Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12-06-2008, 09:00 PM   #1 (permalink)
Makoto
 
Üyelik tarihi: Jun 2008
Mesajlar: 3
Tesekkür: 0
3 Mesajinıza toplam 9 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Makoto is an unknown quantity at this point
Standart "Böyle gelmiş böyle gider" mi bu devran?

Öncelikle merhabalar herkese.

Efendim 15 yaşımdan beri (şu an 20 yaşıma girmeye bir kaç ay kaldı) tuhaf huylar ediniyorum. Önceleri kalabalık ortamlardan ve insanlardan rahatsız olur ve uzak durmaya gayret ederdim. Bu davranışıma pek önem vermeyip üzerinde durmamaya çalıştım. Zamanla geçeceğine inandırdım kendimi. Fakat aradan bir sene vakit geçmiş olmasına rağmen hiç değişmemişti utangaçlığım ve işin kötü tarafı bu davranışımın etkisi eskisine oranla epeyce artmıştı üzerimde. Artık zamanla geçmeyeceğini anlayıp kendi davranışlarımı sorgulamaya ve kendimi düzeltmeye çalışmaya karar verdim. Geriye baktığımda kendimi şöyle ifade edebildim kendime "Olur olmadık yere sinirlenip taşan, konuşma becerisi pek olmayan, insanlardan mümkün mertebe uzak kalmaya çalışan, sürekli başkalarının yaşamlarına imrenen, sevimsiz, umutsuz, pesimist... vs." biriydim. Uzar daha bu liste aslında. Bunu farkettiğimde zamanın düzelmem konusunda etkisi olmadığını düşündüm. Kendim, kendi irademle düzelmeliyim dedim. Davranışlarımı değiştirip daha mutlu bir yaşam sürebileceğimi sandım ve bunun olacağına kalpten inandım. Önce "kötü huy"larımdan kendimi arındıracaktım. Her zaman saçma ve boş konuşan birisiydim. Bu yüzden konuşmamaya karar verdim insanlarla. Vurdumduymaz bir insan olursam, herşeye ilgisiz kalıp daha çok sevilen bir insan olabileceğimi düşündüm seneler önce, hem bu şekilde daha havalı gözükecektim. Ailemden başladım olaya. Ailemi umursamamaya başladım. Onlara cevap vermiyordum, konuşmaya çalıştıklarında ya kafamı sallıyordum işim var anlamında ya da tersliyordum susmaları için. Hoşuma gidiyordu ve seviniyordum bu davranışımı. Her tersleyişimde kendimi bir kademe daha geliştirmiş sanıyordum. (Şimdi düşünüce o halimi çok sinir bozucu geliyor insana değil mi?) Bu davranışımın çok aptalca olduğunu anlamam fazla sürmedi. Kendimi bu şekilde sosyal yaşamdan soyutladığımı farkettim. O sıralar epeyce bunalmıştım ve artık tam anlamıyla değişmenin ve hep o istediğim şekilde kalmanın zamanı geldi diye düşündüm. Beynimde nazik, hoşgörülü, güler yüzlü, yardımsever, dost canlısı, karizmatik bir insan portresi çizdim. Bu portre benim gelecek yaşamımdaki olacağım insandı ve bu portreye sadık kalıp onun gibi olmalıydım. Ancak o zaman bu adam olabilirdim. Ne olursa olsun bunu başarmalıydım... Aradan bir vakit zaman geçti. Artık işe koyulmalıydım. Bir sabah uyanıp en güleryüzlü halime bürünüp aileme dönüp onlarla ilgilenmeye çalıştım. Ama beceremedim. Asosyallik içime işlemişti sanki. Onlarla konuşmayınca daha rahat hissediyordum kendimi. Benim bu garip tavırlarımı hiç garipsemediler. Bana biraz ilgi göstermelirini, neyimin olduğunu sormalarını beklerdim açıkçası. öhm.. suçlu aramak fayda değil. Bu şekilde de beceremiyordum işi. Hep sarpa sarıyordu olaylar ve yaşamım gibi hep suratıma patlıyordu davranışlarım. Çok bunalıp yaptıklarımın deli saçması olduğunu düşündüm. Kendimi olduğum gibi kabul etmem gerektiğini düşündüm. Kendimi bu yolla kasarak hiçbirşey elde edemeyeceğimi anladım. Artık neysem o olacaktım. Başta nasılsam o halime dönecektim ve ne kadar kaba-saba bir insan olduğum umrumda değildi. Çünkü geçen 3 sene boyunca depresyon ve bunaltıdan ve ayrıca birsürü arkadaş kaybından başka hiçbirşey elde edememiştim. Bir zaman o halimde takıldım. İlk başlarda hoş geliyordu ve inanın çok rahattım. Lakin içten içe çok huzursuzlanıyordum. Derler ya, "ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol" Göründüğüm gibiydim ama olmak istediğim bu değildi. Kimseye anlatmıyordum bu konuyu. (Keşke bir ablam veya abim olsaydı sizin gibi bana sürekli akıl verebilecek. Ama ne yazık ki tek çocuğum) Kendi başıma üstünden gelmeliydim herşeyin. Yardım almak gibi bir niyetim yoktu kimseden.

