04-05-2010, 01:34 PM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Evlilik ve Evlilik Sorunlarına bakış Evlilik ve Evlilik Sorunlarına bakış
Evlilik ve Evlilik Sorunları
Evliliğinizde:
Duygusal uzaklaşma hissediyorsanız
İlişkinizde sevginiz dışındaki öğeler daha ön plana çıkmış ve bundan bir sıkıntı duyuyorsanız
Cinselliğinizde belirgin bir azalma varsa
Tartışmalarınızda boşanma sözcükleri de havada uçuşmaya başlamışsa
Artık evliliğiniz neşe ve canlılık vermiyor bunun hatta tam aksini getiriyorsa.
Kendinizi daha güvensiz hissediyorsanız
Kıskançlık ve şüphelerinizde artış varsa
Artık tartışmalarda karşılıklı taviz vermiyorsanız ve tartışmaları kontrol etmeniz güçleşiyorsa
Eşiniz artık size hediye almıyor yada sizi hatırladığını hissettirmiyorsa
Artık eşiniz dışında bazı erkeklerin çok daha iyi koca olabileceği duygusu yoğunlaşmaya başlamışsa.
Bu on paslı maddenin bir tekinin olması demek evliliğinizin tehlike çanları çaldığı anlamına gelmez.
Her bir maddeyi 1 risk puanı olarak kabul edin ve çıkan puanı 10'la çarpın, çıkan sonuç yüzde cinsinden risk puanınızı verecektir. %50 nin üzerine çıkan durumlar artık belirgin anlamda ilişkide sorun olduğunun göstergesidir. Bu on riskli başlığı düzeltmek ve değiştirmek mümkündür. Değişim yaşamın kaçınılmaz bir parçasıdır.Burada önemli olan değişimin istediğiniz yönde olmasıdır.
Dünyanın en eski ve kalıcı kurumlarından bir tanesidir evlilik. Yüzyıllar boyu değişen dünyamızda, eski Romadan beri kalan en sağlam kurum demek de doğru olur. Eski Romadan beri diyoruz, çünkü bugün ki anlamda evliliğin kurumsal yapısı o günlerde belirlenmiştir. Tabii evlilik sorunlardan uzak değil.
Son yıllarda belki de en çok zorlanan kurumlardan bir tanesi olmuştur. Rakamlar çok yanıltıcı olabilir. örneğin İngilterede evlenen her iki kişiden biri on yıl içinde boşanmaktadır. ülkemizde ise boşanma oranları yıllık %1 in çok altındadır. Bu rakamsal olarak bizde boşanmanın az olması, Türkiye'de evlilikler daha mutlu anlamına gelmemektedir. Bizde mutsuz ama evli çiftlerin sayısı azımsanmayacak derecededir.
Evlilik aslında birbirinden farklı iki insanın paylaşmaya başladığı yeni bir hayat dönemi olarak değerlendirilir. İnsan hayatındaki her değişim strese sebep olur ancak evlilik gibi köklü değişimlerin yeri daha bir farklı olmaktadır. Şöyle düşünün kültürel olarak aile yaşantısı olarak birbirinden farklı iki kişinin aynı evi aynı zaman ve mekanı paylaşmaya başlamaları hayatınızda ne kadar radikal bir değişimdir.
Hele birde eşinizle öncesinde tam tanışmadığınızı düşünün. Belki de hep güzel saatleri paylaştınız ve birbirinize göstermek istediğiniz yüzünüzü gösterdiniz. Gülünecek neşeli anları paylaştınız. Ancak artık evlisiniz ve iki kişilik düşünmek zorundasınız.
Bu durumda kendinizi kısıtlanmış gibi hissetmeniz gayet doğaldır. Karşı tarafın da aynı duyguları paylaştığını unutmayın. Bunu böyle düşündüğünüzde karşılıklı anlayışla bazı sorunların üstesinden gelebilirsiniz.
Her iki zaman içerisinde çözülecektir. Ancak bunun yanında yeni yaşamınızda sorunlar ortaya çıkabilir.
TİPİK EVLİLİK SORUNLARI:
İletişim kuramama ve uzlaşmada güçlük: Bu problem gerçektende çiftler arasında oldukça sık görülür. çiftler ya tartışmaz (nasılsa bir şey değişmiyor) ya da tartışır ancak uzlaşamaz. Genellikle herkes kendi söylemek istediğini söyler ancak karşı tarafı gerçekten dinlemez. Tartışamayan çiftler için durum daha kötüdür. çünkü tartışmanın yerini akıl okuma almıştır(örnek: Kadın:Artık bana hiç dokunmuyor. Muhtemelen beni sevmiyor acaba bir başkası mı var? Erkek: Dokunursam gene seks istediğimi düşünecek ve beni reddedecek ben en iyisi televizyon seyredeyim. Kadın: Şimdide televizyonu açtı bu kesin beni sevmiyor, yüzsüzlük etmeyim gidip yatayım. Erkek: Bu saatte yatılır mı, bu kadının bana hiç tahammülü yok.)
Aldatma (sadakatsizlik):
Burada bahsedilen çiftlerden birinin ya da her ikisinin böyle bir deneyim yaşadıktan sonra evliliği sürdürmek zorunda kalması ya da evliliği sürdürmek istemesi durumunda yaşanacaklardır. En sık iki soru; bu şartlarda gerçekten devam etmeli miyiz? beni hala aldatıyor mu?
Kaynana sorunu:
Burada asıl sorun çiftlerin kendi aile düzenlerine sınır çizememiş olmasıdır. Böyle bir sorunu batılı literatürde bulmak çok güçtür. Ancak bizler bu sorundan kaynaklanan soruna her gün tahmin edemeyeceğiniz sıklıkta rastlıyoruz.
Bilinen Tipik sorunlar:
Kaynanamla altlı üstlü oturuyoruz. Her şeyimize karışıyor.
Kocam sürekli onlarda yemek yemek istiyor.
Kocam sürekli onlara harcıyor bizle ilgilenmiyor.
Her hafta sonumuzu her tatilimizi onlarla geçirmek istiyor.
Yukarıda bahsedilen sorunlar çoğunlukla evlilikle ilgili ciddi sorunlara neden olabiliyor. Kaynanasıyla rekabet halinde ki bir kadın kocasından bu durumun acısını farklı dolaylı yollarla çıkarmaya (yatakta isteksizlik, farklı önemsiz konulara öfkelenme gibi ) çalışıyor. Bunu da yapamazsa öfkesini ya çocuklarından (dayak vs) ya da kendisinden çıkarıyor olabilir (baş ağrısı,boyun, bel ağrısı, konversif bayılmalar vs).
Yeni yaşamınızda değişen bir şey de artık düzenli bir cinsel yaşamın başlaması. özellikle toplumumuzda insanların büyük bir çoğunluğu ilk cinsel deneyimlerini eşleri ile yaşamaktadırlar. Daha önce yaptığım bir araştırmada erkeklerin % 40'ı ilk deneyimlerini kendi eşleri ile geçekleştirdikleri görülmüş. Bu oran kadınlarda daha da yüksek çıkmıştır.
Dolayısıyla tecrübesiz iki insanın bir araya gelmesi üstelikte yanlış bilmeleri nedeniyle bazı cinsel sorunlar da karşımıza çıkmaktadır.
En sık, evliliğin ilk günlerinde cinsel birleşmeyi başaramama karşımıza çıkmaktadır. Bunun temelinde bazı törelerinde etkisi vardır. Kapıda birileri sizden haber beklerken sınavdaki bir genç gibi performans kaygısı yaşayan ve cinsel organında sertleşme sorunu yaşayıp ilişkiye girmeyenlerle sıkça karşılaşmaktayız.
Bazen de cinsel ilişkide yaşayacağını sandığı için kendini aşırı kasan ve bu nedenle ilişkiyi başaramayan genç kızlarla da karşılaşmıyor değiliz. İlişkiye müsaade etmeyecek kadar vajina kaslarında kasılma ile giden duruma ise vaginismus diyoruz.
Bu ve buna benzer cinsel içerikli aksaklıklar evlilikte eşleri dışa yöneltmekte yani sadakatsizliğe itmektedir.Sevgiyi ve ilgiyi dışarıda arayan eşler bunu bazen zina bazen de duygusal olarak aldatmaya çevirmektedir.İstatistiklere göre evli erkeklerin %35 i eşlerini aldatmaktadır.Bu oran kadınlarda biraz daha az olmakla birlikte azımsanacak bir rakamda değildir.Bu tür dışa açılımlar eşler arasındaki bağı azaltmakta ,birlikteliği zorunluluğa çevirmektedir.Sadece eşe değil çocuklara olan ilgide azalır.özellikle duygusal aldatmalarda eşlerin yaptığı her şey göze batar,bir beğeni eksikliği ortaya çıkarır ki buda kavgayı kaçınılmaz kılar.
Evlilik sorunlarının başında ülkemizde özellikle ekonomik sorunlar gelmektedir.Ekonomik olarak zayıf olan evliliklerde sorun çıkma yada sorun yaratma olasılığı ekonomik yönden güçlü bir evliliğe göre daha fazladır.Maddi olarak sıkışan çiftler bir savunma mekanizması olarak saldırganlıklarını birbirlerine yöneltirler.Böylece eşler arasında gerginlik ve sürekli birbirlerine güvensizlik ve suçlamalar yaparlar.Buda evliliğin geleceğini tehlikeye düşürür.
Evlilik içinde çok çeşitli varyasyonlarda sorunlar çıkabilmektedir.Bunda en büyük sebep sevgi azlığı, kurum içi demokrasi ve saygı azlığı , eşlerin depresif düşünce modu , anlaşamamazlık , çocuk sorunları , ailelerin baskısı gibi çeşitlilikler gösterebilmektedir.Bunlarda özellikle tarafların aileleri birçok soruna neden olabilmektedir.öyleki ülkemizde gelin-kaynana sürtüşmesi yıllardan beri bir sorun yumağı olmuş sonu ölümlere varan birçok anlaşmazlık çıkarabilmiştir.
Evlilik sorunlarında diğer önemli bir nedense eşlerden birinin özellikle erkeğin alkol ve kumar alışkanlığıdır.Bu durumda kadın mağdur durumlara düşmekte ve evliliğe sorunlar silsilesi oluşturmaktadır.Ancak kronik bir alkol yatkınlığı yoksa erkeğin alkole yönelmeside yine evlilik içi bir sorundur.
Aile içi şiddet, eşe ve çocuklara uygulanması açısından büyük önem taşımaktadır.Yine aile içi ensest ilişkiler , çocuk istismarları evlilik sorunlarının en kirli yüzüdür.
Genellikle evlenirken kurdukları hayaller ve hayat beklentilerini evlilikte gerçekleştiremeyen insanların evlilik yaşamları sürekli olarak sorunlu geçer ve sonu büyük olasılıkla boşanmayla biter.Evlenmeden önceki duygusal hazırlık süresinde birbirlerini iyice tanımadan evlenen çiftler anlaşamama gibi bir sorunla karşı karşıya kalırlar.Evlendikten sonra iki kişilik düşünmek zorunda kalan eşelere ağır gelen bu durum kişinin kaçınma-yaklaşma anksiyetesi yaşamasına neden olur.özellikle özgürlüklerin kısıtlanması kişide içten içe bir öfke ve isyan oluşturur.Eğer eşe duyulan sevgi bu öfke ve isyandan aşağıda kalırsa evlilikte sorunlar baş göstermeye başlar.Bu durumdan kurtulmanın en iyi yolu eşler arası açıklık,doğruluk ve yalınlıktır.Sorunlarını açıkça ve objektif olarak paylaşan çiftler bu sorunları çok rahat aşarlar.Ancak evlilik içinde eğer demokratik bir ortam ve kişisel haklara saygı yoksa zaten bu paylaşımın oranı oldukça düşmektedir.Buda çözümlenemeyen sorunlar anlamına gelmektedir.
Tüm bu durumlar bazen kendiliğinden çözülebilir ancak bazen de çözümlenemeyen basit sorunlar ayrılmaya varacak nahoş durumlarla karşımıza çıkmaktadır. Eğer bir iletişim sorununu kendiniz çözemeyecekseniz sorunun çözümü için bir profesyonele başvurmaktan çekinmemelisiniz.
Evlilik sorunlarının tedavisi:
çiftlere :
Aile danışmanlığı yapılıyor.
İletişim eğitimi veriliyor.
Rahat tartışabilmeleri sağlanıyor.
Anlaşamasalar bile uzlaşma öğretiliyor.
çift olarak yaşam repertuarları genişletiliyor
öncelikle hangi durumda kaygılanalım ve hangi durumda evliliğimiz tehlike sinyallerini veriyor ve bu konuda bir adım atılması lazım.
Evlilik ve Terapisi 2000 adlı çalışmamda İstanbulda evliliklerin %16'sının boşanmayı düşündürecek düzeyde kötü olduğunu buldum. Ancak bunun yanı sıra kadınların %36'sı evliliğini orta derecede yani sorunlarla baş edebilir ve belirgin düzeyde uzaklaşmanın olmadığı bir içerikte değerlendirmiştir. Tabi bir çok basın organındaki, evliliklerin çoğu sorunluymuş gibi izlenim veren yazıları şaşırtacak bir sonuç da var. Bayanların % 48'i evliliğini iyi diye nitelendirmektedirler. Burada değerlendirdiğimiz çiftler, evlilikleri 16 ile 22 yıl arasında olan çiftlerdi. Burada geleceğimiz konu, evlilikler niçin bazı çiftlerde kötüye gider de bazılarında iyiye gider. Birçok kadın yaşadığı evlilik sorununu çözme yada kötüye gidişi önleme anlamında hep bir çaba içindedir. Bu sitedeki sayfada bir dizi içinde evlilik sorunlarından başlayıp çözüme doğru bir çizgide beraberce ilerleyeceğiz. öncelikle hangi durumda kaygılanalım ve hangi durumda evliliğimiz tehlike sinyallerini veriyor ve bu konuda bir adım atılması lazım. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |