07-05-2010, 04:27 PM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Pelvik İltihabi Hastalık (PID) Kadın yaşantısı içinde en az dikkat çeken ama belki de
kadının beden ve ruh sağlığına en fazla zarar verme
olasılığı olan hastalık grubu pelvik enfeksiyonlardır. Hem
enfeksiyon anında yarattığı şikayetler hem de sekelleri
nedeni ile kadınları zor durumda bırakabilir. Çok ileri
vakalarda hayatı tehdit edebilecek tablolar yaratabilir. Sadece
A.B.D.'de her yıl 1 milyon kadının PID geçirdiği, ve 100.000
den fazla kadının bu nedenle infertilite problemi yaşadığı
thmin edilmektedir. Ayrıca binlerce dış gebelik vakası da bu
nedenle ortaya çıkmaktadır.
Pelvik iltihabi hastalık ya da pelvik enfeksiyon dendiğinde
overler, tüpler, uterus ve bunların etrafındaki yumuşak
dokulardan kaynaklanan enfeksiyonlar anlaşılır. Eskiden
PID'nin sadece cinsel yolla bulaşan hastalıkların özellikle
de gonorenin neden olduğu enfeksiyonlar olduğu
düşünülürken günümüzde polimikrobik yani birden fazla
patojen etkenin birarada hareket etmesi ile ortaya çıktığı
bilinmektedir. Alt üreme sisteminde (vajina, serviks vb)
normalde bulunan ancak hastalık yaratmayan bakterilerin herhangi
bir şekilde yukarılara doğru ilerlemesi ile hastalık ortaya
çıkarsa buna assendan enfeksiyon ya da aşağıdan çıkan
enfeksiyon denir.
Mikroorganizmaların pelvik organlara kan yolu ile, lenf
sistemi ile ya da komşu organlardan geçerek ulaşmalarına ve
enfeksiyon yaratmalarına ise dessendan enfeksiyon ya da
yukarıdan inen enfeksiyon denir. Pelvik enfeksiyonların
tamamına yakını assendan enfeksiyonlardır. Dessandan
enfeksiyon olarak ülkemizde en sık görülen hastalık pelvik
tüberkülozdur.
PID en çok cinsel yönden aktif genç kadınları etkiler. En
sık tutulan organ tüpler olduğu için hastalığa akut
salpenjit (salpingitis) adı da verilir. A.B.D. Hastalık Kontrol
dairesinin tahminlerine göre 1970'li yıllarda üreme çağına
girmiş olan her 2 kadından birisi 2000 yılına kadar farkında
olmadan ya da olarak en az 1 defa akut salpenjit atağı
geçirmiş olacaktır.
PID ciddi yan etki potansiyeli taşıyan bir hastalıktır.
Tek bir kez PID geçiren kadınlarda infertilite %12 civarında
olurken, 3 PID atağı geçirenlerde bu oran %65'e kadar
yükselebilmektedir.
Yine dış gebelik riski de bu kadınlarda 6-10 kat
artmaktadır. Tek bir kez akut salpenjit geçiren ve bu nedenle
tedavi edilen hastaların %20'sinde kronik pelvik ağrı ortaya
çıkmaktadır. Ayrıca daha önce PID geçirenlerde yeniden PID
geçirme olasılığı hiç geçirmeyenlere göre oldukça
yükselmektedir.
Pelvik enfeksiyonlar genelde mikst enfeksiyonlardır. Yani
aynı anda birden fazla mikroorganizma hastalığa neden
olmaktadır. En sık üretilen etken gonore ve klamidyadır.
Bunlar dışında A grubu streptokoklar, anaerob bakteriler,
nadiren bazı mantar türleri ve tüberküloz da pelvik iltihabi
hastalık etkeni olabilir.
Risk Faktörleri
PID en çok sosyoekonomik düzeyi düşük, birden fazla seksüel
partneri olan, genel sağlık durumu bozuk, partneri birden fazla
partner ile birlikte olan, genç kadınlarda görülür. Ancak
cinsel açıdan aktif olan her kadın PID için adaydır. Bir
başka risk faktörü de spiral (RİA) kullanımıdır.
Vajinadaki mikroorganizmalar spiralin ipi sayesinde yukarılara
tırmanabilirler. Bu nedenle PID'den korunma açısından
kullanılan spiralin türü de önemli rol oynar. Ucuz ancak
uygun olmayan ip bulunduran spiraller tercih edilmemelidir.
Ayrıca spiral takılırken vajinadaki mikroorganizmalar
yukarılara taşınabilir. Bu nedenle aktif vajinal ya da
servikal enfeksiyon varlığında spiral takılmamalıdır.
Belirtiler ve Tanı
PID belirti vermeden sessizce de seyredebilir. Belirtiler
olacaksa genelde adet kanamasından hemen sonra başlar. PID
dışında pekçok hastalık da benzer şikayetler
yaratacağından ayırıcı tanı çok önemlidir. Hatalı
şekilde PID tanısı konmuş bir apandisit vakası hayati
tehlikeler doğurabilir.
Tanıda ananmnez, muayene ve labovatuar bulguları birarada
değerlendirilmelidir. PID tanısı için aşağıdaki 5 yakınma
ve bulgunun hepsinin olması gerekir.
Karın ve/veya kasık ağrısı
Karında hassasiyet
Jinekolojik muayene esnasında serviks hareketlerinde
hassasiyet
Jinekolojik muayene esnasında rahimde hassasiyet
Jinekolojik muayene esnasında adneksiyel alanda
hassasiyet
Bu bulgulara ek olarak aşağıdaki bulgulardan en az birinin
de olması gerekir
38 derece ya da daha fazla ateş
Serviks kültüründe gram negatif diplokok bakteriler
Kan sayımında lökosit sayısının 10.000 ya da
üstünde olması
Periton sıvısında lökosit
İltihabi pelvik kitle
Ağrı ve hassasiyet hastalarda en sık görülen
yakınmadır. Genelde her iki kasıkta ya da yaygın olarak
kasıkta bulunur. Adet sancısını taklit eder şekilden
apandisiti taklit edecek kadar şiddetliye kadar uzanan bir
genişlikte görülebilir. Kramp tarzında gelip geçici değil
genelde süreklidir.
Tanı için şart olmamakla beraber hastaların %40'ında 38
derece yada daha yüksek ateş görülür.
Vajinal akıntı, rahim iltihabı ya da PID'ye ek olarak
vajinit varsa görülür. PID tanısı için gerekli değildir.
İlerlemiş vakalarda karın zarlarının iritasyonu sonucu
bulantı ve kusmalar olabilir. Abse ortaya çıkarsa muayenede
ele gelen pelvik kitle olabilir. Bazen Tubalar ve overleri içine
alan büyük yapışıklıklar jinekolojik muayenede kitle olarak
algılanabilir.
Pelvik enfeksiyondan şüphelenilen hastadan detaylı bir
anamnez alınmalıdır. Burada hastanın son adet tarihi, adet
düzeni, kullandığı doğum kontrol yöntemi, cinsel yaşam
öyküsü değerlendirilir. Daha önce benzer bir enfeksiyon
geçirip geçirmediği sorgulanır. Anamnezden sonra genel bir
sistemik muayene yapılmalıdır. Burada hastanın nabzı ve
tansiyonu önemlidir. Ateş ölçümü mutlaka yapılmalıdır.
Daha sonra hastanın karın muayenesi yapılır. Burada elde
edilecek bulgular hastalığın yayılım derecesi ve şiddeti
hakkında değerli bilgiler verir. Muayene dikkatli bir
jinekolojik inceleme ile sona erer.
Laboratuvar olarak hastadan kan sayımı istenir. Burada
kandaki beyaz küre sayısı (lökosit) önemlidir. Ayrıca
sedimentasyon ve C-reaktif protein gibi enfeksiyon
belirteçlerinin varlığı aranır.
Vajinal akıntı olması halinde vajina kültürü alınır.
Akıntı yok ise ve PID düşünülüyor ise rahim ağzından
kültür alınması faydalı olabilir ancak şart değildir.
Muayenede ele gelen kitle var ise ultrasonografi yapılabilir
ancak PID tanısında ultrasonografinin yeri yoktur.
Zaman zaman hastalardan anamnez alırken daha önce
utrasona girdim yumurtalıklarımda iltihap olduğu
söylendi şeklinde ifadeler duymaktayız. Bunun
gerçekle ilgisi yoktur. Ultrason ile over ya da tuba iltihabı
tanısı konamaz ! Ancak tubalarda abse ya da kitle
oluşumu varsa bu saptanabilir.
Olası bir dış gebeliği ekarte etmek için mutlaka gebelik
testi yapılmalıdır.
