verdiğin bilgiler için teşekkür ederim
bu mesajı okuyunca kafamdaki şeyler biraz daha aydınlandı..
bu rahatsız olduğum ametist kolyeyi ben satın almadım..belki bu baştan bir kere hatalıydı bilemiyorum...şehirdışına gezmeye çıkan akrabam gittiği yerde görmüş ve bana hediye olarak almış...
ametisti seçmesinin nedeni de benim burcuma uygun taşlar arasında yeralmasıymış (balık burcuyum bu arada) ve de rengi hoşuna gitmiş almış...belki de bu tür taşları kendimiz almamız gerekiyor bilemiyorum....hele de kristalse....ve sanırım sadece burcu kriter almak da doğru değildi...
bende kantaşı da var mesela onu da ben kendim almadım ancak kristaller grubuna girmediği için ametistteki rahatsızlığı duymadım...ancak belirgin faydasını da görmüş değilim..varlığı yokluğu bir yani...kantaşı istememdeki amaç kan dolaşımını düzenlemek, geçmişi bırakıp şu anda yaşamak ve öğrenci olduğum için konsantrasyon ve hafızada yarar sağlaması içindi..
bir keresinde de hediye olarak florit gelmişti bana şeffaf sarı renkteydi..florit olmasını kendim rica etmiştim...yine hediye gelmişti....o taşı da isteme nedenim yine zorlandığım derslerime çalışmada destek olması zihnimi berraklaştırıp açması içindi....
kutusunu açıp elime aldım ve tam elimde gösterip hediye edene teşekkür edicektim ki taş elimden kaydı ve yere düşerek kırıldı....tamburlanmış taştı tamburdanmı kaydı yoksa taşın verdiği bir mesajmıydı bilemedim...o şekilde kullanmaya çalıştım ama çatlaklarından da kırılmaya başladı ve atmak zorunda kaldım...
belki de dikkat ve hafızadan ziyade öncelik vermem gereken başka ihtiyaçlarım vardır..nitekim kantaşı ve floriti de okulumu bitirebilmek için beynime okuduklarımı depo etmesi için istemiştim..okul bittikten sonra taşların da işi bitecekti büyük ihtimal...belki de yerinde bir istek değildi o da...
ametistte yaşadıklarımdan sonra kristal olan taşlardan çekinmeye hatta korkmaya başladım..yeni taş seçerken de aman kristal olmasın diye özenle dikkat etmeye başladım ama onlar da yeteri kadar tatmin etmiyor...örneğin kantaşında olduğu gibi..