[yaseminist]

Benim mottom şu;
“Yetersiz” veya “Başarısız” insan yoktur. Farkında olmayan yada daha “az” farkında insan vardır. Fark edin, farkında olun.


Hiç kimse hatasız, pürüzsüz ve mükemmel değil. Siz de değilsiniz, ben de değilim, kimse değil. Bunu fark edin, anlayın ve kavrayın. Çünkü bunu bilmek güzel.


Kendinizden mükemmellik falan da talep etmeyin, saçmalık bu bence. İşin içinde kendini suçlamak varsa kendini affetmekte olmalı. Herşey için. Kendine fatura kesmek, kendi ile hesaplaşmak en zoru ve olayın kilitli yeri. İşte insan, o kilidi açtı mı kapı zaten kendiliğinden açılıyor.


Zamanla savaşmayın ama zamana da yenilmeyin. Zamanla anlaşmanızı imzalayın ve anlaşmanıza sadık kalın, bozan da siz olmayın. (Kendinize her zaman dikkat edin, özen gösterin. Bu süslü, boyalı, makyajlı olmak değil, bu kendine yatırım yapmak, moral intellegence’ınızı (Moral ve motivasyon zekanızı) yüksek tutmak, hayata tutunmak.


Yaş aldığınıza üzülmeyin, yaşadığınıza şükret. Hem herşey biraz demlenince, dinlenince mükemmel değil mi? Çay demlenince, hamur dinlenince, şarap bekleyince, erkekte, kadında 30’undan sonra...dimi ama ?


Hiçbir şey eskisi gibi değil demek yerine herşey eskisinden de güzel deyin. Bakmayın, görün !


Sizi neyin mutlu ettiğini bildiğiniz ne varsa tutunun onlara...Size tutunmak istemeyen ne varsa da bırakın, keyifleri bilir.


Hava alın, gezin, dolaşın, süslenin, istiyorsanız kırıtın, sırıtın, kahkahalarınızı savurun, güzel olduğunuzu hatırlayın. He ne kadar hatırlatılması ayrı zevk olsa da, siz bazen kendi kendinize hatırlatın. Yani durumu idare edin. Cool olun.


Samimi olun, gerçekten hep tekrarı olan bir laf olsa da hayatınızı gözden geçirin. He zaman yapılacak bir şeyler vardır.


Gerçek olun, yapmacıklığı boşverin, vücudunuzda da, ruhunuzda da yapmacık ve sizin olmayan bir şeylerin arkasına saklanmayın, ortaya çıkın, sizden ne varsa sizinle beraber ortaya çıksın.


Aşık olun, sevin, sevilin, bulamadınız mı kalbinize göre birini, napalım, denemeye devam, büyük mucitleri hatırlayın, bir şeyler keşfedene kadar sayısız hayal kırıklığı yaşamışlardı. Ama bu onların mucit olduğunu değiştirmedi. Sonunda da buldular mı, buldular. Just relax...


Ne yapıyorsanız yapın, hayatınızın her gününü, her sabahını ve akşamını verdiğiniz sizin için anlamlı bir işiniz olsun. Evet her işi birileri yapmak zorunda ama siz iyi bir işi zevkle ve şevkle yapanlardan olun.


Hayatınızın bir amacı olsun. Amacınız var mı? Sorun bakalım kendine, cevap yok mu, hemen bir amaç düşün, nedir sizin hayatının amacı? Düşünün ki, dünyanın seyrine dalmayın.


Bunlar hep kulağa küpe:)






Bu dünyada senin için ölebilecek en az 2 insan vardır.

Bu dünyada en az 15 kişi seni bir şekilde seviyordur.

Herhangi birinin senden nefret edebilmesinin tek sebebi, aslında sadece senin gibi olmak istemesidir.

Senden gelebilecek bir gülümseme bazılarına mutluluk getirebilir, o senden hoşlanmasa bile.

Her gece BİRİSİ, uykuya dalmadan önce seni düşünüyor.

Birisi için Dünyalara bedelsin.

Özel ve teksin.

Varlığını bile bilmediğin biri sana aşıktır.

Hayatındaki en büyük hatayı yaptığın zamanda bile, ondan hayırlı birşey çıkar.

Ne zaman Dünya sana sırtını dönmüş gibi hissedersen, dön ve bir daha bak.

Her zaman aldığın iltifatları hatırla. Kaba sözlerin hepsini unut.

İyi arkadaşlar yıldızlar gibidir, onları her zaman göremeyebilirsin ama orada olduklarını bilirsin.

Kalbinizde ve kafanızda olanları fark edin. Farkında olun.
Bunları yazdıklarımı da her zaman HATIRLAYIN.

Hadi bakalım selametle..

BANU ÇAKAR

--ALINTI--