Pusula Günlüğü’nde şimdiye kadar, gittiğim tango gösterisini, yılbaşı tatilimi, habere çıkma heyecanımı ve almak istediğim köpeği anlatan yazılar yazdım. Hafta başında yine bu tür konulara benzer bir yazı yazmayı planlayarak, geçen hafta sonu gittiğim Abant’ta yaşadıklarımı anlatacaktım ama gelen bir mail sonrası ropörtaja gittiğim yer, fikrimin değişmesine neden oldu.
Harbiye’de bir binanın yedinci katı, Genç Kız Sığınma Evi Derneği’nin ofisinin bulunduğu yer. Beni derneğin başkanı Uğur İlhan karşılıyor ve sonra içeri başkan yardımcısı ve danışman Selma Candan geliyor. Onlar derneğin kuruluşunu, amaçlarını, sığınma evi için maddi yardım konusunda yaşadığı sıkıntıları anlatıyorlar. Buraya kadar herşey normal gidiyor. Derneğe sığınan genç kızların hikâyelerini anlattıkları zaman soğukkanlıklı gözükmeye çalışıyorum. Kimi ağabeyi tarafından cinsel taciz görüyor, kiminin babası alkolik, karısını dövüyor ve çocukları yaşam mücadelesi veriyor, kimi de fuhuşa, tecavüze maruz kalıyor. Dernekte bulunan 10 kızın farklı hikayeleri var ama aynı amaçla derneğe sığınıyorlar; kimseye muhtaç olmadan yaşayıp, meslek edinmek.
Bir çatı altında yaşayacak bir yerleri olmadığı için genç kızlar şimdilik İlhan ve Candan’ın tanıdıklarının yanında kalıyor. Kızların hikâyelerini dinlerken, içeriden genç bir kız beliriyor. Adının Meral ve yaşının 19 olduğunu öğreniyorum. İçten gülümsemesiyle yanımızda oturuyor. Hayalinin ne olduğunu sorduğumda bana, önce üniversiteye gitmek sonra da çalışmak istediğini söylüyor. Hikâyesini dinliyorum; annesi cezaevinde, babası vefat etmiş. Meral lise sonda sınıfta kalmış, bu yüzden "sen 18 yaşını bitirdin artık burada kalamazsın" demişler ve Meral sokakta kalmış.
Meral’ı gözlemliyorum, içi umut dolu, hayalleri var. Uğur İlhan ve Selma Candan’ın kızı olmuş gibi. Tanışma fırsatı bulduğum sadece Meral oldu çünkü diğerleri aile yanında kalıyor. Onlarla da tanışıp, konuşmak isterdim.
Genç Kız Sığınma Evi Derneği için yapabileceğim şeyler var mı diye düşündüm. Evet belki onlara maddi olarak bir destek veremem, ama hafta sonu orada bulunan genç kızları sinemaya, tiyatroya götürerek onlarla bir şeyler paylaşabilirim. Belki sizler de onlara destek olabilirsiniz.
Dernekten çıkıp işe doğru giderken içimde farklı duygular belirdi. Aslında ne kadar şanslıydım, başımı sokacak bir evim, akşam uyuyabileceğim bir yatağım ve en önemlisi annem ve babam var. Peki ben bunlar için şükrediyor muyum gibi sorular kafamdan geçti. Aynı yaşta olduğum genç kızların ne kadar da farklı hikâyeleri var. Derneğe gelip hayatlarını kurtaran şu anda 10 geç kız var. Peki ya diğerleri?
Merve Uçar
6 Nisan 2007
http://www.pusula.tv/detail.asp?Gundem=3334&modul=yasam