Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Diğer Sağlık Haberleri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/diger-saglik-haberleri/)
-   -   Sosyal fobik için otoritenin karşısında olmak (http://www.hayatimdegisti.com/forum/diger-saglik-haberleri/609497-sosyal-fobik-icin-otoritenin-karsisinda-olmak.html)

Bluesky24 07-05-2010 05:42 PM

Sosyal fobik için otoritenin karşısında olmak
 




Gerginliği

arttıran diğer bir etken de otorite konumundaki kişilerle birlikte

bulunmaktır. Bu durum bir sosyal fobik için dehşet duygusunun açığa

çıkmasına neden olur. Düşünün karşınızda patronunuz var. Ya da işi daha

ilerletelim, en üst kademedeki kişi olsun, Cumhurbaşkanı. En yetkili

kişi sözcüğü kimi insanları endişelendirmez. “Ne var yani? O da insan

ben de insanım” derler. Bu cümle bir sosyal fobik tarafından

söylenebiliyorsa bunu artık o kişinin sosyal fobiden kurtulduğunu

gösteren bir kanıt sayabiliriz. Çünkü bir sosyal fobik için tarif

ettiğimiz durum dehşet vericidir. ? Otorite sembolü kişilere

göre değişir. Küçük bir çocuk için otorite “baba”, “anne” veya “diğer

aile büyükleri”dir. Sonrasında buna “öğretmen” ve “okul müdürü”

eklenir. Ergenlik ve gençlikte otorite konumundaki kişiler devamlı

olarak değişir. Eğer kişi bir spor takımında oynuyorsa “koç”, bir iş

yerinde çalışıyorsa “genel müdür”, askerliğini yapıyorsa “komutan” gibi

örnekleri çoğaltabiliriz. Önemli olan otoriteyi temsil edenin kişilerin

insana ne hissettirdiği, ne yaşattığıdır. Eğer otorite olarak

gördüğümüz kişiyi tanımıyorsak daha çok tedirgin oluruz. Otoritenin

bazı özellikleri biliyorsak biraz daha rahatlarız. Tabii ki burada

kişinin olumsuz özellikleri kadar olumlu özelliklerinin de bilinmesinde

fayda vardır. Genelde yaşanan bilinmeyene duyulan korku hali, nasıl

tepki verileceğini bilememektir. Ancak herkesi bir anda tanımak, nasıl

tepki vereceğini bilmek bazen imkansızdır. Bu noktada otorite

karşısında hissettiğim yoğun endişenin sebep olduğu bir anımı -komik mi

dersiniz, trajik mi, bilemem- anlatmak istiyorum. Askeri hastanede

görevliydim. Yaşadığım ilk teftiş idi. Klinikteki herkes sıraya

dizildi. Paşa teker teker hepimizi selamlıyordu. Yanıma geldi, karşımda

durdu, ben de ne yaptığımı bilemeden Paşa’nın elini sıktım ve

“Merhabalar!” deme gafletinde bulundum. Sonradan öğrendim ki askeri

hiyerarşide öyle davranılmazmış. Benim gibi davranan bir sivil psikolog

arkadaşım daha vardı. Paşa kinik şefimize döndü ve “Bunlar işe yarıyor

mu?” diye sordu. Utandım, bozuldum, gerildim. Ancak klinik şefimiz “Çok

fazla, efendim” diye bizi öven sözler söyledi. Fakat şefimizin bu güzel

tutumu bile sonradan yaşayacağım teftişlerin gerginliğini asla

azaltmadı. Her teftiş anında kendimi çok kötü hissediyor ve ne yapıp

kurtulsam diye bakıyordum.


WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:27 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.