05-05-2010, 11:39 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cennetteki gözyaşları
Beyoğlu'nda Tünel'e bakan cafelerden birini seçmiştim kitap okumak için. Güneş batmıştı. Hava karardıkça meydanın kalabalığı artıyordu. Kaldırımdaki masalardan birindeydim. Çalmaya başlayan müzik ile irkildim. Hemen arkamda kaldırım üzerinde üç delikanlı gitarları ile hem çalıp hem söylüyorlardı. Cafenin sahibi durumdan rahatsız görünüyordu. Uzaklaştırmak istedi ama tınmadı delikanlılar. Güzel çalıyorlardı. Genellikle bilinen batı müziği parçaları çalıp gelen geçenden para topluyorlardı. Dinleyici çoktu ama bir şey kazandıkları da söylenemezdi. Kitabı kapatıp izlemeye başladım. İlgilendiğimi görünce istek parçam olup olmadığını sordular. Eric Clapton' dan Tears in Heaven isimli parçayı rica ettim. Keyifle okudular. Programı bitirip sanırım başka yerde tekrar tezgah açmak için davrandıklarında masama davet edip kahve teklif ettim. Kabul ettiler.
Üniversite öğrenicisiydiler. Farklı bölümlerde olsalar da aynı yurtta birbirilerini bulan müzik tutkunları olduklarından söz ettiler. Yurtta kalıyor, hafta sonları da Beyoğlu'nda iş bulabilirlerse barlarda cafelerde, bulamazlarsa sokaklarda müzik yapıp harçlıklarını çıkarıyorlardı. Ailelerinizin bu yaptıklarınızdan haberi var mı? diye sormamdan biraz rahatsız oldular. İçlerinden uzun kıvırcık saçlı, kulağında küpe olanı yüzüme bakmaya çekinerek Ailelerimizin haberi yok. Olmasını da istemiyoruz. Çünkü onlar bizi bu halde görmeye dayanamazlar dedi.
Daha sonra anne ve babasının Boğaziçi Üniversitesi mezunu olduğundan, Bursa'da yaşayıp çalıştıklarından, kendinin de Bursa'da doğup büyüdüğünden söz etti.
- Annem ve babam için hayat başarı üzerine kuruludur. Hep başarılı öğrenci olmuşlar, girdikleri sınavlarda hep yüksek puan almışlardır. Beni de böyle yetiştirdiler. Onların istediği gibi hep başarılı öğrenciydim.
- Bu durum seni rahatsız edermiş gibi konuşuyorsun.
- Evet, aynen öyle. Özelikle annemin benim için çizdiği kulvarda, onların istediği gibi, kendileri gibi biri olmak üzere yetiştirildiğimi düşünüyorum.
- Olabilir, ne var bunda? Her çocuk anne ve babasını örnek alır.
Siz de anlamıyorsunuz. Neden anlatıyorum ki? diyerek sustu. Bir süre gitarının akordu ile ilgilenip kahvesini yudumladı. Sonra sürdürdü sözlerini:
- Anlattıklarına göre babam ve annem gerçekten çok başarılıymış. Girdikleri sınavlarda hep en iyi dereceleri almışlar. Ne kadar çalışırsam çalışayım onlar kadar başarılı öğrenci olamıyorum. Derslerimi veriyorum, ama onlara yetmiyor. Çocukluğumdan beri en yüksek notu alamadığım için anneme hesap vermek zorunda kalıyorum
- Ama onlar senin için iyi şeyler diliyorlar sanırım.
- Onlar kendi hayatlarına bakıp benim de kendileri gibi olmamı istiyorlar. Kendilerince haklılar. Ama bu beni daraltıyor. Annemin salon bitkileri gibi hissediyorum kendimi. Özgürce büyüyüp gelişmelerine izin vermemiştir annem o çiçeklerin. Çok iyi bakar çiçeklerine ama kendi istediği biçimde büyümeleri için budar durur hep.
- Yapmak istediklerini engellediği için anneni suçlamak biraz abartılı olmuyor mu?
- Anneme göre müzik ile uğraşacaksam piyano çalmalıymışım. Müzik piyanoda öğrenilirmiş. Küçüklüğümden beri piyano dersleri aldırıp solfej öğrettiler. Hiçbir zaman sevemedim piyanoyu. Onların gönlü olsun diye çaldım. Annemler başkalarının yanında piyano çaldırıp ona buna hava atıyorlar diye de kızıyordum.
- Sanırım gitar çalmak istiyordun.
- Müziği seviyordum ama her şeyini de öğrenmek istemiyordum. Gitar çalıp burada yaptığımız gibi arkadaşlarımla birlikte sevdiğimiz basit parçalar çıkarabilmekti amacım. Gitar gibi her yerde çalınabilen, insana arkadaş kazandırabilen enstrümanı çalmamı istemedi annem ve babam. Gitar almadılar bana. Harçlığımdan biriktirdiklerimle aldım bu gitarı.
Sonra gitarını eline aldı. Tellerini okşadı. Arkadaşları da onun gibi düşünüyordu. Ama yine de gitar çalmana engel olamamışlar diyecek oldum. Gözlüklü olanı lafa atladı:
- Bizler benzer ailelerden geliyoruz. Ailenin hayalindeki çocuk olmaktansa kendimiz olabilmek için onlardan biraz uzak durmak gerektiğini yeni fark ettik. Ziyaretimize kolay gelemesinler diye özellikle ev tutmuyor, yurtta kalıyoruz.
- Şikayet ediyorlardır herhalde.
- Başlangıçta yadırgadılar ama alıştılar. Onları seviyoruz, fırsat buldukça gidiyoruz ana ocağına. Ama çok kalamıyoruz. Karışmaya başlıyorlar her şeyine.
Pek anlamadım doğrusu dememle o ana kadar konuşmaya katılmayan sarışın olanı sözü aldı. Diğerlerinden daha hırçın ve öfkeli üslupla konuşuyordu.
- Anlamazsınız. Hayat onların, sizin yaşadığınız hayat değil artık. O zamanlar insanlar okur mühendis, doktor olur veya okumaz çöpçü olurmuş. Mühendis, doktor dediğin saygın, değerli adammış. Şimdi öyle değil. Ne kadar okursan oku aslında çok bir şey olamıyorsun. Kaç paralık adam olduğuna, kaç paralık iş yaptığına kaç para kazandırdığına bakıyorlar.
- Yani bunun anlamı nedir?
- Çalışırsan kazanırsın, çok çalışırsan çok kazanırsın diye kandırıyor, yalan söylüyorlar. Bu güne kadar üniversite sınavlarında dereceye girmiş birilerinin gerçekten toplum için, bilim için yararlı adı sanı duyulan biri olduğunu duydunuz mu? Her sene sınav yapıyorlar. Kazananı kutluyor istediği üniversiteye gönderiyorlar. Ondan sonra o kişinin adı bir daha duyulmuyor. Çok başarılı bile olsan sonuçta sadece kaç paralık işte çalıştığınla anılıyorsun. Bunca emeğe, kendinden ettiğin fedakarlığa değmiyor.
Garsonun kahve fincanlarını toplamaya gelmesiyle sustular. Gitarlarını kılıfına yerleştirip izin istediler. Yaşamak istediğiniz hayat sokaklarda böyle pejmürde dolaşmak mı? diye üsteledim. Kıvırcık saçlı olanı gülümsedi:
- Genciz işte. Kendimizi ve hayatı tanımaya çalışıyoruz. Şimdilik ne olmak istemediğimizi biliyoruz. Yetmez mi?
Peki ya müzik? diye sordum. Kıvırcık saçlı olanı tekrar gülümsedi, arkadaşlarına baktı Müziğin bir şeyleri değiştireceğine inanmıyorum ama kötü giden bir günü unutturacak fırsatlar da yaratmıyor değil, bugün olduğu gibi dedi.
Kahve için teşekkür ettiler. Gitarları omuzlarında Beyoğlu'nun kalabalığı artan karanlık sokaklarına karışıp gözden kayboldular.
Dr. Mehmet Uhri
mehmetuhri Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |