Eğilmeyi Öğrenmek
Hem kendimizi alçaltıp aynı zamanda da duygusal anlamda sağlıklı olmak mümkün müdür?
Genç bir adam, iş için bir manav dükkanına başvurur. İşindeki ilk gün, patron genç adama bir paspas uzatır ve “Yerleri temizlemeni istiyorum.” der.
Yeni işe başlayan genç adam, afallamış bir halde “Ama ben bir üniversite mezunuyum.” der.
“Ah, özür dilerim” diye cevaplar patron. “Üniversitede bunları öğretmediklerini bilmiyordum. Peki o zaman, paspası bana ver sana bunu nasıl kullanacağını öğreteyim.”
Genç çocuk eğilmeyi kabul etmemiş, yerleri temizlemeyi reddederek seviyesini alçaltmamıştı! Oysa hayattaki en önemli derslerden birisi, en büyük gerçekleri ve en büyük mutlulukları alçalarak yakalayabileceğimizdir. Çoğu zaman ancak ve ancak belli bir hayat standardına ulaşırsak, belli bir gelir seviyesinin üstüne çıkarsak ya da belli bir eğitim seviyesine çıkarsak mutlu olabileceğimizi düşünürüz. Ama gerçek şu ki; basit olmanın ve birilerine hizmet etmenin değerini öğrenemezsek hiçbir zaman tam anlamıyla mutlu olamayız. Bu aynı zamanda kendimizi alçaltabilmeyi yani eğilmeyi öğrenebilmenin yoludur.
Hayatın bize sunduğu hediyeler, sanki bir rafta üst üste sıralanmış gibidir. Ama en büyük hediyeler en aşağıda dizilmiş ve en basit görünümlü olanlardır. Öyleyse demek ki; en büyük hediyelere ancak eğilerek, kendimizi alçaltarak ulaşabiliriz.