Üsteğmen
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 400
Tesekkür: 31
58 Mesajinıza toplam 318 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| BİR SLEEPLAND MASALI…. Yaşlı Dede oturmuş anlatıyordu, nesillerden nesillere aktardığı masallarını.
Önce çocuklarını büyütmüştü bu masallar ile, sonra torunlarını, şimdi ise torun çocuklarını…
Nasıl bir mutluluk, nasıl bir ışık gözlerinde ifadesi mümkün mü ?
Belli ki masallarını anlatmak mutluluk veriyordu bu güzel dedeye…
“Bir varmış bir yokmuş” diye başlıyordu…
Zamanlar ötesinde bir zamanda, bizlerin henüz idrak edemediği bir zamanda; ortada bir enerji, bir ruh, öylesine sınırsız, öylesine sonsuz…
Enerji boyutunda deneyimleyemeyeceği her şeyi başka bir boyutta deneyimlemek istemiş.
Ve bu büyük ruh bir ülke yaratmış kendine, sadece ve sadece içine kendini katarak sessizce ve gizlice ..Belki de bir gece …
Aslında enerji ,sonsuz bir ruh ama …bedenlenmiş görünüşte…Sleepland ülkesinde…
Ve bildiği her şeyi unutturmuş kendinden var ettiği sleeplandlilere gün geçtikçe…
Screen denilen şeyleri yükleyerek içlerine …
ve sleeperlar unutmuş her şeyi…bir an da ve belki bir gece, bir türlü anlayamadıkları bir şekilde..
Ama hep bir yerlerde bir hissiyatları varmış. O enerjiden tam kopuk olmadıkları için :
dev vücutlarının içinde kendilerini çok büyük sanan sleeperlar , aslında içlerinde dar mekanlara hapsedilmiş hissedelermiş her zaman..
Yaşam önce çok mutlu başlamış sleeperlar için…yeni yaşamlarına daha yeni gelmişler çünkü…hoş da gelmişler…gelir gelmez keşfetmenin sırlarına ermişler, öğrenmişler, bilmişler…sonsuz hazlar duymuşlar…
Gelgelelim masal ya screenler kıskanmışlar slepperlar’ın bu mutluluğunu ve yüklenmişlerde yüklenmişler…
Slepperlar öğrenmiş ve öğrendikçe , screenler sleeperlar’dan ayrılmaz olmuş ve bu öylesine bir hal almış ki sanki artık sleeperlar yok olmuş ,yerini screen-slepperlar almış…ama slepperlar çok ve çok uzun zaman farkına varamamış…
Dev vücutlarıyla ve içlerindeki sonsuzluğu unutarak screenlara teslim olmuşlar farkına bile varamayarak…
Ve sonra oyunlar oynamışlar mutluyum ben diye…
Mutluluğu artık birbirlerine veremez olmuşlar…Sebebini sormuşlar kendi kendilerine , bulamamışlar…
Eh artık screenlarla da iyice kaynaştıkları için kendilerinin ayrılmazı sanmışlar , hatta kendilerini onlar sanmışlar…
Yine de aynaya baktıklarında, sanki geçmişlerinde bıraktıkları ,unutulmuş yaptıkları çok çok farklı bir şeyler varmış hayatlarında…bir türlü hatırlayamadıkları…
Bu unutkanlık hasta etmiş onları…tanımlanamayan zamanlar içerisinde…ama bir türlü bulamamışlar…hatırlayamamışlar.
Hissettiği ama bulamadığı o enerjiyi, o sonsuz ruhu aramışlar, aslında kendilerini…
Olan gelen aslında tek ve sonsuz enerjiyi… ama bir türlü bulamamışlar…
Her dönem hatırlasınlar diye… sistem kurgulanmış… slepperlar bir farkına varırsa her şey bambaşka olacakmış…
Gelirken bir senaryo verilmiş ellerine….Demiş ki senaryo temeline göre- ki verilen her senaryoda farklı farklı- ama temel hep aynı …
Işık enerjisi düştü mü yere , titreşimlerin hız ve yoğunluğuna göre bir özellik oluşturur üzerlerinde . Bir renk …ve olanı da dokuz renk…aslında sleepland bir enerji …ve bu enerjide her şey renk ve olan topu topu dokuz renk…ve onlardan da farklı değilmiş.. Farkına var demiş…gördüğün yanılgılar arayışın…kendinin farkına var…olanın farkına var demiş.
Aslında tek ve sonsuz enerjiden gelen sleeperlar ve onların alemi öyle bir alemmiş ki; tek sınırsız yaratıcıymış orada sleeplandliler…
Ama ne çare farkında değilmişler…Screen’ler konmuş bir kere üzerlerine …gelirken buraya denmiş ki senaryolarında ; sen aşkı, sen tutkuyu,sen gücü,sen acıyı,sen derinliği ,sen savaşı,sen barışı,sen sevgiyi…sen…sen…sen….yaşa ve .sorgula…ve sorgula ve bul Sleepland’liyi …
Çünkü içine girdikçe ve anlamaya çalıştıkça bulacakmış sleeper ne olduğunu, ve sınırsızlığını…
Bu arada screen’ler de gelişmiş,onlar geliştikçe unutkanlıklar artmış,sleeper’lar da daha da… ve aynı enerjiden gelen ama ona hizmet etmesi gereken maddeden daha alt seviyeye gelmiş sleeper’lar…
Sleeplandli yaratıcılığın üst sınırındayken sahnede…madde ,yani eşya …para…teknoloji geçmiş bir an da onun önüne…
İlerledim sanıyormuş sleeper , büyüdüm kocaman oldum dev cüssemle; kendisinin ne kadar geride olduğunun farkında bile olmadan…ama farkına varsaymış mutsuzluğunun , arayışlarının, tatminsizliğinin ve en önemlisi içte yaşadığı bu krizlerin direk yansımasıymış dışarıda yaşanan krizler de aslında…
Masal devam ediyormuş Sleepland’de .
Masal bu ya farkına varamamış Sleeper’lar aslında en büyük düşmanlarının.
Dost sanmışlar ,kaynaşmışlar meğerse ve kendilerini unutup screen sanmışlar tanımlanamayacak zamanlarca…
Yaşamışlar zamanı sonsuz hayatlarca…
Ve screenlar’la kaynaştıkça kara bulutlar sarmış Sleepland’ı anlaşılamayan bir şekilde…belki de bir gece de, bir an da…çok mutsuz olmuşlar çok…mutsuzluklarını hep saklamışlar….ama gizlice de hep bir şeyleri aramışlar…
Geçmişlerindeki gizemli bulamadıkları o sonsuz ruhu hatırlayamamışlar.
Screenlar gelişmeye başlamış…çoğalmaya…yetmez olmuş onlara artık sadece screen demek …çeşitlenmişler anlatılamayacak ,anlam verilemeyecek şekilde…ve onların bu dost görünen saldırısı karşısında Sleeperlar şaşırmış iyice ,ne yapacaklar diye?
Bir yandan hatırlayamamanın verdiği ama unutamadığı o sonsuzluk, öte yandan yaşamak için tutunduğu screen’ler…Ve hatırlamak için meğer atmışlar kendilerini senaryolarının içine..
Önce bazıları power-screen’ ı denemiş…
Kendini çok ama çok güçlü görmüş diğer sleeperlardan ve sürekli yardımcı olmuş diğerlerine , gücü yettiğince onlar istemeden özellikle … ben farklıyım demiş , onun için ben güçlüyüm …
O zaman hayatına öyle şeyler girmiş ki… trilyonları varmış gitmiş , tüm gücü elinden gitmiş bir gecede ve onun artık eli kolu bağlanmış…bilinçsizce…bunu bir türlü anlayamamış…neden demiş ? neden? Üstüne üstük bu zamana kadar yardım ettikleri de dönüp bakmamış sleeperlara…üzülmüş üzülmüş ve üzülmüş yokluklarına…
Aslında bunu yaşatan onun içindeki sınırsız potansiyelmiş …ama farkında bile değilmiş.
Çünkü demiş ki dev cüsseli sleeper “ ben çok güçlüyüm”…
Bunu derken bile gücünü görmek istiyormuş ve bu gücü hissedebilmesi için korkunç olaylar geliyormuş üst üste …hakikatten çok güçlüymüş sleeper…bilemediği, hatırlayamadığı kadar gücü sonsuzmuş ….
Ama farkına varmadan power -screeni besliyormuş ,ben çok güçlüyüm diye…büyüklük katıyormuş büyüklüğüne ,varlık üstüne varlık…aslında hatırlayamamış bir türlü özünde ,var olan geldiği tek ve sonsuz enerjiymiş diye…..
Dur diyebilseymiş ve neden ;orada tekrardan mutluluk başlayacakmış,sevgi kucaklayacakmış ülkeyi meğer …
Tek ve sonsuz enerjinin olduğu yerde kendini çok farklı görmüş meğer.
Ve bir gün hatırlamış ki aynaya baktığında ancak bütünün içinde ben, benin içinde bütün…Tüm sleeperların rolleri farklıymış ama varoluş sebepleri aynıymış..hatırla demiş onlara sonsuz ruh…
Ve “evet” demiş, bir gün power –screen’ı silkeleyip atarak üzerinden Sleeper ; sınırsız güçteyim ama herkes kadar, tek fark onlar henüz bunun farkında değil…
Kanıksadığında bu durumu power screen bir daha ona hiç yanaşamamış ve o artık sonsuz ruhu hatırlamış…
Ve bir diğeri suffer – screen almış hayatına…onunla bütünleşmiş ,kendini o zannetmiş ……çok acımış, yardım etmiş ,yazık demiş sürekli diğer sleeperlara onlar istemeden de, ama hep acımış durmuş koskoca alemdeki tüm sleeperlara.
Yardım ettiklerinden hep bir terslik yaşamış, ve öyle yaşamış ki kesmiş sonunda ilişkilerini…acımaya devam ettiğin müddetçe katılaşmış meğer yaşadıkları ve tutunduğu diğer screenleriyle …ve farkına varamamış …aslında büyük ruh ona hep hatırlatmış, adı üstünde acıma diye …
Eğer var olan enerji tek, sınırsız,sonsuz ise, ama bunlar farklı görüntülerde yansımalar yapıyorsa Sleepland de …o büyük ve sonsuz enerjinin hatırlatmak istediği bir şeyler varmış o günlerde . “Sadece sen kendine acıyorsun ve bu durumda acıma halini kendin yaşıyorsun” diyormuş slepper a . Çünkü varlık üstüne varlık katıyorsun unutma enerji tek…ve sonsuz sadece suretlerde, farkında değilsin diyormuş ve hatırla..ve sistem hep hatırlatma için çalışıyormuş o zamanlar içinde…her bir yaşanan sıkıntı aslında sleeper ın yararına bir hatırlatmaymış…yani iyi değil .kötü değil sadece hatırlatma… …kendini bul diyormuş her seferinde…hatırla… her şeyin kendin olduğunu düşünerek senden talep edene vermek ile bir şeye bakıp ,yazık deyip , araya girmek başka bir şey…hatırla sadece hatırla diyormuş…
Ve hatırlamış sonunda, suffer-screen i silkelemiş atmış üzerinden devasa cüsseli , screen ‘ların altında ezilip yok olmuş ,mutsuz olmuş sleeper…
Ve yıllarca çok ince düşünmüş sleeperların bazıları . Çok hassasmış , çok kırılganmış ve gururlu…Zaten gelirken açılımında varmış bu incelik,bir de üstüne sensitive- screen ler eklemiş bir sürü şey …gururlu ol diye…hatırlaması gereken,doğal olmasıymış aslında….Çünkü çok kırılgan ve ince düşünceli olduğundan, kırmamak adına söylemezmiş pek çok şeyi…içinde tutarmış , bastırırmış, ifade edemezmiş meğer….sonra bastırdıklarınla gurur yapıp, her şeyi geride bırakırmış…ama ifade bile edemeden düzgünce içindekileri, çünkü iç dünyasında yaşarmış…oraya kimse girmesin istermiş…ama sistemleri tek enerji ya Sleepland lıların …ve herkes aslında birbirini bilirken, an gelip hatırlamazmış , bilmez sanırmış….screenler buna engel koyarmış …Ve sleeper her zaman dürüst olduğuyla övünürmüş ..peki kırmayayım diye söylemediği şeylerle dürüst olamazmış ki…o zaman sistem onu dürüst olmaya zorlarmış ve ne zaman kırmayayım der o kırılırmış ….Ki anlasın , farkına varsın; sleeper ın kendine de karşısındakine de dürüst olması lazımmış. Olan tek ve sonsuz enerjiymiş , farkına varması lazımmış.
Kara bulutlar ülkeyi iyice sarmaya başlamış…
Ama Sleeperların bir kısmı da farkına varmaya başlamış.
Varmış ama diğerlerine anlatamamış..Bir türlü anlatamamış…artık susmuş , susmayı öğrenmiş…konuşunca onlara “deli sleeper” denmeye başlanmış…
Screen leri ve zararlarını görmeden ve onlar ile dost olarak kaynaşırken, çoğunluğu deli sleeperlar ile kavga ediyorlarmış ,düşünmeden ,bilmeden…
Ama bir taraftan da o kara bulutlar, o screen-sleeperların etrafında öyle yoğunlaşmış, öylesine yoğunlaşmış ki…her şeyleri varmış…arabaları,evleri, paraları, aileleri,sağlıkları…olabilecek her şeyleri ve en güzelleri, ama onlar farkında olmadan hep daha güzelini aramışlar , aramışlar bulmuşlar ama mutlu olamamışlar…
Bir bakmışlar ki bir kenara bıraktıkları deli sleeperlar…deliler ama mutlular…gözleri ışık ışık…açlar ama mutlular…olan ile mutlular …yüzlerine yansımaktaymış onların huzurları…öylesi güven içinde sonsuz yaşıyorlarmış ki istedikleri kadarı hep yanlarındaymış , artık arayacak bir şeyleri kalmamış …
“Neden? “ demiş screen sleeperlar , “onların bir şeyi yok ki”…benim tonlarca screenım var..ama neden onlar mutlu ve ben böylesi arayışta?…
Ve farkına varmış bir an da belki , bir gece de…atmış üzerindeki bütün screenları, önce ağlaya ağlaya, kolay mı? kaynaşmış onlarla …ayrılmak çok zor gelmiş …ama işte masal ya farkına varmış bir kere…ve atmış…ve o gece yatmış …
Ve sabah kalktığında tüm sleepland her şeyin farkında…sonsuz ve tek ruh olmanın gücünün ve sonsuzluğun farkında…arayacak bir şey kalmamış…aranacak şey bulunmuş aslında …orada bütünün içinde, tek bir sleeperla …ve öylesine mutlu yaşamışlar ki , sonsuzluğa doğru atılan her adımda…ve arayacak hiç bir şey kalmamış…artık ülkelerini bulutlar terk etmiş…sevgiye kucak açmışlar…sadece sevginin sonsuzluğuna…
Masal bu ya …Bir varmış bir yokmuş” diye başlıyormuş ve bitiyormuş , zamanlar ötesinde bir zamanda, bizlerin henüz idrak edemediği bir zamanda ……
Ve Yaşlı Dede oturmuş anlatıyordu, nesillerden nesillere aktardığı masallarını.
Önce çocuklarını büyütmüştü bu masallar ile, sonra torunlarını, şimdi ise torun çocuklarını…
Nasıl bir mutluluk, nasıl bir ışık gözlerinde ifadesi mümkün mü ?
Belli ki masallarını anlatmak mutluluk veriyordu bu güzel dedeye…
Alıntı............ Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.
__________________ İnsan inandığına denktir;yapabileceğini düşündüğü kadardır. |