| ||||||||||
|
Serbest Kürsü ve Geliştiren Yazılar Bir Öğrencimin Bana Öğrettikleri Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız BU KADAR UZUN YAZI OKUNUR MU DEMEYİN: MUTLAKA OKUYUN LÜTFEN!!!! Yazan: Doğan Cüceloğlu Kaliforniyada Long Beach şehrindeki Eyalet Üniversitesinde öğretim üyesi olarak ders verirken, aynı sömestrde benim iki dersimi alan bir kız öğrencim dikkatimi çekmeye başlamıştı. Bu genç bayanın şu ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Geliştiren Yazılar telkin cd indir izle İstanbul Geliştiren Yazılar nerededir kimdir Geliştiren Yazılar çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Geliştiren Yazılar hipnoz Geliştiren Yazılar olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Geliştiren Yazılar hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Geliştiren Yazılar kuantum düşünce kitap haberi
![]() |
![]() ![]() | LinkBack | Seçenekler | Stil |
![]() | #1 (permalink) |
Yüzbaşı ![]() Üyelik tarihi: Apr 2010
Mesajlar: 997
Tesekkür: 1,234
980 Mesajinıza toplam 4,011 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() BU KADAR UZUN YAZI OKUNUR MU DEMEYİN: MUTLAKA OKUYUN LÜTFEN!!!! Yazan: Doğan Cüceloğlu Kaliforniyada Long Beach şehrindeki Eyalet Üniversitesinde öğretim üyesi olarak ders verirken, aynı sömestrde benim iki dersimi alan bir kız öğrencim dikkatimi çekmeye başlamıştı. Bu genç bayanın şu özelliklerinin farkına varmıştım: Her şeyden önce çok güzel bir kızdı; gözüm gayri ihtiyari ona gidiyordu. İkinci olarak çok iyi bir öğrenciydi; bütün sınav ve ödevlerde en yüksek notu o alıyordu. Ayrıca, çok hanımefendi, çok nezih bir kişiliği vardı. Bölümün bir pikniğinde kız öğrencimin nişanlısıyla tanıştım ve itiraf edeyim, ilk aklımdan geçen, Armudun iyisini ayılar yer düşüncesi oldu. Yukarıda özelliklerini saydığım o güzel kızın bana tanıştırdığı erkek, yirmi yedi-yirmi sekiz yaşlarında, saçı biraz dökülmüş, şişman denecek kadar toplu, çirkin, kısa boylu biriydi. Bu kişiye parası için yüz vermiş olabileceğini düşündüm. Daha sonra öğrendim ki, bu genç adamın parasal gücü yok; başka bir üniversitenin psikolojik danışmanlık bölümünde doktora öğrencisi olarak okula devam ediyor ve ileride akademisyen olarak kariyer yapıp profesör olmak istiyor. Acaba benim güzel öğrencim bu adamda ne bulmuştu? Bir hafta sonra ders çıkışı koridorda öğrencimin yanına yaklaştım ve Sally adıyla anacağım öğrencimle aramızda şöyle bir konuşma geçti: Sally, nişanlınla nasıl tanıştığınızı merak ediyorum? Bir kilise faaliyetinde aynı komitede çalıştık; o zaman tanıdım kendisini Nesi seni etkiledi; hangi özelliklerini sevdin? Sally, bir Amerikalı olarak bu soruyu hiç beklemiyordu. Amerikan kültüründe, bu tür sorular kişinin mahremiyetine tecavüz olarak kabul edildiğinden pek sorulmaz.Amerikan kültürüne göre ben o anda Sallynin mahremiyetine burnumu sokuyordum. Şaşkınlığı geçince çok içten, gözlerinin içi gülerek, O şahane bir insan; o benim kahramanım! Ben ondan çok şeyler öğrendim dedi. O anda ilk hissettiğim şey kıskançlık duygusu oldu. Güzel bir kadının erkeğine, Sen benim kahramanımsın duygusu içinde bakmasının erkeğe verilmiş en büyük hediye olduğunu hissettim ve anladım. Bu hediyeyi,hayatım boyunca hiç almadığımı biliyordum ve o kişiyi kıskandım. Nasıl yani? dedim. Frank bir yetimhanede büyümüş. Yetim olmanın ne demek olduğunu bildiği için, üniversite öğrencisi olunca, yetimhaneden iki çocuğa ağabeylik yapma kararı almış. Haftada on saatini onlara ayırıyor;onlarla buluşup oynuyor, kitap okuyor, onları müzeye götürüyor. Onların iyi gelişmesi için elinden geleni yapıyor. Biri ameliyat oldu,hastanede yatıyor ve Frank şimdi akşamları hastanede kalıyor, geceleri ona bakıyor. Yüzüme tokat yemiş gibi oldum.Utandım.Kendime kızdım. Ben güya en yüksek eğitim düzeyine gelmiş biriydim ve karşımdakini hala dış görünüşe göre yargılıyor ve onu ayı olarak görüyordum. İçimdekipislikten utandım. Bir süre sonra Sallynin içinde yetiştiği aile ortamını merak etmeye başladım. Şöyle bir mantık yürüttüm: o adama baktığım zaman ben neden, Armudun iyisini ayılar yer diye düşündüm? Çünkü ben, içinde yetiştiğim ortamda sık sık bu benzetmeyi duyarak büyümüştüm. İçinde yetiştiğim ortam beni nasıl etkilemişse, Sallynin içinde yet iştiği ortam da onu öyle etkilemiş olmalıydı. Birkaç hafta sonra Sallye, ailesinin nerede oturduğunu sordum. Los Angelesin üç yüz elli km kuzeyindeki bir kasabada oturuyorlarmış. Onun ailesiyle tanışmak istediğimi, bunu mümkün olup olamayacağını sordum. Kendilerine bir sorayım, eminim sizinle tanışmak isteyeceklerdir, dedi ve iki gün sonra, Ailemle konuştum; sizinle tanışmaktan mutlu olacaklarını söylediler, dedi. Dört-beş hafta sonra San Franciscoya gidecektim, Sallynin ailesinin yaşadığı kasaba yolumun üstündeydi, onlara uğrayabilir, onlarla tanıştıktan sonra yoluma devam edebilirdim. Bu planımı Sallye söylediğimde Sally, O gün ben de aileme gidecektim; isterseniz beraber gidebiliriz, dedi. Ailesine haberverdi. Onlar da sabah kahvaltısına gelmemizi söylemişler. Long Beachten sabahın altısında yola çıktık ve dokuz buçuk civarında Sallynin ağabeyi Brianın evine vardık. Sallynin babası George orada buluşmamızı uygun görmüş. Çok güleryüzlü bir aileydi. Brianın, en ufağı dört yaş civarında dört çocuğu vardı.Ziyaret ettiğim bu güleryüzlü sıcak ailede, iki olay gerçektendikkatimi çekti. Bunlardan ilki, Sallynin babası Georgeun torunlarıyla konuşurken onların göz hizalarına inmesiydi. Bunu o kadar doğal yapıyordu ki, artık farkına varılmadan yapılan bir davranış olduğu belliydi. Sallyye, babasının torunlarıyla hep böyle mi konuştuğunu sordum. Evet yanıtını alınca, kendisi çocukken de babasının, onunla göz hizasına inerek mi konuştuğunu sordum. Evet,biz böyle biliyoruz. Ağabeyim Brian da çocuklarıyla böyle konuşur; ben de kendi çocuklarımla böyle konuşacağım. Biz böyle biliyoruz, dedi. Tüylerim diken diken oldu. Ben üniversite öğretim üyesiydim ve insan psikolojisi benim uzmanlık alanımdı ama üç çocuğumdan hiçbiriyle göz hizasına inerek konuştuğumu hatırlamıyordum. Kendime kızdım; sonra kendime kızmaktan da vazgeçtim, beni yetiştirenlere kızdım. Sonra onlara kızmaktan da vazgeçtim ve bütün nesilleri yetiştiren kültür ortamına kızdım. Daha sonra kimseye kızmayacağımı anlayarak, oradaki öğrenme fırsatından yararlanmaya karar verdim. Torunlarının önünde diz çökerek konuşan dede Georgea Beyefendi, çocukların göz hizasına inerek konuşuyorsunuz! dedim. Bana biraz şaşkınlıkla gülümseyerek, Tabii, onlar küçük insanlar! yanıtını verdi. Öyle bir bakışı vardı ki, bu bakış sanki Bu kadar doğal bir şey ki, herhalde bunu herkes yapıyordur; sen yapmıyor musun? diyordu. O bakışa karşı bütün yaptığım, mahcup bir gülümseme oldu. Bu güleryüzlü sıcak ailede dikkatimi çeken ikinci olay, Sallynin ağabeyi Brianın davranışı oldu. Brian, Pasifik ülkeleriyle ticaret yapan, oldukça varlıklı biriydi.Evlerinin büyüklüğünden, yüzme havuzundan, çiftliklerinden, arabalarının türünden ailenin zenginliği belli oluyordu.Kahvaltıdan sonra saat on bir dolaylarında telefon çaldı ve Brian bir süre telefonla konuştu. Ofisten arıyorlarmış,Koreli bir işadamı Los Anegelesta imiş, kendisiyle görüşmek için helikopterle saat 14te gelmek istiyormuş. Başka bir randevusu olduğunu söyleyerek bu teklifi reddetmiş olan Brian, bize durumu şöyle açıkladı: Dört çocuğum var ve her hafta biriyle dört saat başbaşa geçiririm. Bugün dört yaşındaki kızım Maryle randevum var. Çocuklar çok çabuk büyüyorlar, eğer dikkat etmezsen, bir bakıyorsun, büyümüşler ve onlarla beraber zaman geçirme olanağı kaybolmuş. Brianın yaşam vizyonunu sormadım, ama davranışından nelere öncelik verdiği belli oluyordu. Brian için çocukları şüphesiz en az işi kadar önemliydi. Brianın yaşamında bununla ilgili bir pişmanlık duygusu, bir keşke olmayacak. Sallye sordum: Baban seninle randevulaşır mıydı? Evet, dedi, yalnız benimle değil, her çocuğuyla sırasıyla başbaşa zaman geçirirdi. Ve ilave etti,Biz böyle gördük, böyle biliyoruz.Benim çocuğumun da babası böyle yapacak!.ülümseyerek, Nereden biliyorsun? diye sordum. Biz Frankle konuştuk diye cevap verdi. Yine içim cız etti. Daha doğmadan çocuğun gelişme ortamıyla ilgili bir bilinç oluşmuştu. Kendi çocuklarıma içim yandı.Evlenmeden önceki bilincimi, kafamın karmaşıklığını, evlendiğim kıza ettiğim eziyetleri ve ondan da acısı, kendi yavrularıma çektirdiğim acıları düşündüm. Biraz daha düşününce kendimin de acı çektiğini anladım ve bu sefer kendi çocukluğuma içim yandı. Daha sonra babamın, anamın çocukluğuna içim yandı. Ve son durak olarak ülkemin tüm çocuklarına içim yandı. Yine kimseye kızamayacağımı anlayınca, bundan sonra ne yapabilirimle ilgili düşünmeye karar verdim. İşte değerli okurum; yazdığım kitaplar,verdiğim seminerler, hazırladığım televizyon programları, Ne yapabilirim? sorusuna verdiğim yanıtların öğeleridir. Sallynin içinde yetiştiği ortamı görmüş ve anlamış biri olarak onun davranışlarına şimdi daha iyi anlam verebiliyorum. Sally, içinde yetiştiği ailede, varoluşun beş boyutunu da doya doya yaşayabilmişti. Çocuğun hizasına inerek onunla göz göze konuştuğunuz zaman çocuk, Sen varsın, sen doğalsın, sen değerlisin, sen güçlüsün ve sen sevilmeye layıksın, mesajı alır ve çocuğun CAN ı beslenir. Çocuğuyla randevusuna sadık kalan baba, Seninle zaman geçirmek istiyorum, seni özledim, mesajını güçlü olarak verir. Çocuk bu mesajı zihinsel olarak değil, sezgisel olarak alır ve aldığı bu sezgisel mesajlar sayesinde çocuğun hamuru, Ben sevilmeye layık biriyim! diye yoğrulur. Bir ana babanın çocuklarına verebileceği en büyük miras, varoluşun beş boyutunda beslenmiş ve buna inanmış güçlü bir CAN dır. Doğan Cüceloğlu
Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir. |
![]() | ![]() |
![]() | #2 (permalink) |
Teğmen ![]() Üyelik tarihi: Jun 2010
Mesajlar: 53
Tesekkür: 83
44 Mesajinıza toplam 188 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() "var oluşun beş boyutu"...babacım bunu bilinçli olarak mı yapıyordu bilemem ama yazı sanki babamı anlatıyodu! çocukluğuma döndüm bian için.....seni seviyorum babam...paylaşım için teşekkürler Renac...
__________________ BÜTÜN UMUDUM KENDİMDE!... ![]() |
![]() | ![]() |
![]() | #3 (permalink) |
Yüzbaşı ![]() Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 578
Tesekkür: 2,121
620 Mesajinıza toplam 3,835 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() çook güzelmişş teşekkürler:) |
![]() | ![]() |
![]() | #4 (permalink) |
Guest
Mesajlar: n/a
| ![]() Doğan Cüceloğlu'nun nerdeyse tüm kitaplarını okudum ve hepsinden ders almaya çalıştım , hepsi birbirinden güzel çok hikayesi ve alınması gereken çok büyük dersleri var. Teşekkürler yeniden hatırlattığın için , dilerim ben de böyle bir anne olurum. Oğlum benim için çok değerli çünkü. |
![]() |
![]() | #5 (permalink) |
Teğmen ![]() Üyelik tarihi: Jun 2010
Mesajlar: 35
Tesekkür: 43
32 Mesajinıza toplam 156 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() Bizim ailelerimizden aldığımız mesaj sen değersizsin...sana ayıracak zamanım yok...hayatımdaki herkesve herşey senden daha önemli...umarım biz çocuklarımızı bu mesajlarla büyütmeyiz...bu yazıyı okurken içim yandı.çocukluğum geldi gözlerimin önüne...
__________________ ![]() |
![]() | ![]() |
![]() | #6 (permalink) | |
Yüzbaşı ![]() Üyelik tarihi: Apr 2010
Mesajlar: 997
Tesekkür: 1,234
980 Mesajinıza toplam 4,011 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Alıntı:
Arkadaşlar Sadece okumakta kalmayalım lütfen.Uygulayalım ve hemen şimdi başlayalım uygulamaya. | |
![]() | ![]() |
![]() | #7 (permalink) |
Teğmen ![]() Üyelik tarihi: Jun 2008
Mesajlar: 119
Tesekkür: 15
81 Mesajinıza toplam 344 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() | ![]() Bizde çocuklar ya yaşlılık sigortası olarak yada kazanç kapısı olarak görülür. Hatta biri bakmazsa öbürü veya öbürleri bakar diye şöyle 3-4 tane yapılır. Çocuğuna böyle mal gözüyle bakan bir kişinin de onu sevmesi, ona değer vermesi beklenemez. Onu değerli hissettirmek mi haha ... BİZ DÜŞTÜ DİYE ÇOCUĞU DÖVEN BİR MİLLETİZ. İşte Doğan Cücenoğlu gibi insanların sayesinde yapılan yanlışların farkına varıldı ve özellikle şimdinin genç anne babaları bu uzmanlar sayesinde kendi çocukluklarına, anne babalarına bakıp ne kadar yanlış yaptıklarını anladı.Şimdiki genç anne babalar çok daha bilinçli ve aynı hataları yapmamaya da yeminli..
__________________ Taşı delen suyun kuvveti değil damlaların sürekliliğidir<br /><br />Bir Brezilya Atasözü |
![]() | ![]() |
![]() | #8 (permalink) |
Teğmen ![]() Üyelik tarihi: Sep 2009 Bulunduğu yer: İzmir
Mesajlar: 18
Tesekkür: 14
18 Mesajinıza toplam 92 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() Gençliğimin en verimli günlerinde yaşadığım bu depresyonlu,mutsuz günler küçüklüğümden beri kendimi hep değersiz hissettiğim için.. Hayatım şu an çok farklı olabilirdi, Sally'nin yetiştiği bir ortamda büyüseydim... Şimdi kendimi değerli hissedebilmek için onlarca kitap okuyor, telkinler dinliyor, terapilere ihtiyaç duyuyorum. Umarım bi yol katedebilirim... |
![]() | ![]() |
![]() | #9 (permalink) | |
Guest
Mesajlar: n/a
| ![]() Alıntı:
| |
![]() |
![]() | #10 (permalink) |
Teğmen ![]() Üyelik tarihi: Jun 2010
Mesajlar: 53
Tesekkür: 83
44 Mesajinıza toplam 188 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() "yeter ki sen kendini sev... Ve başkalrından bekleme"..çok güzel bi söz oldu bence..teşekkürler bigokyanus muhteşemsin... ![]()
__________________ BÜTÜN UMUDUM KENDİMDE!... ![]() |
![]() | ![]() |
![]() |
Bookmarks |
| |
Serbest Kürsü ve Geliştiren Yazılar Bir Öğrencimin Bana Öğrettikleri Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız BU KADAR UZUN YAZI OKUNUR MU DEMEYİN: MUTLAKA OKUYUN LÜTFEN!!!! Yazan: Doğan Cüceloğlu Kaliforniyada Long Beach şehrindeki Eyalet Üniversitesinde öğretim üyesi olarak ders verirken, aynı sömestrde benim iki dersimi alan bir kız öğrencim dikkatimi çekmeye başlamıştı. Bu genç bayanın şu ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Geliştiren Yazılar telkin cd indir izle İstanbul Geliştiren Yazılar nerededir kimdir Geliştiren Yazılar çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Geliştiren Yazılar hipnoz Geliştiren Yazılar olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Geliştiren Yazılar hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Geliştiren Yazılar kuantum düşünce kitap haberi