.
.
Merhabalar ben telkin müziği sayesinde sigaradan nefret eden, sigaradan tiksinen, eski bir sigara bağımlısıyım.
Yazım biraz uzun gibi görünüyor ama..
Sağlık olsun, ben sigaradan böyle nefret edeyim, bunu bir iki kişi bile olsa bilsin bana yeterlidir. Teşekkürler :)
Çok uzun gelip hayatta okumam diyenler en azından 15 Ağustos'u okusunlar :)
(Özet geç diyenler)
12 Ağustos 2014
Gece 11’den sonrası.
Ders çalışmama yardımcı olması maksadı ile birkaç motivasyon sözleri, sakin müzikler bakınmak isteği ile bilgisayar başına oturdum.
Oradan oraya atlarken google arama satırına “telkin müziği nedir?” yazmam pek geç dolmadı.
Aslında bu teknik hakkında çokça bilgiye sahiptim. Üniversite sınavına hazırlandığım dönemlerde hocalarımdan duyup araştırmıştım.
Sadece “yaz bakim lan ne çıkcak” niyetiyle aramamı yaptım.
Neyse; karşıma sigarayı bırakmak ile ilgili bir destek yazısı geldi.
Bir İngilizce bir Türkçe olan metnin sadece İngilizce kısımlarını okuyordum.
Okuma tarzım ‘meraktan okumak’ şeklinden ‘birine öğüt veren’ tarza kaymıştı.
Sanki karşımda biri varmış da ona yaptığı bir yanlışı anlatıyormuşum gibi okumaya devam ettim.
Daha da ilerleyen kısımlarda;
“Sink further and further down, deeper and deeper.
Sleep deeply.
Sleep.
Deeper and deeper.
As you listen to the sound of my voice,
your mind concentrates on it..”
yazan bölümü okurken, sanki yazıyı okuyan ben değilim de biri beni hipnotize ediyormuş hissine kapılmışım.
Ses tonum iyice değişmiş, tüm vurgulara dikkat ediyor, gerektiğinde sesimi yükseltip gerektiğinde alçaltmaya başlamıştım.
Tabi sesimin bu şekilde değiştiğini ara ara farkedip, tekrar yazının akıcılığında kaybediyordum kendimi.
Yazının bittiği anda derin bi sessizlik oluştu.. çok düşünceli bi haldeydim.
Biraz duraksadıktan sonra başladım kendi kendime konuşmaya:
“Ulan.. ne kaptırdım kendimi be.. yahu hakkaten ben bunu hergün okusam..
bırakılır mı ki bu sigara..
Yok ya..
ya da neden olmasın olum baksana nasıl etkilendin..
O değil de şu yazı bitene kadar bi tane, bittikten sonra bi tane sigara içmem gerekiyodu..
bildiğin etkisindeyim şu an hala içmedim bak..
hiç olmadı vay bee harbiden sigara içirtmedi hehe deyip dalga geçerek bi sigara yakmam lazımdı şu an..
(o an gerçekten etkilenmiştim, ama yine de sigaramı yakacaktım tabiki, çünkü bi kere okumayla sigara bırakmak.. peh saçma :))
Ya bi dursana ya.. sigara yakmadan önce şunu bide Türkçe okuyayım..”
Bu diyalogdan sonra başladım birde Türkçesini okumaya. Ama öyle güzel okuyorum ki duymanız lazım :)
İşte tam bu arada Türkçesini okurken bir yandan okumaya devam edip,
bir yandan aklımdan sigarayı bırakma planları yapmaya başladım.
“Oğlum sigarayı bıraksan var ya..
Zaten zor geçecek bu sene..
ayda 250 lira direk kar anasını satayım..
Vallahi ya dur bakalım şu yazı bi bitsin de.. bi sigara yakar şöyle adam akıllı düşünürüm
baksana zaten sadece yazı değilmiş, müzik de var sabah akşam çalar durur evin içinde.
Aynen aynen ben bi sigara sarmaya başlayayım da yazı bitmek üzere”
Bu arada parasızlıktan tütün, filtre, çarşaf, sigara sardığım dönemdeyim :)
Neyse şansa bakar mısınız tam elime tütünü aldığım anda:
“Düşüncelerini düzenledin ve sigarayı ŞİMDİ bırakamaya karar verdin,
yarın veya ondan sonraki gün değil,
Sigarayı şu anda bıraktın.
Son kararın: SİGARAYI BIRAKMAK!” dedi.
Haydaaa bi garip oldum;
“ulan o tam şu anda söylenir mi?
ama bak hep böyle olur; sonra deyip geçiştirirsen o öyle uzar gider..
birden bırakıcaksın, herkesin dedii bu deil mi?”
O arada kendimle küçük çaplı bir savaş verdim. Ve kendimi kandırdım.
“Sigarayı içer içmez yatıp uyuyorsun. Uyandığında sigara içmek yok lan.”
Arkadan telkin müziğimi açtım, cigaramı sardım, arkama yaslandım, son sigaramla vedalaşıyorum.
Burası çoğunuza abartı gelecek fakat gerçekten o an o sigarayı yaktım ya.. Böyle bi çirkin tat, böyle bi tiksinme.. yahu daha yarım saat önceki sigaram sanki beni rahatlatıyordu, kendime getiriyordu.. Ulan bu lanet şey mi beni kendime getiriyomuş.. neyse dur bakim son olcak zati..
O an yazıda geçen kelimeler aklımdan geçiyordu: “Ne yaptığının farkında olduğundan belki de sigaranın tam yarısındayken sigaranı söndürmek isteyebilirsin.”
Allah’ım ya, olum harbiden ben bunun tamamını içemicem.. kötü geliyor kokusu..
“Olum var ya bildiğin tiksindin de.. böyle bitirirsen daha da içmezsin..
ama dur bak, son sigaran bu sonuna kadar iç de içinde kalmasın sonra..”
Gibi diyaloglarla ben o sigarayı sonuna kadar içemeden söndürdüm attım. Ve hatta tütünümü çarşafımı da çöpe attım. Yatmadan önce o iğrenç, çirkin kokuyu, atmak için elimi yüzümü sabunla yıkayıp dişlerimi fırçaladım yattım.
13 Ağustos 2014
Sabah uyandım. “Sözümü tutayım sigara içmeyeyim. Hemen şu müziği açayım.”
Sigarayı bırakmanın yanında birkaç telkin daha indirip müzik listesi yapmışım.
Kahvaltı yapana kadar bunlar ötsün dursun dedim.
Kahvaltı, atıştırma, akşam yemeği derken..
Ben bu gün gerçekten sigara içmedim.
Ve daha güzeli, ben bugün sigara içmek istemedim.
(He müzik akşama kadar hiç susmadı desem yeri.)
14 Ağustos 2014
Dün sigara içmemiştim.
Bu sabah kalkınca boğazımda ‘şöyle bi sigara sarsam.. ooh’ hissi vardı.
“Lan ben sigara içmiyodum ki, dur müziğimi açayım hemen de aman sigara istemesin canım” diyerek müziğimi açtım, kahvaltımı yaptım.
Vakit ilerledikçe aklıma şu düşünce girdi: “Yahu, o gece sigarayı içerken nasıl tiksinmiştim.. Dün de hiç içmedim.. bildiğin kokusunu bile almadım.. Acep şimdi yaksam.. daha da mı tiksinç gelcek bu bana.”
Haydaa, ya bu şeytan insanı nerden dürteceğini çok iyi biliyor yeminle :)
Akşam yemeğimi yaptım, en sevdiğim hatta sonrasında sigara keyfi yapmayı çok sevdiğim yemeklerden biri.. (ben niyeti bastan bozmuşum da neyse:)
Yemeği yedim..
bir elim masada..
parmaklarımı vurup duruyorum
boğazımda bi yutkunma hissi.. yutkunuyorum yutkunuyorum yok geçmiyor..
belli bu başka seyler istiyo..
Hadaa olum koş şu müziği aç..
Tamam abi.. içmicem ben bu sigarayı..
Ama..
Allahallaaaaahh..
Olum bi tane yaksam..
Ulan hemen hemen 2 gün oldu içmedim bak, bi ödüllendirsem mi kendimi..
Yok abi ya yakma..
Lan.. her gün bi tane içsem mi ki ben.. belli bi süre..
Ya dur, hani sabah diyodum ya, bi tane sarsam tiksinir miyim?
Deniyim bakayım ben onu bi deneyeyim ben.
Ee tütün.. yeni paketi açsam.. olum onu hiç açmayayım, gerisi gelir..
Hem içmez etmezsem gider onu başkasına satarım anasını satayım.
Ya bi tanecik sarcam..
şu dün çöpe attığım tütün var ya..
vallahi de orda öylece duruyo..
velhasıl kelam ben o tütünü oradan geri aldım, bir tane sigara sardım. Tütünü bu sefer tamamen ıslatıp çöpün içine boşalttım paketinden. Çöpü de dışarı atıcam.
Neyse efendim, geldik o masa başında sigarayı yakıp keyif yapma kısmına..
Müzik açık, kimbilir neler diyor o an..
Ben sigarayı yaktım.. ateşi harlarken o lanet bi pislik iğrenç bi koku geldi..
Aah dedim neyse dur..
İlk fırtımı içime çekiyorum, ulan bu ne.. leş gibi bi tat..
Allah kahretsin boğazımı da rahatsız ediyor.. bi öksürdüm, iki öksürdüm yok..
Derin derin öksürmeye başladım..
Neyse diyorum, sabret şu sigarayı yakmışken niyeti bu kadar bozmuşken yavaş yavaş iç ama iç..
Çekiyorum, çekiyorum.. yok o tatmin edici, o boğazımın istediği tat yok..
hani böyle çeksem ciğerlerim dolsa ooohhh diye salsam.. ı ıh..
o an sevinsem mi, üzülsem mi.. inanın bilemedim..
çok istiyordum niyeti o kadar bozmuşum ki, çöpten çıkarıp da sarmışım sigaramı..
o hevesim kursağımda kaldı..
ama öyle güzel bişey vardı ki.. o sigarayı bildiğiniz nefretle çekiyordum..
rahatsız ola ola, her çektikten sonra öksürerek..
en sonunda dayanamadım.. o sigarayı yarısına bile gelemeden söndürdüm.
O an o kadar rahatsız hissediyordum ki kendimi.. sanki çok kötü yasak olan bişeyi yapmışım gibi..
Çünkü o kadar pis kokuyodum ki.. nefesimden iğrenç bi koku çıkıyo, boğazımda leş gibi bi tat, parmaklarımı yüzüme yaklaştıramıyorum bile..
Kalktım elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçalamaya. Gargara yap yap yap en son tatmin oldum, çıktım geldim. Masayı topluyorum, Allah kahretsiiinnn o küllük var ya o küllük.. ulan mis gibi kokup gelmişim tam burnumdan içeri öyle ince bi koku saldı ki peff..
Yok anam ben daha sittin seni içmem bu sigarayı..
Bildiğin 3 günde sigaradan bu kadar nefret edilebilirdi..
Teşekkür ederim emeği geçen herkese. Hakkınızı helal edin.
15 Ağustos 20014
Ben evimde yalnız yaşayan, KPSS hazırlığı yapan, ders çalışıp fazla dışarı çıkmayan biriyim.
Bugün akşama doğru bir arkadaşımla görüşmem gerekiyor. yaklaşık bi 40 dakika yürüyüp, arkadaşımla 30 dakika görüşüp 40 dk yolu geri gelmem gerekiyor.
Sigara kullanmayan biri olarak ilk defa sosyal hayatta bulunacağım. Arkadaşım sigara kullanıyor, gittiğimde sigara uzatacak. Reddedeceğim.
Bütün gün bu dolandı aklıma.
Sigara içme isteği gün içinde hiç uğramasa da, gün boyu evde çalan müziği farkettikçe aklıma sigarayı bıraktığım gerçeği geliyor. Nedense içimde bir korku var bugün.. Arkadaşımla işim uzar da..
Ama yok kendime söz verdim.. zaten çocuk da uzatmaz söyledikten sonra..
Sonra kendin istersen de utanır isteyemezsin zaten bişey olmaz hadi bakalım..
Bunlar gibi çeşitli iç diyaloglarla başladım ben telefonuma müzik atmaya, küçük bi liste yaparım arasına telkin müziğimi de koyarım. Yoldayken açar açar dinlerim.
Tabi bunu yapabilmem için arkadaşımla görüşmeden önce gidip kulaklık almam lazım kendime.
Bildiğin sigaraya karşı koyar, savaşa hazırlık yapar gibi bi hazırlık içerisindeydim bugün.
Bunun böyle olmamasını isterdim aslında.. sigara aklıma hiç gelmeseydi.. kendimi sigara içmeyen biri olduğuma inandırabilseydim çok daha güzel olurdu..
Ama sonra hak verdim.. çünkü ilk kez sigara içmeyen biri olarak sosyal hayata çıkıyordum..
Neyse yola çıktım, doğru arkadaşımın yanına gittim.
Tam el sıkışıp kafa kafaya toslayacağımız anda o üflediği duman..
Yüz ifademe o kadar şaşırdı ki arkadaşım, hakaret gibi geldi sanırım.
O dumanın kokusu o kadar iğrenç geldi ki bana..
Gözümü kapatıp başımı yana çevirip nefesimi tuttum bi an.
Inanır mısınız.. ben o an dünyanın en mutlu insanı idim.
15 Ağustos 2014 te saat yaklaşık olarak 20:30 iken dünyanın en mutlu insanı bendim.
Sen.. yılların sigara içicisi.. arkadaşınla selamlaşırken üflediği sigara kokusundan bu derece tiksin..
o ilk refleksle başımı geri attıktan sonra durup durup yüzüme bi gülümseme geldi.
Çünkü çok mutluydum.
Artık sigara içmeyen biri değil, sigaradan gerçek anlamda tiksinen biriydim.
Geri dönüş vakti geldi. Yeni aldığım kulaklığımı telefonuma taktım, müziğimi açıp yürüyorum..
O kadar mutluyum ki, inanın buraya, kelimelere dökmem mümkün değil o mutluluğu..
Müziği dinlerken bir yandan da aklımdan bu olanlar, yemekten sonra sigarayı içemeyişim, arkadaşımın yanında kokusundan rahatsız oluşum..
Eve varmama 5 dakika kalmıştı ki, karanlıkta karşıdan gelen birini farkettim..
Kulağında kulaklık, sırtında çantası, elinde sigarası yavaş yavaş yürüyor.
İşte onu farkettiğimde bi duraksayıp irkildim.
Adımlarım iyice yavaşladı, kalbime bi sızlama geldi..
Ben, sabahtan beri arkadaşımla geçireceğim o 30 dakikadan bile az zamanı düşündüm durdum..
Açıkça endişe duyuyodum..
O çocuğu görmemle gözardı ettiğim bişeyi farkettim..
40+40 dakika.. 80 dakika.. yani 1 saat 20 dakika ben yalnız başıma sallana sallana yol yürümüşüm..
Ve o yolu yürürken bir kere bile aklıma sigara içmek gelmemiş, elim bir kere cebime gitmemiş..
Eğer ben bu yolu 3 gün önce yürüseydim.. o yolda belki 8 tane sigara içecektim..
Sigara içenler çok çok iyi bilirler akşam vakti yolda sallana sallana yürürken içilen sigaraları..
Ama yok.. gerçekten içmedim değil, aklıma bile gelmedi..
Hesaba bile katmamışım o yolda sigara içmek istermiyim, istemezmiyim diye..
İşte böyle böyle olmasını isterdim, ama.. dediğim yer vardı ya.. işte orda bunu kastetmiştim..
Aklıma bile gelmemiş..
Ben sigarayı bırakmanın mutluluğunu kendimle konuşur gibi buraya aktarmaya çalıştım..
Eğer bırakmak isteyen olur da burayı okur da, mutlu olduğumu görürse.. ona diyorum ki
“kardeşim, burda görünenden 10 kat, 100 kat daha fazla bi mutluluk bu.. inan aklımda hiç sigara bırakmak bile yokken sigaradan tiksinir oldum. Çok güzel..”
Bu duyguların ardından bu süreci birileriyle paylaşmak istedim. Kim ile paylaşacağımı bilmiyorum.
Bugün bi arkadaşıma şakayla karışık bir şekilde:
“gel tütün verem sana, kardeşin 3 gündür sigara içmiyor da:)”
Yazdım bir arkadaşıma. Aldığım cevap da şaşırmayacağınız üzere:
“sakla sakla 1 haftaya kalmaz titremeye başlarsın sen :)” oldu.
Gülümseyip geçtim konuyu değiştirdim.
Şu an kendimi sadece sigarayı bırakma aşamasında olan biri gibi hissetmiyorum.
Şu an kendimi sigaradan nefret eden, tiksinen biri gibi hissediyorum.
Değişik, farklı durumlar yaşarsam, sigara içersem, içmek istersem buraya edit yapmayı düşünüyorum.
Okuduğunuz için, Desteğiniz için, Olumsuz yorum yapmadığınız için teşekkür ediyorum.
EDIT 1:
Bunu ilk olarak okumasını istediğim şahıs:
Sigarayı bırakma fikrinin nerden geldiğini anlamadın bile, sadece çok sevindin.
ben bile anlamadım ki bi anda gelisti gitti iste :)
Ne kadar çok sevindiğini biliyorum. Seni seviyorum.