Zamanı alt etmek mümkün

[Bluesky24]

Moda değil yaşam tarzı

"Sekiz yaşından beri Almanya'da yaşayan, üniversite ve uzmanlık eğitimlerini orada alan bir tamamlayıcı tıp doktoru Hüseyin Nazlıkul. Üniversitede çocuk sağlığı ihtisası yaptıktan sonra, o sıralar altı yaşında olan kızının bir türlü sebebi bulunamayan baş ağrıları nedeniyle tamamlayıcı tıbbı keşfetmiş ve aktif koruyucu hekimlik kurslarına katılarak hekimlik yapma hakkı kazanmış. Aktif koruyucu hekimlik, aslında bizim bildiğimiz anti-aging. Ancak pek çoğumuz bu kelimeyi yanlış anlıyor ve krem sürmekten ya da ilaç almaktan ibaret zannediyoruz.

Dr. Hüseyin Nazlıkul'un Hayatı Keşfet Anti-Aging Yaşam Kılavuzu adlı kitabı var. Dr. Nazlıkul, bu kitapla sağlıklı yaşamak ve sağlıklı yaşlanmak isteyenlere doğru yolu göstermeyi, her şeyden önce de anti-aging'in bir yaşam biçimi olduğunu anlatmayı hedeflemiş. Kitapta Anti-Aging Felsefesini Keşfet, Sporu Keşfet, Doğru Nefes Almayı Keşfet, Beslenmeyi Keşfet, Uykuyu Keşfet, Hormonları Keşfet, Hastalıklardan Korunmayı Keşfet, Cinselliği Keşfet, Bağışıklık Sistemini Keşfet gibi bölümler var.

Tamamlayıcı tıp, alternatif tıp mı?

Değil. Alternatif tıp hekim olmayanların da uyguladığı ya da hekimlerin sadece bir dalını öğrenerek kullandığı bir metot. Oysa Almanya'da tamamlayıcı tıp ve rehabilitasyon dört yıllık bir ihtisastır. Tamamlayıcı tıpta kullanılan metotlarda hastaya zarar vermeme ilkesi temel alınır ve birey bütün olarak görülür.

Peki anti-aging, sizin deyişinizle aktif koruyucu hekimlik nedir?

İnsanoğlu binlerce yıldır yaşlanmayı önlemenin ve sonsuz hayatın mümkün olup olmadığını araştırıyor. Anti-aging kelime anlamıyla geriye yaşlanma demek. Oysa zamanı geriye almak mümkün değil. Yaşlanma, insanın bedensel ve ruhsal işlevlerinin giderek azalması anlamına geliyor. Yaşlanma hızı kişiden kişiye ve şartlara göre değişiyor. Fakat kaliteli, yani sağlıklı yaşlanma diye bir kavram var. Bu da hücre ve organlarda olabilecek zararların önlenmesiyle mümkün. İşte yaşlanma sürecini geciktirmek, hatta kimi zaman tersine çevirmenin adı anti-aging tıbbı. Aktif koruyucu hekimlik bireyin hastalanmaması, sağlıklı yaşayabilmesi için nelere dikkat etmesi ve yaşamını nasıl şekillendirmesi gerektiği konularını içeriyor. Fakat ülkemizde bu ilaç almak ya da krem sürmek gibi algılanıyor. Oysa anti-aging doğumla başlayan bir yaklaşım. Her canlı 120 yaşına kadar yaşayabileceği bir potansiyelle doğar. Ama hastalıklar, ilaçlar, stres, yaşadığı ortam, maruz kaldığı elektromanyetik kirlilik, uykusundaki kalitesizlik gibi parametreler, o krediyi azar azar tüketiyor.

Hastalara nasıl bir uygulama yapıyorsunuz?

Önce hastayı ayrıntılı bir şekilde sorgulayıp öyküsünü alıyorum. Hastayı muayene edip farklı bilgilere ulaşıyorum. Sonra gerek cihazlarla gerekse laboratuvar verileriyle hastadan aldığım bilgileri bir araya getiriyorum. Her birey özeldir. Birey de kendisini iyi tanıyacak. Hangi genetik riskleri var, hastalık durumu nedir, bedenin hangi organları iyi çalışmıyor... Bunların hepsi bir bilgi bankasında birikecek. Gerekirse farklı uzmanlarla birlikte çalışıyor, bireyi eğitiyoruz. Hem sağlıklı yaşamak, hem de sağlıklı yaşlanmak için gündelik yaşamımızdaki en önemli dört unsur kaliteli uyku, doğru beslenme, bedensel aktivite ve stresten uzak durmak."





1. BESLENME

"Uzun yaşamanın ilk sırrı kalori kısıtlaması. Özellikle akşam yemeğinin sınırlandırılması gerekiyor. Siz uyurken bağırsaklarınız hâlâ sindirimle uğraşıyorsa, bedenin uykuda kendini yenileme süreci devreye giremiyor. Mümkün olduğunca doğal gıdalarla beslenmek, taze sebze ve meyve yemek önemli. Türkiye'de özellikle beyaz ete önem veriliyor, kırmızı ete oranla çok daha iyi olduğu söyleniyor. Çiftlik ortamında yetişmiş tavuğu yemektense doğada yetişmiş kırmızı eti tavsiye ediyorum. Yiyeceğiniz et miktarı, günlük alınan kalorinin yüzde 10'unu geçmemeli. Bu da haftada en fazla iki öğün etli yemek demek. Mevsiminde balık yemek en ideali.





Benim ana öğünüm kahvaltı. Haftada iki kez yumurta, her sabah yoğurt, taze peynir ve bol salata yiyorum. Sabahları sebzeli yemek bile yenilebilir. mide sabahları her şeyi sindirebilir.





Patatesi soyarak suda bekletmek çok yanlış. Kabuğuyla kaynatacaksınız, kabuğuyla yiyebiliyorsanız ne güzel, yiyemiyorsanız tam yemeden önce soyacaksınız. Salata yapılacaksa, yemeye yakın kesilmeli, biraz irice doğranmalı. Yeşil yapraklı salatalar elle parçalanmalı. Domatesi ikiye bölüp bıraktığınızda, yarım saat sonra onun içindeki vitaminlerin yüzde 90'ı kaybolur. Sebzeleri buharda pişirmek en iyisi. Fazla hayvansal yağ da kullanmamak gerekiyor. Sebzelerin bekletildiği su sosta kullanılabilir. Tahıl ürünleri belli bir oranda tüketilmeli. yoğurt çok önemli. Yoğurdun suyunu dökmeyin, içinde sindirim için önemli enzimler var.





Sigara herkes için çok zararlı ama özellikle de kadınlar için. Çünkü kadınlar erkeklere oranla evrimini tamamlamış olan canlılar ve bedene güzelliğini veren östrojen gibi bir hormonları var. Sigara içen kadınlardaki östrojen seviyesi üçte bir oranında azalıyor."





2. BEDENSEL AKTİVİTE

"Hiçbir şey yapamıyorsanız haftada üç kez 45 dakika tempolu yürüyüş yapın. Kapalı mekanlarda spor yapıyorsanız, mekanın oksijen durumuna, havalandırmasının iyi olup olmadığına çok dikkat etmek gerekiyor. Halı sahalarda oynanan futbolun faydadan çok zararı var çoğu zaman. Çünkü önceden ısınılmıyor genellikle. Ayrıca plastik halının yaratmış olduğu elektrostatik durum, bedene yüklediği sıkıntı, maç esnasındaki düşme ve çarpmaların vücuda zararı var. Herhangi bir bedensel aktivite yapılacaksa mutlaka önce ısınmak ve bitiminden sonra da adaleleri esnetmek gerekir.

Bir de yaptığınız bedensel hareketi zevk almaya dönüştürdüğünüz an sizin için spor oluyor. İnsanlarda uzun yaşamak için kaliteli ve düzenli cinsel aktivite de çok önemli. Örneğin haftada en az iki kez cinsel ilişki yaşayan bir erkekte prostat riski çok daha az."





3. STRESTEN KAÇINMA

"Hangi yaşta olursa olsun bireyin o yaşın güzelliklerini keşfetmesi ve bedenini tanıması, bedenine kulak vererek bedeninin sinyalleri ciddiye alması gerekiyor. Biz maalesef çoğu kez çözümü sadece hap almak olarak görüyoruz. Oysa beden dilimizi dinlersek , beden neyin iyi neyin kötü geldiğinin sinyallerini veriyor zaten. Örneğin ben, sabah 09:00'da işe geliyorum. Öğlen 13:00 ile 15:00 arası kesinlikle çalışmıyorum. Çünkü bire doğru insanın verimi düşüyor. Üçe doğru vücut ancak toparlıyor kendini. O aradaki iki saati kendime ayırıyorum. Biz Türklerin çoğunlukla kendi özelimiz olmuyor. Oysa insan gün içinde mutlaka sadece kendisi için bir şeyler yapmalı."





4. UYKU

"Çoğu insan uykuyu sadece dinlenme zamanı olarak algılıyor. Oysa uyku, bir insanın uzun yaşaması için kaçınılmaz, en önemli unsurlardan biri. Uyku gün içinde vücudun maruz kaldığı hasarları tamir etme süreci. Eğer kaliteli uyuyorsanız, vücut uykuda, gün içinde maruz kaldığı hasarları tamir edecek potansiyele sahip. İnsan ömrünü uzatan iki hormon var. Biri melatonin, diğeri büyüme hormonu. Eğer kaliteli uyuyorsanız beden, bu iki hormonu optimal bir şekilde salgılıyor. Çünkü her iki hormon da uykuda salgılanıyor.

Uyku süresi kişiden kişiye değişmekle beraber, kişinin beslenmesi ve yattığı ortam da kaliteli uyku için önemli. Yattığınız odada elektrikli ya da elektronik cihazlar olmamalı. Ayrıca odayı yatmadan hemen önce iyice havalandırmalısınız. Başınızı koyduğunuz yerde priz olmamalı."



Kaynak : Bayposta.com