Uzun zaman zarfından sonra günlüğüme tekrar yazmak çok güzel
Bu süre boyunca öylesine çok şey araştırdım ki...farkındalık, çekim yasası, hooponopono, eft daha neler neler
bi koşuşturmacadır gidiyordu...Ancak bir fikir artık zihnimi kaplamaya başladı...İnsanı mutlu eden ya da mutsuz eden, başarılı eden ya da başarısız eden..savaşın ya da barışın yegane kaynağı "sorular" dı..
İnsan kendine sebep bulma ile ilgili soru sorduğunda açıklama tarzında cevaplar gelir...Mesela "niye bu kadar şanssızım" diye sorulduğunda zihin ilk önce şanssız olduğunuzu "kabul eder!" daha sonra size bunu "meşrulaştırır!" İkinci bir tarz da şöyle sorabiliriz "ben şanslı mıyım" zihnimiz bu sefer bir "kıyas" yoluna gidecek ve zihninizdeki doğrulara göre diğerleriyle sizi kıyaslayacaktır ve buna göre cevap verecektir...
o halde herşey basit...sadece nasıl cevap almak istiyorsan öyle soru sor...ve şunu unutma cevaplar dışsallıkla ilgili değil, senin kendi içinle ilgilidir