05-05-2010, 01:58 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| KADIN ŞİDDETİ HAK ETMİYOR KADIN ŞİDDETİ HAK ETMİYOR
Uludağda düzenlenen 5. Ulusal Anksiyete Kongresinde kaygı ve şiddete dair bütün nedenler tartışıldı. 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde düzenlenen basın toplantısında kadına yönelik şiddet konusunda önemli açıklamalar yapıldı.
5-9 Mart tarihleri arası Uludağ Karinna Hotelde düzenlenen kongrede şiddete yönelik bütün konular tartışıldı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle basın toplantısında kadına yönelik şiddet kavramı ana temayı oluşturdu. Kongre Başkanı Doç. Dr. Nesrin Dilbaz, kadına yönelik aile içi şiddetin, kavram olarak, kadının kişiliğinin erkek tarafından fiziksel güç kullanılarak ya da korkutularak yıldırılması olduğunu belirtti. Dilbaz; "Kadına yönelik aile içi şiddet olgusu bazı gruplarda daha fazla görülmektedir. Ekonomik ve eğitim seviyesi düşük kadınlar, çocukluk döneminde şiddete maruz kalan kadın ve erkekler, çocuk sayısı fazla olan aileler, alkol, kullanımı olan erkeklerin eşleri, daha önceden şiddete uğramış ve şimdi gebe olan kadınlar, aşırı derecede kıskanç ve paylaşımsız erkeklerin eşleri, düşük gelirli, işsizlik sorunu olan ailelerde eşe yönelmiş şiddet daha sıklıkla görülmektedir" dedi.
Şiddet davranışı eğilimi gösteren erkekler, orta ve düşük sosyo-ekonomik ve eğitim düzeyi düşük olan erkeklerde şiddet davranışı eğilimi daha fazla olmasına karşın yüksek eğitimli erkeklerde de şiddet davranışı görülmesi azımsanmayacak ölçüdedir. Çocukluğunda babası tarafından hem kendisine hem de annesine şiddet gösterilen ailelerde yetişen erkeklerde erişkinlikte şiddet davranışı fazladır. Aile araştırma kurumunun 10799 erkekle yaptığı çalışmada %32sinin eşlerine şiddet uyguladıkları saptanmıştır. Çocukların babaları tarafından dövülme sıklığı %11 iken anneleri tarafından dövülme sıklığının %22 bulunduğu bu çalışmada aile içinde çocuklara anne tarafından daha fazla şiddet uygulanıyor olması çarpıcı bir sonuçtur.
Toplumsal şiddetin azalmasına yönelik yapılacak çalışmaların başında eğitim gelmektedir. Ayrıca kişilerin kendilerinin ve ailelerinin bugünlerinin ve geleceklerinin güvence altında olduğunu hissettikleri durumlarda şiddet olgusu azalacaktır. Ayrıca bireysel olarak öfke kontrolünün sağlanması duyguların sözel olarak ifade edilebileceği becerilerin edinilmesi gelecek kuşaklarda iletişim sorunlarının giderilmesine ve aile içindeki şiddetin azalmasına katkıda bulunacaktır. Medya aracılığıyla şiddet davranışının sürekli olarak gündemde tutulması şiddete duyarsızlığı arttırabilir ve zamanla olumlu davranış gibi algılanmasına yol açabilir. Şiddet eğilimi olan kişilerde şiddet davranışının desteklendiği veya onay aldığını algılatacak durumlardan kaçınmak gerekir.
Şiddetin insan yaşamının her alanında görülebilen ve dünyada giderek artan bir toplum sağlığı sorunu olduğunu anlatan Dilbaz; Dünya Sağlık Örgütünün yayınladığı raporlarda şiddetin en fazla aile ortamında çocuklara ve kadınlara yönelik olduğunu dile getirdi. Dilbaz, modern bir toplum olma yolunda ilerleyen ülkemizde halen bu tarz kadına şiddet konularının konuşulmasının rahatsızlık verici olduğunu vurgulayarak, "Kadını becerili, üretken kılma çabaları ve projelerin desteklenmesi, evlilik yaşının uzaması ve kadının okullaşma oranının gelişmesine destek sağlanarak eğitim düzeyinin arttırılmasına olanak sağlanması hem kadına hem de çocuğa yönelik şiddeti önleyeceğini bildirmiştir." diye konuştu.
Dört gün boyunca devam eden kongrede, kadına şiddet konusunun yanı sıra toplumu yakından ilgilendiren cinsel şiddet, madde bağımlılığı, utangaçlık, panik bozukluğu, depresyon, yaşlılarda kaygı, uyku bozuklukları, dikkat eksikliği gibi birçok konu da yerli ve yabancı birçok uzman tarafından masaya yatırıldı. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |