Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Gizli şeker de sorun yaratabilir Gizli şeker de sorun yaratabilirİstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Diyabet Bilim Dalı Başkanı ve Türk Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, bir anlamda kişiyi diyabet hastası adayı yapan gizli şekerle ilgili sorularımızı yanıtladı.DiyabetMetabolik SendromTürkiye'de yaklaşık 2.6 milyon diyabet, yani şeker hastasının yanı sıra 2.4 milyon da 'gizli şeker'li var. Şeker hastalığı bir günde ortaya çıkmıyor. Yıllar öncesinden belirtiler veriyor, önce gizli sonra tipik şeker hastalığı olarak kişiyi esir alıyor. üstelik şeker hastalığı, bir kere çıktıktan sonra ömür boyu süren bir hastalık. En iyisi hiç şeker hastası olmamak, bunun için de gizli şekeri iyi tanıyıp, en azından onun tipik diyabete dönüşmesini engellemek gerekiyor. Diyabet henüz klasik, yani çok su içme, idrara çıkma, şişmanlama gibi bulgularını vermeden önce 10-20 yıl arasında gizli şeker diye bilinen çizgide gider. Reaktif hipoglisemi olarak da bilinen gizli şeker aslında 20 yıl öncesinden kendisine özgü birtakım semptomları verir. Ama bu bulgular büyük çoğunlukla ihmal edilir.İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Diyabet Bilim Dalı Başkanı ve Türk Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, bir anlamda kişiyi diyabet hastası adayı yapan gizli şekerle ilgili sorularımızı yanıtladı.
Gizli şekerin seyri nasıl?
İlk ortaya çıkan reaktif hipoglisemidir. Reaktif hipogliseminin en önemli bulgusu şudur, aç kalındığı zaman, yemek yenmezse acıkma atakları olmaz. Ama kişi yemek yemeye başladığı andan itibaren hipoglisemi (şeker düşmesi) atakları olur. Biz buna tokluk hipoglisemileri diyoruz. Bu kişiler sabah uyandıklarında acıkmazlar, kahvaltı yapmazlar, öğlen yemeğini geç yerler, ama ilk öğünü aldıklarından itibaren gece uyuyuncaya kadar sürekli hipoglisemi atakları olur. Kan şekerinin düşüklüğünde sinirlilik, soğuk terleme, fenalık hissi, bazı kişilerde baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu gibi bulgular görülür. öğleden sonra tatlı krizi baş gösterir. Bir bölümünde gece uykudan yanıp yemek yeme vardır.
Daha ileri dönemlerinde glikoz intoleransı ismini verdiğimiz, insülin direncinin yavaş yavaş geliştiği süreçte kişi şişmanlamaya başlar. Şişmanladıkça acıkma atakları şiddetlenir. Şişmanlık özellikle karın bölgesinde yağların toplanması şeklinde olur. Bel oranı ile kalça oranı 0.8'in üstüne çıkar, 1'e yaklaşır. 1, bel ve kalça genişliğinin aynı olması demek. Bu bizim için önemli bir kriterdir. Diğer bir özellik yemekten sonra uykunun gelmesi, yorgunluk hissi, çalışma performansının azalması ve kilo alma hızının artması.
üçüncü, preklinik dönemde tokluk kan şekeri artık 200'ün üzerine çıkar, kan yağları yükselir. Bu hastaların yüzde 40'ında hipertansiyon vardır, şişmanlık oturmuştur, acıkma atakları öğleden sonradan sabah saatlerine çekilir. Sabahları yorgun kalkarlar ve zaman zaman ağır yemekten sonra ağız kuruluğu, çok su içme, çok idrara çıkma bulguları olur. Bu dönemden itibaren artık diyabet geliyordur.Daha şeker hastalığı ortaya çıkmadan henüz gizli şeker dönemindeyken de diyabet vücutta hasar oluşturuyor.
Gizli şeker döneminde hastaların yüzde 40'ında hipertansiyon vardır.
Yüzde 50-80'inde kan yağlarında yükseklik vardır.
Yüzde 20-30 arasında göz bozuklukları başlamıştır.
Yüzde 10-20 civarında diyabetin böbrekler üzerinde etkisi ortaya çıkmıştır.
Yüzde 80'inden fazlasında az veya çok damar hasarı vardır.
özellikle 50 yaşın altında ortaya çıkan hipertansiyon, koroner hastalığı, enfarktüste mutlaka gizli şeker aranmalıdır. Bunların çoğunda glikoz metabolizma bozukluğu vardır.
Bu dönemde tahlillerle anlaşılamaz mı?
Şeker hastalığı bulgularını verinceye kadarki 10-20 yıllık süreçte hep açlık kan şekeri normal düzeydedir. Toplumda da çok yanlış bir kanı var. Şeker hastalığı olup olmadığını anlamak için açlık şekerini ölçtür diye öneriyorlar. Oysa gizli şekerde hiçbir zaman açlık kan şekeriyle teşhis konmaz. Hastanın glikoz yükleme testi olması lazım. 75 gram glikoz, yani şekerli su veriliyor. Şekerli suyu içtikten sonra dört saat kan şekeri izleniyor. Ama insanlar bu teste dört saat ayıramayabilir. Bunun için daha kısa süren testler de yapılıyor.
Hangi sonuçlar gizli şekere işaret eder?
Kan şekeri, sekiz saat açlıktan sonraki kan şekerinin altındaysa bunun adı reaktif hipoglisemi. Sabah ölçtünüz 96 buldunuz. Yemek yediniz, iki saat bekleyip ölçtünüz, 80 çıktı. Bu reaktif hipoglisemidir.
Kendi kendine de ölçüm yapılabilir mi?
Evet, eczanelerde böyle aletler vardır. İki saat sonra kan şekeri 140 -190 arasındaysa glikoz intoleransıdır. 200 ve üzerindeyse bu artık diyabettir. Ama henüz diyabetin klasik bulguları olmadığı için buna preklinik diyabet adını veriyoruz. Bunlar çok rahat şekilde ortaya çıkar ve önlemi alınır. Reaktif hipoglisemi hastanın yaşam kalitesini bozan bir hastalıktır. İnsan ilişkilerini olumsuz etkiler. İş performansını bozar. Ama tedavisi vardır. Tedavi uygun bir diyet programı, günde altı veya sekiz öğün, sık sık ama miktar olarak azar azar yiyecek programıyla rahat bir şekilde çözümlenir. Sabah, öğlen, akşam düzenli yemek, yemek aralarında kepekli bisküvi, sandviç, uyumadan önce de bir bardak süt, birkaç bisküvi olabilir.
Açlığı açlıkla tedavi edemezsiniz
öğün arasında meyve yemek şekeri düşürebilir mi?
Düşürebilir, meyvenin içinde fruktoz yani şeker vardır, reaktif hipoglisemi atağını başlatabilir. Meyveden çok kepekli ekmek, bisküvi gibi posalı yiyecekleri öneriyoruz. Yazın öğle ve akşam yemeği arasındaki süre sekiz dokuz saate uzuyor. Reaktif hipoglisemisi olanların bu süre içinde iki ara öğün yemeleri lazım. öğleden sonraki ara öğünleri güçlü olmalı, acıkma hissetmeden, tatlı krizi gelmeden yemeli.Hipoglisemide acıkmaya değil saate bağlı model olmalı. Açlık ortaya çıkmışsa o zaman onun kontrolü zordur.
İlaçla tedavisi var mı?
Hayır yok. Bu bir hızlandırılmış açlık modelidir. Yani öğün aralarının beş saatten iki buçuk saate indiği bir modeldir. Eğer yiyecek programı verilirse hastanın hem açlık atakları olmuyor hem şişmanlamıyor hem de psikolojik sorunlar çıkmıyor. Tabii bu paketi egzersizle desteklemek lazım. özellikle öğlen yemeğini birçok hasta kilo alırım korkusuyla hafif geçiştiriyor. Mesela bir tabak salata yiyor. Ama bunun anlamı bizim için bir tabak salata artı bir büyük çikolatadır. çünkü eğer öğlende yiyecek olarak belli standartların altına inerse öğleden sonra sık acıkma atakları oluyor ve yüksek kalorili yiyecekler alınıyor.
Bu hastalığın şişmanlıkla ilgisi var mı?
Toplumda şişmanlıkların genetik olanlar dışında, yaklaşık yüzde 80'inde reaktif hipoglisemi var. Şişmanlığın tedavisi ancak bu metabolik bozukluğu bulduktan sonra yapılıyor. Genellikle hipoglisemide temel sorun açlık. Herhangi bir diyet uzmanına, zayıflama merkezlerine gidiliyor. Bunlar çoğunlukla hastalara hipokalorik yani bir anlamda açlık diyeti veriyorlar. Sonuç olarak reaktif hipoglisemili hasta açlık diyeti uyguluyor ama bıraktıktan sonra verdiğinden daha fazla kiloyu geri alıyor. Burada temel sorun açlık. Açlığı açlıkla tedavi edemezsiniz. Sonuçta da hep şişmanlıyorlar. Bu nedenle şişmanlığın tedavisinde temel ilke kilo almaya neden olan sebebi bulmak. Reaktif hipoglisemi var, yağ metabolizması bozuk veya genetik bozukluk var gibi nedenler bulunmalı.
Reaktif hipogliseminin tedavisi nasıl?
Reaktif hipoglisemi varsa glikoza karşı insülin hormon cevabını incelemek lazım. Reaktif hipoglisemi bir insülin hormonu salgılanma hastalıdır. İnsülinin en yüksek olduğu nokta açlığı en çok hissettiğimiz noktadır. Normalde açlık hissiniz vardır, yemek yersiniz düzelir. Ama burada öyle olmuyor. Burada insülin salgısında gecikme olduğu için yemekten hemen sonra dev bir insülin dalgası oluyor ve bu insülin ikinci saatten itibaren kan şekeri daha yükselmeden aşağı indiriyor. Hemen arkasından hipoglisemi oluyor ve buna bağlı olarak da öğün öncesi bu hastalar çok acıkıyor. Açlığı ölçen bir kriter olsaydı, reaktif hipoglisemisi olanların, olmayanlara göre sofraya dört -beş kat aç oturduğu görülürdü. Bu kadar aç oturunca hızlı yersiniz, fazla yersiniz. Biz buna karşı iki saatte bir şeyler yenmesini öneriyoruz. Hasta fazla acıkmıyor, az yiyor ve insülin dengesizliği olmuyor.
Diğer dönemlerde ne oluyor?
Reaktif hipoglisemi, glikoz toleransı ve preklinik diyabet birbiriyle iç içe dönemler. Reaktif hipoglisemi adı altında hepsini içine alıyor.
Sonra tip 2 diyabet yani şeker hastalığı mı gelişiyor?
Evet, bu hastalarda insülin salgısında azalma oluyor ve kan şekeri artıyor, diyabet geliyor.
Aç kalmadan zayıflamak için nasıl bir diyet uygulamalı?
önce açlık ataklarını kontrol altına almak lazım. Bunun için açlık hissine göre değil, saate göre beslenilmeli. Uyandıktan itibaren belli aralıklarla yemeli. üç öğün yemek, üç de ara öğün. öğlen ve akşam yemeğinin arası uzunsa bir ara öğün daha olmalı.
Gizli şekerde dönem dönem yaşanan belirtiler:
Birinci dönem, reaktif hipoglisemi
Hızlı yemek yeme
Acıktığı zaman fenalık hissi, baş ağrısı, sinirlilik
Zaman zaman kriz halinde tatlı isteği
çabuk acıkma
İkinci dönem, glikoz intoleransı
Açlığa tahammülsüzlük
Yemek sonrası hemen açlık hissi
Gece uykudan uyanıp yeme isteği
Yemek sonrası yorgunluk, uyku hissi ve halsizlik
Hızlı kilo alma
üçüncü dönem, preklinik diyabet
Tronkler obezite (Karın kısmının yağlanması)
Zaman zaman ağız kuruluğu ve çok su içme
Kan yağlarında yükselme
çalışma performansının azalması, çabuk yorulma ve halsizlik
Hipertansiyon
Dördüncü dönem, klinik diyabet
Kilo kaybı
Ağız kuruluğu, susama hissi, çok su içme
Sık idrara çıkma, gece idrara çıkma
Yorgunluk, halsizlik
Panik atakla karıştırılıyor
10 yıl öncesine kadar reaktif hipoglisemisi olanlar önce psikiyatra gidiyor, sonra şekerle ilgili doktorlara geliyordu. Şimdi artık reaktif hipoglisemiyle ilgili kavramlar oturdukça psikiyatrlar hastaları şeker yükleme testine gönderiyorlar.
Hangi şikâyetlerle psikiyatra gidiyorlar?
Sakin bir insanken birdenbire günün belirli saatlerinde sinirli, reaksiyoner, tahammülsüz, saldırgan bir insan oluyor. özellikle açlıkta sinirliliğin ötesinde kişilik değişikliği gösteriyor. Şeker düşmesi atakları özellikle öğün öncelerinde sıklıkla ortaya çıkıyor. Ayrıca baş ağrısı, soğuk terleme, fenalık hissi oluyor. Bunların önemli bir bölümü panik atakla karıştırılıyor.Hastaların önemli bir bölümü de teşhis konmadan bunların şeker yiyerek düzeldiğini fark ediyor ve yanlarında şeker bulunduruyorlar. Ancak reaktif hipoglisemide şeker almak, bir diğer hipoglisemi atağı başlatmaktır. O zaman büyük çoğunlukla hastalar sürekli olarak bir ataktan diğerine giriyor ve şişmanlıyor.
Güncel Başlıklar Kayısı kanseri önlüyor Sigara içenlerde bel ağrısı riski artıyor Kimyasallar doğurganlığı azaltabilir Soğuk hasta yapar diye bir kavram yok Plastik tehlike Diyet hafızayı güçlendiriyor Sigara gözlere de zarar veriyor Temiz hava ömrü 5 yıl uzatıyor Aspirin karaciğeri de koruyor 15 yaşından önce anne olmak ölüm riskini artırıyor
En çok okunanlar Sarımsak Mucizedir Çok suyun yararı az Kahve beyni koruyor Folik asit spermlere iyi geliyor Evde yapılan spor da yararlı Tereyağı kalp krizini önlüyor mu? Şekle girmek kadınlar için zor Cildiniz için uygun ürünü nasıl seçersiniz? Demirin de fazlası zarar veriyor 60 yaş üzeri sigara içen erkekleri anevrizma tehdit ediyor
Kaynak: saglicaklakal.com Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |