Cevap: Elindeki Kitap ama ben de sevemedim Alaattin'i. ve okuyamadım bir türlü başladıktan sonra, gitmedi kendini götürmedi kitap. -ki pek başıma gelen birşey değildir bu-
sonra düşündüm, Alaattin' de beni huzursuz eden neydi. Küçük adam diye nitelediğim (Wilhelm Reich in tam da dinle küçük adam ında hitap ettiğini düşündüğüm ) adamcıklardan biriydi. ama toplumda azınlık da sayılmazlardı. sanki ötelediğim başka bir huzursuzluk yaratıyordu ama bende.
sonra anladım, küçük adam yaftasını yapıştırırken tereddüt etmediğim bu küçük adamın, kocaman bir hayali vardı ve hayaline doğru planlı bir yolculuğa çıkıyordu. küçük adamın bile....
beni küçük adamlıktan ayıran neydi ki?
ve yolculuk bu kez sabırsızlık doğurdu içimde.
okumak ya da anlamak için ne gerekir ki? bize benzemediğini düşündüğümüzde mi çekeriz bakışlarımızı ? anlamaya başladığımızda mı tekrar dünyasına gireriz ?
sevemedim ama, anladım Alaattin'i.
okudukça anlamadım
anladıkça okudum
__________________ sen neye hazırsan o da sana hazırdır... |