Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: matrix'e hükmedin Matrix’e Hükmedin
Matrix Enerjisi ile ilgili birçok bilimsel detay vardır.
İstediğiniz değişimi açıkça imgelediğiniz takdirde, temel bilimsel olguları bilmeniz gerekmez.
Güçlü olan inanmaktır.
Niyetinizin arkasındaki d u y g u s a l güce odaklanın.
Anahtar parçalar, etkileşim olayının olduğu “Elektromanyetik alan” ve “Görünmeyen Evren”dir. Giriş;
Kuantum Fiziğin anahtar kavramları bize evrenle bir bütün olduğumuzu ve Sıfır Nokta Enerji Alanı olarak adlandırılan gizemli bir enerji tarafından birbirimize ayrılmaz biçimde bağlandığımızı öğretir.
Sıfır Nokta Enerjisi evrendeki her noktanın altında yatan görsel partikül denizidir.
Özünde bizler ışık ve bilgiden oluşuruz. Bu kavramı gerçekten kavradığınızda, Sıfır Nokta Enerji Alanıyla etkileşim gücünü açar ve "Gücün" kuvvetini çekersiniz. Her şeyi bu şekilde görmeye başladığınızda, yaşamınız her açıdan değişir. Hayatın her parçasıyla bütün oluşturursunuz ve görünmez “Bir” ruha bağlanırsınız.
Matrix Enerjisinin temel düşüncesi, var oluşumuzu hayal edilebilir her yolda dönüştürmemiz için içimizde yatan gücü serbest bırakır. Bölüm-1;
Yaşadığımız her an sayısız enerji güçleri bedenlerimize ve enerji alanlarımıza nüfuz ediyor. Fiziksel algılarımızla bunları yakalayacak yeteneklerimiz gelişmemiş olabilir ama bu onların var olmadığı anlamına gelmez.
Frekans ve dalga formlarındaki bilgi sürekli akmaktadır. Bu bilgiyi almak için tüm ihtiyacımız olan bir alıcı aparatı ve bir anten. Bu olay bilinçaltı zihninizi bir alıcı olarak ve elektromanyetik alanınızın da bir anten olarak çalıştığını gösteriyor.
Foton seviyesinde bilinçli olarak yönlendirilmiş bir niyet maddenin temel bileşenlerinin hareketlerini değiştirebilir.
Algılarınız realitenizi kontrol eder.
Kötü bir durumu iyileştirmek için üzerinde konuşmaya devam ettiğiniz müddetçe onun varlığına daha çok dikkat çekersiniz. Yani gerçekliğini doğrularsınız.
Bunu yaparken durumun kendisini daha lineer, daha öngörülebilir ve tamamen kendi farkındalığı olan bir durum haline getirirsiniz ki bu kesinlikle istemeyeceğimiz bir şey olur. Engel olarak gördüğümüz koşullarımızın kendi bilincine sahip olması..!
Matrix Enerjisi’ni bir takım hastalıklarla savaşmak için tedavi aracı olarak kullanmam. Enerjinin doğası gereği onlara karşı bakış açısıyla kullanılmasa çok iyi olur. Çünkü ikiliğin genel çerçevesi içinde neye karşı savaşırsanız ona daha fazla güç verebilirsiniz.
Bir teknik ne kadar ortalardaysa, o kadar çok uygulayıcısı olur ve teknik de bir o kadar etkileyici ve canlı olur.
Her şifa sistemi ya da düşünce okulu enerji çekirdeğinde kendine özgü morfik bir alan içerir. Grup zihni ya da enerjisiyle uyumlu olan herkes bilgi alanına ve sistemin gücüne tamamen ulaşır.
Bir şeylerin özünde o kadar bütünleşmenin anahtarı o olmaktır. Bunu isteksizce yaparsanız işe yaramaz. Onunla bütünleşmelisiniz. Bir kere bütünleşirseniz, o morfik alanın gücüne bağlanırsınız ve onunla birlikte yankılanırsınız. Sihir, mucizevi iyileşmeler de bu şekilde olur. Çünkü evrensel enerjinin muazzam veritabanına bağlanmışsınızdır. Böyle durumda herşey olabilir.
Korkularınızı ve sınırlarınızı bir yana bırakır ve algılarınızı açarsanız, ne kadar güç ve bilgiye anında erişebileceğinizi görürsünüz.
Özellikle isteğinize ne kadar odaklanırsanız, enerjik taslağa ya da matrixe sahip evrensel morfik alana o kadar ulaşırsınız.
Matrix Enerisi’nde biz “koşullar” üzerinde çalışmıyoruz. Çünkü böyle bir tutum ancak koşulu güçlendirir.
Başa çıkılamaz bir sorun üzerinde çalışıyorsanız neden kuralları biraz değiştirmiyor ve belki daha önce kimsenin düşünmediği farklı bir şeyi denemiyorsunuz?
Bugün, kuantum fiziğinin realiteyi algılama biçimimiz üzerinde dalga etkisi yarattığını anlıyoruz.
Gözleme eylemi, gözlenen davranışı veya formu değiştirir.
Sorun seti oyununu oynamak yerine sorunu görmelisiniz. Sorunda bir fark yaratmaya çalışan herkesin sonunda başarısız olduğunu anlamalısınız.
Matrix Enerjisi ile çalışırken yaptığımı anlatmak gerekirse:
- Zihin gözümde bir resim yaptım.
- Resmi enerjiyle doldurdum.
- Sonra da fiziksel bir olay olarak bunu deneyimledim.
Fiziksel olarak mümkün olan şeyler için kuralları çiğneyemiyoruz. Ancak onu görür görmez, olması gerektiğini düşündüğümüz kurallara uyarak onu gözlemlemeliyiz.
Şunu gerçekten anlayın; kafanız herşeyin nasıl olması gerektiğiyle ilgili düşüncelerle doluysa, olaylar istediğiniz şekilde gelişmeyebilir. Aslında, kafanız o karmaşadan, düşüncelerinizin ve boz maddenin kıvrım ve katlarından kurtulduğunda size açıkladığım şeyleri daha kolay anlayabilirsiniz.
Yeni düşünce biçimine alışabilmek çok daha yararlı olacaktır.
Kuantum seviyesinde realite dediğimiz şeyi yaratan algı deneycinin deneyimine bağlı olarak belirlendi. Enerjinin bu seviyesinde realitenin bir açıdan algılayanın bakış açısıyla ilgili olduğu söylenebilir.
Elektronun izlediği yolu takip etmek, kimsenin “izlemediği” ana göre farklı davranmasına sebep olur. Bu nedenle, ışığın fiziksel özelliğinin gözlemciye bağlı olduğu sonucu çıkarılabilir.
Ne düşünüyorsanız O’sunuz.
İnandığınız, kabul ettiğiniz, deneyimlediğiniz ve içselleştirdiğiniz herşey enerjik imzanız olarak tanımladığım engin matrixi ya da ızgarayı oluşturur. Algılarınızla öğrendiğiniz formlarla ilgili bilgileri dünya görüşünüze göre farkında olmadan filtre edersiniz.
Beş duyunuza dayanan deneyimleriniz realiteye bakış açınızı belirler.
Algıladığınız realitede bir tür değişiklik yapmak için düşüncelerinizi ve hislerinizi değiştirmeniz gerekir.
Her zaman hiçbir şeyi gerçekten “bilmediğimi” farz ederim. Bu da daha sonra öğrenebileceğim şeye dikkat etme olanağı sağlar.
Realitenize bakış açınızı ve anlayışınızı değiştirdiğinizde gözlemlemeyi seçtiğiniz şeyin bilinçli yapısını da değiştirirsiniz. Deneyimlemeye başladığınız bu yeni realite kalıbında ortak yaratıcı olursunuz. Eski bakış açınızı yumuşatarak, bu yeni bilgi alanına girecek ve orada yaşamaya başlayacaksınız. Bunu içsel inanç ve niyetinizle uyumlu bir şekilde yaparsanız,sözde fiziksel dünya deneyiminiz ve onun sebep olduğu tüm peşin hükümler dönüşmeye ve değişmeye başlayacaktır. Bazı kültürlerde, bu süreç Şaman’ın Yolu veya Savaşçı Ruhun Yolu olarak tasvir edilir.
Einstein’ın dediği gibi bir şeyi hep aynı şekilde yaparak farklı sonuç elde edemezsiniz. Alışılagelmiş düşüncenin dışına çıkmanız ve yeni bir düşünce tarzı edinmeniz lazım. Ancak o zaman realiteyi farklı algılar ve farklı sonuçlar elde edersiniz.
Farklı bir sonuç veya açıklama olasılığını hiç düşünmemişseniz, düşünce yapınızda ve doğal olarak dünya deneyiminizde olası bir değişiklik olamaz.
Bilincimize böylesine işlemiş her şey realitemizin temel parçası olur. Hastalık ve rahatsızlıklarda beklenen sonucu değiştirmek için beklentilerin ruh verdiği durumun dışına çıkmak zorundasınız.
Farklı kurallarla oynamaya çalışın veya tamamen farklı bir oyun oynayın. Yeni bir oyun hayata bakışınızın uyumlu ve objektif bir biçimde değişmesini sağlar. Yarattığınız şeylerin sorumluluğunu almak,kuralları da sizin yaratmanızı sağlayacaktır.
İnsanlar eldeki duruma uymayan birsürü veriyi siler. Genellikle hayattan neyi bekliyorsanız onu alırsınız. Ama sürekli ve uyumlu bir şekilde her neyi istiyorsanız onu elde edersiniz. Eğer sürekli neyi istemediğiniz üzerinde odaklanırsanız bunu da yaşamınıza çekersiniz.
Kendi kendinize bir sürü olumlu onaylamalar yapabilirsiniz. Tüm iyi şeylerin önünüze geldiğini imgeleyebilirsiniz. Benim deneyimime göre bu bazı şeyleri değiştirmeye yetmez. İçinizde, daha derinlerdeki parçanız hala neyi istemediğinize ya da neye olamayacağınıza odaklanıyor olabilir. Kendi enerjinizle ilgili bir sorununuz varsa, o zaman farklı bir nakil modu seçin.
Küskün kendinizle anlaşıncaya kadar bir rol model seçin. Gerçekten istediğiniz kişi olmak için ihtiyaç duyacağınız nitelikler ve değerleri kendinizinmiş gibi yapın.
Bir şeyi sadece yapmaya çalışırsanız başarısız olabilirsiniz. Yapabileceğinizi bilen tarafınızla yapın, gerçekleşsin. Şu anda gerçekleşecekmiş gibi görünmese de üsteleyin. Bir şey daha: Bırakın.
Müzik eski model ve düşünceleri engellemek için harika bir çapa olabilir.
Olana kadar öyleymiş gibi davranın.
Don Juan, öğrencisindeki farkındalık durumunu daha derinlere çekmek için ve Kurgulanma Noktası olarak adlandırılan enerji modelini harekete geçirmek için kürek kemikleri arasındaki bir noktaya avucuyla vurur. Bu hareketle alıcının odak noktasını teorik olarak değiştirmiş olur. Böylelikle kişi diğer realitelerle karşılaşabileceği ve onları anlayabileceği şamanik bir transa girer. Carlos Castenada'nın kitaplarında ortaya atılan bir insanın farkındalığının ve dünyasının etrafında kurgulandığı nokta. Bu noktanın kayması farkındalığının başka bir noktada kurgulanmasını,başka dünyaların algılanmasını sağlar.
Özel bir istekte bulunmadığınızda veya bir deneyime ihtiyacınız olmadığında, her şey olabilir. Çünkü sonucu sınırlamamış oluyorsunuz.
Kuantum Fiziğinde söyledikleri gibi seçiş, bir olayda veya bilinçli olarak seçilen sonuçta tüm diğer olası olayları engeller.
Tüm olasılıkları dahil etmek için normalde imkansız bulabileceğiniz ve çözüm setinizin parçası olabilecek şeyleri hesaba katmalısınız. Kuantum fiziğinin fikirlerini cömert hayal gücüyle yorumlarsak, her olası sonucun diğer realitelerde olabileceğini anlayabiliriz. Hatta belirlediğimiz realitenin sınırlarında imkansız olduğunu düşündüğümüz şeyler bile olabilir.
İnançlarınızın sınırlarını genişletmelisiniz. Daha sonra yeni halinizin esnekliği, dünyevi deneyimlerinizin değişim ve dönüşüm geçirmesini sağlar. Size denemeniz için güvenli bir liman, alışılmadık, yararlı bir harita ve farkındalığınızın parametrelerini bir dalga boyuna ya da kuantum bilinç haline göre ayarlamanıza yardımcı olacak tekrarlanabilir bilinç hali sunuyoruz. Bölüm-2;
Kuantum seviyesinde neyi nasıl gözlemleyeceğiniz, o nesnenin sabit ya da önceden tespit edilmiş tavırla hareket etmesine neden olur.
Bu bölümde İki Nokta tekniğinde başarılı olmanızı sağlayacak ilk egzersizi öğreneceksiniz. Bu hazırlayıcı çalışma Matrix Enerjisi’ndeki yapacağınız herşey için temel araç olacaktır.
Bir pencere yanına veya bir masanın üstüne gidin ve sağ elinizin parmak uçlarını yüzeyde gezdirin. Oynadığınız oyun parmaklarınızın yapışacağı ve hareket etmeyeceği noktayı bulmaktır. O ilk noktayı bulduğunuzda, parmağınızı orada tutun. Parmaklarınız iletişim içinde kaldığı sürece yüzeydeki çekimi koruyun. Şimdi diğer elinizin parmaklarını aynı yüzey alanı boyunca sürtün. Parmaklarınızı sabitleyecek nokta veya alanı bulun. Bulduğunuzda ilk noktanız doğrultusunda sabit kalacak şekilde elinizi oraya götürün. Zihni olarak iki elinizi veya noktaları birleştirin. Bunu yaparken size çalışma süresi sağlayacak bir bağlantı yaratmış olursunuz. Fotonlarınıza dolaşma veya birbirine bağlanması söylenir. Bir sürü farklı yüzeyde bu egzersizi tekrarlayın. Böylelikle sizin için kolay ve doğal bir çalışma haline gelir. Matrix Enerjisi, kendiniz ya da başkası üzerinde farklı durumlar ya da birşeyler üzerinde başarılı çalışmalar yapmanızı sağlar.
Odaklanan gözleminiz veya iki sabit noktanın ölçüsüyle,ışık ve bilgi seviyesinde kuantumdaki bilgiyi birbirine dolamış,aralarında bağ yaratmış olursunuz. Seçtiğiniz iki nokta kadar işe yarar birçok alan vardır. Bulabileceğiniz ve hissedebileceğiniz doğru bir nokta yoktur. İki noktanız olarak kullanmaya kara verdiğiniz şey de işe yarayacaktır. Yeter ki aralarındaki bağı ya da çekimi hissedin. Önce yapışık, sert veya sabit hissettiğiniz kendinizin veya başkasının bedeninde bir alan bulun. Bir elinizi başlangıç noktasında tutarken diğer elinizle ilk noktadan daha sert veya daha yapışık bir noktayı hissedeceğiniz ikinci bir nokta tespit edin. Bu hissi, iki mıknatısı birbirine yakın tuttuğumuzda zıt kutuplar arasında oluşan çekime veya itmeye benzetiyorum. Bu his veya duyum süreçteki başarınız açısından çok önemlidir. Bu, ağrılı alan veya sadece farkındalığınızın çekildği bölge olabilir.
İlk noktanızı sıkıca tutarak bedenin üzerinde ikinci bir nokta arayın. Eğer bağlantı kurarsanız, bu, ilk noktayı biraz daha sert, sabit ya da hareketsiz kılacaktır. İlk noktaya açı oluşturacak şekilde nazikçe elinizi sürükleyin. Elinizin altındaki dokunun gerildiğini hissedin. Bu hareket iki noktanın bağlanmasını, birbirine yapışmasını veya hareketlerinin kısıtlanmasını sağlayacaktır.
Sorunlu ya da hedef alandaki ilk noktayı tutarken, normal alanın nasıl hissedildiğine dair bir referansınız olur. İki noktayı tutarken, aralarındaki bağı hissedin. Sadece fotonlarla veya ışıkla çalıştıgınızı hissedin ve imgeleyin. Odaklandığınız iki nokta dışında bir beden, somut bir şey yok orada. Masa egzersiziyle öğrendiğiniz prosedürü şimdi kendiniz, başkası veya başka bir şey üzerinde uygulayabilirsiniz. Odaklanmayı seçtiğiniz alana, bu kendinizin veya bir başkasının parçası da olabilir, dolandığınızı veya bağlandığınızı imgeleyebiliriniz.
Her şeyin ışık enerjisinden oluştuğu bu seviyede odaklanma eylemi, gözlemlediğimiz şeyin farklı davranmasına neden olur. Karmaşık modelli ya da ışığın dalga sınırlarından oluşan dünyanızın partikül temelli düzenini içe bükersiniz. Bu olurken hissedin ve duyumsayın. Karşınızdaki kişinin ve sizin bedeninizin kaynaşarak bir olduğunu, artık ayrı olmadığını hayal edin.
Neyin değiştiğine dikkat etmek için kendinizi eğitmenin yolu mümkünse süreç boyunca iki noktanıza sıkıca tutunmaktır. Maddenin katı halinin tekrar farkına vardığınızda, aynı iki noktayı yine hissedin.
Bu oyunda daha iyi olmak için seçtiğiniz iki noktayı hissetmelisiniz.
İlk noktayı tutarken diğer elinizi bedenin başka tarafında gezdirin. Aynı şekilde sert, sabit, yapışma hissini arayın. Bu sizin ikinci noktanız olacaktır.
İki nokta arasındaki bağlantıyı hissettiğinizde aslında yapacak bir şey yoktur..! Bu yüzden bu ikinci adıma “Hiçbir şey Yapmama Sanatı” diyoruz. Benim öğrettiğim şey şu: Gerçekten Matrix Enerjisine her girdiğinizde sadece "siz" olursunuz. Ve “yapacak” şeyiniz yoktur.
Fiziksel bir durumu "iyileştirmeye" odaklanırsam sonucu sınırlandırmış olurum. Hatta hayal gücü kapasitemi aşan şükran prensibine kapımı daima aralık bırakırım. Fiziksel alanda değişimler çok az farkedilebilir. Ancak buna rağmen kişinin realiteyi deneyimleme biçimi tamamen değişebilir.
İki nokta bulmak, iki pratik amaca hizmet etmektedir: 1) İlki, değişen bir şeyi farketmeniz için ölçecek bir şey sağlar. Neyin değiştiğini gözlemleyerek ya da ölçerek başarılı bir sonucun neye benzediğini ve nasıl hissedildiğini ayarlamayı ve kopayalamayı öğrenirsiniz. 2) İkinci olarak, hayal gücü çalışmasıyla kendinizle karşınızdaki insanın kaynaşmasını sağlar. Tabii ki fiziksel bedeninizle değil. Bilincin yönettiği ve organize ettiği enerjinin holografik sunumları ya da karmaşık bağlayıcı modeller içinde etkileşimde bulunursunuz. |