[hayatimdegisti]

Anı yaşama hissi birazda kaygilarin azalmasi ile ilgilidir.Peki siz bu konuda bir fark hissetiniz mi?

[skorpy]

evet hissettim zaten telkinleri dinledikten sonra suçluluk duygusu yok olduğu için anı yaşamaya başlıyorsunuz bu aynı şekilde gelecek korkuları içinde geçerli ben telkinlerden sonra şimdiyi yaşamaya başladım zaten yapmamız gerekende bu değilmi aslında insan bir şeylere kafayı takarak hiçbirşey elde edemez kafayı takarak zengin olunsaydı ben telkinlerden evvel trilyoner olurdum

[Umutlu]

Hiç varolmadığım kadar; içinde bulunduğum zamanın tam ortasındayım.Dün ve yarın yakamı bıraktı artık.Fiziki bir varoluş bişeye yaramıyor "an içersinde" aklın başka başka yerlerde başka başka zamanlarda volta atarken maalesef..."Ya dışındasındır çemberin ya da içinde yer alacaksın kendin içindeyken kafan dışındaysa çaresi yok kardeşim!..."(Tırnak içersindeki son cümle alıntıdır :aman ha yanlış anlamalara mahal vermeyelim )Sevgilerimle...
[youtube=425,350]pl_FQmsmP7M[/youtube]

[Umutlu]

Yalnız şu dipnotuda eklemeden geçemiycem ;bunu başarmamdaki tek faktör telkinli müziklerdir dersem kendime çok büyük bir haksızlık yapmış olurum.Kendimle olan iç hesaplaşmalarım,kendimi rehabilite edebilmem,amiyane tabirle kafamın dank etmesi zaman akıp geçerken ve benzeri pekçok unsurdur beni şu bilince erdiren.

evet artık anda yaşıyorum geçmişle ilgili düşüncelerimde oluyor ama bunlar schnapschuss bir anda beynimde bir şimşek çakıyor ve üzüntülerimin gerçek nedenlerini anlıyorum,anladığım anda'da artık benim için ne kadar önemsiz olduğunun bilincini'de geliştiriyorum, dün geçti, yarın henüz gelmedi, bana düşen bu anın keyfini çıkarmak,ve çok şükür bunu rahatlıkla yapıyorum. saygılı sevgiler

[gülfuren]

Ben iki senedir anı yaşamanın gerekliliğini hem kendime hemde çevreme kabul ettirme çalışmaları içerisindeydim..Son zamanlarda anın tadını daha çok çıkarabiliyorum..Hayatımızı gereksiz telaşlarla kirletmememiz gerektiğini düşünüyorum..Çünkü bana göre gereksiz telaşlar için hayat çok kısa...Şu an iyiysen ne mutlu sana..Hayat bu herkesin türlü sıkıntıları olabiliyor..O zamanda daha kötüsünü düşünüp buna da şükür diyebiliyorum..Bu şekilde düşünmem anımı yaşamama izin veriyor..Bana göre geçmiş bitti,gelecek de daha gelmedi..Ben şimdi varım,bir saniye veya dakika sonra ne olacağımı bilmiyorum..Bunları düşünerek strese girip ne eşimi nede çocuğumu üzmeye hakkım yok diye düşünüyorum..Çünkü ben onları çok seviyorum..Sevgiyle ve huzurla kalın..(Biraz uzun oldu ama aynı dili konuşabilmek çok güzel...)

[pakguc]

bende anı daha güzel yaşıyorum...
bazen gelecek ile hayaller geliyor aklıma, biraz keyfini çıkartıp sonra durduruyorum kendimi wave

[farkvar]

EVET FARKVAR !!

[EliZaR]

suçlulk duygusunu ilk başlarda dinlemediğime pişmanım.. Çünkü anı yaşama hissini bi kenara bırakın herşeyden çabuk bıkan çabuk pes eden biriyim.. Telkinleri dinliyorum bi süre sonra tembellik etmeye başlıyorum geçmişe gidip birtakım hatalarımı hatırlamak hemen beni olumsuz düşüncelere itiyor ve telkin dinlemenin bana verdiği huzuru unutmaya başlıyorum... Bugün dinlemeye başladım sd telkinini umarım bu huyumdan kurtulurum...

[jaunty]

Anı yaşamanın bir belirtisi beden ile aklı bir araya getirememek
Zaman zaman evimizde geliriz-yani vücudumuz evdedir- ama aklımız işyerindedir.
Bazen vucudumuz işyerinde aklımız evdedir.
Vucudumuzla aklımızı bir aaraya getirememek,anı yaşayamamanın tipik belirtisidir.
Anı yaşayabilmek için,içinde buunduğumuz zamana ve mekana,bu zamandaki ve mekandaki duygularımıza ve düşüncelerimize odaklaşmak,kısacası aklımızla vucudumuzu bir araya getirmek gerekir.

Titanic adlı filmde,asillerin sofrasına davetli delikanlı kendisine itici davranan birkaç kişiye kızarak yaklaşık şunları söyler:
''Biraz önce köprü altındaydım,şu an burdayım,yarın ne olacağını ise Tanrı bilir(kısa süre sonra gemi batmıştır) Ben yaşamın keyfini çıkarıyorum,dünyanın kralı benim''
''Alem buysa kral benim'' şarkısını hatırlatan bu söz,belki bir tür savunma mekanizmasi olarak da yorumlanabilir.
Ancak savunma bile olsa ''anı yasıyorum'' düşüncesini ifade eden güzel bir örnek.
Başkalarının da kendi dünyalarının kralları olduğunu kabul ettiğimiz sürece,kendimizi kendi dünyamızın kralı kabul etmemiz,sakıncalı olmasa gerek.

kaynak:varolmak gelişmek uzlaşmak
Üstün Dökmen