Sağlık Hakkı Hareketi
 

>









“SAĞLIK HAKKI HAREKETİ

YÜRÜYOR”







Sağlık Hakkı Hareketi Derneği'ni

2005 yılında kurduk. Resmi kuruluş süreci tamamlandıktan sonra ilk “Olağan

Genel Kurulu”nu yaptık ve derneğin yetkili ve sorumlu kurullarını

belirledik. Bizler Mustafa Sütlaş, Leyla Hacıosmanoğlu, Tunç Demircan, Bektaş

Kısa, Süleyman Anıl, Aslı Doğan ve Mücella Soydan Yönetim Kurulu'nu

oluşturduk.



Sağlık

Hakkı Hareketi Derneği'ni neden kurduk?



“Sağlık hakkı”nın yaşama

hakkımızı anlamlı kılan ve gerçekten varolmasını sağlayan temel bir hak

olduğunu düşünüyoruz. Bu hakkın yerine gelmesi yaşamımızın her anında

gereksindiğimiz “sağlık hizmetleri”ne ulaşmakla mümkündür. Sağlık hizmetleri diğer hizmetlerden hem

farklı ve hem de çok geniştir. Onlara kendi olanaklarımızla ulaşamayız. Bunun

için “toplumsal dayanışma ve işbirliği” gerekir. Çünkü bu hizmetlerin

hiç birisi ve hizmetleri gerektiren “sağlıksızlıklar” durumlar tek

başımıza bizlerden kaynaklanmıyor. Mevcut sağlık sorunlarımızın çözümü de

dahil, bir bütün olarak “sağlığımızın iyi ya da kötü olmasında” herkesin

payı ve rolü var. O nedenle bu hizmetler her zaman “hazır, ulaşılabilir ve

yararlanılabilir olmalı”, ayrımsız ve eşit biçimde “herkese sağlanmalı”,

hizmete “gereksinen herkes” gereksindiği kadarına “hiç bir koşul”a

bağlı olmadan “bedelsiz”[/b]

erişmelidir. Bu hizmet yalnız ve yalnız “devlet” tarafından ve onun

eliyle sağlanabilir bir hizmettir.



İMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü gibi

küresel sermaye çevrelerinin dayatmasıyla belirlenen “özelleştirme

politikaları doğrultusundaki çözümler” bu saydığımız durumu

gerçekleştiremez.



59. Hükümeti olan AKP hükümeti de dahil, bu politikaların emrettiklerini

yerine getiren “hükümetler” yanlış ve bu hakkımızı yok sayan uygulamalar

içindeler.



Sağlık

hizmeti “karşılık vererek alınan bir hizmet” haline

dönüştürüyorlar. Hizmeti

kamu adına toplanan genel vergilerden toplanan parayla değil, herkesin

daha hizmet almadan ödeyeceği ve süreç içinde başka ülkelerde olduğu gibi “hizmet

alamaz” hale gelecek olan “genel sağlık sigortası”yla finanse

etmeye kararlılar.Sağlık

hizmetini yalnız “tanı tedavi hizmetleri” olarak tanımlıyorlar.Sağlıkla

ve sağlık hizmetiyle bağdaşmayacak bir biçimde, ticaretin temel kuralları

olan “rekabeti, performansı, verimliliği” uygulamanın asıl unsuru

haline getirdiler.Toplumun

sağlığı ve sağlıklılığı için çalışan “sağlık ocakları” yerine

hastalıkların tanısı ve tedavisiyle sınırlı ve kısıtlı “aile hekimliği”

uygulamasına geçiyorlar. Para

kazanmayan ve kazandırmayan hastaneleri

“kapatıyorlar”, kapatamadıklarını da her türlü hizmet sunumu

dahil “ya özelleştirdiler ya da taşeronlaştırdılar”.Sağlık

Kurumlarında çalışanları “bir ekip” olmaktan çıkardılar; birbirine

karşı ve çıkarları için çatışan, yalnız alacağı payı hesaplayan “güvencesiz

emirerleri” yarattılar.







Sonuç olarak sahip olduğumuz “tüm değerleri

paraya tahvil ederek” insanın canını ve sağlığını bir “meta”ya

çevirdiler. Parası olana bedeliyle “tedavi” verdiler, parası olmayana “ölmeyi”

reva gördüler.



SAĞLIK HAKKI HAREKETİ DERNEĞİ

olarak işte tüm bunları toplumu uyararak, uyandırarak ve birlikte davranarak,

bilimin ve gereksinmelerimizin gösterdiği doğru çözümlerle gelişecek bir hizmet sistemini, yine birlikte ve

dayanışma içinde var edecek bir “sağlık için halk hareketi” yaratmak

üzere yola çıktık ve şimdi yürüyoruz.



Bu hareket Türkiye’yle aynı durumu yaşayan

dünyanın pek çok ülkesinde de var. Düşünce ve hedef olarak, “Sağlık Hakkı

Hareketi” dünyanın pek çok yerinde örgütlenmiş insanların oluşturduğu “halkların

sağlık hareketi”nin doğrultusunda ve onun saptamalarını benimseyen bir

hareket.



Bu hareketin içinde hizmeti alan, hizmeti sunan,

alanlarla sunanların haklarını savunanlarla, özellikle “örgütlü olanları

olmak üzere toplumun kendisi” var.

Hep birlikte yürüyoruz. Sağlığımıza ve bunun için gerekli hizmetlere

ulaşana ve o hizmetlerin bir unsuru olana kadar yürüyeceğiz.



Ne

yeşil kart, ne karne, ne para İNSAN OLMAK YETER



SAĞLIĞIMIZ DA, SAĞLIK KURUMLARI DA, SAĞLIK HİZMETİ

DE BİZİMDİR. HEPSİNE SAHİP ÇIKIYORUZ. SAĞLIK HAKKIMIZI İSTİYORUZ



SAĞLIK

HAKKI HAREKETİ-Mart 2006