Komplikasyonlar
Pelvik enfeksiyonların en önemli komplikasyonu ileride çocuk
sahibi olmada güçlük ya da başka bir deyişle
kısırlıktır. Her geçirilen enfeksiyon üreme organlarında
hasara ve yapışıklığa neden olabilir. Bu yapışıklıklar
tüplerde tıkanıklığa ve tüplerin hareketinde azalmaya neden
olarak bu etkiyi yaratır. Aynı nedenlerden dolayı pelvik
enfeksiyon geçirenlerde ektopik gebelik riski de 6-10 kat artar.
Tuboovarian abse ya da pelvik kitle meydana gelirse,
enfeksiyon kana ve vücuda yayılabilir ve hayatı tehdit eden
boyutlara ulaşabilir. Birkez PID geçirenlerde hastalığın
tekrar etme olasılığıda normale göre çok yükselir.
Tedavi
Pelvik enfeksiyonlarda tedavi hastanın durumuna ve hastalığın
şiddetine göre planlanır. Hafif olgularda ayaktan tedavi
verilebilir. Bu amaçla ağızdan alınan ya da enjeksiyon
şeklinde verilen antibiyotikler kullanılır.Ayaktan tedavi
genelde ateşi fazla yüksek olmayan, karın muayenesinde ciddi
karin zarı iltihabı bulguları bulunmayan vakalarda
uygulanır.Hastaya antibiyotiklere ilave olarak ağrı kesici
ilaçlar da verilebilir. Bu hastalarda yatak istirahati
iyileşmeyi hızlandırır. Tedavi süresince cinsel ilişki
yasaklanır.Tedavi en az 7-10 gün sürmelidir.
Şiddetli vakalarda ise hastaneye yatarak tedavi ya da bazı
durumlarda ameliyat gerekebilir:
Teşhisin kesin olmadığı
İltihabi kitle saptanan
Ayaktan tedavinin yetersiz kaldığı (tedavi
başlangıcından sonra 48-72 saat içinde bulguların
gerilemdiği vakalar) vakalarda hastaneye yatırmak
gerekir.
Çok nadir olmasına rağmen hastanedeki tedaviye de cevap
vermeyen vakalarda, veya kitle saptanıp da tedaviyle kitlenin
küçülmediği hallerde cerrahi tedavi düşünülebilir.
Özellikle abse varlığında antibiyotik ile akut dönem
bastırıldıktan sonra cerrahi olarak absenin boşaltılması
düşünülebilir.
Spiral bulunan hastalarda bu çıkarılmalıdır. Bazı
yazarlar hemen enfeksiyon saptanır saptanmaz çıkarılmasını
önerirken bazı yazarlar ise antibiyotik tedavisine
başladıktan 48 saat sonra çıkartılmasını önermektedirler.
Tüm tedavi yöntemlerini takiben 1 hafta sonra hastanın
kontrole çağırılarak yeniden değerlendirilmesi gereklidir.
Pelvik enfeksiyonların türleri
Pelvik enfeksiyonlar tutulan organa göre
isimlendirilir.
Endometrit : Endometriumun
enfeksiyonudur.Düşük, doğum ya da küretaj sonrası ortaya
çıkabilir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklarda PID yaparken
önce hafif ve geçici bir endometrite neden olabilirler.
Parametrit : Uterusu yerinde tutan destek bağların
enfeksiyonudur. Doğum sonrası enfeksiyonları takiben ortaya
çıkar. Şiddetli disparonia (cinsel ilişki esnasında ağrı)
görülür. Muayenede parametriumda kısalma, kalınlaşma ve
hassasiyet saptanır.
Piyometrit : Rahim içinde iltihabi sıvı
birikmesidir.
Salpenjit : Tubaların iltihabıdır. Akut veya
kronik olabilir. Yeterli tedaviye rağmen 6 hafta içinde durum
yinelenirse tekrarlayan salpenjit adı verilir. Kronik salpenjit
ise aktif olarak sürekli devam eden hastalığı tanımlar.
Karın içerisinde yaygın yapışıklıklar ve sürekli ağrı
bulunur.
10 Şubat 2008
Saat: 14:20
UYARI
Çin
Malı ürünlere dikkat !
Unutmayın!
Çalışan
anne adayları: Doğum
öncesi iznine ayrılmak için yapmanız gereken
işlemleri unutmayın
Kaynak: Dr. Mumcu Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |