05-05-2010, 01:50 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Hayat semaverin deminde
İstanbul boğazına bakan bahçesinde çoğu zaman görürdüm, onu. Kırlaşmış saçları, dik omuzları ve iyi giyimiyle çevreyle pek ilgilenmeksizin kah gazete okuması kah boğazı seyre dalması dikkatimi çekmişti. İmrenmiştim sanırım.
Soğuk ama güneşli kış günü öğle arasında çay bahçesine uğradığımda yine masasına gömülmüş sanırım çapraz bulmaca çözüyordu. Cesaretimi toplayıp masasına yaklaşıp oturabilir miyim? diye sordum.
Kafasını kaldırmadan gözlüklerinin üstünden bana ve çevredeki boş masalara bakıp oturacak bunca yer varken nereden çıktı şimdi bu tip der gibilerden bakış attı. Eliyle masasını gösterip oturabilirsin dedi, bulmacasına döndü.
Biraz sonra kafasını kaldırıp bulmacada bilemediği bir sözcüğü sordu. Yardımcı olamadım. Ama konuşmak için fırsat doğmuştu.Elini cebine atıp çıkardığı sigara paketini uzattı.
- Sigara alır mısın delikanlı?
- Teşekkür ederim. Kullanmıyorum.
- Hiç kullandın mı?
- Kullanmadım. Tadını bile bilmem.
Paketi cebine koyup gülümsedi.
- Ben de kullanmıyorum. Sigara içenlere hayatımda yer vermemek kararlılığındayım. Açıkçası sınamak için ikram etmiştim, sigarayı.
- Yani sınavı geçtim mi?
- Nasıl algılarsan.
Daha sonra emekli fen bilgisi öğretmeni olduğunu. Eşini bir süre önce kaybettiğini, yalnız yaşadığını, çocuklarının ise evlenip kendi hayatlarını kurduklarını anlattı. Size çay ısmarlayabilir miyim? diye sordum. Teşekkür ederek geri çevirdi. Garsonu çağırıp küçük bir semaver çay siparişi verdi. Gelen semaver ile birlikte demliğe sıcak su koyup demlemeye bıraktı. Biraz sonra demlenen taze çay kokusu sarmıştı masamızı.
- Artık semaver ile çay servisi yapan yer kalmadı, delikanlı. Bu çay bahçesini de bundan seviyorum. İyi ki geldin. Tek başına içilmiyor bu meret.
- Neden özellikle semaver? Anısı mı var?
Anlatsam da anlamazsın gibilerden bir bakış attı.
- Delikanlı hiç düşündün mü? Neden artık semaverde çay servisi yapılmıyor?
- Doğrusu düşünmedim. Ama sanırım insanların acelesi var. Beklemek istemiyorlar.
- Bak delikanlı. Çay dediğin içecek demlenmeden içilmez. Demlenmesi için 5-10 dakika sıcak suda bekletilmesi ve taze içilmesi gerekir. Hem taze hem de iyi demlenmiş çayı ancak semaverden içebilirsin. Dahası semaver çayı yalnız da içilmez. Miktarca çok olduğu için en az iki kişilik yapılır.
- Yani?
- Yanisi şu. Ağız tadıyla çay içip muhabbet etmek istiyorsan çayı semaver ile içeceksin. Ne yazık ki günümüzde herkesin acelesi var. Ne içtiğinin, nasıl içtiğinin hatta kiminle içtiğinin önemi kalmadı. Duble çay diye icat çıkardılar kocaman bardaklara doldurup miktarca çok içmeyi marifet sayıyor insanlar. Demlemenin ne olduğunu bile unuttular, sallama çay modası var şimdilerde. Güzelim semaver çayı tarih olup gidiyor, kimse yadırgamıyor. Üzülüyorum.
Gerçekten ince belli küçük çay bardaklarında taze demlenmiş semaver çayını yudumlarken unuttuğum çay lezzetini ve kokusunu almıştım.
- Peki biz bu hale nasıl geldik? Ne değişti de insanlar lezzeti, muhabbeti aramaz oldu?
- 30- 35 yıl önce öğrenim sistemimizi değiştirip modern öğrenime geçmiştik. O zaman çağdaş ilerici öğrenim diye sunulmuştu bu sistem. Modern matematik, modern fen, fizik, kimya öğretiliyor, sınav sistemi çoktan seçmeli test yöntemine dönüyordu. Sanırım bu dönüşüm ile yetişen kuşaklar ile başladı insanlardaki değişim.
- Neyi değiştirdi, modern öğrenim?
- İlerleme kavramını, hız kavramını hayatın derinlerine yerleştirdi. Test sınavı ile öğrencileri zamana karşı yarıştırdık. Gelişen teknoloji bizlere zaman kazandıracak, zaman harcadığımız pek çok işi daha hızlı yapacaktık. Çocuklar toplamayı çarpmayı hesap makinesi ile yapmaya başladı, aritmetiği unuttuk. İlerlemenin, insana kaybettiği zamanı kazandıracağını, artan zamanda da özgür olunacağına inandırıldık. Hala daha öyle sanıyoruz. Ancak kimsenin özgür olduğu yok, görüyorsun. Herkes daha çok çalışıyor, daha çok koşturuyor. Daha hızlı yaşıyor. Hayat sanki daha hızlı akıyor. Herkesin acelesi var. Muhafazakar biri değilim ama böyle ilerleme olmaz, burada aldatmaca var.
- Ama sanırım siz de öğrencilerinizi bu sisteme uygun yetiştirmişsiniz.
- Ne yazık ki öyle. Fen bilgisinde birim zamanda yapılan işe güç denir. Birim zamanda yapılar iş miktarı ne kadar çok ise o iş o kadar güç gerektirir. Öğrencilerime bu temel fen bilgisini verdim ama şimdi onlar bunu alıp hayata uyguluyorlar.
- Nasıl uyguluyorlar?
- Yaşadıkları hayatı değerlendirirken birim zamanda yapılan iş miktarını ölçüp hayatlarına değer biçiyorlar. Birim zaman içinde yaşananları alt alt yazıp toplayıp hayatlarını ölçüyor sonra biri birileriyle kıyaslıyorlar.
- Eeee. Ne var bunda.
Öfke ile yüzüme baktı. Çayından hışımlı okkalı bir yudum daha aldı.
- İşte o yüzden yitiriyoruz semaverin demini. Birim zamana ne kadar çok iş sığdırırsan o kadar güç ve dolu bir hayat yaşadığımızı düşünüp kırpıyoruz zamanı. Çayın demlenmesini beklemektense sallama çay ile vakit kazandığımızı sanıyoruz. Hayatın üzerimizde demlenmesine fırsat vermeden, ne olduğunu bile anlamadan yaşadığımızı sanıyoruz.
- ...................
- Halbuki hayat, şairin dediği gibi kuşun kanadında, yada çayın deminde. Bunu öğrencilerime anlatamadığımı, bilmeden onları zehirlediğimi düşünüyorum. Üzülüyorum, çok üzülüyorum.
Bir süre sustu. Birlikte boğazın mavi sularına, gelip geçen gemilere baktık. İzin isteyip kalktım. Giderken arkamdan seslendi.
- Delikanlı, geldiğinde yine beklerim masama. Bu sefer olmadı ama bulmaca çözerken yardımın olur belki. Kim bilir?
Mehmet Uhri
mehmetuhri
Kaynak: Ekolay Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |