![]() |
Çocuklarda Uyku Bozuklukları Çocuklarda Uyku Bozuklukları Yatağa koyduğunuzda hemen uykuya dalan, gece nadiren uyanıp birkaç saniye içinde yeniden mışıl mışıl uyumaya başlayan bir çocuğu kim istemez. Ancak anne babalar her zaman bu kadar şanslı olmayabiliyor. Acıbadem Hastanesi Kozyatağı Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ceyda Kırışoğlu, Doğru tanı konulduğu takdirde uyku bozukluğu sorununun üstesinden gelmenin mümkün olduğunu söylüyor. : Çocuklar ne kadar süreyi uykuda geçirirler? Dr. Ceyda Kırışoğlu : Çocukların 2 yaşına kadar yaşamlarının 13 ayını uykuda geçiriyor. 2-5 yaş arası çocukların yaşamlarının yarısı uykuda geçerken, daha ileri yaştaki çocuklarda ve ergenlerde ise bu süre yüzde 40 ı buluyor. Ancak çocukların yüzde 25 i geçici veya uzun süreli uyku sorunu yaşıyor. Bu sorun kendini uykuya dalma güçlüğü, uykuda yürüme, gece altını ıslatma şeklinde gösterebileceği gibi yaşam boyu etkileri sürecek olan horlama, uyku apnesi, huzursuz bacak sendromu, narkolepsi şeklinde de görülebiliyor. : Uyku bozuklukları ne gibi etkiler yaratır? Dr. Ceyda Kırışoğlu : Uyku bozukluklarının sadece gece uykuyu değil, çocukların gündüz fonksiyonlarını, davranışlarını ve okul başarılarını da olumsuz yönde etkiliyor. Çocuklarda uyku bozuklukları “Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğuâ€na (DEHB) benzer yakınmalar ile ortya çıkıyor. Bu noktada ayırıcı tanı büyük önem taşıyor, aksi takdirde uyku bozukluğu sorunu olan çocuklara DEHB tanısı konulabiliyor. Tanıdaki yanlışlık da beraberinde esas hastalığın tedavisindeki gecikmeyle birlikte bu çocuklara gereksiz yere "amfetamin" türevi ilaçlar verilmesine yol açıyor. : Uyku bozuklukları tanısı nasıl konuyor? Dr. Ceyda Kırışoğlu : Uykuda solunum bozuklukları ve periyodik bacak hareketleri bozukluğu tanıları uyku çalışmasıyla konuluyor. Çalışma sırasında çocuun kendini güvende hissetmesini sağlamak amacıyla aileden bir kişinin çocuğun yanında kalması sağlanıyor. Vücuduna çeşitli elektrotlar yapıştırılan ve kemerler bağlanan çocuk uyku sırasında takip ediliyor. Uyku çalışması çocuğa herhangi bir ağrı veya sıkıntı vermiyor. Sabaha kadar uykusu izlendikten sonra tanı çocuklarda uyku bozuklukları konusunda deneyimi olan bir uzman tarafından değerlendiriliyor. Doğru tanı konulmasında, yakınmaları ve uyku çalışmasının sonuçlarını çocuklarda uyku bozukluğu konusunda deneyimi olan bir uzmanın değerlendirmesi büyük önem taşıyor. Uyku laboratuvarında teknisyen gözetiminde yapılan uyku çalışmaları tanı koymada geçerli olan tek yöntem olma özelliğini sürdürüyor. : Uyku bozuklukları zamanla kendiliğinden geçmez mi? Dr. Ceyda Kırışoğlu : Toplumda sık karşılaşılan yanlış bir düşünce de, uyku sorunlarının çocuğun büyümesiyle kendiliğinden geçeceğine inanılmasıdır. Bu hastalıkların kendiliğinden geçmez aksine kronik bir seyir izler. Örneğin Amerika'da yapılan bir araştırmada uyku problemleri yaşayan 3 yaş grubu çocukların bu sorunu bebeklik döneminden itibaren yaşadıkları belirlenmiş. Ayrıca üniversite öğrencileri arasında yapılan bir başka çalışmada da, bu gençlerin çocukluk çağından itibaren uyku problemleri yaşadıkları ortaya konmuş. : Uyku bozukluklarına neden olan hastalıklar nelerdir? Dr. Ceyda Kırışoğlu : Uyku bozukluğu uyku sırasında tekrarlayan havayolu daralması veya tıkanıklığına bağlı olarak uykunun birkaç saniye süreyle sık aralıklarla bölünmesi olarak tanımlanıyor. Çocuklarda uyku sırasında oksijen seviyesinde ciddi düşüş ve karbondioksit düzeyinde artış olabileceği gibi solunum hızında da artma izlenebiliyor. : Belirtileri nedir? Dr. Ceyda Kırışoğlu : Obstrüktif uyku apnesi olan çocuklarda sıklıkla horlama görülüyor. Gürültülü solunum, ağzı açık uyuma, nefes alıp vermek için aşırı çaba harcanması uyku apnesinin tipik belirtilerini oluşturuyor. Uyku sırasında apne denilen birkaç saniye süreyle nefes durmaları olabiliyor, ancak bu şart görülmüyor. Boynunu arkaya doğru aşırı germe gibi tuhaf uyuma pozisyonları gelişebiliyor. Bu pozisyon genel olarak çocuğun farkında olmadan nefes yolunu açık tutmaya yönelik aldığı bir tedbirdir.Uyku sırasında aşırı hareket etme, sık sık uyanma, göğüste ve ensede aşırı terleme gelişebiliyor. Uyku terörü, uykuda yürüme, diş gıcırdatma, gece altını ıslatma ortaya çıkıyor. Bu çocuklar sabahları uyanmakta güçlük çekiyorlar. Uyandıklarında ise genel olarak huzursuz oluyor, baş ağrısından yakınıyorlar. : Nedeni nedir? Dr. Ceyda Kırışoğlu :Uyku apnesi en sık bademciklerin ve geniz etinin büyüklüğüne bağlı olarak gelişiyor. Ancak astım, alerji, reflü, yarık damak tamiri, obezite, ortodontik bozukluklar, nörolojik ve genetik hastalıklarla birlikte de gelişebiliyor. : Nelere yol açıyor? Dr. Ceyda Kırışoğlu : Gün içinde hiperaktivite, dikkat eksikliği, dürtüsel davranışlar, öğrenme bozuklukları, okul başarısında düşüklük, davranış bozuklukları, sosyal problemler, aşırı düzeyde utangaçlık veya saldırgan, hırçın tutumlar görülebiliyor. : Nasıl tedavi ediliyor? Dr. Ceyda Kırışoğlu : Tedavide çocukların önemli bir kısmında bademciklerin ve geniz etinin alınması yeterli oluyor. Obezlerde, nörolojik ve genetik hastalığı olanlarda ise CPAP denilen ve havayolunu açık tutmaya yarayan hava kompresörleri kullanmak gerekebiliyor. Yine ortodontik tedavi bazı çocuklarda gerekli oluyor. Uygun tedavi yöntemleriyle yüzde 75-100 arasında başarı elde ediliyor. Tedaviye başlandıktan 4-6 hafta sonra semptomların devam etmesi durumunda uyku çalışması tekrarlanıyor ve ek tedave yöntemlerine başvuruluyor. Kaynak: Bebek |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:52 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.