25-04-2010, 12:08 PM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| "Coca Cola Kültürü" İftar sofrasında
"Coca Cola Kültürü" İftar sofrasında
16
Coca Cola Kültürü İftar sofrasındaHer geçen yıl geleneksel yemeklerimizi ve içeceklerimizden daha da uzaklaşıp, rafine edilmiş, şeker içeriği yüksek, molekül yapısı değişmiş yağları ve çeşitli katkıları içeren paketlenmiş gıdalara saldırıyoruz. Hatta reklam cangıllarında iftarı kola ile açmak bile artık normal kabul edilebiliyor. Beslenme bülteninin bu sayısında 6 Kasım 2003 tarihinde İstanbul Tabip Odasının yayın organı Bizim Gazetede yayınlanan, Kocaeli üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Şükrü Hatun tarafından kaleme alınan yazıyı okuyacaksınız. iki yıl önce yayınlanmasına rağmen güncelliğini koruyan bu yazıyı ilginç bulacaksınız
Ramazanla birlikte bir süre önce başlayan kola savaşları kızışmış görünüyor. Bu tesadüf değil çünkü İslam düşüncesi açların halinden herkesin anlaması ve nefis terbiyesi için oruç tutulduğunu öne sürse de Ramazanla birlikte tüketimin arttığını, gündüz katlanılan her türlü açlığın acısının akşam ve gece çıkarıldığını hepimiz biliyoruz. Bu yıl yeni olan kola ile iftar açmayı kışkırtan milyon dolar bütçeli reklamlar ve tüketim kültürünün bu reklamlara yansıyan yeni biçimleri. Hemen söylemek ve piyasa sözcükleri ile ifade etmek gerekirse Cola Turkanın pazara girişi ile Coca Cola kültürü dindarları satın almış görünüyor. Bir başka deyişle tüketim kültürünün bu evrensel simgesiyle dine dayalı yaşam kültürünü benimseyen büyük çoğunluk arasındaki buzların eridiğini söyleyebiliriz sanırım. Bu aslında Oliver Royun Küreselleşen İslam isimli yeni kitabında anlattığı Müslümanların modern dünyaya katılmalarını gösteren fenomenlerden birisi. İftarla kolanın yan yana gelişi büyük ölçüde tesettür ile blucinin alta alta giyilmesine benzer bir durum. Yerel kültürlerdeki değişimi çok yakından izleyen uluslar arası şirketler, bir tür Müslüman mahallesinde salyangoz olarak nitelenebilecek kolayı iftar sofralarına sokarak milyonlarca yeni tüketici kazanmış oluyor. Bütün bunları başlatan ve % 10 Pazar payı için sokaktaki adamın milliyetçi duygularından, 28 Şubatta dinci sermaye olarak kodlanmaya; başbakanın oğlunun bölge bayisi olmasından Müslümanlara No ezan, no iftar diye akıl veren reklam cangıllarına kadar her yolu deneyen yerli firma ise Coca Colanın reklam atağı karşısında yaya kalmış görünüyor. Coca Colanın reklam filmi yalnızca tat satan ve insan biyolojisinin zaaflarını hedef alan düşünceyi yansıtıyor. Filmin karelerinde hemen hepsi toplumun emekçi kesimlerinden seçilmiş Anadolu insanları uzun açlık döneminden sonra adeta zapt edilmez bir iştahla Coca Colaya ve yiyeceklere saldırıyorlar. İşin doğrusu ben oruç felsefesine tamamen aykırı bu görüntülerin 1 ay boyunca milyonlarca eve ulaşmasına dindar kesimlerden pek tepki gelmemesini anlamıyorum. Bence bu son aylarda iyice çığırından çıkan türban konusundan çok daha fazla önemli, çünkü bu reklam filmiyle eskiden bir çoklarınca şeytani olarak nitelenebilecek bir yaşam tarzı iftar sofralarına oturmuş oluyor. Bu konuda söylenebilecek çok söz var ama ben konunun bir diğer yönüne, hiçbir besleyici değeri olmayan kolalı içecek tüketiminin bu kadar kışkırtılmasının sağlık üzerindeki olası olumsuz etkilerine değinerek devam etmek istiyorum
Bir litre Coca Cola yaklaşık 400 kalori eşdeğeri şeker 0.15 gram kafein, değişik miktarlarda renk veren maddeler, orijinal tadı sağlayan kola özü ve esas önemlisi gazlı içecek olmasını sağlayan fosforik asit içeriyor. Yakın zamanda yayımlanan bütün araştırmalar başta çocukluk çağı olmak üzere büyün yaş gruplarında şişmanlık ile kola tüketimi arasında önemli bir bağlantı olduğunun üzerinde duruyor.
Kolalı içecekler bir taraftan kan şekerini hızlı bir şekilde yükselten, dolayısıyla insülin hormonunu arttırarak vücudun yağ depolamaya yönelmesine yol açan yüksek miktarda şeker içermesi nedeniyle (diyet kola var ama diyen sesi duyuyorum), diğer taraftan süt ve süt ürünleri gibi sağlıklı beslenmenin temeli olan içeceklerin yerine geçtiği için şişmanlık için risk oluşturuyor. Bunların dışında kola içme alışkanlığının fast food beslenmeye eşlik ettiğini ve kola ile birlikte daha fazla yemek yendiğini biliyoruz. Bu nedenle de çocukluk çağı şişmanlığı ve buna bağlı şeker hastalığının önemli bir sorun haline geldiği ABDdeki çocuk sağlığı otoriteleri çocukların kolalı içeceklerden uzak tutulmasını öneriyor. Kolalı içeceklerin esas zararlı etkisi ise kemikler üzerinde oluyor. Bundan 3 yıl önce Amerikan Tabipler Birliğinin çocuk Sağlığı Dergisinde kolalı içecek alışkanlığının lise öğrencisi kızlarda kemik kırıkları sıklığını 3 kat arttırdığını gösteren bir araştırma yayımlandı. Daha önce de benzer yazılar yayımlayan bu araştırmacı, kolalı içecekler içindeki yüksek miktardaki fosforun kan fosforunu yükselterek kemiklerden kalsiyum kemiren paratiroid hormonu düzeyini arttırdığını ve bir süre sonra kalsiyumu azalan kemiklerin sağlamlıklarını yitirdiklerini öne sürdü. Tıp literatüründe bu gözlemi destekleyen başka insan çalışmalarının yanı sıra benzer etkinin farelerde olduğunu gösteren araştırmalar da yayımlandı. Daha önce belirttiğimiz gibi kola içme alışkanlığı en önemli kalsiyum kaynağı olan süt ve süt ürünlerinin tüketimini azaltıyor ve ergenlik döneminde günde 800-1200 mg olan kalsiyum ihtiyacının karşılanması önleyerek de kemik sağlığını olumsuz etkiliyor. Bunların dışında kolalı içeceklerin böbreklerden kalsiyum atılımı arttırdıkları, mide mukoza hücre siklusunu bozduğu, diş çürüklerini belirgin bir şekilde attırdığı, aşırı içilmesinin hipokalemik miyopatiye neden olduğunu gösteren raporlar yayımlandı.
Şimdiye kadar kolalı içeceklerin insanlar için yararlı olduğunu gösteren hiçbir araştırma yayımlanmadı. Hiç kuşku yok ki kolalı içecekler sigara gibi insan sağlığını doğrudan ve tehlikeli bir şekilde etkilemiyorlar ama bu onların masum olduğu anlamına gelmiyor. Dünyanın en büyük 12 ülkesinde 130 milyar doları bulan kola benzeri gazlı içecekler pazarı olduğu biliniyor. Sürekli yeni pazarlar arayan uluslar arası şirketler gelişmekte olan ülkelerin çocuk ve gençlerini hedef alan bir büyüme stratejisi izliyorlar. ülkemizdeki son kola savaşları şirketlerin yeni hedefinin kendi halinde yaşayıp giden Anadolu insanları olduğunu ve piyasa fundementalizmine kucak açan yenilikçi müslümanlar ın buna çanak tuttuğunu gösteriyor. Uzun zamandır oruç tutmasam da televizyondaki kola reklamlarının içinde büyüdüğüm Anadolu kültürüne saldırı mahiyeti taşıdığını ama esas önemlisi insan sağlığı için zararlı olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle başta yoksul evlerinde oruçlarını bir bardak soğuk su açmaya devam eden ve böyle bir yozlaşmaya karşı olan samimi dindarlar olmak üzere hepimizin sesini yükseltmesi gerekiyor.
Prof. Dr. Şükrü Hatun Kocaeli üniversitesi Tıp Fakültesi
çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı
16 Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |