| ||||||||||
|
Bu müziklere dikkat Bu bölümde olumsuz içerik tespit ettiğiniz müzikleri yazınız |
Hayatım Değişti Kafesi ve Bu müziklere dikkat Olumsuz içerikli müzik yazmayın bilinçaltımızı kirletmeyin kampanyası Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız hoş bir kampanya .. ben de bulutsuzluk özlemini tavsiye ederim...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Bu müziklere dikkat telkin cd indir izle İstanbul Bu müziklere dikkat nerededir kimdir Bu müziklere dikkat çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Bu müziklere dikkat hipnoz Bu müziklere dikkat olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Bu müziklere dikkat hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Bu müziklere dikkat kuantum düşünce kitap haberi
![]() |
![]() ![]() | LinkBack | Seçenekler | Stil |
![]() | #51 (permalink) |
![]() Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 4
Tesekkür: 0
4 Mesajinıza toplam 17 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() hoş bir kampanya .. ben de bulutsuzluk özlemini tavsiye ederim
Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir. |
![]() | ![]() |
![]() | #52 (permalink) |
Üsteğmen ![]() Üyelik tarihi: Aug 2010
Mesajlar: 464
Tesekkür: 1,609
451 Mesajinıza toplam 1,748 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Arkadaşlar konunun ilk sayfasına bakarsanız Atakan Bey bir süre vermiş: 30 Ağustos 2009. Hangi zamanda yaşıyorsunuz?
__________________ Bir garip yolcuyum hayat yolunda... |
![]() | ![]() |
![]() | #53 (permalink) |
Teğmen ![]() Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 86
Tesekkür: 332
91 Mesajinıza toplam 373 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() ![]() ![]()
__________________ Allah'ın dediği olur.. ![]() |
![]() | ![]() |
![]() | #54 (permalink) |
Üsteğmen ![]() Üyelik tarihi: Jun 2010
Mesajlar: 427
Tesekkür: 851
418 Mesajinıza toplam 1,764 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Aslında tekrar güncellense bence çok faydalı..O kadar çok zihnimize kara büyü yapan sözler doluki bazı şarkılarda..Sevgilerimi sunuyorum.. ![]()
__________________ ![]() |
![]() | ![]() |
![]() | #55 (permalink) |
Teğmen ![]() Üyelik tarihi: Feb 2011
Mesajlar: 32
Tesekkür: 16
26 Mesajinıza toplam 85 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() sektör bu yönde para kazandığı için söz yazarı da buna yükleniyor. sadece müzik değil televizyon piyasası da böyle. hep acıklı diziler var meydan da. bir küçük kadınlar vardı misak 4 sene çileden çileye koştular. neyse müzik olayına gelince insanımız kavuşamamyı çile çekmeyi aşk ve sevgi sayıyor. filmlerde izledikleri acıtasyonlu sahneleri kendi hayatlarında yaşarlarsa aşkı yaşamış olcaklarını sanıyolar. aslında bu kafalara yerleştiriliyor. ne verirsen onu hayatlarına sokuyolar. 90 larda izlediğimiz hatta 60-70 lerde yelişçamda olan zengin kız fakir çocuk edebiyatı hala varoşlarda sürüyor. askerden biliyorum. bakınız adını feriha koydum reyting yapıyor. doğulu diziler reyting yapıyor. müzik sektöründe de sagopadan tutunda rockçılara arabeskçilere kadar en ünlü isimler bu acıtasyonun içinde para için varlar. manga hafta sonu 2 saat konser vermek için bir bardan 20 bin lira alıyor. 2 saatte 20 bin lira kazanan etrafından kızlar olan belirli doygunluğa gelmiş adamların bu kadar derdi olması ancak akıl sağlığı ile açıklanabilir. arkadaş sagopa dinleyen adam ra gider diyor. ben dinlemedim ama bu kadar vahimse bu adam bundan para kazanıyorsa bir sorun vardır. herşeye karşı olan düzene karşı olan ezilmişliğe karşı olan kapatalizme paraya karşı olan rapçiler paranın içinde yüzüyor. en iyi örnekleri ABD de görüyoruz. alayı yalan. bütün sıkıntılar içinde kurulan ayrı bir dünyada bu tarz şarkıcılar krallıklarını kurmuşlar. rockçılara bakın kurudukları bu krallığın içinde yandım bittim küm oldum derken, paparazilerde gülerek poz veriyolar. aşk acısından bahseden adamlar aldatmanın kralından tek gecelik aşklardan bahsediyor. neyse uzatmayım. son birşey söyleyim. bir zamanlar okan bayülgene seda sayan çıktı. seyircilerden biri sedaya ' sizin programlarınızdan skıldık yapmayın artık ' dedi. seda da ' çocouklar anneleriniz izlemezse zaten yayından kaldırılar. para kazanmayan bir programın tv de işi ne. siz hayrına bir program gördünüz mü tv de? ' dedi. kafanızı acıtasyonlu şarkılarla dolduranlar gerçek yaşamda aşklarını da böyle yaşayıp sonra mutsuz oluyorum diyenler. körle yatan şaşı kalkar hesabı. mutlu kalın, hayat anı yaşamaktır. ona küfrederek değil mutlu hale getirerek yaşayın. küfretmek kolay , değiştirmek zordur.
__________________ Her şey üstüne gelip, seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde, sakın vazgeçme! Çünkü orası gidişatın değişeceği yerdir. Mevlana |
![]() | ![]() |
![]() | #56 (permalink) |
Teğmen ![]() Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 68
Tesekkür: 662
72 Mesajinıza toplam 466 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() | ![]() İşte asıl önemli olan bilinçaltımıza her şeyin etki etmesi o nedenle daha anne karnındayken başlıyor her şey. ben hep uzakdoğu spor ve filmlerini tapınak ve mucizevi olayları merka ederdim. şimdi anlıyorum ki yalnızlığa alışınca insan kendi içindeki özüne kavuşup kendisi ile barışmayı başarırsa çekirdek inanç vs hepsi değişiyor hayatının kontrolü eline geçiyor. yani attığın her adımın aldığın her nefesin getirisini bildiğinden yaşamda ona göre yol alıyorsun bu çok güzel bir şey. bence daha bebekken başlaması bu eğitimler yani eğitim sadece türkçe matemetik değil spor en önemli şeylerden biri kişiyi kendine getiriyor bir nevi ancak bakanlığımız malesef ellerinden gelse egereksiz deyip dersten çıkartacak .. konunun öneminin farkında bile değil çünkü farkında olmadan yaşayan insanlarca yönetitliyoruz farkında olanlar zaten dünyayı yönetiyor:) buda ayrı bir mevzu tabi bir gurup çıkarı için bir durup farkında olan asıl grup diyorum buna tüm insanlık hatta tüm varlıklar için hizmet ediyorlar. savaşlar hep kandırmaca işte size şunlar verilecek bunlar verilecek orası bizim olmalı burası bizim olmalı neden barış ve uyum içinde yaşamak zarken sahiplenme duygusu içinde yaşıyoruz en basiti çocuğumuzu bizim benim kızım veya oğlum diyoruz oysa o sadece bir emanet. ona sadece kendini geliştirmesinde hayata tutunmasında yardımcı olmalıyız çoğumuz abartıyor elinden gelse 40 yaşındaki insanın ağzına yemek vercek annelerimiz var malesef işte eğitim ve disiplin katı kurallardan bahsetmiyorum yani kişinin disipline neden ihtiyacı olduğunu bilerek yaşaması yani aldığı nefesin kendine ve diğer her şeye nelere mal olduğunu bilerek yaşaması. sorumluluklarını bilerek yol alması gerek insanların. Anne karnında başlamalı eğitim annelerden hatta şu anki kızlarımızın ve oğullarımızın eğitilmesi gerek önce... Tabi önce onları eğiteceklerin... hepimizin...hayatboyu öğrenme deyip formalite olmamalı ... Kendi kendine de öğrenme odaklı olmalı daha doğrusu aslında öğretmenin değil öğrencinin kendi kendine öğrendiğinin farkına vardırılmalı ki kendine güveni gelişsin....Sevgilerimle... |
![]() | ![]() |
![]() | #57 (permalink) |
Teğmen ![]() Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 68
Tesekkür: 662
72 Mesajinıza toplam 466 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() | ![]() Bu arada Seda bağcan ın mantra müzikleride hoşuma gidiyor ara ara dinliyorum mantra müzikleri hücresel boyutta etkili olabiliyor.... doğa sesi daha çok hoşuma gidiyor her şeyin doğalını severim sevgilerimle... |
![]() | ![]() |
![]() | #58 (permalink) |
Çevirmen ![]() Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() ölümüne metal.. i am a metal messiahh.. lütfen metal dinlemeyin demeyin :) metal beni coşku ile sarıp yaşama olan inancımı artırıyor..
__________________ been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum.... |
![]() | ![]() |
![]() | #59 (permalink) |
Üsteğmen ![]() Üyelik tarihi: Oct 2011
Mesajlar: 71
Tesekkür: 248
84 Mesajinıza toplam 123 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() KONU ZAMANI GEÇMİŞ DE OLSA PAYLAŞMAK İSTİYORUM!ÇÜNKÜ MÜZİĞİN HAYATIMIZDAKİ YERİ ÇOK BÜYÜK!! ... YABANCI MÜZİK KÜLTÜRÜ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ(SIZINTI) Bir pazar akşamı İstanbul dönüşü Düsseldorf'tan Hamm şehrine doğru hızlı trene bindim. Tren pek kalabalık değildi. Etrafımda yalnızca beş genç vardı. Biri iki koltuk ileride yüzü bana dönük, ikisi sol tarafımda karşılıklı oturuyordu. Biri arka sol koltuktaydı, diğeri de tam karşımda. Yaşlarını 16–22 arasında tahmin ettiğim ve birbirlerini tanımayan beş gencin ortak noktası, kulaklıkla müzik dinlemeleriydi. İster istemez insanın aklına bu gençlerin nasıl bir müzik dinledikleri sorusu geliyor. Gençler sanki bir kaçış içindeydi. Hem vicdanlarından hem de dış dünyadan bir kaçış... Müzik kutsanıyor, ibadet neşvesiyle ona sığınılıyor ve mutlaka ondan bir şeyler bekleniyordu. Gürültüyle geçirilen bir zamanın nasıl heba edildiği hiç dikkat çekmiyordu. Zîrâ nefis; irade, akıl, his ve kalbden oluşan vicdan mekanizmasını nakavt etmişti. Beyindeki haz merkezi buna göre işlediğinden, vicdanın sesine kulak vermek imkânsızlaşıyordu belki de. Yabancı kültüre ait müziklerin insan hayatındaki karşılığı nedir? Yani bu müzik türü insanda hangi boşluğu doldurur? Bu müziğe sığınanların hâli, sanki sağlam temelli iman ve inancın yitip gitmesini ve içte biriken öfkenin dışavurumunu haber veriyor. İnancın verdiği ümit ve kuvvetten mahrum olanlar, muhtemelen pop gürültüsüyle boğuyorlar insan olmalarını sağlayan lâtifeleri. Sağlıklarını hiçe sayma pahasına bu duruma düşmelerinin sebebi, bir mâneviyat eksikliği değilse nedir? Mevlâna Hazretleri ney'in inlemesinden bahsederken onun aslî vatanına kavuşma arzusuna dikkatleri çeker. Tarih ve tecrübeler göstermiştir ki ney'in, insan ruhuna fısıldadığı nağmeler, insanı farklı âlemlere götürmektedir. Yani bir yerde ney insana içinin, özünün, vicdanının sesini dinletir. Peki, pop müziğiyle neyi dinliyor gençler? Onları alıp iç âlemlerine götürerek vicdanı ve kalbiyle münasebetini mi kesiyor? O gürültüde insan ne düşünür ve hangi tefekkür ufkuna yelken açabilir ki! Küreselleşen dünyanın bütün toplumlara en müzmin hediyesi bu tekdüze müzik kültürüdür. İster Paris sokakları olsun, ister Addis Ababa'da bir okul, ister Astana'da bir eğlence merkezi, ister Berlin'in meşhur Türk mahalleleri, isterse de İstanbul'un kenar semtleri olsun fark etmez, gençleri birleştiren en önemli husus, dinledikleri müziktir. Tarihte dünya gençliğini bu kadar tesiri altına alan, İngilizceyi ortak dil hâline getiren başka bir akımdan söz etmek galiba mümkün değil. Peki, böylesine yaygınlaşan popüler müziğin, muhtevasını anlayan-anlamayan gençler tarafından cazip görülmesinin sebebi nedir? Gerçekte pop, rock, metal, rap, R&B ve hiphop türü müzik parçaları nelerden bahseder? Gençlerin psikolojisini ve sanat algısını değiştiren bu müziğin gerçek mahiyeti nedir? Bütün pop şarkılarının üçte biri uyuşturucu, alkol ve sigaradan bahsetmektedir. Popüler müziğin bazı türlerinde ise alkol ve uyuşturucu daha fazla yer almaktadır. Bu bulgulara Pittsburgh Üniversitesi'nden Amerikalı bir araştırma grubu 2005 yılının en popüler 279 şarkısını inceleyerek ulaşmıştır. (Archives of Pediatrics & Adolescent Medicine) Popüler müzik şarkılarının muhtevasına dâir araştırmanın ortaya koyduğu gibi, 15–18 yaş arası gençlerin günde ortalama 2,4 saat müzik dinledikleri tespit edilmiştir. Bu kadar çok dinlenen şarkılarla uyuşturucu ve alkol arasındaki bağlantı, dünya gençliğinin nasıl bir tehditle karşı karşıya kaldığını ortaya koymuştur. Zîrâ 279 şarkının 116'sının (% 41,6) doğrudan uyuşturucuyla ilgisi var ve çoğunda bizzat uyuşturucu zikredilmektedir. Rap müziğinin yüzde 77'sinde, hiphopların yüzde 20'sinde yine doğrudan alkol ve uyuşturucudan bahsedilmektedir. Uyuşturucunun yanısıra şarkıların çoğunda yine alkol ve marihuana (esrar) ilk sıralarda yer almaktadır. Ayrıca alkol ve uyuşturucunun konu edildiği şarkılarda parti, cinsellik, clique veya şiddet gibi konular da ağırlıklı olarak işlenmektedir. Burada gençler, müziğin muhtevasını anlamasa bile, onların şuuraltlarına belli kavram ve çağrışımların girdiğini belirtmekte fayda var. Popüler müziğin pop, rap, rock gibi türlerini en azından, neticede bir şarkı, herkes dinliyor gibi basite almanın ve yeterince üzerinde durmamanın faturası yüksek olabilir. Araştırmacıların, popüler müziğin bu yönüne vurgu yapmaları ve toplumun dikkatini çekmeleri, bizim de meselenin üzerinde durmamızı gerekli kılmaktadır. Bilindiği gibi dinlediğimiz her şeyin şuuraltımıza tesiri vardır. Bu tür müzik türlerini dinleyen gençlerin, zamanla şuuraltları değişmekte sonra da davranışları bozulmaktadır. Bu değişikliği çoğu defa dinleyen kişi fark etmemektedir. İşittiğimiz şeyler dilimize, düşüncelerimize, hissiyatımıza tesir eder. O yüzden birçok kişi dinlediği müzik türünün zararlı olduğu söylendiğinde, kendisine olan tesirin farkında olmadığı için itiraz eder. Bazı müzik kanallarında da sadece cinsellik, alkol, uyuşturucu ve şiddet gibi konuların ön plânda olduğu yayınlar yapılmaktadır. Meselâ 2009 yılında meşhur bir müzik kanalında, bir şarkıcı seyircileri açık açık şeytana tapmaya davet edebilme cüretini göstermiştir. Misâlleri çoğaltmak mümkün, ancak bu türlü müzikleri dinleyen birçok kişi aslında içinde olduğu süreci farklı savunma mekanizmaları ile inkâr etmekte ve giderek‚ anormal olan şeyler‚ normal görülmeye başlanmaktadır. Burada dikkati çeken husus, değer yargılarının zamanla erozyona uğramasıdır. Bu değer yargıları, dinlenen müziğin bakış açısına paralel olarak değişir. Çünkü dinlenen kişi, gencin önem verdiği kişidir. Müziği dinlemek dolaylı olarak, ben seni beğeniyorum mesajı ihtiva eder. Beğenilen kişilere benzemek, onların yaşadığı gibi yaşamak, konuştuğu gibi konuşmak zamanla kaçınılmaz hâle gelir. Bu sebeple dolaylı olarak model aldığımız kişilerin verdiği mesajları bilmemiz gerekir. Yine çok dinlenen başka bir kişi şarkısında cinsellikten bahsederken, gençlerin değişmesi gerektiğini sıklıkla vurgulamakta, gençlerin şuuraltlarına ince mesajlar göndermektedir. Ahlâkî yapılanmanın mühim bir safhası olan ergenlik döneminde, cinselliğin ön plâna çıkarılarak gençlerin his ve düşünce dünyalarında karmaşaya sebep olmak, telâfisi zor problemlere yol açabilir. Onların o safhada kazanmaları gereken karakter özelliklerini menfî yönde değiştirebilir. Nefsî arzuların ön plâna çıkarılması, neredeyse yabancı kültürdeki müzik türlerinin tamamında sözkonusudur. Nefsinin istekleri doğrultusunda bir hayat anlayışını empoze eden ve bunu bir kültür olarak aşılayan müzik türleri vardır. Bu müzikler, kişinin kılık kıyafetlerinden günlük hayat tarzına kadar birçok alanda yavaş ve sinsi bir değişikliğe sebebiyet verir. Önceleri 'Ben dinliyorum ama onlar gibi düşünmüyorum.' diyen gençler, zamanla onlar gibi giyinmeye ve düşünmeye başlar. Amerika'da zenci şarkıcılar genelde nasıl Gangster-Rap denen müzik türüne sürüklenip onunla özdeşleştiriliyorsa, Almanya'da da yabancı, bilhassa Arap ve Türk gençleri de Gangster-Rap'a yönlendirilmektedir. Meselâ bu müzik türünde rapçilerin şarkılarında genellikle cinsellik, şiddet, alkol ve uyuşturucu konu edilmektedir. Hattâ bazı rapçilerin müzik parçaları, aşırı şiddeti övdüğü için Almanya'da ancak 18 yaş üzerindekilere satılabilmektedir. Her ne kadar sözkonusu şarkıcılar, gençlerin problemlerini işliyorlar gibi görünse de, hiçbiri kişilik açısından örnek oluşturabilecek kişiler değildir. Gençlere mesuliyet duygusu verecek hiçbir husus, bu müziklerde mevzubahis edilmemektedir. Aksine bu tür müzikler, gençleri sadece öfke kusan, başkaldıran, birilerine isyan eden, sosyal sorumluluk üstlenmeyen, başarısızlığı meşrulaştıran ve böylece deşarj olup, rahatlayan bir ruh hâletine itmektedir. Türkiye'de de popüler müziğin ulaştığı noktaya bakıldığında benzer motifleri görmek mümkündür. Düşünmeyen, tüketen, bohem hayatını yücelten, sorumluluktan uzak, sadece ânı yaşayan genç profiline doğru gidildiğini söyleyebiliriz. Bu tür gençler, içinde bulundukları yerlerde asi, kurallara baş kaldıran, otorite ile çatışmalı, sürekli eleştiren bir karaktere bürünmektedir. Aile içi diyalogları, arkadaş münasebetleri bozulmakta ve okul başarıları düşmektedir. Velhasıl popüler müziğin önü alınamayacağına göre, alternatif bir mûsikî kültürünün geliştirilmesine veya mevcut müziğimizin sevdirilmesine ihtiyaç vardır. Fıtratın boşluk kabul etmeyeceğinden hareketle, muhtevasıyla ve formatıyla bizim diyebileceğimiz müziğimizi oluşturmamız ve gençlerimiz arasında yaygınlaştırmamız gerekir. Ayrıca müziğin nefsî ve vicdan mekanizmasıyla ilgili yönlerinin de olduğu unutulmamalıdır. Dinlenilen parça, nefsî tatmine yönelik ve dinin ruhuna ters ise, bunun insanın mâneviyatına zarar vereceği unutulmamalıdır. Dinlenmek, rahatlamak maksadıyla müzikte de seçici davranıp, zararlı alışkanlıkları işlemeyen, insanın ruh dünyasını dinlendiren ve yücelten müzik türlerini ve parçalarını seçmek gerekir. Dinlediğimiz müzik türünün dinimize, kültü-rümüze, mâneviyatımıza, aile yapımıza, kişiliğimize uygun olup olmadığını öncelikli olarak kontrol etmeliyiz. Elbette bu kadar zengin kaynakları olan Anadolu kültürü, kendi mûsikîsini ortaya çıkarma ve bağrında yetişen nesline sevdirme kudretine sahiptir. |
![]() | ![]() |
![]() |
Bookmarks |
| |
Hayatım Değişti Kafesi ve Bu müziklere dikkat Olumsuz içerikli müzik yazmayın bilinçaltımızı kirletmeyin kampanyası Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız hoş bir kampanya .. ben de bulutsuzluk özlemini tavsiye ederim...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Bu müziklere dikkat telkin cd indir izle İstanbul Bu müziklere dikkat nerededir kimdir Bu müziklere dikkat çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Bu müziklere dikkat hipnoz Bu müziklere dikkat olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Bu müziklere dikkat hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Bu müziklere dikkat kuantum düşünce kitap haberi