Çocuktan al anne- babanın hastalık haberini

[Bluesky24]

Dr. behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi çocuk ve genç psikiyatri uzmanı Dr. Deniz Tirit Karaca, çocukların ailedeki hastalık semptomlarını taşıyabildiğini, çocuğa bakarak anne ve babadaki problemlere ulaşabildiklerini ifade etti.



Özellikle düşük sosyoekonomik seviyeye hitap eden hastaneye gelen yeşil kartlıların yaşam şartlarından doğan problemler sebebiyle anne ve babanın çocukla yeterince ilgilenmeyişi veya ailenin stresinin çocuğa yansıyabildiği gözleniyor.



Dr. Karaca, "Tutum hatalarıyla çok karşılaşıyoruz. Eşinden şiddet gören bir anne, çocuğunu dövüyor. Çocuk sonra huzursuz oluyor, yerinde duramıyor. Hiperaktif diye getiriyorlar. Bakıyoruz değil, anne ve babanın tutumunda hatalar var. Bu defa onların tedavi olmasını istiyoruz." dedi.



Özellikle ailede işsizlik ve maddi sıkıntı yanında eğitimlerinin de yetersiz olması sebebiyle bu tür şikayetlerin çokça geldiğini, özellikle anne ve babanın ayrı olduğu durumlarda çocuklarda çeşitli problemlerle karşılaşıldığını anlatan Karaca'ya göre çocuklar aslında ailenin semptomlarını ortaya çıkaran bir gösterge.



Karaca, "Anne ve babada rahatsızlık olunca, 2 yaşındaki çocukta bile problemlerle karşılaşıyoruz. Bebeği, hiperaktif mi diye getiriyorlar. O yaştaki çocuğa ilaç veremeyiz, dolayısıyla yardım edemeyiz. Anneye bakıyorum, depresyonu var; tedaviye başlıyoruz. Babanın alkol problemi var, o zaman evin içindeki huzursuzluk çocuğa yansıyor. Aile çok önemli, çocuklar buzdağının tepesi. Aslında problemlerin ailede çözülmesi lazım." şeklinde konuştu.



Günde 100 hastaya bakmaya çalıştıklarını, zaman azlığı sebebiyle bunu yapmakta zorlandıklarını anlatan Karaca, yine de anne ve babaya ulaşmaya, tedavilerini yapmaya çalıştıklarını belirtiyor.



Çocuklarda anne ve babanın model alındığını hatırlatan Karaca'ya göre onları tedavi etmek ve eğitmek, çocuktaki rahatsızlıkların da ortadan kalkmasına büyük ölçüde yardımcı oluyor.



Arkadaşlarını döven çocuğu düzeltin diye getiren anne ve babanın, önce kendilerinin çocuğu dövmemeyi öğrenmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Deniz Tirit Karaca, anne ve babasını model alan çocuğun, kızınca bunu dayak atma şeklinde arkadaşlarına yansıtmasının normal olduğunu anlatıyor.



Televizyon dizileri ve şiddet içerikli filmlerin de çocuklar üzerinde olumsuz etki yaptığını hatırlatan Dr. Karaca, 34 yaşında konuşamayan çocuklarda problemin televizyondan kaynaklandığını tesbit ettiklerini anlatıyor.



Karaca, "Araba kullanmak için bile eğitim ve sınavla ehliyet veriliyor. Anne ve baba içinse hiçbir eğitim yok." diyor.



Okulların açıldığı bugünlerde sık sık gündeme gelen hiperaktivite ve dikkat eksikliği hastalığına da dikkat çeken Dr. Karaca, yüzde 5 ile 7 arasında, ortalama her 20 çocukta bir hiperaktivite gözlendiğini söyledi.



Hiperaktivite daha çok erkek çocuklarda görülürken dikkat eksikliğine ise kız çocuklarda daha sık rastlanıyor. Dikkat eksikliği olup da hiperaktivite olmazsa bunun gözden kaçabildiğini kaydeden Karaca'nın verdiği bilgiye göre dikkat eksikliği, hiperaktiviteyle aynı anda bulunmayabiliyor.



Bazı çocuklarda sadece dikkat eksikliği, bazılarında hiperaktivite, bazılarında ikisi birden var. Dersi dinleyemeyen hiperaktif çocukların okuldan soğuma, davranış bozukluğu gibi problemlerle aileyi karşı karşıya bırakabileceği, bu sebeple tedavinin gerekli olduğu belirtiliyor.



İlaç tedavisi, psikiyatrik tedavinin yanısıra uygulanan çözüm yöntemlerinden biri. Çocuklar ilaç tedavisine yüzde 70 oranında cevap veriyor ama mutlaka çocuk psikiyatrisinin değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Karaca, ayrıca aile görüşmesi, psikoterapi ve okulla işbirliği gibi yöntemlerin de etkilerinin tedavi ve teşhis için gerekli buluyor.



Ailenin bu konuda bilinçlenmesi gerektiğini anlatan Karaca, çocukların tedavi edilmemesi durumunda ek hastalıklar oluşabileceğini, okuldan kaçma, davranış bozuklukları, olumsuz arkadaş ilişkileri, depresyon, ileride alkol bağımlılığı gibi problemlerin ortaya çıkabileceğini belirtiyor.









HİPERAKTİVİTE





ıÜüDikkat eksikliği ve hiperaktivite sendromu (DEHB), okul öncesi yıllarda ve özellikle ilkokul çağlarında kendini göstermeye başlar. Bu çocuklar, davranışlarını kontrol etmekte ve dikkatlerini toplamakta zorluk çeker. Okul çağlarındaki çocuklarda zeka seviyesi normal olmasına rağmen konsantre olamadıklarından başarıları ve notları genellikle beklenenin altında olur. Çocuklukta başlayan bu sendrom, önlem alınmazsa ileriki yaşamı da etkileyebilir.







DİKKAT EKSİKLİĞİ



Dikkat eksikliği olan çocuklar, bir şeye konsantre olmakta zorluk çeker ve kendilerine verilen bir görevi yerine getirmeye başladıktan birkaç dakika sonra sıkılır. Okullarda verilen ev ödevi, bu çocuklar için bitirilmesi zor bir görevdir.



Okula yanlış kitap götürebilirler ve ödevi bir kağıda yazmayı unutabilirler. Ödev, öğretmen tarafından kontrol edildiğinde birçok hatayı içerdiği görülür. Dersten kolay sıkılırlar ve takip etmediklerinden dolayı kötü not alabilirler. Evde de kurallardan hoşlanmazlar.







TEDAVİ



Tedavi için önce bir uzman doktorla iletişime geçilmelidir. Okulla aile işbirliği içinde olmalı ve buralardaki her gelişmeden doktor haberdar edilmelidir.



Konu hakkında aile ve öğretmen bilgilendirilmelidir, çünkü yanlış yorumlar tedaviyi zorlaştırır. Türkiye'de genellikle bu çocuklar yaramaz diye etiketlendirilmektedir ancak yaramazlıklarını cezalandırmak yerine yapıcı bir şekilde destek olunmalıdır.





Kaynak : Bayposta.com