Siz arada sırada bilgisayarda oyun oynuyor musunuz?
Evet mi? O halde siz, herkesle savaşan ve mutlaka hepsinin yenen o şövalyenin, o kahramanın yerini birkaç kez almışsınızdır. Siz, olayların yönünü belirliyor, nereye gideceğinize ve ne yapacağınıza kendiniz karar veriyorsunuz.
Eee, eğer siz oynamadıysanız, başkalarının oynadığını hiç olmazsa görmüşsünüzdür.
Böyle yeni bir oyun aldığınızı, disketi yerleştirdiğinizi, programı başlattığınızı hayal edin. Hadi başlayalım!
Monitörde balta girmemiş bir ormanın karanlık bir köşesi beliriyor. Koskocaman ağaç gövdeleri-tepeleri bile gözükmüyor. Ayaklar altında koyu yosun. Gümüş zırha bürünmüş şanlı şövalye-öyle küçücük ki sıkı bir çalılıkta ateş böceğine benziyor.
Tanıyor musunuz? Kimdir bu şövalye?
Tabii ki sen, başka kim olabilir ki?! Şimdi sen- Şövalyesin.
Bense şu an bu oyunu icat eden programcıyım. Ben seni götürüyorum, yönlendiriyorum, sorunları açıklıyorum, ipucu veriyorum. Bilgisayarda ekranı- kendini görebileceğin bir aynadır.
Eee hadi oyuna başlayalım mı?
Bu oyundaki Şövalye’nin, yani senin amacın- ışığa ulaşmak, yerinde duramayan ışığa ulaşmaktır. O, ağaçların arkasından bir görünür bir kaybolur. Sen onu takip edersin- o senden kaçar. Sonra nereden geldiğini fark edemediğin ve beklemediğin bir mutluluk gibi, tesadüfi bir sevinç gibi ortaya çıkıverir. Onu takip et. Daha ne yapabilirsin ki? İşte böyle bir oyun.
Ama önce dişlerine kadar silahlan!
Seç! İlk silah- hafıza, diğeri- düşünce, üçüncüsü- duygu. Hangisi senin için daha uygun?
Eğer hafızayı seçersen… Hafızan – kaldıraçtır. Onunla beraber adım adım giderek, zaman katmanlarını kaldırarak- günler, aylar, yıllar içendeki buluşmaları, olayları,insanları hatırlayacaksın.
Eğer düşünceyi seçersen… Düşünce –oktur. Uçarak kanatlarında yükseklere götürecektir seni. Onunla nedenleri ve bağlantıları görürsün.
Eğer duyguyu seçersen… O, kılıç gibi çok hızlı ve sessiz bir şekilde kendini hedefe yöneltiyor ve vurup yere seriyor.
İşte senin elinde hafıza- kaldıraç, düşünce- ok ve istek- kılıç. Hazır mısın? Işığı bulmak için yola çık.
Her şey masaldaki gibi. Her şey yaşamdaki gibi.
__________________
Ben Tanrı'nın bir çocuğuyum ve Dünya denen bu yerde olmaya layığım. Ruhun adına, şifamı birlikte-yaratıyor ve titreşimimin değişmesini seçiyorum. Tanrım, kontratımı gerçekleştirebilmem için bilmemi istediğin şey nedir?