Tekrar kendimi düşündüm... Aslımda neydim ki? Kötü kalpli, sevimsiz, insanların ve insanlığın değerini bilmeyen, kendinin dünyadaki en değerli ve farklı insan olduğunu düşünen bir öğrenciydim. Ben böyle biri olmak istemiyordum. Daha iyisini olabilmek istiyordum. Hem insan bile bile kendini niye kötülüğe atsın(Evet ben o halimi kötülük olarak görüyordum). Ne olursa olsun daha iyi biri olacaktım. Kendimi iyi ve kibar bir insan haline getirecektim. Yani anlayacağınız bozuk bir plak misali en başa sarmıştım. Artık gerçekten gözle görülür şekilde tuhaflaşmıştım. Nasıl davranacağımı, nasıl konuşacağımı kestiremez olmuştum. Daha önce olmaya çalıştığım kişilikler canlanıyordu beynimde. Misal vereyim efedim, bir dost ile konuşurken ona vereceğim cevabı hangi ruh halimle vereceğimi düşünür, sonra bir karar veremez, öylece kalakalırdım. Konuşamaz, heyecanlanır ve nefesim kesilirdi. Kafamda ne olmak istediğimi düşünürdüm. Karşımdaki benden cevap beklerken ben kafamda nasıl biri olacağımı tartışırdım kendimle. Bu sayede arkadaş çevremle aram epey bozuldu. Onlardan ilgi göremeyince artık bende soyutlamıştım kendimi arkadaşlarımdan. (Şu an bir tane bile arkadaşım yok. Onlara hak veriyorum. Böylesine umarsız bir insanla konuşmak isteyecek pek insan yoktur sanırım.) Kimseyle görüşmek istemiyordum artık. Kendi kendime yetebileceğime inanmak istiyordum... Artık nerede kendi dalında başarılı olarak görünen bir insan görsem, misal film izlerken o filmin ana karakterine özenme, onun gibi konuşmaya ve davranmaya çalışma gibi aptalca takıntılarım olmuştu. Delireceğimi düşünüyordum. Hayattan zevk alamıyordum. Ama bildiğim birşey varsa da o da 'Hayattan ne istediğini bilmeyen kişi mutsuzdur' sözüydü.

Ve sonra hayatimdegisti.com'la tanıştım. 4-5 gündür sürekli dinliyorum "Ego güven ve suçluluk" telkinlerini ve forumda birsürü konu okudum. Müzikleri kimseyle konuşmadan yalnız başıma epeyce uzun bir süre dinlersem biraz rahatlayabiliyorum. Daha sonra, ya yemek yerken ya da yanıma geldiklerinde annemle veya teyzemle (Ailemin herhangi bir üyesiyle yani) yüzyüze gelip konuşunca herşey en başa dönüyor. (Bu arada annem ve babam ayrı. Ben annemle kalıyorum.)

Sitede de bahsedildiği gibi, beni kötü etkileyen arkadaşlarımı hayatımdan çıkarabilir ve uzaklaşabilirim. Ama ailemden kaynaklanan bir sorunda tıkalıp kalıyorum. Onlara değişmeleri gerektiğini defalarca... defalarca söyledim ve çok tartıştım. Fakat hiç bir değişiklik yok. Ağızları çok bozuk ve sürekli herşeyden şikayet ediyorlar, mızmızlanıyorlar (Amacım ailemi kötülemek değil, onları seviyorum ama bu halleri inanın çok canımı sıkıyor.) ( Bir evde sadece annem ve ben kalıyoruz. Teyzem ve annannem yakın oldukları için bize sürekli oturmaya geliyorlar. Hepsi bir araya gelince inanılmaz derecede huzursuz oluyorum. Çok canım sıkılıyor daralıyor ve kendimi kapı dışarı atıyorum. Arkadaşım olmadığı için yapacak birşey bulamıyor, kalakalıyorum.)

Durum böyle efendim. Artık sadece hayallerimle yaşıyorum. Hayallerimin gerçek olunca mutlu olabileceğimi düşünüyorum ama hayaller onları düşünmekle gerçekleşmiyor. Çok çalışmam gerekeceğini düşünüp daha da bunalıyorum. Düşündükçe fikirlerim dağdan aşşağı yuvarlanan kartopu gibi büyüyorda büyüyor.


Efendim lafı çok uzattım. Siz halimi ve durumumu anlamışsınızdır sanırım. Ben ne yapmalıyım, ne etmeliyim, nasıl düzelebilirim hiç bilmiyorum. Yıllardır kendi saçma inançlarımla hareket ettim ve sonuçlar sürekli kötüydü ve hep beni daha da dayanılmaz bir insan yapıverdi. Samimiyetinize güvenebilirim umarım ve umarım okursunuz sonuna kadar.

Ayrıca buradan tüm insanlıktan özür diliyorum yaptığım davranışlar için. Söz veriyorum artık hiç bir kötü davranışta bulunmayacağım.

İyi günler.

*
Abdullah Demir
Mail: Aytech@saintly.com
20 yaşında ve Yozgat'ta yaşıyorum. Ankara'da büyüdüm ve iş dolayısıyla Yozgat'a taşınmak zorunda kaldık 5 yıl evvel.

*

--- HAYALİM. BURAYI OKUMAYABİLİRSİNİZ. YALNIZCA KENDİ HAYALİMİ YAZDIM ---

Burayı okumak istemeyebilirsiniz. Yalnızca kendi hayallerimi yazmak istiyorum buraya.

Bu sene üniversiteye gireceğim büyük ihtimal. Orada kendime bir ev tutup tek başıma rahatça yaşayabileceğim bir hayat istiyorum ve hobi olarak fotoğrafçılıkla ilgilenmek istiyorum. Boş zamanlarımda kitap okumak istiyorum. Evcil hayvan (Küçücük, mininicik, sevimli 2 tane kedi yavrusu özellikle.) edinmek istiyorum. Kendi yemeklerimi kendim yapıp rahatça yaşamak istiyorum. Evimi düzenleyip, bulaşıklarımı yıkayıp, arkadaşlarımı evime yemeğe davet etmek istiyorum. Yaptığım yemeklerin ne kadar lezzetli olduklarını bana söylemelerini istiyorum...


(bu hayallerinin de ötesinde bir yaşamın olacağını biliyorum ve yaradandan senin için en güzelini diliyorum )





 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

Makoto isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla