Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Önce hormonla sonra organikleştir! Ya sonra?
Önce hormonla sonra organikleştir! Ya sonra?
Cuma, 15 Şubat 2008
Önce hormonla sonra organikleştir! Küresel güçler, köylünün aklına yıllar önce hormonlu gıdaları sokup, tarım üreticisini ve tüketiciyi günümüzde büyük bir mutsuzluğa sürüklediler. Şimdi de farklı küresel güçler bu mutsuzluktan nemalanıp, dünyanın çeşitli köşelerinde organik tarım çiftlikleri kuruyorlar. Serpil özkaynakın bu ilginç yazısını kaçırmayın
Bozulduğunda kesilen yoğurdu, sütü arar oldukSon yıllarda mis gibi kokan ve içi dışı aynı renkte bir domates yemeğe hasret kaldık... Oysa eskiden bütün domatesler öyleydi... Peki mutfağında kesilmiş süt veya yoğurt bulan kaldı mı aramızda? İçlerine bozulmasın diye! öyle kimyasallar konuyor ki, bunlar o sütte veya yoğurtta kesilecek hal bırakmıyor... Ne tesadüf ki bu gelişmelere paralel olarak da kanser vakalarında ve alerjilerde çok büyük artışlar gözleniyor.Artık insanlar birbirini, Manavda o mevsimen ucuz ne varsa onu al. Ucuz olduğu için belki hormon vermeye gerek duymamışlardır gibi tavsiyelere bulunurken, Sakın açık süt almayın mesajlı pahalı reklam kampanyalarına inat, eskisi gibi bozuldu mu kesilebilen açık süt aramaya koyuldular.Plastik ambalajlar yerine cam şişelerde ürün arayanların marketlerde yaşadıkları hayal kırıklıkları bir yana, karton kutu denen ancak içi alüminyumla kaplı ambalajların ileride Alzheimere neden olup olmayacağı ise ayrı bir tartışma konusu. Malum, henüz nedeni kesinlik kazanmayan ve gittikçe artan bu hastalığın olması muhtemel nedenlerinden biri de, beyinde alüminyum birikmesi !...Tüketici kendini böyle bir bilinmezliğin içinde bulup, kurtuluş yolları ararken, bir anda karşılarına Organik Tarım çıkıverdi...Yatırımcılar organik tarımı kimseye kaptırmadı!Organiktir etiketi olan bu ürünler, hormonsuz, kimyasallardan uzak, doğal şartlarda yetiştirilmiştir mesajı verdikleri tüketiciler tarafından sevinçle karşılandılar. Fiyatları yüksek olmasına rağmen, aklında kaygı, cebinde para olan pek çok tüketici, tarımda organik ürünlere rağbet ettikleri gibi, giysilerinin bile organik pamuktan yapılmış olmasını istediler. Dünyada son yıllarda organik tarım sektörünün büyük hız kazandığını gören Türk yatırımcılar da, devletin 2005te başlattığı teşviklerle birlikte biyo-çiftçiliğe adım atıp, Türkiyeyi bu sektörde bir numaraya oturttular.Daha fazla verim alacaksın, ürünün öylerenkli ve büyük olacak ki, yarışmalarda birinci olacaksın lafları ile yıllardır hormonlu tohumlara, gübrelere yöneltilip, sonra da bu hormonlu ürünler pek sağlıklı olmayabilir iddialarıyla köşeye sıkıştırılan köy kökenli çiftçiye gelince...Köylüyü sertifikaya muhtaç ettilerO, bu organik tarımı gözü kapalı bile yapabilir, zira yapacağı şey aslında kimyasalsız, hormonsuz, çoğu zirai ilaçsız eski tip tarım dan başka bir şey değil. Ancak üreteceği ürünü piyasada satması veya ihraç etmesi için, mutlaka organik üründür sertifikası alması gerekli. İşte bu prosedürler, köylüyü kendisine rakip olan holdingler karşısında güçsüz kuvvetsiz bırakıyor. Sertifika almak için o kadar farklı şart var ki... AB için ayrı (Nr.2092/91), ABD için ayrı(USDA/NOP-Final rule), Japonya için bile ayrı (JASS) ihraç şartları var. Bizim 2004te çıkarılan 5262 sayılı Organik Tarım Kanunu ve ona ilişkin olarak 2005 Haziranında çıkarılan Organik Tarım Yönetmeliği, Avrupa Birliği şartlarıyla uyumlu olarak hazırlanmış. Bunu organik tarım yapmak isteyenlere köy köy dolaşıp anlatacak insan lazım. Ama kimsenin, köylü organik tarım yapsın diye bir kaygısı da yok gibi!.Her isteyen sertifika alamıyorBir çiftçinin organik tarım metoduyla üretim yapmaya karar vermesinin ardından, ekip biçme işiyle uğraşacaksa tarlasını, hayvancılık yapacaksa hayvanlarını ve çiftliğini gerekli standartlara kavuşturması gerekiyor. Tabi ki bu standartları uygulayabilmesi için çiftçinin ekonomik gücünün de iyi olması lazım. çünkü ancak birkaç yıllık bir yatırımın ardından verim alınmaya başlanıyor. örneğin sütünden yararlanacak bir ineğin en az bir yıl önceden doğru ahır koşullarında ve doğru yemlerle beslenmesi gerekiyor. Tüm şartları doğru şekilde gerçekleştireceğine emin olan bir çiftçi, sertifikasyon kuruluşuna başvuruyor. Bu kuruluşun yaptırdığı kontrol sonucu tüm kurallara uygun olduğu anlaşılırsa, üretici ile sözleşme imzalanıyor. Böylece sertifika süreci de başlamış oluyor.Toprağın kimyasaldan arınması 3 yıl sürüyorSüreç, ürünün alınmasıyla birlikte tamamlanıyor. Daha önce üzerinde tarım yapılmış bir tarlada bulunan kimyasalların tamamen yok olması için beklenen süre genelde 3 yılı buluyor. Daha önce hiç ekilmemiş bir tarla için beklemek gerekmiyor. Organik tarım yapabilmek için tarlada organik hayvan gübrelerinin kullanılması gerekiyor. Zirai mücadele de doğal yollarla yapılırken, tarlaya zararlı böceklerin gelmemesi, ya da hastalık bulaşmaması için, koruyucu tedbirlerin alınması mücadelede öncelik taşıyor. üretim sürecini istediği an denetleyebilen sertifikasyon kuruluşu, gübreden kuşku duyarsa analiz de yaptırabiliyor. Hayvancılıkla ilgili sertifika için başvurularda ise, ret edilen bir hayvan için yeniden bir başvuru mümkün olmuyor.Yiyeceklerde organik farkıAşağıdaki liste 19 Aralık 2007 tarihi itibariyle Migros AŞnin Internet sitesindendeki normal ürünlerin ve Ambar Ekolojik ürün firmasının nuhunambarı.com adlı Internet sitesinden teşhir edilen organik ürünlerin fiyatlardır:Türkiye organik pamukta birinciDünyada organik pamuğun yüzde 41i Türkiyede, yüzde 25i Hindistanda, yüzde 8i ABDde, yüzde 7si de çinde üretiliyor. Organik pamuk yetiştirirken, zararlılara karşı her hangi bir kimyasal madde kullanılmazken, çevre de kirletilmemiş oluyor. Ancak bu hiç de kolay bir şey değil. Zira zirai mücadele en çok pamuk üretiminde gerekiyor ve çevre ciddi zararlar alıyor. ürünü, çevreye zarar veren zirai ilaçlar kullanmadan zararlılardan ve hastalıklardan korumak için organik tarım üreticisinin sarf ettiği gayret, bu ürünlerin doğal olarak fiyatına da yansıyor.Organik pamuk üretimine geçmeye niyetlenen diğer pamuk üreticileri ise, 3 yıl boyunca tarlalarını ekmeyerek, topraktaki zirai ilaçların ve kimyasal gübrelerin etkisinin tamamen yok olmasını
bekliyorlar.Normal pamuk hasatında hasat makineleri kullanılırken, organik tarımda elle çapalama yapılması gerekiyor. Türkiyede el emeğinin ABDdekine nazaran çok daha düşük oluşu, daha önce organik pamuk üretiminde bir numara olan ABDnin 3 üncü duruma düşmesine, Türkiyenin ise birinci sırayı almasına neden oldu.çevre dostu giysiler kazandıracakOrganik pamuk üretimi artarken, organik giyim ürünlerine de talep artıyor.Dünya genelinde organik tekstil ürünleri satışının 2008de 2.5 milyar dolara, 2010 yılından sonra ise 15 milyar dolara ulaşması bekleniyor.çok yakın bir gelecekte Türk tekstil sanayinin çevre dostu giysilerle yılda birkaç milyar dolar kazanmasına garanti gözüyle bakılıyor. Bu hedefe ulaşmak için ciddi anlamda yeni bir yatırım yapmaya da gerek yok. Zira mevcut teknoloji, organik ürünleri üretebilecek düzeyde. Yapılması gereken tek şeyin, boyahanelere, bitkilerden elde edilmiş boyalara uygun yeni yıkama ünitelerinin kurulması olduğu söyleniyor.Serpil özkaynak, 2/1/2008, Yeniçağ
Cuma, 15 Şubat 2008 ) Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |