Kayıt ol Yardım Ajanda Bugünki Mesajlar Arama

Uyarılar

Depresyon nasıl sınıflandırılır?

Serbest Kürsü ve Diğer Sağlık Haberleri Depresyon nasıl sınıflandırılır? Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız MAJÖR DEPRESYON (Ağır depresyon) Ağır depresyon diyebilmek için aşağıdaki belirtilerden en az dördünün en az iki haftadır sürüyor olması gerekir: Uyku bozuklukları sıktır. Uykusuzluk, gece sık sık uykudan uyanma tekrar uykuya dalamama, sabah erken uyanıp tekrar uyuyamama veya fazla uyuma ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Diğer Sağlık Haberleri telkin cd indir izle İstanbul Diğer Sağlık Haberleri nerededir kimdir Diğer Sağlık Haberleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Diğer Sağlık Haberleri hipnoz Diğer Sağlık Haberleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Diğer Sağlık Haberleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Diğer Sağlık Haberleri kuantum düşünce kitap haberi

Depresyon nasıl sınıflandırılır?

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 07-05-2010, 05:24 PM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Bluesky24 will become famous soon enoughBluesky24 will become famous soon enough
Standart Depresyon nasıl sınıflandırılır?



MAJÖR DEPRESYON (Ağır depresyon)

Ağır depresyon diyebilmek için aşağıdaki belirtilerden en

az dördünün en az iki haftadır sürüyor olması gerekir: Uyku bozuklukları sıktır. Uykusuzluk, gece sık sık

uykudan uyanma tekrar uykuya dalamama, sabah erken uyanıp tekrar uyuyamama veya fazla uyuma

şeklinde olabilir.Yeme sorunları sıktır. Az yeme ve buna bağlı kilo

kaybı veya fazla yemeye bağlı kilo alımı olabilir.Değersizlik, umutsuzluk ve suçluluk duyguları olur.

Hastalar genelde bir işe yaramadıklarını düşünürler. Gelecek ümitsiz ve karanlıktır. Hiçbirşey

iyiye gitmeyecektir. Depresyona bağlı oluşan üzüntü ve umutsuzluk o kadar şiddetlidir ki

hastalar yaşama olan ilgisini kaybeder, hiçbir şeyden zevk alamaz olur. Cinsel isteksizlik görülür

ve hastalar çoğu zaman yataktan çıkmak ve yemek yemek istemezler Hastaların kendini suçlama

eğilimi yoğundur. Suçluluk duyguları genelde yersizdir. Örneğin çok eskiden yaşanmış

olaylar ve yapılan hatalar tekrar hatırlanır ve bunlara karşı suçluluk duyguları

hissedilir. Veya nedensiz yere bir takım olaylardan kendisinin sorumlu olduğu ve suçun

kendisinde olduğu düşünceleri gelişir. Hastalar genelde bu düşüncelerden uzaklaşamadıklarını

beyinlerinin sürekli eski hatalarla meşgul olduğunu bunun çok saçma olduğunu bildiklerini

ancak düşüncelerini frenleyemediklerini söylerler.Konsantrasyon güçlüğü, karar verme güçlüğü vardır.

İşe veya derse konsantre olmak güçleşmiştir. Örneğin hastalar ders çalışırken bir

sayfanın sonuna geldiğinde dalıp gittiğini ve ne okuduğunu anlamamış olduğunu görür aynı

sayfayı tekrar tekrar okurlar. En ufak konularda karar verme güçlüğü içinde olduklarını

hissederler.Enerji azlığı, sürekli yorgun hissetme, herşeye

karşı isteğini kaybetme, duygusal olarak birşey hissedememe. Genelde sabahları yataktan

yorgun kalkılır.Gün boyunca yorgunluk hissi devam eder. Eskiden zevkle yaptıkları işleri

yapmak istemez, yalnız kalmayı tercih ederler. Hastalar bazen çocuklarına ve eşlerine karşı

birşey hissedemediklerini sanki duygularının öldüğünü söylerler ve bu durumdan dolayı suçluluk

duyduklarını ifade ederler.Ölme isteği olabilir. En hafif şeklinde hastalar “allahım

canımı al da kurtulayım” diye düşünürler. İntihar düşünceleri veya r girişimi

olabilir. Çoğu hasta r düşüncelerinin yoğun olduğunu ancak dini açıdan rın

kabul edilemez olduğunu bildikleri için girişimde bulunmadığını ifade eder. Veya

ölürlerse çocuklarına kimin bakacağını bilmedikleri için yaşamak zorunda olduklarını

ifade ederler. Bazıları ne yolla r edeceğinin planlarını yapar. Bazıları da ancak

r girişiminde bulunduktan sonra tedaviye gelir.



Bu hastalığa bağlı ortaya çıkan belirtiler genelde

başka hastalıkları akla getirir ve çoğu kişi bu belirtilerin depresyona bağlı olarak

ta oluşabileceğini düşünmez. Sıklıkla bu hastalar psikiyatri dışında doktorlara

başvururlar veya kendi başlarına tedavi etmeye çalışırlar. Psikiyatriye başvuran

hastaların çoğu başka bölümlerde çalışan hekimler tarafından bize yönlendirilmiştir.

Çoğu hastada diğer hekimler tarafından psikiyatriye yönlendirildikleri için öfkelidir.

Bazıları toplumsal baskıdan çekinip gelmek istemez, gelenler de bir an önce işini

bitirip gitmek ister. Ancak çağımızın en sık görülen hastalıklarından biri olan ve

tedavi edilmediği taktirde ölümle sonuçlanabilen bu hastalığın tedavisi için uzmana başvurmak

şarttır. Uygun tedavi edildiği taktirde tamamiyle düzelen bu hastalık uzun sürdüğü

taktirde kişinin aile, iş ve sosyal uyumunu bozmakta kişinin evliliğinin yıkılmasına,

işinden ayrılmaya, arkadaş ilişkilerinin bozulmasına yol açabilmektedir. Son yıllarda

üzerinde durulan bir başka konuda depresyon geçirmekte olan anne ve babaların çocuklarının

bundan nasıl etkilendiğidir. Yapılan araştırmalar bu çocuklarda küçük yaşlarda

kaygıda artma olduğunu ergenlik döneminde olan kız çocuklarında görülen depresyon oranında

artma olduğunu gençlik dönemindeki erkek çocuklarda ise alkol ve madde kullanımına yönelme

olduğunu göstermektedir.. Bir an önce tedavi olmak çocukların maruz kaldıkları bu

travmanın süresini kısaltacak ve dolayısı ile yaşamın daha sonraki dönemlerinde ortaya

çıkan bu bozuklukların oranında düşme olacaktır.

Yukarıda anlattığımız ağır depresyon her hastada

aynı şekilde görülmez. Bu da kendi içinde alt gruplara ayrılmıştır. Bu gruplar

şunlardır:

Kronik seyirli depresyon

Atipik depresyon

Melankolik depresyon

Doğum sonrası başlayan depresyon (post partum

depresyon)





MELANKOLİK

DEPRESYONHastaların sosyal

aktivitelere ve hobilerine olan ilgileri çok azalmıştır. Arkadaş toplantılarına, aile

ziyaretlerine katılmak istemez, daha önce zevkle yaptıkları işleri yapmak istemezler.

Yaşamlarında iyi olaylar olsa bile bunlara mutlu olamazlar. Mutluluk ve sevinç duygularını

sanki kaybetmişlerdir. Duygulanım bir yakının kaybından sonra duyulan üzüntüden tamamiyle

farklıdır. Hastalar uyanmaları gereken saatten çok önce uyanır ve tekrar uyumakta güçlük

çekerler. Depresyon en yoğun olarak sabahları hissedilir. Hastaların hareketleri normalden

yavaş veya hızlı olabilir.. Yavaşladığı durumda ağır çekimdeymiş gibi hareket ederler.

Belirgin iştahsızlık vardır ve kilo kaybı oldukça fazladır. Hastalar genelde yoğun suçluluk

duygusundan yakınır. Nedensiz yere suçlanır isteselerde bu duygudan uzaklaşamazlar.

POST PARTUM DEPRESYON(DOĞUM SONRASI DEPRESYON)

Kadınlarda doğum sonrası depresyon geçirme oranı %10-15 dolayındadır.

Belirtiler genelde doğumdan sonra ilk 6 ayda ortaya çıkar. Hastalar sıklıkla yoğun üzüntü

hissetme, sık ağlama, uykusuzluk, gerginlik ve çabuk sinirlenmeden şikayetçidir. Doğum

sonrası depresyonun neden ortaya çıktığı tam bilinememektedir. Özellikle ilk kez annne olan

kadınlarda yaşam şekli tamamiyle değişmekte, sorumluluklar artmakta kişinin kendisine

ayırdığı zaman azalmaktadır. Özellikle bebeğin ilk yılı anne için çok zor geçer.

Geceleri sık sık uykudan uyanıp bebeği beslemek gerekir. Bebeğin ihtiyaçlarını ifade

demiyor oluşu tecrübesiz annenin işini daha da zorlaştırmaktadır. Bir de doğum sonrası

hormon seviyelerinde ani değişme olması depresyonun ortaya çıkışını

kolaylaştırmaktadır. Daha önce geçirilmiş depresyon öyküsünün olması yine daha önceki

doğumları takiben depresyon geçirmiş olmak depresyon riskini artırmaktadır. Anneler bu dönemde

bebeklerine zararlı olabileceği düşüncesi ile ilaç almak istemeyebilirler. Ancak bu dönemde

kar zarar hesabını iyi yapmak gerekir. Depresyondaki annelerin bebeklerinde uyku

bozukluklarının sık görüldüğü bu bebeklerin diğer bebeklere göre daha fazla huzursuz

oldukları ve kendilerini güvende hissetmedikleri, zihin gelişimlerinin de daha yavaş olduğu

öne sürülmektedir. Yine eşler arasındaki ilişki de bu durumdan olumsuz olarak

etkilenmektedir. Her hastaya ilaç tedavisi uygulanacak diye bir kural yoktur. Hastanın durumu

değerlendirilir gerekirse başka tedavi yöntemleri gündeme gelebilir.

Yeni doğum yapan kadınların 2/3’ü üzüntü ve gerginlik ile seyreden

“baby blues” dönemini geçirir. Annede aniden hıçkırarak ağlama, çabuk sinirlenme,

gerginlik, huzursuzluk gibi belirtiler olur. Bu dönem genelde doğumdan iki üç gün sonra

ortaya çıkar ve en çok bir hafta içinde kendiliğinden düzelir. Ani hormon değişimi

nedeniyle olduğu düşünülmektedir ve tedavi gerektirmez.

ATİPİK DEPRESYON

Yukarıda anlatılan depresyon belirtilerinden farklı seyreder. Eskiden

maskeli depresyon olarak ta adlandırılırdı. Duygulanım sürekli çökkün olmayabilir, bazen

yaşanan ortama uygun olarak duygulanımda dalgalanmalar, neşelenme görülebilir. Hastada iştah

artışı ve kilo alımı olabilir. Fazla uyuma görülebilir. Bedensel uğraşılarda artma

olabilir. Bu hastalar sürekli ağrılarından sızılarından yakınırlar, doktor doktor

dolaşır ağrılarının nedenini bir türlü bulamazlar. Ani bayılmalar olabilir, bayılmalar

genelde uzun sürelidir ve sıklıkla kalabalıkta olur, sıkılınca bayılmalarda artma görülür.

Bu insanlar genelde reddedilmeye karşı aşırı duyarlıdırlar ve reddedildikleri zaman

şiddetli tepki gösterirler. Bu nedenle sıklıkla aile, arkadaş ilişkileri ve iş

yaşamlarında sorunlar ortaya çıkar.

Hastalar daha gençtir ve depresyona panik bozukluğu veya madde

bağımlılığı gibi başka hastalıklar da eşlik edebilir.Aynen diğer depresyonda olduğu

gibi ilaçla tedavisi gerekir.

DİSTİMİ ( Hafif ve süregen depresyon)

En az iki yıldır süren ve ağır olmayan depresyon belirtileri içerir.

Arada bir iki gün süren iyilik dönemleri olabilir ancak çoğu zaman depresyon belirtileri

hakimdir. Ağır depresyonda görülen belirtiler olabilir ancak daha hafiftir. Kişi sürekli

kendini çökkün hisseder, kendine olan saygısı azalmıştır. Nedeni bulunamayan bedensel

ağrılar, sızılar, halsizlik ve isteksizlik sıktır. Bazen ortaya çıkarıcı bir neden

bulunsa da genelde nedensiz ve kendiliğinden ortaya çıkar. Bu tür depresyonun en önemli

özelliği uzun süredir devam ediyor olmasıdır.

MEVSİMSEL DEPRESYON

Bazı hastalarda depresyon mevsimsel bir seyir izler. Tekrarlayan depresyon

atakları hep aynı mevsime denk gelir. Ataklar arası dönemde yılın diğer mevsimlerinde

hastalar tamamiyle düzelir. Tüm depresyon belirtileri burada da geçerlidir. Tek farkı belli dönemlerde

görülmesidir. Genelde havanın kapalı olduğu sonbahar ve kış aylarında ortaya çıkar. Bu

hastalarda özel lambalarla yapılan ışık tedavisinin önemi büyüktür.

UYUM BOZUKLUĞUNA BAĞLI DEPRESYON

Bu tür depresyonda genelde ortaya çıkarıcı bir neden vardır.

Sıklıkla yeni bir duruma uyum sağlamak gerektiğinde ortaya çıkar. Yaşam değişikliklerle

doludur ve çoğumuz sık sık değişen durumlara ayak uydurmak zorunda kalırız. Örneğin yeni

bir şehire taşınmak, yeni evlenmiş olmak, yeni boşanmış olmak veya yeni bir işe başlamak

gibi olaylar kişinin sosyal çevre ve konumunu değiştiren olaylardır. Bu değişiklikler

hayatımızı önemli ölçüde etkiler ve bazen bu değişiklikler üstesinden gelelmediğimiz

bir gerginliğe sebep olabilir. Bazen mücadele gücümüzün tükendiğini hissederiz. Bu dönemde

depresyon ortaya çıkabilir ve bu da uyumumuzu daha çok bozan bir tablo ortaya çıkarır. Bu dönemde

tıbbi destek alma işe yarayabilir. Belki var olan sorunları ortadan kaldırmayacaktır ama

kişi eski mücadele gücünü kazanarak sorunları ile daha iyi baş edebilir hale gelecektir.

YAŞ DURUMUNA BAĞLI DEPRESYON

Günlük yaşantıda birşeylerin veya birilerinin kaybında bir yas süreci

gelişir. Bu süreçte uykusuzluk, iştahsızlık, üzüntü, öfkelenme, kaybedilen kişi ile

ilgili yoğun ve karışık düşünceler başlangıçta ortaya çıkan normal tepkilerdir.

Zamanla bu duygu ve davranışların azalmasını ve kaybolmasını bekleriz. Zaman içinde bu

belirtiler azalmıyor veya belirtilerde artma meydana geliyorsa normal olarak kabul edilemez

değerlendirilmesi gerekir. Bir yakınımızı kaybettiğimizde üzüntü bir yıl devam edebilir,

sevgiliden ayrılma durumunda bir kaç hafta veya ay üzülebiliriz. Ancak zaman uzuyorsa bu

normal bir yas süreci değildir. Bu dönemde depresyondan şüphelenmek ve araştırmak gerekir.

Bir de zamana bağlı olmaksızın şiddetli yas tepkisi olabilir. Bu durumda normal kabul

edilemez. Örneğin yakınını kaybeden bir kişi günlerce yataktan çıkmıyor, yemek yemiyor

kendisini öldüreceğini söylüyorsa bunun normal olmadığını söylemek için bir yıl

beklemek gerekmez, hemen doktora başvurmalıdır. Depresyon ve yas birbirlerine çok benzerler

ancak yas durumunda kişinin kendine olan saygısı genelde kaybolmaz ve r düşüncesi

genelde yoktur. Yas sürecinin ne zaman bittiğine ve depresyon olup olmadığına dikkat etmek

gerekir.

DİĞER DEPRESYONLAR

Yukarıda anlatılan depresyonlardan başka iki uçlu mizaç bozukluğunda,

uzun süredir devam eden hastalıklara bağlı olarak veya kullanılan ilaçlara bağlı olarak

depresyon gelişebilir. Bazı ruhsal hastalıklar da depresyonla sıklıkla bir arada olabilir

örneğin anksiyete bozukluğu olan hastalarda sıklıkla depresyon da vardır. Yine bazı

psikiyatrik hastalıkları takiben depresyon olabilir, örneğin geçirilmiş şizofreni

atağından sonra depresyon gelişebilir. Bütün depresyonları ayrı ayrı anlatmak yer ve zaman

açısından mümkün değildir. Neden ne olursa olsun ortaya çıkan belirtiler genelde

aynıdır.

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

Bluesky24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

« İyot eksikliği büyümeye engel | Depresyonun nedenleri nelerdir? »

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Depresyon nasıl sınıflandırılır?

Serbest Kürsü ve Diğer Sağlık Haberleri Depresyon nasıl sınıflandırılır? Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız MAJÖR DEPRESYON (Ağır depresyon) Ağır depresyon diyebilmek için aşağıdaki belirtilerden en az dördünün en az iki haftadır sürüyor olması gerekir: Uyku bozuklukları sıktır. Uykusuzluk, gece sık sık uykudan uyanma tekrar uykuya dalamama, sabah erken uyanıp tekrar uyuyamama veya fazla uyuma ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Diğer Sağlık Haberleri telkin cd indir izle İstanbul Diğer Sağlık Haberleri nerededir kimdir Diğer Sağlık Haberleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Diğer Sağlık Haberleri hipnoz Diğer Sağlık Haberleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Diğer Sağlık Haberleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Diğer Sağlık Haberleri kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:04 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.