Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Bir hata yaptık, geri de dönemiyoruz
İlerlemiş yaşına, ağarmış saçlarına, yüzündeki derin kırışıklıklara karşın açık mavi ışıltılı gözleri, hastalığına ve çevresindeki hastalara karşın her zaman gülümseyen yüzü ile çevresine hep pozitif enerji yayıyordu.
Ona refakat eden iki kızı hastanemizde hemşire olarak çalışıyordu. Kızlarının sağlıkçı olması hastane içi süreçlerde işlerin hızlı yürümesine, sorunların çabuk aşılmasına yetiyordu. Hastamız ise kızlarının kendine iltimas göstermesinden rahatsızlık duyduğunu her fırsatta dile getiriyordu.
Hemşire yakını olduğu için, klinik şefimiz hastamızı özel hasta odasına almak istemiş ancak hastamız ısrarla 3 yada 5 hastanın yattığın koğuşlarda kalmak istediğini belirterek teklifi reddetmişti. Hastaların genellikle özel oda isteyip diğer hastalardan ayrı, kendine özel mekanda olma talebine alışmış olduğumuz için durumu yadırgamıştık. Ona refakat eden kızlarının özel odanın hem hasta, hem yakını için daha rahat olacağını söylemelerine karşın inadını kıramamıştık. Hastamız yalnız kalmak istemediğini, ısrarla kendi gibi diğer hastalar ile birlikte olmak istediğini vurgulayarak ayak diremiş, bizi de pes ettirmişti. Bir nöbet akşamında hastaları dolaşırken bizim bey amcayı odasındaki diğer hastalar ile keyifli muhabbet içinde buldum. Hastamızın emekli otomobil tamircisi olduğunu özellikle motor üstadı diye bilindiğini ve her türlü araba ile ilgilenmiş olduğunu bu muhabbet sırasında öğrendim. Muhabbete katılmak için izin istedim.
- Doktor bey, sen içeri geldiğinde insanların da arabalara benzediğinden söz ediyor, kimin hangi arabaya benzediğini üzerine tahmin yürütüp gülüyorduk.
- İnsanlar ve arabalar… İlginç benzetme doğrusu. Gerçi senin gibi yıllarını arabalara vermiş birinden de bu beklenirdi. Peki, ben nasıl bir araba oluyorum senin gözünde?
- Alınma ama bence doktorlar şirket arabası gibi çalışıyorlar. Onları herkes kullanabiliyor, her yere gidiyor, çok yol yapıyorlar. Ve emsallerine göre daha çabuk yıpranıyorlar. Bakımlarının iyi yapıldığı da pek söylenemez.
- Yapma yahu. Durumumuz o kadar kötü mü? Başka ne tür insanlar var peki?
- Kimi garaj arabası gibidir. Hep bakımlı, hep temiz. Ama pek fazla iş yapmazlar, öylece yeni gibi kalırlar. Çoğu insan toplu taşım aracı gibidir, diğer insanlar ile birlikte yaşar, çalışır zorluklara birlikte katlanırlar. Kimisi ise kamyon gibidir, yüklenir hayatın yükünü ve ölene kadar çalışır.
- Peki sen kendini hangi araba gibi görüyorsun?
- Ben kendini taksiden çıkmış, hurda araba gibi hissediyorum. Hep insanlara çalışmış, insanlar ile birlikte olmuş emekliliğinde de onlardan uzak duramayan hurdası çıkmış yıpranmış araba gibi görüyorum kendimi. Hastane ortamında bu duygu daha da çok hissediliyor.
Alanında bilgili birini bulunca arabamı değiştirmek istediğimden söz açarak tavsiye istedim. Kullandığım arabanın 3 yıllık olduğunu öğrenince yüzü asıldı. Söylenmeye başladı.
- Anlamıyorum bu insanları. Hiç anlamıyorum. Sıfır kilometrede aldıkları araçlarından 2-3 yılda sıkılıp değiştiriyorlar. Eskiyince değiştirilirdi, bu meretler. Şimdi eskisi yenisi hep biri birine karıştı.
- Ama insanlar arabalarının modelinin eskidiğine inanıyor ve değiştirmek istiyorlar.
- Dünya ne ilginç değil mi, doktorum? Kiminin eskisi, kimi için yeni olabiliyor. Hep yeni olsun istiyor artık insanlar. Eskimiş olmanın, eski olmasına karşın bakımlı olmanın önemi vardı bir zamanlar. Şimdi insanlar bırak arabalarını, kendi yaşlanmalarına bile tahammül edemiyorlar.
Bu arada odadaki hasta yakınlarından biri hazırladığı kahveleri ikram etti. Bir süre susup kahvenin kokusuna ve tadına verdik, kendimizi. Bey amcamız kısa süren sessizliğini bozup sürdürdü konuşmasını;
- Ben zaten, bu dünyayı anlamıyorum, artık. Eskiden anladığımı sandığım dünya ise çok uzaklarda kaldı sanki? Bu araba denen alet insanları biri birine yakınlaştırsın, hayatı kolaylaştırsın, sevenleri biri birine kavuştursun diye icat edilmişti.
- Şimdi de öyle değil mi?
- Değil tabii. Her evde birden fazla araba olsun isteniyor artık. Herkes kendi arabasında yalnız başına, insanlardan uzak gidip geliyor yollarda, görmüyor musun? Arabalar insanları biri birine yakınlaştıracağına uzaklaştırıyor. İnsanlar arabalarını diğer insanlardan ayrılmak ve uzak durabilmek için istiyor, kullanıyor artık. Anlamıyorum bu dünyayı.
Şaşırmıştım. Hiç böyle düşünmemiştim diyecek oldum. Bana arabamın klimalı olup olmadığını, klima olduğunu öğrenince neden klimalı bir araba tercih ettiğimi sordu. Sıcak havalarda terlemeyi önleyip serinlettiği için tercih ettiğimi söyledim.
- Doktor bey, arabanla ve arabandaki klima ile aslında aynı ortamda yaşadığın ve sıcağın altında pişen diğer insanlardan ayrılmış oluyorsun. Klimalı arabanın seni diğer insanlardan farklı, ayrıcalıklı, konforlu kıldığını düşünüyorsun.
- Evet, ne var bunda?
- Önce hava filtreleri, sonra polen filtreleri, klimalar vs çıkardılar. Arabalar astronot giysisi gibi oldu sanki. İnsanlar her gittikleri yere kendi atmosferlerini de götürdüklerini zannediyor. Dışarı çıktığında havasız kalıp boğulacaklarını düşünüyorlar. Herkes biri birinden kaçıyor.
Kahvesinden kuvvetli bir yudum daha aldı. Sıkıntılı gözlerle odadakileri baktı.
- Bu yaşananların gerçek olduğuna inanamıyorum. Arabalar insanları yakınlaştıracaklarına uzaklaştırıyor. Birimiz bir hata yaptı, artık geri de dönemiyor sanki insanoğlu.
- Peki ne yapmalı sence?
- Bilmiyorum. Bildiğim tek doğru, insan olarak yaşamak istiyorsam, yine kendim gibi insanların arasında kalmam gerektiği. Beni anlamak istemediniz, aksi olduğumu düşündünüz ama işte bu yüzden istemedim özel hasta odasında tek başına kalmayı. Hastalığı olan, hastalığın sıkıntısını yaşayan insanlar ile aynı koğuşta kalmak istememi yadırgadınız hepiniz…
Odada derin bir sessizlik oldu. Kahve için teşekkür ettim. Onları muhabbetlerine bırakıp, yalnız başına gecelediğim nöbet odama doğru kös kös ilerlerken küçükken elimize direksiyon benzeri bir şey alıp kendimizi araba yaptığımız oyunlar geldi, aklıma.
Sahi, bugünün çocukları da oynuyor mu acaba o oyunu?
Mehmet Uhri
mehmetuhri
Kaynak: Ekolay Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |