Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Diğer Sağlık Haberleri

Uyarılar

Kanseri yenmiş olan İki Çocuklu köşemizin yazarı Özlem Aysoy ile geride bıraktığı zorlu günleri konuştuk

Serbest Kürsü ve Diğer Sağlık Haberleri Kanseri yenmiş olan İki Çocuklu köşemizin yazarı Özlem Aysoy ile geride bıraktığı zorlu günleri konuştuk Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Anneyiz.Biz okuyucularının yakından tanıdığı bir ismi, Özlem Aysoy'u ağırlıyoruz. Kanser Haftası sebebiyle özel olarak yer verdiğimiz İki Çocuklu köşesinin yazarı Özlem Aysoy, meme kanseriyle boğuştuğu günleri geride bırakmanın haklı gururunu yaşıyor. Kendisiyle zorlu günleri konuştuk. Her şey nasıl başladı? Her ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Diğer Sağlık Haberleri telkin cd indir izle İstanbul Diğer Sağlık Haberleri nerededir kimdir Diğer Sağlık Haberleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Diğer Sağlık Haberleri hipnoz Diğer Sağlık Haberleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Diğer Sağlık Haberleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Diğer Sağlık Haberleri kuantum düşünce kitap haberi

Kanseri yenmiş olan İki Çocuklu köşemizin yazarı Özlem Aysoy ile geride bıraktığı zorlu günleri konuştuk

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 03-05-2010, 03:46 PM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Bluesky24 will become famous soon enoughBluesky24 will become famous soon enough
Standart Kanseri yenmiş olan İki Çocuklu köşemizin yazarı Özlem Aysoy ile geride bıraktığı zorlu günleri konuştuk



Anneyiz.Biz okuyucularının yakından tanıdığı bir ismi, Özlem Aysoy'u ağırlıyoruz. Kanser Haftası sebebiyle özel olarak yer verdiğimiz İki Çocuklu köşesinin yazarı Özlem Aysoy, meme kanseriyle boğuştuğu günleri geride bırakmanın haklı gururunu yaşıyor. Kendisiyle zorlu günleri konuştuk. Her şey nasıl başladı?



Her şey ikinci çocuğumda emzirmeyi bıraktıktan iki ay sonra başladı. Ele gelir cinsinden, küçük bir beze gibi, oynak bir kitleyle tanıştım. Önce süt bezesi sandım ama acımaya başlayınca içime bir şüphe düştü, doktora gittim. Jinekoloğum da aynen benim gibi düşündü, ılık su ile masaj ve de ağrı kesici önerdi. Takip eden ayda adet olduktan sonra için rahat etmez ise gel ultrason çekelim dedi.Teşhis konulana kadar nasıl bir süreç geçirdiniz?



Kitleyi kendim bulmuştum, jinekoloğumun önerdiklerini yaptım ama kitle büyümeye devam edince doktor olan kayınpederimin ısrarı ve yönlendirmesiyle bir genel cerrahtan randevu aldım. Önce muayene etti, sorular sordu, sonra ultrason istedi yetmedi mammografi istedi. Baktı, inceledi ve beni bitiren cümleyi söyledi girişimsel radyolog arkadaşımızdan sizin için biyopsi randevusu aldım. Bu sözler beynimde şimşekler çaktırdı, kasırgalar koparttı; çünkü ben o an nedense inandım kötü bir şeyler olduğuna. Biyopsi sonucu elimize gelene dek yaptığımız tek şey dua etmek oldu, sadece iyi düşünmek, pozitif düşünmek ve ailede kanser olmamasının verdiği rahatlığı bunlarla süslemek, bir de çaresizce beklemek...Teşhis, telaffuz edildiğinde neler hissetmiştiniz?



Biyopsi sonucunu alan kişi kayınpederim, ama sonucu bana açıklayan isim, eşim. Kendince çok metanetli davranarak sonucu bana kendisi söylemek istemiş ama lafı öylesine dolandırdı, öylesine dallandırdı ki; anladım sonucun kötü olduğunu. Her ne kadar bana kötünün başlangıcı dediyse de, doktorun yanına meme kanseri olduğumu ve göğsümü kaybedeceğimi bilerek gittim. İtiraf etmek gerekirse; kanser benim en korktuğum hastalıktı. Korkum gerçek oldu. Korkunun ecele faydası yok derler ya, çok doğru. Ne kadar korkarsanız bir şeyden, o kadar negatif etkileniyorsunuz bence. Ben de korkumun tutsağı oldum sanırım bu hastalıkla.Tedavi nasıl başladı, devam etti ve sonuçlandı?



Ameliyat sonucu aldığımız patoloji raporunda kanserin koltukaltı lenflerime de sıçradığını öğrendik. Bu durumda kemoterapi kaçınılmazdı. 16 seans boyunca kemoterapi aldım, üstüne 28 günlük radyoterapi süreci. Şimdilerde haziran ayı sonuna dek, kemoterapiyle eş zamanlı başlayan ve yurtdışında çok faydası görülen bir ilaç alıyorum; tümüyle geleceğe dönük koruma amaçlı. Vücudumda tek bir hücre kalmaması için bir serum diyelim. Mart ayının başında yapılan tüm test ve tahlillerim temiz çıktı çok şükür; yırttım. Hayatınızın önemli bir kırılma noktası olsa gerek kanser? Şimdi bu kırık ne durumda?



Pek çok açıdan bu kırık hayatımın sonuna dek sürecek, hiçbir yapıştırıcı da bu kırığı kolay kolay onaramayacak ama yine de bu hastalıkla bazı şeyleri daha net anladım diyebilirim. Her şeyden önce sağlık, sonra da aile gelmeli insanın hayatında. Sevgi her kapının anahtarı.Yakınlarınız hastalığınızdan hangi aşamada haberdar oldu?



Ben paylaşımcı biriyim; üzüntümü, sevincimi, iyi günümü, kötü günümü, hayatımı paylaşmayı severim çevremdekilerle, ailemle, dostlarımla. Dolayısıyla daha ilk günden itibaren herkesin haberi oldu tüm gelişmelerden.





Tedavi boyunca çalışma hayatınızı bıraktınız mı? Bırakmadıysanız 9.00-18.00 mesaisi güç olmuyor muydu?



Tam 16 yıldır çalışma hayatının içindeyim. Ameliyat, giden göğsüm, patalojiden gelen sonuç, tedavi için sadece radyoterapiyi beklerken geleceği yönelik riski azaltmak adına şart koşulan kemoterapi beni mahvetti; tutunacak tek dalım eşim, çocuklarım ve ailemden sonra işim oldu. Yönetici asistanıyım, aslında tempom çok yüksek ama patronumun da desteğiyle durumu idare ettim. Beni çok iyi tanıyan patronum, kendimi salmam yerine işyerine gelmemi önerdi dostça. Dinlenmeye ihtiyacın olduğu her an kendine fırsat yarat; geç gel, erken git ama gel dedi. Zaten benim de niyetim buydu. Kendimi o kadar iyi tanıyorum ki, eğer o gün o yatağa girseydim emin olun tedavi süresince, sekiz ay boyunca çıkamazdım. Toplam 16 seans kemoterapi aldım, ilk dördü inanılmaz kötüydü, 15 gün arayla alıyordum ve etkisi 3-4 gün sürüyordu. Cuma günleri alıyordum kemoterapiyi ama pazartesi mutlaka işe geliyordum, kendimi kötü hissettiğimde de doktor odasında yatıyordum. Sonra alıştım. Yoğun olan ilaç son buldu, başka bir ilaca geçtik, etkisi daha hafifti, iş yaşantıma engel olmadı. 8 ay boyunca sanırım sadece üç ya da dört gün gelemedim işe. İlaçlar yüzünden eski tempomda çalışamadım orası muhakkak, ilaçlar unutkanlık yaptı, enerjimi azalttı, ağırlaştırdı beni ama geldim, yapabildiğim kadarını yaptım. Rahatsızlığınız boyunca ne gibi gel-gitler yaşadınız?



Gerek kendi aileme, gerek eşimin ailesine inanılmaz bağlıyız. Annem, kayınvalidem ve doktor olan kayınpederim inanılmaz üzerime titrediler, sadece benimle yaşadılar diyebilirim. Eşim her şeyden ve herkesten özel bir insan, kelimelerle ifade edemem yaptıklarını ve yaklaşımını, kardeşlerim ve eşimin ağabisi ve eşi moral hocalarımdı. Bana hastalığın başındasın, çiçek gibi bir ameliyat yaptık dediler, üzerine aldığım kemoterapiyi de ileriye dönük riski azaltmak için dediler, inandım. Belki de bu yüzden ölümden hiç korkmadım ama ameliyat sonunda kendimi kadın olarak çok kötü hissettim, yarım, çaresiz, çıplak, savunmasız, çirkin, kötü....Dostlarıma gelince; ateş düştüğü yeri yakıyor, kimse başına gelmeyince anlayamıyor. Ameliyat sonrası ilk on gün ev dolup taştı, gelen giden, arayan, soran doluydu ortalık. Sonra birden yavaş yavaş yok olmaya başladılar; aramaz, gelmez oldular, bunun da adını ince düşünmek, rahatsız etmemek, mikrop taşımamak, dinlenmeme yardımcı olmak koydular ama beni çok kırdılar. Ben konuşmak, konuşarak deşarj olmak, anlatırken ağlamak istedim, giden mememi, kadınlığımı konuşmak istedim kız arkadaşlarımla, dostlarımla ama çevremde ailemden başkasını bulamadım. En büyük gelgitleri, hayal kırıklıklarını, manevi acıyı bu sırada yaşadım. Ya çocuklarınız, onlar biliyorlar mı, onların yaklaşımı nasıl oldu?



Küçüğüm daha çok küçüktü, 15 aylıktı. Dolayısıyla fazla bir olumsuzluk yaşamadı ama büyüğüm; meraklı, dolu dolu gözlerle bana bakar oldu. Soru işaretleri doldu yüreği, beyni ama dile getirmedi, getiremedi, anlattıklarımla yetinmesini bildi. Belki de bilmedi, ama gerçekle de yüzleşmedi. Hastalığımı bilinen ve ürkütücü adıyla değil de, basit bir sivilcenin vücuduma yaydığı, temizlenmesi zor ve uzun süren bir iltihap olarak anlattım O'na. İlaçlardan kaynaklı yan etkilerini anlattım. En çok saçımın dökülmesinden rahatsız oldu, biz bizeyken değil ama arkadaşlarının yanında asla peruksuz dolaşmama izin vermedi. İlaç aldığım dönemlerde dinlenmem gerektiğini bildi, ablalığın getirdiği sorumlulukla kardeşine bile baktı. Bu şekilde geçen bir yaz tatilini, büyüyüp olgunlaşarak bitirdi.Hastalığımı çocuklarıma net olarak ismiyle anlatmamak benim tercihimdi, ailem saygı gösterdi ve destekledi. İleride beni daha net ve de olgunlukla anlayacaklarını düşünüyorum. Bu yüzden de hâlâ onların yanında hastalığın adını kullanmıyorum. Sizce kanser tedavisinde sihirli değnek var mı?



Evet kesinlikle var. Moral, destek, özenli bakım ve hepsinden önemlisi sevgi. Bunlar bir arada olunca insan kendini asla bırakmıyor, ölümü düşünmek yerine yaşayacağı güzel günleri düşünüyor. Düşündükçe mutlu oluyor, mutlu oldukça iyileşiyor. Bir çeşit döngü de diyebiliriz. Bir de erken teşhis. Gerçi bana başında erken teşhis demişlerdi ve ben neredeyse tedavinin son ayına kadar böyle biliyordum ama değilmiş. Benim kanserim 3. evrede yakalanmış, henüz metastaz yapmamış ileri bölgesel evrede yakalamışım ben kanseri. Herkes benim gibi şanslı olur mu bilmiyorum ama özellikle meme kanserinde erken teşhis hayat kurtarıyor. Kendi kendine elle muayene, 35 yaşından sonra yılda bir kez mammografi, en ufak bir şüphede başvurulacak bir genel cerrah çok ama çok önemli.Umutların kırıldığı noktalar oluyor muydu?



Olmaz mı, kemoterapi bir yandan iyileştiriyor insanı bir yandan öldürüyor. Gerçi tıp çok ilerlemiş, şimdiki ilaçlar inanılmaz rahat ama mide bulantısı, ağrısı, ağız içi yaraları, el ve ayaklarda uyuşmalar, kolunuzu bile kıpırdatamayacak kadar enerjisiz ve yorgun olma ve sürekli uyku hali, kasılmalar hepsi ama hepsi bir şekilde umudunuzu kırıyor ve sizi çok mutsuz ediyor.Meme kanseri, kişinin yakalandığı bir rahatsızlık olmanın ötesinde bir sosyal sorumluluk kampanyası gibi pek çok kişi ve kurumun üzerinde çalışmalar yaptığı bir hastalık. Siz neler yapıyorsunuz?



Ben bu hastalığı zor da olsa sindirdim ve hatta öyle bir sindirdim ki, tedavimi kendi içimde daha da güçlenerek bitirdim. Şimdi Meme Vakfı gönüllü üyesiyim. Çevremdeki herkese, bütün kadınlara bu hastalıktan korunmanın ve uzak durmanın yollarını anlatmak istiyorum. Kendimi, hastalığımı, tedavi sürecimi ve sonuçlarını içeren biraz anı, biraz tibbi bilgi içerikli bir kitap yazdım. Hastalığı öğrendiğim an bu konuda hissettiğim boşluğu, yaşarken yazarak kapatmaya çalıştım kendimce. Yazmak bir anlamda tedavim boyunca benim terapim oldu. Ağladım yazdım, yazdım ağladım. Bu kitapla yaşadıklarımla, şu an Türkiye'de 35 yaş üzeri 9 milyon kadından mammografi çektirmiş 500 bini hariç kalan, 8 bin 500 kadının % 5-10una ulaşabilirsem, erken teşhisin, elle muayenenin, sürekli takip altında olmanın önemini anlatabilirsem, ne mutlu bana!Sn. Özlem Aysoy'a paylaşımlarından dolayı teşekkür ederiz...

'

Kaynak: Anneyiz

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

Bluesky24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Kanseri yenmiş olan İki Çocuklu köşemizin yazarı Özlem Aysoy ile geride bıraktığı zorlu günleri konuştuk

Serbest Kürsü ve Diğer Sağlık Haberleri Kanseri yenmiş olan İki Çocuklu köşemizin yazarı Özlem Aysoy ile geride bıraktığı zorlu günleri konuştuk Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Anneyiz.Biz okuyucularının yakından tanıdığı bir ismi, Özlem Aysoy'u ağırlıyoruz. Kanser Haftası sebebiyle özel olarak yer verdiğimiz İki Çocuklu köşesinin yazarı Özlem Aysoy, meme kanseriyle boğuştuğu günleri geride bırakmanın haklı gururunu yaşıyor. Kendisiyle zorlu günleri konuştuk. Her şey nasıl başladı? Her ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Diğer Sağlık Haberleri telkin cd indir izle İstanbul Diğer Sağlık Haberleri nerededir kimdir Diğer Sağlık Haberleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Diğer Sağlık Haberleri hipnoz Diğer Sağlık Haberleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Diğer Sağlık Haberleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Diğer Sağlık Haberleri kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:18 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.