Küçük mükemmellerin dünyası

[Bluesky24]

Küçük mükemmellerin dünyası

Küçük “Mükemmellerinâ€� Dünyası



Özgüveni yüksek çocuklar yetiştirmek için sizce fazlasıyla methetmiyor musunuz çocuklarınızı? Onlara kendilerini dünyanın en güçlü, en güzel, en mükemmel çocukları olarak hissettirmek; etraflarına pespembe bir duvar örerek gözlerini boyamak sizce de fazlaca abartılı değil mi? Elbetteki gelişimleri için ve bir şeyleri başarabilmek için kendilerine güven duymaları yadsınamaz derecede gerekli. Fakat siz bir taraftan “mükemmel ötesiâ€� çocuklar yetiştirirken diğer anne- babaların da bunu yapıyor olduğunu unutmayın! Çünkü her ebeveyn kendi çocuğunu “kusursuzâ€� olarak yetiştirmek ister. Ancak bu güzel ve masum planınız bir gün geri tepebilir. Çünkü çok geçmeden, çocuğunuz bütün o övgü dolu sözlerin fazlasıyla abartı olduğunu anlayacaktır- onların tamamen anne-babasının söylediği boyalı sözler olduğunu. Üstelik bu, çocuğunuz için pek de mutlu bir deneyim olmayabilir. Bir gün her zaman yaptığı o “muhteşemâ€� eserinin, okulda bir arkadaşı tarafından “berbatâ€� ilan edilmesiyle. İşte o zaman bütün o güzel övgü dolu sözler anlamını yitirip bir kenara atılacak ve çocuğunuz bu pembe rüyadan uyanmak zorunda kalacak.



Elbette işlerin böyle bir senaryo ile gelişmesini hiçbir anne-baba istemez. Ancak fazlasıyla övgü dolu sözlerle süslenip boyanan çocuklar, kendilerinden hep büyük beklentiler istendiğini varsayarlar. Çünkü onlar hep “mükemmeliâ€� yapmışlardır ve hep “mükemmeliâ€� yapmaları gerekmektedir ki gene o “harikaâ€� sözleri anne ve babalarından duyabilsinler. Çünkü o çok değer verdikler anne-babalarının, onları sevmeleri için hep başarılarını yüksek tutmaları gerektiğine inanırlar. Bu düşüncede, onları yapacakları her çalışmada, korkuyla karışık kaygı yaşamalarına sebep olur. “Ya sevdiğim insanların beğenmeyeceği bir şey ortaya çıkartırsamâ€� diye risk almaktan bile çekinir hale gelebilirler. Çünkü asla “mükemmelâ€� bir şey yapamayacağım diye korkarlar.

Ancak bu demek değildir ki onları asla övmeyeceğiz; asla onları alkışlamayacağız. Hayır! Yukarıda söylediğim gibi özellikle 2 yaşından itibaren yaptığı şeylerin harika olduğunu her fırsatta dile getirmeliyiz. Ancak anaokuluna başladığı zaman bu övgülerin dozu ve zamanı öğretmeniyle de iş birliğine girerek ayarlanmalıdır ki istemeyen sonuçlarla karşılaşılmasın. Çünkü okul yaşantısında artık çocuğunuz sosyalleşmeye başlayacak ve başka yaşıtlarıyla tanışıp arkadaşlık ilişkileri kuracak . Yani artık ona her seferinde mükemmel olduğunu söyleyecek birileri olmayacak!



Bu noktaları atlamayın!



Çocuğunuzu yerli yersiz göklere çıkarmayın:

Unutmayın ki çocuğunuz sizin onun her yaptığını alkışlamanızın abartı olduğunu anlayacaktır. Onun asıl ihtiyacı olan, zayıf olduğu noktalarda kendisini geliştirecek gerçekçi eleştirilerdir. Eğer siz onun her yaptığını yüceltirseniz o asla kendini gerçekten geliştirmesi gereken yerleri anlayamayacaktır. Bu da belki çok iyi bir sanatçı olacak çocuğunuzun körelmesine neden olabilir. Ancak eleştirinizi veya fikrinizi söylerken kırıcı olmamak, onu incitmemek önemli. Örneğin onaâ€� bu böyle mi yapılır sende hiç bir şey bilmiyorsun!â€� demek yerine: “gel bak beraber bir de şu yolu deneyelim. Belki sende beğenirsinâ€� diyerek ona yol göstermek daha sağlıklı olacaktır.



Çocuğunuzun özel ilgi alanlarına odaklanın:

Bütün çocukların her zaman daha becerikli olduğu alanlar vardır; resim, müzik, el becerileri gibi. Bunları iyi gözlemleyip bulun. Çünkü özellikle bu alanlardaki teşvikleriniz onun ileriki başarılarına öncü olabilir. Ve bir alanda ne kadar başarılı olduğunu görmesi çocuğunuzda doğal bir özgüven yaratacak ve onu daha da cesaretlendirecektir.



Çocuklar için emek üründen daha önemlidir:

Oysa biz büyükler her yaptıkları güzelliklerden sonra onlara ufak tefek hediyeler vermeyi severiz. Halbuki çocuklar için onların emeklerini görmemiz, ortaya çıkardıkları işler için nasıl çaba harcadıklarını görmemiz daha önemlidir. Çünkü onların amacı Legolarla sadece bir uçak yapmak değil, her seferinde kendilerini daha çok geliştirmektir. Bu yüzden daha iyisi için uğraşırlar. O yüzdendir ki yaptığı bir uçak diğerine hiç benzemez. O yüzden onlara “bu seferki çalışman çok daha iyi olmuş. Her geçen gün kendini geliştiriyorsunâ€� dememiz onları daha çok mutlu edecektir.



Çocuğunuzu asla başkalarıyla kıyaslamayın:

Unutmayın ki o bir başkası değil. Nasıl siz bir başkası değilseniz. Bırakında kendisi olmaya çalışsın. Kendi yeteneklerini keşfetsin. Başkası olmak için değil kendi olmak için uğraşsın. “Bak Ahmet in oğlu daha düzgün konuşuyorâ€� veya “ sen hala 10 a kadar sayamıyorsun, bak Ayşe nasıl sayıyorâ€� demeniz zannetmeyin ki bu istediklerinizi yapmalarını sağlayacak. Aksine daha çok içlerine kapanmalarına ve özgüvenlerinin zayıflamasına yol açacak. Oysa onları cesaretlendirmeniz, destek olmanız, daha iyisini yapmaları için eğlenceli yollar bulmanız, onları istekli birer katılımcı yapacaktır.



Başarısızlığa uğramaları, onları cesaretlendirmeniz için bir fırsat:

Tıpkı sizin gibi elbette onlarında bir şeyleri yaparken başarısız olacakları anlar olabilir. Kimse mükemmel değildir. Önemli olan bu gibi anlarda onların yanında olmak. Ne olursa olsun sizin onlara destek olduğunuzu bilmeleri onlara kuvvet verecektir. Çocuğunuzun elinden tutun ve tekrar tekrar denemeleri için onu ayağa kaldırın. Göreceksiniz ki başaracak. Ve özgüveni tekrar yerine gelecek.



AYŞENUR US



Kaynak: Bebek