Cevap: Bu da benim işte ...ve genç kalanlar :))
yargılama ve empoze etmeye çalışma olmadığı sürece farklılıklarımız zenginliğimizdir :))
şu an okuduğum kitap
CEHENNEM BENİM
MEVLANA DERGAHINDA BİR FİLOZOF
hem de en varoluşçusu :))
SARTRE
(
. Yalnızlığın ortasında, düşüncelerine uzak bir insanla paylaşabileceği bir yanın keşfi son derece ilginç olacaktı. Celâleddin'i düşündü bir an. Bunca kalabalıklar içinde yalnız bir insan. Başını iki yana sallayıp gülümseyerek;"Galiba birbirimize benziyoruz," dedi Jean Paul....Tasavvufun dünyayı terk etmek isteyen cezbeli düşüncesiyle, varoluşçuluğun dünyaya terk edilmiş, bulantılı düşünceleri farklı bir üslupla bizi kendine çekiyor. Girdaba kapıldığınızı hissediyorsunuz. Okyanus çukuru kadar derince kesif bir yalnızlık... Dağ doruğu kadar yüksek fakat kimsesiz bir düzey... Bambaşka inançların emzirdiği, farklı yüzyılların büyüttüğü iki beynin gizemli kıvrımlarında saf düşüncenin raksı...Çelişkilerden ve yalnızlıklarından başka ortak yanları bulunmayan iki insanlık devi buluşuyor bu kitapta.Yazar, felsefenin tasavvufun, psikolojinin inişli ve çıkışlı labirentlerinde cümleleri yeniden biçimlendiriyor. Kitabı okurken bazen bir Mevlâna Celâleddin'in bazen de bir Jean Paul Sartre'ın içinizdeki cehennemle yüzleşme imkânı bulacak ve şaşıracaksınız...
)
aynı şarkıdan ya da kitaptan ya da filmden hepimizin aklında kalan enstantenin farklı olması bir yana aynı kişinin zaman içinde dikkatini çeken enstanteler de değişecektir..
hepimizin.. elbette ki sizin de bir fikir birikimimiz var.. ve birikimimizi boşaltmadan üste doldurmaya çalışıyoruz her ne şekilde olursa olsun..
hemen aklıma dün paylaşılan çiçek hikayelerindeki gül yaprağı olgusu geliverdi :)
öğrenmeye aç ve açığız..öğrenmeninn temelini gereksinim oluşturduğuna göre sanırım hepimizin fazlaca gereksinimi mi varmış ne :))
__________________ sen neye hazırsan o da sana hazırdır... |