07-05-2010, 04:21 PM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Gebelikte beslenme Beslenmenin gebeliğin seyrinde ve sonucunda çok büyük
etkileri vardır. Hamile olsun ya da olmasın kişinin
sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesinin temelinde doğru ve
yeterli beslenme yatar. Hamile kadınlarda beslenme ayrı bir
öneme sahiptir. Gelişmekte olan bebeğinizin gereksinimlerini
karşılamak ve onun sizin dışınızdaki yaşama yeterli olarak
hazırlanmasını sağlamanın dışında rahat ve sorunsuz bir
hamilelik ve lohusalık dönemi geçirmek için de doğru
beslenmeniz gerekir.
Ciddi beslenme bozukluğu olan kadınlardan doğan bebeklerin
sonraki yaşamlarında problemler yaşadığı bilinmektedir.
Hamilelik süreci temel besin kaynakları olan karbonhidrat,
protein, yağlar ile vitamin ve mineral gereksinimlerinin
arttığı bir dönemdir. Buna bağlı olarak gereksinim
duyduğunuz kalori miktarında da bir miktar artış söz
konusudur. Ancak bu artış hiçbir zaman aşırı yemenizi
gerektirecek kadar değildir. Gebe olan ile olmayan kadınlar
arasındaki kalori gereksinimi farkı sadece 300 kaloridir ve bu
her öğünde 1-2 kaşık fazla yenilerek karşılanabilecek bir
farktır.
Önemli olan fazla miktarda yemek ve kilo almak değil,
gerekli olan maddeleri dengeli ve yeterli miktarda almaktır.
Zaman zaman hamile kadınların ellerine diet örnekleri
verildiğine ve örneğin hergün 3 tane köfte, 2 tane yumurta,
5 bardak süt gibi önerilerde bulunulduğuna tanık oluyoruz. Bu
uygulamaların hiçbir bilimsel geçerliliği olmadığı gibi
sadece göz boyamaya yöneliktir. Ancak bir beslenme uzmanı
tarafından ayarlanmış doğru ve dengeli dietler her durumda
gerekli olmamakla birlikte zaman zaman özel şartlarda yararlı
olabilir.
Tekrar belirtmek gerekirse hamilelikte eskilerin deyimi ile
iki canlı olduğun için fazla yemelisin sözü doğru
değildir. Önemli olan dengeli ve düzenli beslenmektir.
Gebeliğin erken dönemlerinde bulantı ve kusma sorunu
yaşayan ve bu nedenle yeterli şekilde beslenemeyen ve hatta
kilo kaybeden anne adaylarına sıklıkla rastlamaktayız. Daha
önceden ciddi bir beslenme bozukluğu ve gebeliğin erken
dönemlerinde aşırı kilo kaybı yoksa bu durum gelişmekte
olan bebek tarafından kolaylıkla tolere edilebilir. Ancak
bulantı ve kusmalara bağlı ciddi beslenme bozukluğu yaşayan
ve nerdeyse hiçbirşey yiyip içemeyen anne adaylarının
hastaneye yatırılarak damar yolu ile beslenmesi gerekli
olabilir ancak bu son derece nadir karşılaşılan bir durumdur.
Öğün sayısı
Hamilelikte beslenme söz konusu olduğunda ilk planda önerilen
günlük öğün sayısında değişikliğe gidilmesidir. Hamile
olmayan kişilerde önerilen günde 3 öğünün bu dönemde 5'e
çıkarılması yararlıdır. Bu hem erken dönemdeki bulantı ve
kusmalar ile baş etmeye yardımcı olur hem de son dönemlerde
yaşanan yanma ve şişkinliği azaltır. Üç temel ve iki hatta
gerekirse üç ara öğün hamilelikteki uygun öğün şeklidir.
Fast food
Fast food olarak tabir edilen diet şekli genel olarak besin
değeri fazla olmayan ancak kalorisi yüksek bir tarzıdır.
Yüksek oranda yağ ve katkı maddesi içerdiğinden hamilelikte
önerilmez.
Beslenme söz konusu olduğunda gerekli miktar ve
kullanılabilecek miktar deyimleri önemlidir. Gerekli miktar
normal fonksiyonu sürdürebilmek için alınması gereken en
düşük miktarı belirtir. Kullanılabilecek miktar ise ortalama
gereksinimin kişilere ve toplumlara uyarlanmış standardize
edilmiş miktarlardır.
Enerji ve Kilo Artışı
Gebelikte kalori 3 nedenden dolayı gereklidir. Bunlar gebeliğe
bağlı yeni dokuların yapımı, bu dokuların idame ettirilmesi
ve gebe vücudun hareketi için gerekli olan enerjinin
sağlanmasıdır.Gebe bir kadın gebe olmayana göre günde
yaklaşık fazladan 300 kaloriye ihtiyaç duyar. Bu da yaklaşık
%15'lik bir artış yani 2300 kalori/gün'dür. Günlük kalori
gereksinimindeki artış sadece %15 iken bazı maddelerin
gereksinimindeki artış 2 katına kadar çıkabilir. Bu durum
fazla beslenmenin değil dengeli beslenmenin önemini açıkça
ortaya koymaktadır.
Gebelikteki kalori tüketimi ilk 3 ayda en az düzeydeyken bu
dönemden sonra hızlı bir artış gösterir. İkinci 3 ayda bu
kaloriler başlıca plasenta ve embryo gelişimini karşılarken
son 3 ayda ise temel olarak bebeğin büyümesine harcanır.
Normal sağlıklı bir kadında tüm gebelik boyunca önerilen
kilo artışı 11-13 kg'dır. Bu 11 kilonun 6 kilosu anneye, 5
kilosu ise bebeğe ve ona ait oluşumlara (plasenta, amniyon
sıvısı) aittir.
Karbonhidratlar
Vücudun kalori gereksinimi 3 temel enerji kaynağı olan
proteinler, yağlar ve karbonhidratlardan sağlanır. Eğer
karbonhidratlar yetersiz alınırsa vücudunuz enerji sağlamak
için proteinleri ve yağları yakmaya başlar. Böyle bir
durumda 2 sonuç ortaya çıkabilir. Birincisi bebeğinizin beyin
ve sinir sitemi gelişimini sağlayacak yeterli protein olmaz,
ikincisi ise ketonlar ortaya çıkar. Ketonlar yağ
metabolizmasının ürünü olan asitlerdir ve bebeğin asit baz
dengesini bozarak beyin gelişimini olumsuz yönde
etkileyebilirler. Bu nedenle hamilelikte karbonhidrattan fakir
diyet önerilmez.
Pirinç, un, bulgur biri kompleks karbonhidrat kaynakları
anne için enerji kaynağı olmanın yanısıra B grup
vitaminleri ve çinko, selenyum, krom, magnezyum gibi eser
elementleri bol miktarda ihtiva ederler.
Karbonhidratlar fazla miktarda tüketildiğinde ise bebek
açısından ekstra bir yarar sağlamadıkları gibi sadece anne
adayının aşırı kilo almasına neden olurlar.
Protein
Proteinler hücrelerin temel yapı taşlarıdırlar ve
amino asit denilen yapılardan oluşurlar. Doğada toplam 20
çeşit amino asit vardır. Amino asitlerin bir kısmı vücutta
diğer maddelerden üretilebilirken esansiyel amino asit adı
verilen 8 tanesi vücutta üretilemez ve mutlaka besinler yolu
ile dışarıdan alınmaları gerekir. Hayvansal proteinler bu 8
amino asidin tümünü de içerdiğinden komplet proteinler
olarak adlandırılırlar ve beslenmede son derece önemlidirler.
Proteinleri saç telinden tırnağa kadar vücutta bulunan
tüm hücrelerin yapı taşı oldukları gibi beyin ve sinir
sisteminin gelişimi içinde yaşamsal öneme sahiptirler. Bu
nedenle hamile kadınarın günde 60-80 gram protein almaları
önemlidir.
Proteinin ana kaynağı hayvansal gıdalardır. Et, kümes
hayvanları ve balık komplet proteinler içerirler. Bunun
yanısıra süt ve süt ürünleri de hayvansa protein
gereksiniminin karşılanması açısından yeterli olabilir.
Süt ve süt ürünleri
Gebe bir kadın güçlü kemikler ve dişler için bebeğe
gerekli olan kalsiyum ve diğer elementleri sağlamak maksadıyla
en az 1-2 bardak süt içmelidir. D vitamini takviyeli sütler
varsa bu çok daha iyi olur.Gaz ve hazımsızlık nedeni ile
(laktoz intoleransı) süt içilemeyen durumlarda bunun yerine
peynir ya da yoğurt yenebilir. Kalsiyum alımının yetersiz
olmasi durumunda dışarıdan verilecek ilaçlar ile destek
sağlanabilir.
Et, balık, kümes hayvanları, yumurta,
kurubaklagiller
Bu gıdalar vitamin ve mineral yanında protein de
sağlarlar. Gebe kadında ve bebeğinde doku gelişimi ve yeni
doku oluşumu için protein şarttır. Bu tür gıdalardan günde
3 öğün alınmalıdır.Baklagiller öğünün protein değerini
arttırmak için peynir, süt ya da etle birlikte alınabilir.
Yağlar ve tatlılar
Bu grup gıdalar margarin, tereyağ, şekerlemeler,
tatlılar, hafif ,içkiler snack tabir edilen gıdalar, salata
sosları, bitkisel yağlar gibi besinleri içerir. Bu türden
gıdalar öğünlerde tek başına alınmamalı sadece kalori
açığını gidermek için yenmelidir.
Vitamin ve mineral desteği, demir ve folik asit
Hamile kadınlara pekçok vitamin ve minerali içeren ilaçları
vermek rutin ancak gerekliliği hala daha tartışılan bir
uygulamadır. Dengeli ve doğru beslenen hamile bir kadında
dışarıdan vitamin desteği şart değildir. En iyisi vitamin
ve mineralleri doğal gıdalar ile almaktır. Düzgün
beslenildiği taktirde medikal desteğe gerek olmaz. Ancak demir
ve folik asit bu durumun istisnasıdır.
Folik asit bebeğin beyin ve sinir sistemi gelişimi için
kilit öneme sahip olduğundan hamile kalmadan önce alınmaya
başlanması gerekir. Gebelikteki artmış demir gereksinimi
doğal yollardan karşılanamaz. Bu nedenle özellikle gebeliğin
2. yarısından sonra dışarıdan verilen demir ilaçları ile
destek yapılır. Türk toplumunda demir eksikliği anemisi çok
sık görüldüğünden gebeliğin başında yapılan kan
sayımında anemi saptanması durumunda gebeliğin en başından
itibaren desteğe başlanabilir. Gebelikte demir kullanımının
bir başka önemi de kansızlık olmasa dahi hem anne adayının
hem de bebeğin demir depolarını yeterli şekilde doldurmak
için gerekli olmasıdır.
Su
Su hamilelikte alınmasına özel önem gösterilmesi
gereken belki de en önemli besin maddesidir.
Tuz
Geçmişte gebelikde tuz tüketiminin kısıtlanmasının
gerektiği düşünülmekteydi. Günümüzde ise bunun gerekli
olmadığı normal miktarda gıdalar ile alınan tuzun yeterli
olduğu ve kısıtlamaya gidilmemesi gerektiği kabul
edilmektedir.Hamile bir kadın günde 2 gram tuz almalıdır.
Yetersiz ya da aşırı tuz alımı anne adayının sıvı
elektrolit dengesini olumsuz şekilde etkiler
Vejeteryan diet
Sakıncalı olmakla birlikte belirli kurallara uyulmak kaydıyla
gebelik sırasında vejeteryan diete devam edilebilir.
[/b] Geri
10 Şubat 2008
Saat: 14:20
UYARI
Çin
Malı ürünlere dikkat !
Unutmayın!
Çalışan
anne adayları: Doğum
öncesi iznine ayrılmak için yapmanız gereken
işlemleri unutmayın
Kaynak: Dr. Mumcu Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |