29-08-2010, 11:50 AM
|
#2 (permalink)
|
Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: BAĞIMLI KİŞİLİK BOZUKLUĞU Merhabalar serpilb,
Yazı tam anlamıyla beni anlatıyor. Ancak bu durumun hastalık olarak adlandırılmasını doğru bulmuyorum. Bu bir hastalık değil çünkü bana göre. Tıp literatürüne girmeleri de ayrı bir hikaye zaten.
Ben de insanlara aşırı derece bağlılık yaşayan ve onaylanmaya ihtiyaç duyan biriydim. Hala ihtiyaç duyuyorum ama etkisi çok fazla azaldı. Odamda yalnız kalmaya başladım. Kişisel işlerimi hallederken evdekilerin 'yardım' önerilerini kabul etmemeye başladım ki bunu ben teklif ederdim. 22 yaşındayım. Okuduklarımdan öğrendiklerimi değerlendiriyorum. İnsanlarla konuşurken onlardan öğrendiklerimi değerlendiriyorum ve her birini iç sesimle harmanlıyorum.
İnsanlara bağımlılık hissederken ve onlarsız hareket edemezken aslında onlardan özgürleştiğimizi hayal edip dururuz. Kişisel gelişime dalıp da düşünmeyen yoktur. Çok fazla düşünüyorum bunu aşmak için. Zorlandığım alanlar oluyor. Özellikle karar alırken. Hep başkalarının istediği olacaksa benim bu hayatın içinde çırpınıp durmama ne gerek var dedim.
İlk adımımı tek başıma tiyatroya giderek atmıştım. Benim için bu tür sosyal aktivitelerde yalnız olmak imkansızdır ama gittim. Ve çok eğlenmiştim. Arkası geldi. Bunu yaşam biçimi haline getirdiğimde çok mutlu olacağımı görmüştüm. Hiç ders çalışamayan ben günde en az 8 saat çalışmaya başladım. Sinemaya tiyatroya gidiyordum. İnternete de giriyordum. Hayatımda vaktimi bu kadar verimli geçirdiğim bir dönem hatırlamıyorum ve inanılmaz mutluydum. En mutlu olduğum zaman bu zamandı.
Kendimde gözlemlediğim şey şu oldu. Ne zaman insanları dinliyorsam yani onların kararlarıyla beklentileriyle bir şeyler yapıyorsam mutsuz oluyorum. Tabii bu durum bende de gelişmiş. Yaptığım şeyi başkalarından da bekliyorum. Yani biri bir şey söylediği zaman beklenti içine giriyorum. Gerçekleşmezse çok büyük hayal kırıklığına uğrarım.
Şuan farkında olduğum şey beklentisiz olmayı öğrenmeye başladığım. Kendimi sevgisiz ve değersiz hissediyorum. En başta kendim bunları kendimden esirgediğim için insanlara kızmıyorum. O nedenle beklenti içinde olmayı bıraktım. Kırgınlıklarımı inkar edemem ama.
Ego ve suçluluk telkinleri hayatımın bir çok önemli noktasında bana fayda sağladı. 1. si yüz kızarıklığımın geçmesi. 2. si konuşmamda düzelme olması. Benim en çok dert ettiğim sorunlar bunlardı ve ben tamamıyla bu bağımlılık nedeniyle geliştiğine inanıyorum. Yüzüm kızardığında hemen söylenirdi ve bu beni utandırıp daha çok kızartırdı. İnsanlarla tanışmak istemezdim. Hem kızarırdım hem de konuşmamı duyarlardı. Konuşmamın da çok kibar olduğuna dair bir söylenti vardı. Kibar konuştuğu için dalga geçilen ben gibi kaç kişi vardır bilemiyorum ama hep alay konusu olurdu. Ben de fazla kibar konuşmamı bağımlı olduğum kişiler tarafından belki daha fazla sevilir ve onaylanırım güdüsüyle geliştirmiş olabileceğime inandım. Şuan diksiyonum ve konuşurkenki tonlamalarım nasıl bilmiyorum ama artık insanlar konuşmamla uğraşmayı bıraktı ve ben kendimden daha emin konuşuyorum. Eskisi gibi heyecanlanmıyorum. Kızaracağıma dair endişelerim de geçtiği için konuşmamın düzgünleştiğini düşünüyorum. Bunlar dışında da hayatım için birçok karar almaya başladım.
Benim bu konuyla ilgili gerek günlüklerim de gerek başka konularda paylaşımlarım mevcuttu ama görememiş olabilirsin. O nedenle bende uzun uzun anlatmak istedim. Sadece böyle bir problem için değil en başta ne sebeple olursa olsun dinleyen arkadaşlarımıza ego ve suçluluk telkinlerini öneriyoruz. Yanında kendine güven telkinini de dinleyebilirsin. Kendi deneyimlediklerimi bildiğim için etkisi hakkında herhangi bir endişem yok. Sana da faydası dokunacaktır.
Sevgilerimle. |
Offline
| |