Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Ölüm her Müslümanın aklında tutması gereken bir şey.İnsanlar öleceklerini biraz düşünseler küçük menfaatlar uğruna kalp kırmaz , insanları aldatmaz kimseye kin gütmezlerdi.Büyük günahlardan kaçınırlardı o ayrı konu.
Sevmenin ot , böcek , taş demeden yaradandan ötürü sevmenin farkına varabilirlerdi.Bu şekilde muhabbetullaha (Allah sevgisi) ulaşırlardı.Gözlerinde ne cennet sevdası ne de cehennem korkusu olurdu.
Tabii burada bahsettiğim korku ruhsal bir korku hani spiritüel dediklerinden.Bunu bir kaygı haline getirip panik atak haline çevirmemek lazım.Mutfağa girse acaba tüp patlar mı , prize elektrik fişi takarken acaba çarpar mı diye düşünüp evhamlı bir hale gelirsiniz.
Bana yer altına nasıl iniyordun diye soruyorlar bir kere lambanızı yaktıktan sonra ve üzerinize kapılar kapandıktan sonra sadece işi düşünebilirsiniz.Riskleri bilmek sizin hayatınızı kurtarmaz daima kafanızda acil durum planlarınız vardır ama beş duyunuz sizi kollar asla aklıma buradan çıkamayacağım güneşi bir daha göremeyeceğim demezsiniz.
Bir kitaptan bahsetmiştim David ve Golyat diye orada ölüm korkusu ile alakalı güzel bir bölüm var.İnsanlar ölümü bir iki kez alt edince artık korkusuz hale geliyorlar.Londraya düşen bombaların istatistiği yapılmış.Ölüm oranı yüzde 1 (yanlış olmasın) oldukça az ama insanların sinme durumu vardır.Artık Londralılar bomba seslerini umursamaz ve yakınların düşmeyecek bir bomba ise çömelmemeye başlıyorlar.Günlük hayatlarına Hitler'i gıcık edecek derecede devam ediyorlar.
2014 yılında hem dedemi (annemin babası) hem babaannemi kaybettim.Aslında kardeşler.Dayılarım aşırı ödlektir.Biri alaca karanlıkta mezarlık olan mahalleden bile geçemez.Büyük olan da belli etmez.Rahmetli dedemin babama vasiyeti vardı beni mezara sen indir diye.Ne olduysa yollar karıştı babam indirme anında yetişmedi(sadece dakika farkşla).Bende de bir kaybetme korkusu oluşmuş(sınav kpss stresi de vardı) giremedim sanki birinden teklif bekler gibi.
Büyük dayım biraz tırsarak ve annemin dayısı ile oğlu indiler.Sonradan dayım başta acayip korktum sonra rahatladım demişti.
Babaannem ölünce babamla beraber hemen mezara atladım yer altında korkmayan ve bir kaç badire atlatan ben birden ürperdim.Hesap verme korkusu aklıma geldi ama sonra bir rahatladım ki içim hafifledi.Yatıp uyuyabilirim.Anlatılabilecek bir his değil.
Ali Denizci'nin de güzel bir hikayesi var dinlerken mezarda ki O an aklıma geldi.Youtube'da bulabilirsiniz.
Hayırlı şeylerde hızlı olmak esastır.Bence ötesini berisini düşünmeyin ama radikal şekilde değişmeyin.Sizi tanımıyorum ama bayan olduğunuzu biliyorum.Tam böyle olmasa da benzer örnek gördüğüm için söyleceğim.Sizi kast etmiyorum.Yanlış anlamayın.Mini etekli birisi kapandığında ve sonradan açılınca insanlar ilk düşünecekleri demek ki içine sinmemiş olacaktır.Ailesi veya nişanlısı için kapanmış da şimdi açıldı gibi düşüneceklerdir.İnsanların ağzı torba değildir.Bu nedenle bazı şeylerin içinize sinmesi ve tamamen yerleşmesini bekleyebilirsiniz.
Birde bunun diğer versiyonları var.Bir gün hristiyan sonra budist ertesi gün hinduist gençler var.Arayış iyi bir şeydir ama eski doğu masalında olduğu gibi hazine aslında evinizin arka bahçesindedir ama sizin bunu öğrenmeniz için dünyanın öte ucuna gidip sonra başladığınız yere geri dönmeniz gerekir.
Bununda örneği var ama bende saklı kalsın.
Düzgün kaynaklardan okuyarak İslamiyeti öğrenerek yavaş yavaş hayatınıza tatbik edebilirsiniz.Tasavvufta çok kullanılan eski bir sözün dediği gibi "Aramakla bulunmaz ama bulanlarda arayanlardır." |