[Bluesky24]

Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Başkanı Nurten Saydan, yerli ilaç sanayinin bitme noktasına geldiğine dikkat çekerek, Zayıflayan yerli ilaç üreticisi, ya büyük ilaç kapitalleri tarafından satın alınıyor ya da var güçleriyle dayanmaya veya evlilik dediğimiz birleşmelere gidiyorlar dedi.

TüM Eczacı İşverenler Sendikası Başkanı Nurten Saydan, yerli ilaç sanayinin sıkıntılarına değinirken, büyük ilaç kapitallerinin ülkeye zarar vereceğini iddia etti. Yerli ilaç sanayinin bitme noktasına geldiğine dikkat çeken Saydan, Zayıflayan yerli ilaç üreticisi, ya büyük ilaç kapitalleri tarafından satın alınıyor ya da var güçleriyle dayanmaya veya evlilik dediğimiz birleşmelere gidiyorlar dedi.



AB'ye uyum adına hem ilaç hem de eczacılık alanında yapılacak uygulamalarda, devletin ülkemize, vatandaşa ve mesleklere uygun bir politika izlemesi gerektiğini kaydeden Saydan, şöyle konuştu:



AB ülkelerini incelediğimizde, her ülkede jenerik ilacın ve yerli üretimin desteklendiğini görmekteyiz. Reçetesini alıp eczaneye gelen hastalar, eczacıya bir istekte bulunmazlarsa eczacı, kendisine en uygun eşdeğer ilacı verir. Ve bunun sonucu fiyatı pahalı olan orjinal ilaç verilmediği için yerli ilaç sanayi desteklenmiş olur.



EŞDEĞER İLACI İYİ ANLATMALIYIZ



Hastalara eşdeğer ilacın ne olduğunun çok iyi anlatmak gerekiyor. Eşdeğer ilacın, orjinal ilaçla aynı şey olduğunun, ülke ekonomisi için yerli ürün seçilmesi gerektiği anlatılmalı. Böylece bilinçli bir ulusal ilaç politikası oluşturabilirz. Güçlenen yerli ilaç sanayi ARGE çalışmaları yapabilir.



Ama bugün ülkemizin ilaç piyasasına baktığımızda tam bir kaos yaşanıyor. ülkemizde fiyatı tek ve sabit olması gereken ilacın maalesef iki fiyatı bulunuyor. Bunun nedeni ilaç firmalarının devlete yaptığı kurum iskontoları ve ne anlama geldiği bile belli olmayan nihai kurum indirimleridir. ülkemizde ilacın neredeyse tek alıcısı devlet.



TEHLİKELİ BİR BUMERANG



Yani ilacın yüzde 90'ınının parasını devlet ödemektedir. çok uluslu ilaç kapitelleri devletin ödeme sepetine girebilmek için yüzde 4 ve 11'lik kurum iskontoları yetmediği için, kendilerine özgü nihai kurum indirimini uydurdular. Bunun sonucu olarak yüzde 70'lere varan nihai kurum inirimi olan ilaçlar bulunuyor. Yani perakende satış fiyatı 9 YTL olan bir ilacı, provizyon sistemine girdiğimizde devlete 2 YTL'den verildiğine şahit ve aracı olmaktayız. Başlangıçta devlete tasarruf olarak gözüken bu durum tehlikeli bir bumeranga dönüşmektedir. Ve yerli ilaç sanayine hiçbir faydası olmamaktadır. Orjinal ilacın satışı 2004 yılında 98 milyon kutu iken, 2006 yılında 168 milyon kutuya ulaşmıştır.



YERLİ SANAYİ ZAYIFLIYOR



Zayıflayan yerli ilaç üreticisi, ya büyük ilaç kapitalleri tarafından satın alınıyor ya da var güçleriyle dayanmaya veya evlilik dediğimiz birleşmelere gidiyorlar.



Artık bu işin durdurulma zamanı gelmiştir. Zaten yüzde 90'ının alıcısı devlet olan bir ülkede, bukurum indirimleri ve nihai kurum indirimlerinin ilacın fiyatına yansıtılması gerekmektedir. Son günlerde eczanelerimizde çoğunulğu yerli ilaç olan ilaçlar bulunmamaktadır. Bunun nedeni yerli ilaç üreticilerinin geçen sene getirdikleri hammaddeyi, ilaç piyasasındaki yabancı firmaların acımasız rekabeti sonunda kullanamayıp, ziyan olmasından kaynaklanıyor.



Ulusal politika oluşturulmalı



TüM Eczacı İşverenler Sendikası Başkanı Nurten Saydan, Bu sene az miktarda hammadde getirtip, sattıkça ilaç üretmeye çalışan yerli ilaç üreticilerimiz zorlanmakta ve bu yüzden de bazı ilaçlar eczanelerimize gelmemektedir. İlaç gibi çok elzem bir ürün için ivedilikle ulusal ilaç politikamız olmalı ve yerli ilaç firmalarımız desteklenmelidir. TEİS olarak bu ülke insanının hayatını ve sağlığını çok önemsiyoruz ve inanıyoruz ki, Türkiye kendi ilacını üretecek yapıya ve yetişmiş insan gücüne sahip bir ülkedir dedi.



Hürriyet Ankara / Eray GöRGüLü

Kaynak: saglikcalisanlari