[Bluesky24]

Kadınların, yaşadığımız toplumda etkin bir biçimde kendini ifade edebilmesi ve eşit bir biçimde yaşayabilmeleri için çalışan birileri var. Kod adı STK olan Sivil Toplum Kuruluşları'nın kadınlara yönelik ayağı; üreten ve alnı açık kadınlar için çalışırken herkesten destek bekliyor. Bu kapsamda bizler, üzerimize düşen göreve yapıyor ve STK'nın başkanlarıyla yapacağımız röportajlara başlıyoruz. Bu kapsamda ilk konuğumuz, KA-DER başkanı avukat Seyhan Ekşioğlu...





Sizi tanıyabilir miyiz lütfen? Kadın hareketi içinde nasıl yer aldınız?



36 yıldır avukatım. 1984 yılında Üsküdar Adliyesi'nde duruşmaya yetişmek üzere olduğum bir gün, sokakta birkaç tane masa ve etrafında otuza yakın kadın Medeni Kanun Değişikliği için kampanya düzenliyor ve imza atarak onlara destek olmamızı istiyorlardı. 1980 darbesinin üzerinden dört yıl geçmişti. İnsanlar hâlâ düşüncelerini özgürce açıklamaktan çekiniyordu. Başıma bir iş gelmesini istemediğim gibi kadınları da kırmak istemiyordum; Üsküdar Adliyesi'ne gidiyorum, dönüşte imza verebilirim. dedim. Şöyle düşünüyordum; nasıl olsa polis gelecek ve bu çalışmayı durduracak. Döndüğümde kadınlar burada olmayacak. İmza da vermemiş olacağım. Duruşma sonrası rahat rahat aynı yere döndüm. Bir de ne göreyim kadınlar çalışmaya devam ediyor. Ben şaşkın şaşkın bakarken bir ses; Seyhan abla sen bizim kampanyamıza destek vermeyeceksin de kim verecek? İmzanı istiyoruz diyordu. İşte o andan itibaren kadın hareketinin aktif üyesi oldum. Medeni Kanun Değişikliği Kampanyası için vapurda, garda, pazarda 700 imza topladım.Kaç yıldır KA-DER çatışı altında çalışıyorsunuz?



KA-DER Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği 4 Mart 1997 tarihinde kuruldu. Ben 1998 yılında Kadıköy Şubesi'ne üye oldum. Kısa bir süre sonra Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı yapıldı ve Şube Başkanı seçildim. İki dönem, dört yıl Kadıköy Şube Başkanı olarak kadın hareketinde çalıştım. O tarihlerde KA-Der tanınmıyordu. Bu dört yıllık sürede yönetim kurulu üyelerim ve kırk kadınla birlikte Kadıköy'den Beykoz'a, Maltepe'ye, Pendik'e kadar uzanan etkin çalışmalarla KA-Der'i tanıttık. Rotasyon gereği dört yıl sonra başkanlık görevinden ayrıldım. İlk genel kurul toplantısında Genel Yönetim Kurulu'na seçildim. İki yıl görev yaptım. Son dönem genel yönetim kurulu toplantısında da Genel Başkan seçildim. KA-DER'e sadece ve sadece kadın hareketine inancımdan dolayı üye olmuştum. KA-DER'in amacı benim amacımla özdeşleşmişti. Bu inançla çalıştım. Üye olduğumda hiç tanıdığım yoktu, hiçbir gruba dahil değildim. Sadece çalışarak iyi niyetle kadın hareketine katkıda bulunuyor olmam, bana karşı bir güven duygusu oluşmasını sağladı. Her seçimin ilk gününden son gününe kadar bana gösterilen güvene saygı duyarak, daima en doğru ve en iyi şekilde hizmet etmeye özen gösterdim, gösteriyorum.KA-DER hakkında genel bir bilgi verebilir misiniz lütfen?



KA-DER, atamayla veya seçimle gelinen karar kurullarında kadın temsilinin oranını artırmak ve nihai amaçta da kadınların bu karar kurullarında eşit olarak temsilini gerçekleşmesi için çalışır. Apartman yönetim kurulundan başlayarak, mahalle ihtiyar heyetlerinde, şirket yönetim kurullarında, YÖK, Danıştay, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi gibi kurullarda ve Belediye Meclisi, İl Genel Meclisi, Parlamento ve Bakanlar Kurulu gibi her türlü kurulda ve komisyonlarda kadınların eşit olarak temsilinin gerçekleşmesi amaçlanır. Kısaca tüm yönetim kurullarında kadınların etkin bir şekilde var olmasını istiyor ve gerçekleşmesine çalışıyoruz. Bizim amacımız, kadınların toplumda eşit yurttaş olarak yer almaları. Bu açıdan toplumun değişimini amaçlıyoruz. Toplumsal değişim çok zordur. Kadınlar zoru başarıyor.Genel Merkezi İstanbul'da bulunan KA-DER Kadıköy, Ankara, Bursa, İzmir, Manisa, Denizli, Eskişehir, Samsun, Adana olmak üzere dokuz şubede çalışmalarını sürdürüyor. İstanbul ikinci ve üçüncü seçim bölgelerinde, Mersin, Antalya, Van, Niğde, Urfa, Ordu'da da temsilciliklerimiz var. İşlerimiz daha çok gönüllülük esasına göre yürütülüyor.





