"
Alıntı:
turunç Nickli Üyeden Alıntı
Paylaşım için teşekkürler yurdahal. Ben de aranızda olacağım.
Haklısın birlikten kuvvet doğar demişler. Bence bu tür tolu calışmaları daha sık yapmalıyız.
Yalnız unutma kısmı biraz zor görünüyor. Beyaz tavşanı unutmak gibi. bu konuda tavsiyesi olan var mı? |
"
- Sevgili arkadaşlar anladığım kadarıyla genel olarak unutma kısmıyla ilgili sıkıntılarımız var.
Belki de unutmak ile ilgili ne kastettiğimi biraz daha açıklamalıyım. Öncelikle bir konuyu tamamen unutmak, hele ki o bizi heyecanlandıran ve beklenti içine sokan bir konuysa tabii ki mümkün değil.
Bir benzetme ile anlatmaya çalışmak daha iyi olacak sanırım. Aşk ve sevgi kavramlarını düşünün. Aşık olduğunuzda, aşkınız sürekli aklınızda olur her an onu düşünür, günlük hayatınızda yapmanız gereken konuları bile aksatırsınız. Bu kadar çok düşündükçe, zihninizde "O da beni bu kadar seviyor mu?", " birlikte olabilecek miyiz?" gibi sorular dönmeye başlar. Endişeler kuşkular, kıskançlıklar, kuruntular devreye girer.
Bir de hayatımızda sevdiğimiz insanları düşünelim. Annemiz, babamız, çocuklarımız, kardeşlerimiz, arkadaşlarımız ya da herhangi biri olabilir sevdiğimiz kişi. Sevdiklerinizle ilgili bu tür bir endişe söz konusu olmaz. onları günlük hayatımızı aksatacak yoğunlukta düşünmeyiz. Onlara olan sevgimiz, anda kalmamıza engel olmaz. Aklımıza geldiklerinde, kısa bir süre onları düşünür ve ardından işimize devam ederiz. bu onları sevmediğimiz, onlara değer vermediğimiz anlamına gelmez. Ayrıca onların her zaman yanımızda olacağından eminizdir.
İsteğinizi bu benzetmedeki "aşk" kavramının değil, "sevgi" kavramının yerine koymalısınız. Aklınıza geldiğinde, içinizi endişe yerine huzur kaplamalı. Onu düşünmeniz küçük bir tebessüm gibi geçip gitmeli.
Tabii bir şey daha var. Günün hakkını veren ve dolu dolu yaşayan bir insanın saplantılı şekilde bir şeye takılması ve düşünmesi mümkün değildir. An da kalmanın en önemli yöntemlerinden biri sürekli aktif, üretken olmaktır. Hayatınızdaki boşlukları doldurmalısınız. Sorumluluklarınıza ve zevk aldığınız konulara hak ettikleri özeni gösterirseniz, hem ne kadar çok şey başarabildiğinizi, hem de kafanızdaki endişelerin yok olduğunu görürsünüz. Boşa vakit geçirmek bir konuya saplanmaya ve endişelere sebep olur. Kısacası tembellik her türlü olumsuzluğun davetçisidir.
Çalışkanlık ve üretkenlik en önemli ilaç bence. Muhakkak kendinize iş dışında zevk alacağınız bir hobi bulmalısınız.
Ayrıca üretmek, çalışmak, başkalarına yararlı olmak insanı mutlu eder. Boş olan her anınızda kendiniz için birşey yapmıyorsanız, başkaları için birşeyler yapın. Bizler aktif oldukça evrenden istediklerimizi etmemiz çok daha kolay olur.
Sakın yanlış anlaşılmasın, burada kastettiğim "çalışır para kazanırsanız, karşılığında istediğinizi alacak güce sahip olursunuz" değildir.
Biz üretken oldukça evren bize isteklerimizi bambaşka yollardan da getirecektir. Bir hediye, "tesadüfi" bir karşılaşma, otobüsü kaçırma, ya da her hangi bir şey isteğimize ulaşmaya vesile olabilir.
Fakat bence öncelikle hepimiz günümüzü dolu dolu yaşamalı, gece yatağa girdiğimizde tüm günümüzü en faydalı şekilde geçirdiğimizi bilerek huzur içinde uyumalıyız.
Umarım ne demek istediğimi anlatabilmişimdir.