100 yaşını geçmenin sırrı
İnsanoğlunun en büyük hedeflerinden biri ve belki hatta başta geleni "ölümsüzlüğün" sırlarına ulaşmak. Bunu başarmak için de önce olabildiğince uzun ve sağlıklı yaşamanın sırlarını keşfetmek gerekiyor. Dünyanın her köşesinde, her gün, hiçbir masraftan, emekten kaçınılmadan sayısız araştırma yapılıyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, Mynet okurları için yazdı.
Bilimde ve teknolojide sağlanan ilerlemeler sayesinde, ortalama insan ömrü gelişmiş ülkelerde kadınlar için 80'i, erkekler için de 75'i buldu. Amerika'da 100 yaşını geçen, yani dalya yapan insan sayısı da her yıl %4.1 oranında artmakta.
Geçtiğimiz günlerde, Chicago Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmada 1890-1900 yılları arasında doğmuş olan ve 100 yaşını geçen, yani dalya yapan 'gençlerin' uzun yaşama sırları araştırıldı ve gerçekten çok ilginç sonuçlarla karşılaşıldı.
100 YAŞINI GEÇEN DÖRT KİŞİDEN 3'Ü KADIN
Bu araştırmanın da ilk ve en önemli çarpıcı bulgusu, 100 yaşını geçenlerin %76'sının kadın olmaları. Bu aslında sürpriz bir sonuç değil.
Kadınların erkeklere oranla daha uzun yaşamalarının esas olarak her iki cins arasındaki biyolojik ve genetik farklılıklarla ilgili olduğu düşünülüyor. Ayrıca, kadın ve erkeklerin sosyal, kültürel, çevresel... bakımlardan değişik şartlara maruz kalmaları da elbette çok önemli.
İşte bu farklar nedeniyle, koroner kalp hastalıkları, hipertansiyon, kanser, KOAH... gibi hastalıklar erkeklerde daha fazla görülüyor ve daha ölümcül seyrediyor. Bu hastalıkların da sigara ve alkol kullanımı, şişmanlık, stres... gibi erkeklerde daha fazla rastlanan risk faktörleri ile yakından ilgili olduğunu ise sanırım bilmeyen yok.
OCAK VE KASIMDA DOĞANLAR DAHA UZUN YAŞIYOR
Araştırmada, ocak ve kasım aylarında doğanların yaşama şanslarının nisan-haziran döneminde doğanlardan yüksek olduğu ve ülkenin Batı'sında doğanların 100 yaşını geçme şanslarının Doğu'sunda doğanlara göre 3 misli fazla olduğu da saptanmış. Avusturya ve Danimarka'da da ekim-aralık aylarında doğanların nisan-haziran aylarında doğanlara göre daha uzun yaşadığını gösteren başka bir araştırma da bu sonuçla uyum içinde.
İnsanların doğdukları mevsimde karşılaşacakları çevresel faktörlerin sağlığımızı belirli ölçüde etkilediği çoktan beri biliniyor. Mesela, çeşitli araştırmalarda ocak ve şubat aylarında doğanlarda beyin kanseri riskinin daha fazla olduğu, haziran ve temmuz doğumlularda ise şizofreninin çok daha ağır belirtilerle seyrettiği saptanmıştır.
Ben de bir araştırmamda, doğum ayı ile alerjik hastalık gelişme riski arasında bir ilişki olduğunu, yengeç burcunda doğanlarda astım riskinin kova burcundan olanlara göre 6 misli fazla olduğunu saptamıştım.
Mevsim farklılıklarına uygun olarak hayatın ilk aylarında maruz kalınan bakteri ve virüs enfeksiyonlarının, alerjenlerin, hava şartlarının (hava sıcaklığı, nem, basınç…) etkilerini yabana atmamalı diye düşünüyorum.
Benzer nedenlerle insanların doğdukları çevrenin şartlarının da yaşama süresinin belirlenmesinde rolleri olabilir. Burada kültürel, sosyal, psikolojik ve ekonomik faktörlerin mutlaka hesaba katılması gerekir. Mesela, hayatın ilk yılındaki beslenme ile ilgili özelliklerin yaşama süresini etkileyebileceği akla ve mantığa çok uygun geliyor. Nitekim, 100 yaşını geçenlerin çoğu büyük şehirlerde değil, çiftliklerde ve köylerde yaşayan ve doğal yiyeceklerle beslenen insanlar.
AİLENİN İLK ÇOCUĞU DAHA ŞANSLI
Çok çocuklu ailelerde ilk doğan kız çocuğun 100 yaşını geçme ihtimali diğer kız kardeşlerine göre 3 kat yüksek. İlk doğan erkek çocuk ise uzun yaşama bakımından diğer kardeşlerinden 2 misli fazla şansa sahip.
Bu da bence akla yatkın bir sonuç ve birçok nedeni olması mümkün bu bulgunun.
Burada, çocuk sayısı arttıkça ailelerin onlara olan ilgi ve ihtimamlarının da doğal olarak azalması önemli olabilir. Dolayısıyla bu çocukların çeşitli kazalara uğrama ve bunun sonucunda sağlıklarının çeşitli olumsuzluklara maruz kalma şansları da artıyor. Ayrıca, sonraki çocukların beslenme ve tıbbi bakımları da daha kötü olabilir. İlk çocuk en küçük bir rahatsızlıkta hemen doktora götürülürken, sonraki çocukların hastalıkları giderek umursanmaz olmaya başlar.
İlk çocuk doğduğunda anne ve babanın daha genç olmalarının da üzerinde durulması gerekir. Zamanla babanın spermlerinin ve annenin yumurtasının zarar görmesi mümkün ve bu yüzden de anne-babaların yaşları ilerledikçe çocuklarında genetik kökenli sağlık sorunlarının daha fazla olması akla çok yatıyor.
Yazı: ahmetrasimk@mynet.com
Kaynak : Bayposta.com Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |