİN ENERJİ SİSTEMİ

Nakil İşlevi Gören Meridyenler
Akciğer ve kalınbarsak meridyenleri dış çevrenin üstesinden gelir, doğadaki enerjiyi alır ve gereksiz maddeleri dışarı atar.Bu meridyenler Yin Yang enerjisini tamamlar, çünkü akciğerler havanın hassas özünü alırken, kalınbarsak daha büyük malzemeleri dışarı atar. Bu iki meridyen de dış dünya ile enerji alışverişi yapılmasında hayati bir rol oynamak için bedenin yüzeyine yakındır. Bu meridyenlerdeki herhangi bir anormallik önce burunda ya da ciltte kendini belli eder. Akciğer ve kalınbarsak meridyenleri göz akları, boğaz, anüs, deri solunumu ve gözeneklerle bağlantılıdır.

Akciğer Meridyeni
Göğüste omzun önünde başlar ve başparmakta biter. Akciğerler, dış ortamdan hayatta kalmak için gereken enerjiyi alır ve onu bedenin vereceği tepkiye uygun durumda harekete geçirmek üzere dağıtır. Bu işlev çok net olarak soluk alıp vermede görülür. Bu süreçte oksijen alınır ve karbon dioksit dışarı atılır. Soluk alıp verme beynin işlevleriyle yakından ilgilidir, kişinin zihinsel durumunu etkiler. Klasik Uzakdoğu tıbbında akciğerlerin rolü, iç işlerini olduğu kadar dış işlerini de yöneten bir başbakanın rolüne benzetilir. Başparmaklar sıkıca kavrandığında enerji tutulur, geniş açıldığında derin soluk alıp vermek daha kolaylaşır.

Akciğer meridyeninde dengesizlik baş gösterdiğinde genellikle kişi depresyona ya da melankoliye girer, başkalarından uzaklaşır. Göğsünde tıkanıklık hissetmeye başlar. Dinçliğini kaybeder, içini çeker. Başı ağır gelir, sırt ve omuz bölgeleri sertleşir. Soğuk algınlığı, astm ve bronşit gibi solunum yolları hastalıklar baş gösterir. Baş dönmesi ve öksürük ortaya çıkar.

Kalınbarsak Meridyeni
Kalınbarsak meridyeni işaret parmağının ucundan başlar ve burun deliğinin kenarında biter. Kalınbarsak akciğerlere yardım eder, bedene giren besin maddelerinin işlendikten sonra atılmasını, böylece enerji tıkanıklıklarının giderilmesini sağlar. Psikolojik düzeyde duygularını belli etmemenin ya da kendine saklamanın kalınbarsak üzerindeki olumsuz etkisi büyüktür. Bu durumda, kişinin gaz çıkarması sembolik olarak, onun içine hapsettiği duygularını salıvermesi olarak yorumlanabilir.

Kalınbarsak meridyeni tıkandığında kişi psikolojik olarak rahatlamakta güçlük çeker ve bu duruma genellikle sığ soluk alıp verme eşlik eder. Bu psikolojik durum, fiziksel düzeyde kabızlık, parmak uçlarında soğukluk (yetersiz kan dolaşımı) ve başa kan çıkmasıyla (sıcak basması ve baş dönmesi) olarak tezahür eder.

Kalınbarsak meridyeninde dengesizlik baş gösterdiğinde kişi motivasyonunu kaybeder, hareketsizleşir ve enerji alışverişi yetersiz olur. Sonunda bu durum burun, boğaz, bademcik ve nefes borusu dahil solunum yolları hastalıklarının yanı sıra titremeye, ürpermeye, ishale yol açar. Cilt solgunlaşır, hassaslaşır ve kolayca iltihaplanabilir. Ayrıca basur, gözlerde kızarıklık, ağrı, başparmağı güçlükle kımıldatma, sırt ağrıları kalınbarsak meridyenindeki dengesizlikle bağlantılıdır.

Özümleme İşlevi Gören Meridyenler
Dalak ve mide meridyenleri, yemek ve sindirmekle ilişkilidir. Bu işleve, beslenmek için yemek yemek, sindirmek ve özümlemek dahildir.

Dalak Meridyeni
Ayağın başparmağından başlar, göğsün yanında biter. Uzakdoğu tıbbının bazı otoriteleri, dalak meridyeninin geçtiği dalağın, pankreasın karşılığı olduğu görüşünü öne sürerler. Dahası, geleneksel olarak, sindirim enzimleri salgılayan bütün organların (mide, safra kesesi, incebarsaklar ve ağız) işlevlerini dalağın gördüğü de kabul edilir. Dalak meridyeni kadınlarda üreme organlarıyla da (göğüsler ve yumurtalıklar) bağlantılıdır.

Dalak meridyeninde dengesizlik baş gösterdiğinde kişi çok düşünür ve endişeye kapılır, her zaman açlık hissi çeker. Huzursuzdur, çabuk yer ve yeterince hareket etmez. Tatlıları ve sulu yemekleri sever. Sürekli açlık çektiğinden öğün aralarında atıştırır. Sürekli uyuklar. Mide özsuları azalır, ağzı kurur. Sırtı ya da dizleri ağrır, bu da oturup kalkarken güçlüğe yol açar. Bazı durumlarda diz eklemlerinde sıvı birikir. Dalağın yetersiz çalışması omuz eklemlerinde çarpıklıklara, sonuçta da “donmuş omuza” yol açar.

Mide Meridyeni
Gözün altından başlar, ayağın ikinci parmağında biter. Uzakdoğu tıbbında mide meridyeninin geçtiği mideye, dudaklardan başlayarak ağız boşluğuna, yemek borusuna, mideye, on iki parmak barsağına ve incebarsağın üst bölümüne kadar uzanan bütün sindirim organları dahildir. Bedenin bu bölgelerinin çalışmasını kolaylaştıran mide yemek yemek, hareket etmek, beden ısısını ve kadınların üremelerini sağlamakla ilişkilidir. Erginlik çağında kadınlarda göğüsler ve cilt altı yağ tabakası gelişir. Bu değişiklikler iştahı, süt salgılamayı ve bir dereceye kadar yumurtalıkların çalışmasını kontrol eden mide meridyeninin işleviyle mümkün olur.

Mide meridyenine kaslar (yemek borusu, göğüsler, yumurtalıklar, yağ dokuları, üst ve alt bacaklar) ve göz kapakları dahildir.

Beyin korteksi de bir şekilde sindirim sistemiyle bağlantılıdır, çünkü olaylar düşünülerek sindirilir. Bu düşünce, hareketsizliğin ve fazla düşünmenin sindirim özsularının az salgılanmasına, sonuçta da kötü sindirime yol açtığı görüşüne geçerlilik kazandırmıştır.

Mide meridyeninde dengesizlik baş gösterdiğinde kişi midesinin aşırı farkında olur. Ruhsal durumu iştahını etkiler. En küçük ayrıntılar konusunda endişe duyar, boyun ve omuz bölgeleri sertleşir. Bacakları ağır gelir, dizlerinin altı üşür, çok esner ve çabuk yorulur. İnsanlar fazla yediklerinde fazla geğirirler, mide asitleri artar, midelerinde şişkinlik hissederler. Soğuk algınlıkları, burun iltihapları ve öksürükleri uzun sürer. Ağzın kenarındaki hassaslık mide çeperi iltihabının işaretidir. Midenin üst duvarı sertleşir ve kalbe baskı yaparak kalp bölgesinde ağrıya yol açar. Bu ağrı kimi kez kalp ağrısıyla karıştırılır.

Farkındalık/Bilinç Oluşturma İşlevi Gören MeridyenlerÇin tıbbında kalp ve incebarsak meridyenlerinin bir yin-yang çifti olarak birleşmesi ilk bakışta tuhaf gelebilir. Kadim zamanlardan beri kalbe, canın (bilincin) evi olarak bakılır. Olasılıkla bunun nedeni, kalbin kişinin duygusal durumunu yansıtmasıdır. Öte yandan güçlü duyguların karnın alt bölgesiyle (hara) ilgisi Japonya’da uzun süre önce keşfedilmiştir. Japoncada öfkelenmek anlamına gelen hara-ga-tatsu’nun, kelimesi kelimesine çevrildiğinde “mide için ayağa kalkmak” anlamına gelmesi bunu göstermektedir. Duygu patlamaları karnın alt bölgesinde tepkiye yol açar. Şok sırasında, olası kan kaybına doğal bir tepki olarak karın boşluğunda büyük miktarda kan toplandığı da bilinmektedir. Bu nedenle bu meridyenlerin işlevi “değişim ve entegrasyonla” bağdaştırılır. Bu meridyenler bütün bedenin çalışmasını düzenler.
__________________
Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler?
serpil22 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla