bebeklerde sik görülen hastaliklar.. Bebeklerde Sik Görülen
Saglik Problemleri PAMUKçUK
Bebeginizin agzinda beyaz birseyler gördünüz ve bunlarin süt kalintisi oldugunu düsündünüz ama temizlemeye çalistiginizda kanamaya basladi. Bu demektir ki sizde ve bebeginizinde mantar enfeksiyonu dolasiyor. Pamukçuk olarak bilinen bu mantar hastaligi bebeginizin agzinda sorun olustursada, aktivitesi daha önceden dogum kanalinda monilyal (Monilia sinifi mantar) enfeksiyon olarak baslamistir ve bebeginizin bu enfeksiyonu aldigi yerde orasidir. Bu enfeksiyonun etkeni Kandida Albikans adli bir mantardir ve bu organizma normalde agiz ve vajinada yasar, hatta kadinlarda sik vajinal akinti sebebidir. Vücutta yasayan diger faydali mikroorganizmalar genelde bunu kontrol altinda tutar ve bir problem çikmaz. Fakat denge bozuldugu zaman (hastalik, antibiotik kullanimi, hormonal degisiklikler, gebelik) mantar için uygun olan ve enfeksiyon semptomlarina neden olan kosullar olusur.Pamukçuk bebegin yanaklarinin iç tarafinda ve bazen de dilde, damakta ve disetlerinde peynire veya lora benzeyen çikintili beyaz lekeler seklinde görülür. Kabuklar kalktiginda altindan kirmizi bir bölge çikar ve kanama yapabilir. Pamukçuk en çok yenidoganlarda görülür fakat bazen daha büyük bebeklerde de görülebilir; özellikle antibiotik verilen bebeklerde bu enfeksiyon olusur. Pamukçuktan süpheleniyorsaniz hemen doktorunuza danisin. Bu enfeksiyonun etkisi tehlikeli degildir ancak agri olusturur ve bebegin beslenmesini aksatabilir.
SARILIK
Yenidoganlarin birçogu ikinci veya üçüncü günde sarilasmaya baslar. Kafadan baslayan ve ayak parmaklarina kadar yayilan sararma kandaki biluribinden kaynaklanir ve gözlerin beyaz kisimlarini bile tutabilir. Oksijen tasiyan kirmizi kan hücrelerinin normal yikim ürünlerinin sonuncusu olan biluribin genelde kan dolasimindan uzaklastirilir, karacigerde islemden geçirildikten sonra böbrekler kanali ile atilir. Ancak yenidoganlar olgunlasmamis karacigerlerinin kaldiracagindan fazla miktarda biluribin üretirler. Sonuç olarak biluribin kanda birikir ve normal veya fizyolojik dedigimiz sariligi olusturur. Fizyolojik sarilikta sararma bebegin yasaminin ikinci veya üçüncü gününde baslayip ve bebek bir haftalik veya on günlük oldugunda azalir. Böbrekleri daha az olgunlasmis olan premature bebeklerde sararma daha da geç baslar (genelde 3-4. günde) ve daha uzun sürer. Fizyolojik sarilik daha sik oglan bebeklerde, dogumdan sonra çok kilo kaybeden bebeklerde, anneleri diabetik olanlarda veya yapay sanci ile dogurulan bebeklerde görülür. Bazen doktor fizyolojik sariligi olan bebegi gözlem ve tedavi amaci ile bir süre hastanede tutmak isteyebilir. çogu zaman, biluribin düzeyleri gittikçe azalir ve bebek problemsiz evine döner. Patolojik sarilik yani ciddi bir hastaligi ifade eden sarilik nadir görülür. Fizyolojik sariliktan daha geç yada dogusta görülür ve kan biluribin düzeyleri çok yüksek seyreder. Dogumda yada ilk günlerde görüldügünde kan gurubu uyusmazligindan (anne ve bebegin Rh faktörleri farkli) kaynaklanan hemolitik hastaligi gösterir. Daha sonra (genelde dogumdan sonraki iki hafta içinde) görülen sarilik karacigerin çalismasindaki bozukluktan kaynaklanir. Patolojik sarilik genelde kalitsalolan kan veya karaciger hastaligi gibi nedenlerle ve intrauterin (rahimiçi) ve yenidogan enfeksiyonlari ile olusabilir. Anormal derecede yüksek biluribin düzeylerini normale getirmek için uygulanacak tedavi bu maddenin beyinde birikerek kernikterus adli bozuklugun önlenmesini saglar. Kernikterus ciddi bir hastaliktir ve beyin hasari, hatta ölüme yol açabilir. Hafif fizyolojik sarilik genelde tedaviye ihtiyaç duymaz. Daha agir olgular UV isiginin kullanildigi fototerapiyle etkili bir biçimde iyilestirilir. Tedavi sirasinda gözleri isindan zarar görmemesi için kapatilir ve vücutlari çiplaktir. Ayrica çok fazla sivi kaybettikleri için bebege disardan sivi verilir. Patolojik sariligin tedavisi nedenine göre yapilir fakat bunda da fototerapi, kan transfüzyonu ve ameliyattan faydalanilabilir. Ayrica biluribin (sariliga neden olan ve kanda biriken madde) üretimini engelleyen ilaçda tedavide kullanilabilir. Daha büyük çocuklarda sarilik kansizlik, karaciger enfeksiyonu veya karacigerin yeterli çalismadigini gösterir ve mümkün oldugu kadar çabuk doktora basvurmalidir.
GöZDEKI AKINTILAR
Dogumda bebegin gözüne bulasan kan yada vücut sivilari, sikça görülen hafif bir göz iltihabina neden olabilir. Bebeginiz dogumdan iki gün sonra da uykudan kirpikleri birbirine yapismis ve gözpinarlarinda sarimsi beyaz bir akinti ile uyaniyorsa ve bu akinti iki-üç gün geçmiyorsa sebebi konjuktivit (göz iltihabi ) olabilir ve doktorunuza danismaniz gereklidir. Dogumdan hemen sonra bir iki gün içinde böyle hafif sarimsi akinti enfeksiyondan çok hastanelerde bebegin gözüne damlatilan ve bebekte gonokok enfeksiyonu gelismesini(bebek genelde bunu dogumda anne rahim agzindan geçerken alir.) önlemek için kullanilan gümüs nitrat adli ilacin sonucudur. Daha önce önemli körlük nedeni olan gonokok enfeksiyonu bu tedavi ile tamamen ortadan kaldirilmistir. Gümüs nitratli damlalar bebegin gözüne damlatildiginda her bes yenidogandan birinde, dogumdan sonraki 4-5.günde ortadan kaybolan ve sisme ve gözde sarimsi akinti ile karakterize olan kimyasal konjuktivit olusur. Sisme ve akinti düzelmiyor ise durumu hemen doktorunuza bildirin çünkü sebep basaka bir mikroorganizmanin sebep oldugu konjuktivit olabilir ve bu durumda antibiotikli bir göz damlasi yada merhemi kullanmaniz gerekecektir. Bebeginizin göz bakimini yaparken kaynatilip isitilmis bir su ile gözünü bir pamugun yardimi ile günde iki kez temizleyin.
Gözünü gözpinarindan disari dogru silin. Her göz için ayri ve temiz bir pamuk kullanin.
SOGUK ALGINLIGI VEYA üST SOLUNUM YOLU ENFEKSIYONU (üSYE)
Soguk alginligi bebekler ve çocuklar arasinda en çok rastalanan hastaliklardan biridir. Genelde sanilanin tersine sogukta kalmak yada üsütmekle olmaz. Bogaz ve burunda gelisen bir enfeksiyondur ve etkeni genelde virüsler olan bulasici bir hastaliktir.
Akcigerlerin yada kulaklarin etkilenme tehlikesi oldugu için bebeklerde ve çocuklarda görülen soguk alginligi daha ciddiye alinmalidir. çocugunuzda siradan grip belirtilerinin yaninda kirmizi lekeler de çikarsa kizamik yada kizamikçik çikariyor olabilir. Bu hastaligin belirtileri akan bir burun, hapsirma, burun tikanikligi, ates, halsizlik, istah kaybi ve kuru bir öksürüktür. üSYE bütün bir yil boyunca görülebilir ve sebebi bilinen 100 virüsten biridir.
Genelde el temasi veya hava temasi ile geçer. Hastalik genelde üç ile on gün arasi sürer, ancak küçük bebeklerde daha uzun sürebilir.
Bilinen kesin bir tedavi yoktur ama asagidaki yöntemler uygulanir:
• Bebegin burun içi temizliginin yapilmasi,eger sert ise önceden serum fizyolojik damlatilip yumusatilmasi gereklidir.
• Ortamin havasindaki nemin arttirilmasi faydalidir. Bu hem burun tikanikligini önler hem de bebegin daha rahat nefes almasini saglar.
• Bebegi sirtüstü degilde yüzükoyun uyutun. Bebegin daha rahat nefes almasini saglamak için yastik veya benzeri seyleri yatagin altina koyarak basinin bir miktar havada kalmasini saglayin.
• Burun tikanikligini açicilar (dekonjestan) doktorun tavsiye ettigi sekilde kullanilabilir.
• Vazelin türü ürünler burun disina, alt taraflara ve çevresine tahrisleri ve deri kizarikliklarini önlemek için sürülebilir.
• öksürük ilaçlari sadece uykunun bölünmesine neden olan kuru öksürükler için kullanilmalidir. öksürük giderici bir ilaç hiç bir zamandoktor reçetesi olmadan kullanilmamalidir. Antibiotiklerde baska bir mikrobik durum ortaya çikmadikça sogukalginliginda bir fayda saglamaz.
Bebegi beslerken de sunlara dikkat etmelisiniz:
• Eger sizde gripseniz bebege virus sütünüz ilede geçmis olabileceginden doktorunuza danisarak bir süre bunu azaltabilirsiniz.
• Sivi gidalarin çok miktarda verilmesi ates ve burun salgilari ile kaybedilen siviyi yerine koyacagindan faydalidir.
• Bebek yeteri kadar C vitamini olan gidalar almalidir.
Soguk alginligi bazen bebeklerde kulak enfeksiyonlarina veya bronsite neden olabilmektedir. Bu bebeginizin ilk sogukalginligi ise; bebeginiz üç ayliktan küçük ve atesi 38 derecenin üzerinde ise; eger atesi aniden çikar ve iki günden uzun sürer ise; kuru öksürük iki günden fazla devam ederse; bebeginiz uyuyamaz ve beslenemez durumda ise; nefes alma zorlugunu disardan hissediyorsaniz; koyu yesilimsi bir sümük olusuyorsa; kulaklarini çekistirerek asiri bir biçimde agliyorsa bebeginizi hemen doktora götürmeniz gereklidir.
KABIZLIK
Bu sorun anne sütü ile beslenen bebekler kabizlik çekmedikleri için, anne sütüne alternatif gida ile beslenenlerde daha sik görülür. Hastaligin belirtileri; seyrek diskilama ve sertliginden dolayi zorlanma; anüs bölgesinde sert diski nedeni ile çatlaklar ve kanli diski; karin agrisi ve huzursuzluktur. Kabizlik özellikle kislari meyve az tüketildiginde daha sik görülür. Kabizligin nedeni az çalisan bir sindirim sistemi; çesitli hastaliklar, yetersiz lifli gida tüketimi olabilir. Anne sütü ile beslenenlerde pek rastanmamasina ragmen, belirtiler görüldügünde hemen doktora bildirilmelidir. Arasira ortaya çikan kabizliklar beslenme aliskanliginin yeniden düzenlenmesi ile düzelebilmektedir. özellikle küçük bebeklerde bazi vücut egzersizleri fayda saglayabilir (bebeginiz diski zorlugu çektigi zaman sirt üstü yatirarak
çevirme hareketi yaptirmaya çalisin.). doktorun tavsiyesi olmadan kesinlikle hiçbir ilaç vermeyin.
ISHAL
Bu sorun anne sütü ile beslenenlerde oldukça az rastlanan bir durumdur. çünkü anne sütünde bulunan maddeler ishali olusturan mikroorganizmalarin olusmasini büyük ölçüde engeller.
Ishalin belirtileri; sik sulu diskilama; diskinin sikliginin ve miktarinin artmasi; sümüksü diski ve bazen de kusmanin birlikte görülmesidir. Ishal her mevsimde olabilir ancak yazlari taze meyve tüketimi daha fazla oldugundan daha sik görülür.
Ishalin sebeplerini söyle siralayabiliriz:
• Hastalik
• Dis çikarma
• Belirli gidalara karsi olan hassasiyet
• Gerginden fazla meyve ve meyvesuyu (özellikle elma ve üzüm) tüketimi
• Gastrointestinal enfeksiyon (bagirsaklarda mikrobik enfeksiyon gelismesi)
• Antibiotik tedavisi (antibiotik tedavisi sirasinda bebege yogurt yedirilmesi içerdigi canli kültürler nedeni ile onu ishalden koruyabilir.)
Nedenlere bagli olarak ishalin tedavisi degismekle beraber en yaygin ishal tedavisi diyet ile yapilanidir. Bazen doktor ilaç önerebilir. Kesinlikle ishal olan bir bebege doktorun
olmadan ilaç uygulanmamalidir, aksi takdirde bebegin sagligini tehlikeye atabilirsiniz. Bebegin altini tahristen korumak için her diskilamadan sonra degistiriniz ve her degistirmede pisik merhemi sürünüz. Bebek çok küçükse ve agir bir ishal olduysa sivi tedavisi için hastaneye yatirmak uygun olur. Ishalde birçok durumda mama yada annesütü vermeye devam etmenizen iyi yöntemdir. Ishalli bir bebek geçici olarak laktoza (inek sütünde bulunur) karsi dayaniksiz oldugundan laktoz içermeyen bir gida rejimi önerilir.
Su tavsiyelere uymanizda fayda vardir:
• Ishal nedeni ile olusan sivi kaybini önlemek için en azindan iki saatte bir 50-60 ml sivi verilmesi gerekir. Anne sütüne veya hazir mamalara ilave olarakhemen her eczanede bulunan ishal için hazirlanan bir rehidrasyon karisimi tavsiye edilir. Iki veya üç dakikada bir bir kasik, bardak veya biberon ile birkaç yudum verilmesi uygundur. Bebege kesinlikle tatlandirilmis yiyecekler, yapay meyve sulari vermeyin.
• Eger bebek düzenli bir sekilde aliyorsa kati yiyeceklere devam edebilirsiniz. Bebek ne kadar sik beslenirse ishalin etkisi o kadar az olur. Muz püresi, pirinç, patates ve makarna gibi nisastali gidalar iyi seçim olustururlar.
• Eger kusmada varsa kati gidalar kusma durana kadar verilmemelidir. Ancak süzülmüs ve seyreltilmis meyve sulari verilebilir. Biraz daha büyük bebekler için sulandirilmis meyve suyu ile karisik gazoz verilebilir.
• Genellikle iki veya üç gün sonra diski normale dönmeye basladiktan sonra doktorunuz artik normal beslenmeye dönebileceginizi tavsiye edecektir ancak yinede bir kaç gün daha süt ve süt içeren kati gidalari kisitli tutmaya dikkat edin.
Bir veya iki kere sulu diski pek önemli degildir ama bunun devam etmesi; beraberinde ates ve kusmaninda görülmesi, bebegin istahsiz olasi durumunda bir doktora basvurmanizda fayda vardir.
[b]