Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07-02-2017, 06:46 PM   #4 (permalink)
KıpçakBeyi
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Sep 2015
Bulunduğu yer: Tavşanlı/Kütahya
Mesajlar: 441
Tesekkür: 195
198 Mesajinıza toplam 252 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
KıpçakBeyi is an unknown quantity at this point
Standart Cevap: Kendinize tamamen güvendiğinizi kaçıncı ayda hissettiniz

Öncelikle toplu alıntılama butonunun işlerliğini keşfettiği için kendime teşekkür ediyorum.Forumun bazı kısımları çalışmıyor.Bu da insan da yine başarısız olacağım duygusu oluşturuyor.Bu nedenle vazgeçmeyip denediği için kendisini tebrik ediyorum.

Alıntı:
Robi Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Arkadaşlar, ücretsiz telkinleri yaklaşık 2 aydır dinliyorum. Tabii ki bana birçok olumlu etkisi oldu.(Atakan Bey'e ve yardımcı olanlara sonsuz teşekkürler.)Ama tam olarak kendime güvendiğim söylenemez. Yani bir şeyler hâlâ benim rahatça konuşmama engel oluyor. Biliyorum herkesin bilinç altı bu telkinleri farklı sürelerde kabullenir. Sizden ricam ; bu konuda bilgi sahibiyseniz, bizi bilgilendirmeniz.

Yani siz telkinleri dinledikten kaç ay veya kaç yıl sonra Kendinize tamemen güvendiniz ve sf'den kurtulduğunuzu içinizde hissettiniz?
Kendine güven değişken bir şey.Ne konuda ve ne şekilde bir güven aradığınıza bağlı.Eski bir hardandheavy şarkısının dediği gibi beyin ameliyatı değil bu sen de yapabilirsin.Amacın beyin ameliyatı yapacak öz güvene sahip olmaksa ve elinde tıp konusunda hiç bir şey yoksa ( tabip değilsen bilgin sıfırsa elinde aletler yoksa ) ben bu ameliyatı yapmak istemiyorum dersen kimse seni öz güvensizlikle suçlamaz.Elbette cahil cesareti veya Dunnig Kruger sendromu gibi bir nedenle ben yapacağım arkadaş diyerek yüksek öz güvenle yapabilirsin.Bıraktığın bir tümör parçası nedeniyle her şey tersine dönebilir mesela.Bu işlemi çok zorda kalıp yapmışsındır.Başarılı olursan öz güvenin artar başarılı olamazsan suçluluk duyarsın ve bir daha eline neşter almak istemezsin.

Aslında her şey böyle.Seni karmaşaya sokan o durumda neler yaptığın önemli.Üzerine mi gideceksin basitçe ben bu işi yapamam diyerek kaçacak mısın.İnsanoğlunun en temel iki reaksiyonudur.Üzerine gidersin veya kaçarsın (vazgeçersin).

Üzerine giden insanlar daima başarılı olurlar.Onlar hatalardan yılmazlar.Batı eğitim tarzı hataya çok fazla yer veriyor.Bizde ise hataya yer yok.Ne dört mü aldın neden beş değil.Okul biter iş hayatında herkes hatanı kollar ve üzerine çullanır.Sonuç biz sadece ecdadımızla övünürken ve sıfır öz güvene sahipken o adamlar hata yapa yapa öğreniyorlar.Hiç bir şeyden vazgeçmedikleri için başarılı oluyorlar ve dünyaya hükmediyorlar.

İşin sırrı üstüne gitmek ve çaba günün sonunda başarılı olmayı öğrendiğin için öz güvenin tavan oluyor.O durumu gerçekten yaşamadan gerçek öz güvene sahip olamıyorsun.Sahte öz güven ise sönüyor gidiyor.

Benimde daha eksiklerim var.



İnş'Allah boyutu büyük çıkmamıştır. resim görülmezse alıntı ekleyeyim.

"It is not the critic who counts; not the man who points out how the strong man stumbles, or where the doer of deeds could have done them better. The credit belongs to the man who is actually in the arena, whose face is marred by dust and sweat and blood; who strives valiantly; who errs, who comes short again and again, because there is no effort without error and shortcoming; but who does actually strive to do the deeds; who knows great enthusiasms, the great devotions; who spends himself in a worthy cause; who at the best knows in the end the triumph of high achievement, and who at the worst, if he fails, at least fails while daring greatly, so that his place shall never be with those cold and timid souls who neither know victory nor defeat."

Yukarıda kısaca gerçekten kazananın her şeyiyle arenada olana ait olduğunu yazıyor.

Mandela'nın Hayatından Önemli Bir Şiir ve Bir Paragraf - Geekyapar!

Burada ise bu alıntının ya da özdeyişinin kısa bir çevirisi var.


Alıntı:
Dusunsel Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Dostum olay telkinlerle bitmiyor bilinçli şekilde bol bol hata yaparak özeleştirinide yaparak kendini geliştiriceksin bu her konuda böyle yoksa telkini 3 yıl dinl e bir sabah kalktığında farklı bir insan olmuyorsun ve en en büyük tavsiyem bol bol kitap okuyalım okutalım :)
Çok güzel bir cevap vermişsin. Dediğin gibi telkinler insanların beyninin içerisindeki mental bariyerleri aşmasını sağlıyor ama bunu ancak düşünerek ya da çabalayarak yapabilirsin.Mesela sen kendine öz güvenim yok diyorsun.Durup kendinle baş başa kaldığında neden kendine öz güvenim yok dediğini düşünüyorsun.Şundan şundan dolayı diyorsun.Gerçekten kendinin farkına varıyorsun ve kendinle barışıyorsun. Sonra ise yavaş yavaş kendine her konuda öz güvenim tamdır demeye başlıyorsun.

Bir not daha ekleyeyim Robi genellikle insan bu tarz durumlarda inkar-isyan-kabullenme şeklinde süreci yaşıyor.Çoğu insan aslında sorunu inkar ediyor.Telkini dinlediğinde seni dibe batırıyor.Sen inkar ediyorsun durumu kabullenmiyorsun.İnkar fazını geçtikten sonra ise isyan geliyor sorunun problemi olduğunu düşündüğün insanlara sarıyorsun isyan ediyorsun veya hatalarını yüzlerine vuruyorsun ya da hatalarını ortaya seriyorsun ve sonra durumu kabul edip evet öz güvenim yoktu ama şöyle şöyle olduğu için bu öz güven yoktu diyorsun aslında ben herkes kadar başarısızlıkları olan bir insanım.Onlarında başarısızlıkları var ama benim başarılarım herkesten fazla diyorsun.Sonunda öz güvenim tam ya da şu şu durumda öz güvenim tam demeye başlıyorsun.

Bu nedenle telkinler nlp , eft (geçmişe yönelik bir travma varsa emdr) , psikoterapi , bitkisel ya da ilaçlı tedavi gibi şeylerle desteklenmeli.Benim düşüncem bu yönde.Herkesin tamamen elde etmesi çabayla ve farkındalıkla oluyor.
KıpçakBeyi isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla