Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Modernizmin rönesansı
Modernitenin katı kategorik anlayışının yıkılarak, her şeyin duruma, yere zamana göre farklı anlamlar taşıyabildiği postmodernite kültürünün insanlığın yeni aşaması olarak tanımlanmasına da alıştık. Peki ama postmodernizm gerçekten yeni bir dönem mi? Bir yanılsama içinde olmayalım?
Neydi modernizm? Rönesans ile başlayan aydınlanma ve 16. Yüzyılda Descardes'ın öncülüğünü yaptığı kartezyen mantık, deneye gözleme dayanan analitik düşünce zemininde filizlendi, modernizm. Formlar ve normlar gözden geçirildi, yeniden tanımlandı. Modernizm analitik kalıplarını önce düşünsel hayata sonra toplum ve birey hayatına işledi.
Tarım toplumundan sanayi toplumuna dönüşüm, sanayileşme ile gelen kentleşme olgusu da modernitenin uygulama alanları olarak şekillendi. Modernite, kartezyen mantığı, analizi, düşünsel açılımları dayattı, insanlığa. İnsanlar ait oldukları kategoriler üzerinden tanımladılar, kendilerini. Var olmanın ön koşulu önceden tanımlanmış bir kategoride yer almak, dahası formunun ve normunun tanımlanabilir olmasıydı.
Nesneler, olaylar, süreçler ve hatta insanlar ait oldukları referans noktalarına göre, önü ve arkası olan süreçler olarak hep bir kategoriye iliştirildi.
Pozitif düşünce modernizmin itici gücü oldu.
Avcı-toplayıcı, göçebe toplumdan yerleşik tarım toplumuna geçerken yaşanan sürecin benzeri tarım toplumundan sanayi toplumuna geçerken yaşandı. Sürece uyum gösterenler öne çıktı; direnenler, kendine kategori bulamayanlar, eleğin üstünde kaldılar. Eskinin gelenek ve adetleri, sanayi toplumuna geçerken kısmen kayboldu veya biçim değiştirdi. Bolluk ve bereket için yapılan ritüeller unutuldu veya koruma altına alınıp içselleştirildi.
Modernizm insanlık tarihi için kısa sayılacak bir sürede insan düşüncesine, sosyal hayatına ve insanlığın bilgi birikimine damgasını vurdu.
İnsanlık ve değerleri, bilgi birikimi modernizm ile ivme kazandı. Carl Popper'in evrendeki en büyük mucize olarak tanımladığı insanlığın bilgi birikimi deneye ve gözleme dayanan analitik düşünce ile çoğaldı. Üretilen bilgi, bu bilgilerden doğan türev bilgiler insan ve doğasına egemen oldu. Bilginin, pozitif düşüncenin yönlendirdiği, biçimlendirdiği modern dünyaya ulaştı insanoğlu.
Modernizmin üretkenliği, pozitif bakış açısı bilgiye ulaşma, sorgulama, depolama ve iletme alanında sınırların kalkmasına yol açtıkça bilgi geometrik olarak arttı. Gün geldi insanlığın bilgi birikimi hayal edilemez boyutlara ulaştı. Üretilen bilginin boyutları, tümünün ne anlama geldiğini anlamanın mümkün olmadığı sınırları aştı. Artık, bilgi ve onun bileşenleri yönetiyordu hayatı.
Bilgiyi kontrol altına alıp işleyebilmek için üniversiteler anabilim dallarına, bölümlere, bölümcüklere ayrıldı. İnsan vücudu bile bütünselliğini yitirdi. Ölçülüp analiz eden parçalara bölündükçe hekimlik mesleği bile kendi uzmanlık kategorileri içine hapsoldu. Ürettiği bilgiler içinde, bunların tümünün ne anlama geldiğini bilemez, anlayamaz oldu, insanoğlu. Ve frene, bastı.
Modernizm ile üretilen bilginin sonu yoktu. Dahası bilginin küçük parçalarından bütünü anlamak, yorumlamak da mümkün değildi. Önce insanlığın sanayi toplumunu da aşarak bilgi toplumuna ulaştığı biçiminde yorumlandı, yaşananlar. Sonra, modernizmin önceden tanımlanmış form ve normları birbirine geçti, sınırlar belirsiz hale geldi, akışkanlık kazandı. Kartezyen mantığın kategorileri ani fren yapan otobüs yolcularının üst üste binmesine benzer biçimde birbirine karıştı. Sınırlar belirsizleşti.
Bütünü anlama, kategorilerden kurtulup bütüne ulaşma çabası ile başladı postmodernizm dedikleri. Evet, modernizm gözümüzü kamaştırmıştı. Büyük yol almıştı insanoğlu, ancak analiz ve senteze dayalı modern zamanlar ile başlayan süreç insanı hayatın bütününden uzaklaştırıp, beden ve ruh ikiliğinden başlayarak parçalıyor, her şeyi kendi kategorisine hapsediyordu. İnsanı nesnelleştiren, işlevleri ile tanımlayan, bir CV'ye indirgeyen, ancak hayatın bütününden uzak duran bu anlayışı kabullenemedi insanoğlu.
Modernizm devam ediyordu ve insanoğlu ilk kez tepki veriyor, formların ve normların ardındaki bütünü görmek, anlamak istiyordu. Modernizmin aşıldığı, formların ve normların ortadan kalktığı akışkan bir toplum yapısına doğru gidildiği söylendi önceleri. Postmodern toplum ve postmodernizm diye tanımlandı, yaşananlar. İnsanlığın yeni bir toplum yapısına geçtiği ileri sürüldü.
Halbuki benzer süreç Rönesans ile yaşanmıştı. Ortaçağın katı skolastik düşünce anlayışına yeni duyu, yeni algı, yeni yöntemler ile karşı çıkmış, bu düşünsel zeminde rotasını değiştirmişti insanoğlu. Rönesans bir arayış, başkaldırıydı.
Postmodernizm dediğimiz de bir aksiyondan çok, modernizme başkaldırı, reaksiyon gibi görünmüyor mu? Modernizmin doğayı ve insanı yönetmeye başladığı günümüzde, hayatı ve doğayı bütün olarak yeniden tanımlamaya çalışan anlayışın, farklı algıların ayak sesleri, reaksiyoner başkaldırısı olmasın, bu postmodernizm dedikleri?
Modernizme karşı ayaklanma, yitirilen bütünselliğin farkına varma ve hayata bütün olarak sahip çıkma çabası olabilir, postmodernizm.
Dahası yaşananları postmodernizm kategorisine hapsetme çabasının yine modernist bir yaklaşım, reaksiyonu yatıştırma, kontrol altına alma çabası olma olasılığı da hayli yüksek görünüyor. Tüm uğraşlara rağmen, insanı, hayatı ve doğayı kendi bütünselliği içinde yeniden tanımlama çabasının günümüzde alternatif küreselleşme kültürü içinde filizlenip taraftar bulduğunu görüyoruz.
Modernizmden uzak tutulmaya çalışılan, insanlığın yeni aşaması diye yutturulmak istenen postmodernizm, modernizmin rönesansı olmasın sakın? Mehmet Uhri
mehmetuhri
Kaynak: Ekolay Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |