Ortaokul ve lise dönemlerimde basketbol ile bayağı ilgilenmiştim.. Kocaeli'nin bazı takımlarında ve okul takımlarında çok iyi performanslarım olmuştu. Fakat ailemin görüşü biraz sığdı bu konuda.Hiçbir zaman desteklememişlerdi.Ağabeyim dışında tabii. O da benim gibi basketbol aşığıydı. Erkek olduğu için, aileme göre tabii biraz daha şanslıydı.
Okuduğum lisenin ilk basketbol takımının benim ısrarlarımla kurulduğunu, kurulana kadar hocamın başının etini yediğimi çok iyi hatırlıyorum. Gerçi takımdan ilk atılan da ben olmuştum.
İzmit' te DSİSpor'da oynarken, bir ara bayanların servisini kaldırmışlardı, az oyuncu var diye.. Ben de işçilerin servisiyle eve dönmeye başlamıştım. Tabii bunu duyan annem çıngar çıkarmıştı. Basketbol kariyerimin de sonu olmuştu bu...
O zamanlar yugoslav bir basketbolcu vardı..Drazen Petroviç,onun hayranıydım. Onun da ömrü çok kısaymış..
Kendi çocuklarımı çok desteklesem de ilgisiz kaldılar bu spora.. Onlar voleybol ve dövüş sporlarıyla ilgileniyorlar..
Basketbol gerçekten çok zevkli bir spor.. Bunu bu sporla ilgilenenler daha iyi anlar..Takım ruhu gerektirir. Çok çeviklik ve hızlı düşünme ister.Düşünüyorum da ailem biraz daha bana karşı anlayışlı olsalardı, bu spor için çok şey yapabilirdim.