KA-DER çatısı altında kimleri görüyoruz?



KA-DER çatısı altında çeşitli bakış açısına sahip binlerce kadın var. Farklılığımız aynı zamanda bizim en güçlü olduğumuz yanımızdır. Biz KA-DER çatısı altında kanunlar tarafından suç kapsamına alınmayan, her türlü düşünce ve görüşe açığız. Birbirimize hoş görülüyüz. Kadın dayanışmasına önem veririz. Tüm siyasi partilere eşit mesafedeyiz. Bütün siyasi partilerle kadınların siyasette eşit temsili konusunda çalışmaya açığız ve hazırız.Üyelerimiz arasında, siyasi partide üye olan veya karar kurullarına seçilmiş kadınlar, akademisyenler, görsel ve yazılı medya temsilcileri, avukat, doktor, mimar, mühendis gibi serbest meslek sahipleri, emekliler ve ev kadıları var.Gerçekleşen projeler ve yakın gelecekte gerçekleştirmeyi planladığınız projelerden bahsedebilir misiniz lütfen?



KA-DER kurulduğundan bu yana çeşitli projelere imza atıyor. Yaptığı her proje kadınlara yönelikti ve kadın bilincinin oluşmasına hizmet etti. Toplumsal Cinsiyet Ve Siyaset, Kadın Sorunlarına Çözüm Arayışı Kurultayı, Kadın Dostu Belediye, Yeni Medeni Kanunun Kadınlara Anlatılması, Kadınlar İşbaşına, İnteraktif Kadın vs. gibi pek çok proje KA-DER çatısı altında yapıldı. Ayrıca, birçok kitabımız yayınlandı. Ulusal ve Uluslararası birçok toplantılar ve kampanyalar yaptık. 2007 yılı milletvekili seçim yılı olması nedeniyle bizim için çok önemli. Bu seneki çalışmalarımızda, kadın milletvekili sayısının artmasına odaklandık. Merkez ve tüm şubelerimizde kadınların aday olmasını teşvik eden ve bilinçlendiren çalışmalar yapılıyor. Ayrıca siyasi partiler ve güç odakları nezdinde lobi ve kampanya çalışmaları yapmayı planlıyoruz. Kadın Siyaset Okulu projemiz beş büyük ilde çok başarılı bir şekilde devam ediyor. Kadın bakış açısını içeren ilk siyaset okulu olması yönünden de hem siyasi kadınlarda ve hem de medyada çok ses getirdi.





Gerçekleştirdiğiniz eğitim faaliyetlerinde nasıl bir ortak akıldan bahsetmek gerekiyor?



KA-DER'in yaptığı eğitim faaliyetlerinin hedef kitlesi kadınlar. En önemli sorun, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırmak ve önyargılarla mücadele etmek. Bütün bunların yanında çalışmalarımız sürecinde bir gerçek ortaya çıktı; o da eğitimlerin hedef kitlesine erkeklerin ve gençlerin de ortak edilmesi gerektiği. Çalışmalarınız KA-DER yelpazesi dışında, diğer kadınlara da ulaşıyor ve onlar tarafından da destekleniyor mu?



KA-DER, on yıllık çalışmalarını tüm kadınlara yönelik yaptı. KA-DER'de dışlama, ötekileştirme düşüncesi ve bakış açısı yoktur. Olmaması da gerekir. Böyle bir durumun varlığı bana göre yanlış olur. Bir an evvel eşit mesafe ilkesi çerçevesinde, tüm kadınlarla kadın sorunları konusunda çalışma yapılması gerektiğini düşünüyorum. Kaybedecek zaman yok.Gelecek yıllarda kadınları nasıl bir dünya bekliyor?



Tüm dünya kadınları bulundukları ülkelerde kadın sorunları konusunda çalışıyor. Kadınlar eğitim, sağlık, çalışma, sosyal, siyaset alanlarında sorunlarını mutlaka çözecekler. Birey olarak toplumun her alanında var olacaklar. Eğitim, sağlık, adalet ve çevre konularında daha da etkin olacaklar. Barış ve huzurun sağlanmasında kadınlar daha yaratıcıdır. Bu sebeple kadınların yönetime gelmeleri gerekiyor. Bizim bir sloganımız var: "SEÇMEK YETMİYOR SEÇİLMEK VE YÖNETMEK İSTİYORUZ!"KA-DER başkanı sayın Av. Seyhan Eşioğlu'na, değerli paylaşımlarından dolayı teşekkür ederiz.

Dikkat: Bu röportajın tüm hakları Anneyiz.Biz'e aittir. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.



• Diğer röportajları okumak için tıklayınız.





Kaynak: Anneyiz