TURNER SENDROMU TANI & TEDAVİ
TURNER SENDROMU TANI TEDAVİ Editör : Prof.Dr. Abdullah Bereket
Turner Sendromunda Boy kısalığı
Turner Sendromlulardaki boy kısalığı tedavi edilebilir mi?
Turner sendromunda Cinsel Gelişim ve Doğurganlık
Turner Sendromunda Ergenlik ve Cinsel Gelişim Konusunda Neler Yapılabilir?
TURNER SENDROMUNDA TANI
Turner Sendromunun Doğum öncesinde Tanınması
Ahmet ve Türkan'ın öyküsü
Erişkinlik Döneminde Turner Sendromunun Tanınması
Turner Sendromunda Boy kısalığı
Boy kısalığı Turner sendromunun en sık görülen bulgusudur. Turner sendromunda boy kısalığının en önemli nedeni kemiklerin uzama kapasitesindeki bozukluktur. Buna ek olarak bazı olgularda büyüme hormonu da yetersiz olabilmektedir.
Normal kız bebeklerin doğumda ortalama boyları 51 cm iken Turner'lıların boyları genellikle 47 cm'den daha kısadır. Turner sendromlu .ocuklarda ilk iki üç yıl boy uzama hızı normal olup daha sonra yavaşlar ve bu çocuklar giderek yaşıtlarından daha kısa kalırlar. Tedavi görmeyen Turner'lı çocuklar normal ergenlik döneminde beklenen hızlı boy uzamasını da gösteremeyeceklerdir. Sonuçta Turner sendromlu kişiler yirmili yaşlara kadar yavaş bir hızda büyümeye devam edecekler ve boyları 139-145 (ortalama 142 cm) olarak sonlanacaktır. Nadir olgularda boy 152 cm'e ulaşabilir. Nihai boy uzunluğunu etkileyen faktörlerden biri de anne-baba boyudur. Anne-baba boyu uzun olan Turner sendromlu kızların boyu aile boyları kısa olanlardan daha uzun olacaktır.
(Şekil 4, sayfa 6 ve 7).
Geri Dön
Turner Sendromlulardaki boy kısalığı tedavi edilebilir mi?
Boy kısalığı Turner sendromunda tedavi edilebilir özelliklerden biridir. Büyüme hormonu tedavisi almayan Turner sendromluların boyu toplum ortalamasından 20 cm daha kısa kalır. Bu kızlara büyüme hormonu tedavisi verildiğinde ise büyüme hızlarında artış meydana gelir. Bu hormon her gün cilt altına enjeksiyonla uygulanır. Doktor ve hemşireler ilacın nasıl uygulanacağını öğretirler. çocukların çoğu bu ilacı kendi kendine yapabilmektedir. Bu tedaviye genellikle 3 yaşından sonra ve boy grafiği üzerinde çocuğun boyu normalin altına düşünce başlanır. Tedaviye doktor gözetiminde düzenli kontrollerle büyüme tamamlanıncaya kadar devam edilir. Büyümenin tamamlandığı el bilek grafisi ile kemikler incelenerek saptanır. Yapılan çalışmalar göstermektedir ki büyüme hormonuna ne kadar erken başlanır ise boy kazancı da o ölçüde daha fazla olmaktadır. Turner sendromlu hastalarda kullanılan büyüme hormonunun dozu büyüme hormonu eksikliği bulunan çocuklarda kullanılan doza göre daha yüksektir. Bu nedenle olası yan etkiler bakımından bu çocuklar dikkatle izlenmelidir. Erken dönemde büyüme hormonu tedavisi başlandığında bu çocukların erişkin boyunu 10-15 cm arttırabilmek mümkün olmakta ve çoğunun boyu normal sınırlar içine gelebilmektedir. Büyüme hormonu tedavisi bu konuda uzman doktorlar (Pediatrik Endokrinoloji uzmanları) tarafından uygulanmaktadır.
Turner sendromlu çocuklarda tedavi ile boyun normalleştirilmesi bu çocukların toplumda fiziksel özellikleri nedeni ile göze batmalarını, damgalanmalarını, negatif önyargıları azaltarak çocukların özgüvenlerini arttırmakta ve sosyal ilişkilerini olumlu etkilemektedir.
Geri Dön
Turner sendromunda Cinsel Gelişim ve Doğurganlık
Ergenlik döneminde cinsel gelişimin olmaması Turner sendromunun çok önemli diğer bir özelliğidir. Bu kızların %90-95 inde göğüs gelişimi hiç başlamaz. % 5-10'unda ortalama 10-12 yaşlarında kısmi bir göğüs gelişimi olabilir ancak ergenliğe giriş çok nadiren olur ve bu daha çok mozaik Turner sendromu vakalarında rastlanılan bir durumdur. Bu kızların böbreküstü bezlerinde normal miktarlarda androjen üretimi devam ettiği için 10-12 yaşlarında koltuk altı ve genital bölgelerinde seyrek de olsa kıllanma görülebilir.
Bu kızlarda dış cinsel gelişimin oluşamamasının sebebi; dişi cinsiyet hormonları ve yumurta hücresi üretiminden sorumlu olan organların (yumurtalık=over) tam gelişmemiş olmasıdır. Yumurtalıkların en önemli görevleri; dişi cinsiyet hormonlarını (östrojen ve progesteron) üretmek, yumurta hücrelerinin depolamak ve her adet öncesi dönemde düzenli olarak bu yumurta hücrelerin salınmasını sağlamaktır. Yumurtalıklar östrojen ve progesteron üretmez ve bir şekilde üretilemeyen bu hormonlar yerine konmazsa cinsel gelişim olamaz. Yetersiz yumurtalık gelişimi yumurta hücrelerinin depolanamamasına, dolayısı ile hamileliğin gerçekleşememesine sebep olur. Tüm Turner sendromlarının ancak % 5-10'unda kısmi göğüs gelişimi, % 1'inde adet kanaması ve % 1'inden azında normal hamilelik olabilir. Turner sendromlu kızlarda yumurtalıklar dışındaki dişi üreme organları (rahim, tüpler ve doğum kanalı) normal şekilde çalışmaktadır.
Geri Dön
Turner Sendromunda Ergenlik ve Cinsel Gelişim Konusunda Neler Yapılabilir?
Turner sendromlu kızlara ortalama 14-15 yaşlarına geldiklerinde (yaşıtları ergenlik dönemine girip, cinsel olgunlaşma bulguları görülmeye başladığı zaman) östrojen tedavisi başlanarak göğüs gelişimleri ve adet görmeleri sağlanabilir.
Unutulmaması gereken önemli bir konu ; östrojen tedavisi ne kadar erken başlanırsa boy uzama kapasitesinin de o kadar azalacağı ve nihai boyun daha kısa olacağıdır. çünkü östrojen tedavisi kemikleri sertleştirecek ve uzamalarını engelleyecektir. Bu sebeple büyüme hormonu mümkün olan en erken dönemde başlanarak östrojen tedavisi öncesinde kemiklerin uzama potansiyeli olabildiğince zorlanmalıdır.
östrojen tedavisine düşük dozda başlanarak göğüs gelişimi uyarılır ve giderek doz arttırılır. Daha sonra başka bir dişilik hormonu olan progesteron eklenir. Ay boyunca östrojen ve progesteron dozları fizyolojik şekline uygun dozlarda verilir. östrojen tedavisi cinsel olgunlaşmanın yanısıra kalp hastalıklarına ve kemik erimesine karşı koruyucu etkiye sahiptir. Bu sebeplerle Turner sendromlu kişilere hayatlarının bundan sonraki kısmında östrojen tedavisine devam etmeleri önerilir.
Hormon tedavisi gören Turner sendromlu kadınların cinsel fonksiyonları normaldir, sağlıklı ve mutlu bir cinsel hayat sürdürebilirler.
Bazı doktorlar menopoz yaşına ulaşıldığında hormon tedavisini kesme, diğerleri ise sadece östrojen tedavisi ile devam etme eğilimindedirler. Uzun dönem hormon tedavisinin çok fazla yan etkisi olmamasına rağmen Turner sendromlu erişkin kadınların mutlaka yıllık kadın-doğum muayenelerini yaptırmaları ve bu konuda yeni gelişen şikayetleri olduğunda mutlaka doktorlarına başvurmaları gerekmektedir.
Geri Dön
TURNER SENDROMUNDA TANI
Turner sendromunun pek çok özelliğinin görüldüğü vakalarda bebeklik ve erken çocukluk döneminde kolaylıkla tanı konabilir. Tipik bulguların görülmediği vakalarda ise tanı ancak boy kısalığının ve ergenlik gelişimindeki geriliğin belirginleştiği dönemlerde akla gelir. Boy kısalığı olan yada boy uzama hızı yetersiz olan kız çocukları mutlaka araştırılmalı ve Turner sendromu ayırıcı tanıda unutulmamalıdır.
Turner sendromunda tanı olabilecek en erken dönemde konmalıdır.
Turner sendromu tanısı fizik muayene bulguları ile akla gelebilirse de laboratuar testleri mutlaka yapılamalıdır. Turner sendromunda en kesin tanı yöntemi karyotip analizidir. Bu tetkik için şüpheli vakadan kan örneği alınır, beyaz kan hücrelerinden ayrıştırılan kromozomlar mikroskopta incelenir. Kromozomlardaki anormallikler tespit edilmeye çalışılır. Hücrelerin tamamı yada bir kısmında X kromozomlarından birinin görülmemesi yada 2 X kromozomu olduğu halde birinin yapısında bozukluk gösterilmesi Turner sendromu tanısını koydurur.
Geri Dön
Turner Sendromunun Doğum öncesinde Tanınması
Bebek daha ana rahminde iken ultrasonla görüntülenen bir takım özellikler sayesinde Turner Ssendromun tanısı konabilir. Ultrason incelemesiyle anne karnında Turner sendromlu olduğundan şüphelenilen bebeklerde bebeğin etrafını saran zar (koryonik villus biyopsisi) veya sıvıdan (amniyosentez) örnek alarak tanı kesinleştirebilir. Bu testler ultrasondan daha doğru ve net sonuç verir.
Anne adayından alınacak kanda yapılan bir takım testler de bebekte Turner sendromu tanısı konulmasına yardımcı olabilir.
Geri Dön
Ahmet ve Türkan'ın öyküsü
Ahmet ve Türkan şu anda 24 aylık olan kızları Ebru ile gurur duyan bir aile.
Türkan 40 yaşında Ebruya hamile kaldığında yaşı ilerlemiş olduğundan bebeğinin sağlık durumunun kontrol edilmesi için bir takım testler yaptırdı. Bebeğin etrafını saran sıvıdan az bir örnek alındı (amniyosentez). Bu sıvı incelendiğinde bebeğin Turner sendromlu bir kız olduğu anlaşıldı. Daha önce iki erkek çocukları olan ve bu yüzden ısrarla bir kız bebek isteyen Ahmet ve Türkan aldıkları bu haberle epey sarsıldılar.
Turner sendromu hakkında hiçbir fikirleri olmayan çift endişe içinde hamileliğe devam kararı aldı ve aynı semtde yaşayan Turner sendromlu Emine ile tanışarak görüşmeye başladı. Emine ile yaptıkları görüşmeler sonrasında endişeleri azaldı ve kendilerini daha iyi hissetmeye başladılar.
Ebru vaktinden 2 hafta erken doğdu ve doğum sonrasında kalbinden çıkan en büyük damarındaki (aort) darlık sebebiyle 2 aylıkken ameliyat edildi. O zamandan beri herhangi bir sorunu olmadı ve yaşıtları gibi büyüyor. Yaklaşık 10 aydır yürüyor ve cümle kurabiliyor. Doğum sonrasında Ebrunun ameliyata alınması Ahmet ve Türkan için her ne kadar güç olduysa da şu anda Turner sendromu ve bu sendromun ilerde oluşturabileceği problemler hakkında bilinçliler ve kendilerini bu sorunlarla savaşmak için hazır hissediyorlar.
Geri Dön
Erişkinlik Döneminde Turner Sendromunun Tanınması
Bazen çocukluk ve ergenlik döneminde tanınmayan Turner sendromu ancak erişkinlik döneminde östrojen eksikliğine bağlı bulgularla tanı alabilir. Bu bulgular adet düzensizliği ve hamile kalamamaktır.
AİLE REHBERİ
Turner Sendromu nedir?
Kromozom Nedir?
Turner Sendromunda Kromozom Yapısı
çocuğum Niye Turner Sendromlu?
Turner Sendromunun Teşhisi
Turner Sendromlu kızımı neler bekliyor?
Turner Sendromlu Kadınlar çocuk Sahibi Olabilir mi?
Turner Sendromunda Dış Görünüm
Turner Sendromunda Yaygın Olarak Görülen Fiziksel Problemler
Bebeklik Döneminde Beslenme Problemleri
Şişmanlığın Kontrolü
Psikososyal Gelişimin Gecikmesi
Tıbbi Problemler
Turner Sendromu nedir?
Sendrom, tıp dilinde aynı temel sebebe bağlı olarak belirli bir grup şikayet ve bulguların bir arada görüldüğü duruml ara verilen isimdir. 1938 yılında Dr. Henry Turner yedi ayrı kız çocukta kısa boy, ergenlik gelişiminde gecikme, dirsekten itibaren hafif dışa doğru dönük kollar (kübitus valgus), yele boyun ve düşük ense saç çizgisi gibi benzer özelliklerin olduğunu farkederek bunu bir sendrom olarak tanımladı. O yıllarda Dr. Turner'in sebebini tanımlayamadığı bu sendrom Turner sendromu olarak adlandırıldı.
Dr. C. E. Ford 21 yıl sonra Turner sendromunun cinsiyet kromozomlarını ilgilendiren bir eksikliğe bağlı olduğunu keşfetti. Bugün Turner sendromunun kız bebeklerin anne karnında gelişimi sırasında bir cinsiyet kromozomunun (X kromozomu) tamamen veya kısmen eksik olması sonucu ortaya çıktığını biliyoruz. Bu tablonun temel özellikleri boy kısalığı, gelişme geriliği ve yumurtalıkların fonksiyon görmemesi sonucu ergenlik gelişiminin başlamamasıdır. Ayrıca kalp, böbrek vb diğer organlarda da bazı özgün belirtiler görülebilir.
Geri Dön
Kromozom Nedir?
İnsan vücudu cilt, kan, kemik ve kas hücreleri gibi pek çok farklı çeşitte hücrelerden oluşmuştur. Bu hücreler fiziksel özelliklerimiz dahil tüm yapımızı oluşturan bir koda (şifre) sahiptir. Göz, saç rengi gibi özelliklerimiz, ilerde nasıl olacağımız ve neye benzeyeceğimiz bilgisi anne-babamızdan bize geçen bu genetik kodlarla belirlenir. Bu kod kromozomlar izerinde yer alır. Kromozomlar ise hücrelerin çekirdek kısmında bulunurlar. Bu kromozomların yarısı anneden yarısı ise babadan çocuğa geçer.
İnsan hücrelerinde normalde 46 kromozom bulunur. Bunların 44 tanesi 22 çift kromozomu oluşturur, 2 tanesi ise cinsiyet kromozomudur. Erkeklerde normalde bir X ve bir Y kromozomu, kadınlarda ise 2 tane X kromozomu bulunur. Kadınlar bu X kromozomlarının birini anneden ve birini babadan alırken, erkekler X kromozomunu anneden ve Y kromozomunu babadan alırlar. Dolayısı ile kadınların kromozom yapısı 46 XX ve erkeklerinki ise 46 XY'dir. Tek X kromozomunu tamamen kaybetmiş bir kadının kromozom yapısı ise 45 X olacaktır.
Bir kromozom; ip üzerine yerleştirilmiş inci tanelerini andıran baz dizelerinden oluşmuş ve genetik bilgi içeren uzun bir çift sarmal (DNA molekülü) yapısına sahiptir (Şekil 1).
Şek.2'de bir X kromozomunun kısa (p) ve uzun (q) kolları görülmektedir. Bu kollar arasında kolları bir arada tutan bir bağlantı noktası bulunmaktadır.
Kromozomun tamamı yada bir kısmı kaybedildiğinde o bölgedeki genetik bilgi de kaybedilir. Yani o bölgenin içerdiği fiziksel görünüş ya da yapı ile ilgili bilgi kaybedilir.
Turner sendromlu bir kız için kaybedilen bu bölge boy uzaması ve yumurtalık gelişimi ile ilgili bilgileri içermektedir.
Geri Dön
Turner Sendromunda Kromozom Yapısı
Bazı Turner'lı kızlarda tüm bir X kromozomu kaybedilmiş olup kromozom yapısı 45 X'dir.
Bazılarında ise X kromozomunun sadece bir kısmı kaybedilmiş olup vakaların 46 kromozomu bulunur ancak bir X kromozomundaki bazı genetik bilgiler eksiktir. Bu duruma delesyon denir.
Turner'lı kızlar izokromozom adı verilen bir kromozom yapısına da sahip olabilirler. Bu durumda bir kromozom bir kısa ve bir uzun kol yerine iki uzun kol içerebilir. Böyle bir kişide eksik olan kolda kayıtlı olan genetik bilgi de kaybedilmiş olur.
Bazı durumlarda ise X kromozomunun halka şeklini alması (halka kromozom) bir takım genetik bilginin kaybolmasına sebep olmuştur.
Başka bir grup Turner sendromluda ise hücreler farklı kromozom sayılarına sahip olabilirler. Buna mozaik kromozom yapısı denir. örneğin bazı hücreler normal 46 XX yapısına bazıları ise eksik X kromozomuna (45 X) sahiptir. Bu karışık yapıya; 46 XX/ 45 X mozaik i denir.
Geri Dön
çocuğum Niye Turner Sendromlu?
Turner sendromu vücudun genetik bilgisindeki bir eksiklik sonucu (X kromozomundaki eksiklik) oluşur. Bu genetik değişikliğin oluş sebebi tam olarak belli değildir. Bilindiği kadarı ile bu durumun anne-babanın yaşları ile de ilişkisi yoktur. Tamamen sağlıklı bir aile de böyle bir çocuğa sahip olabilir. Yeni doğan her 2500 kız çocuğunun birinde Turner sendromu görülmektedir.
Geri Dön
Turner Sendromunun Teşhisi
Turner Sendromu ön tanısı muayene bulgularının yanı sıra bazı hormonal testler ile konabilir. Ancak kesin tanı için kromozom analizi yapılır. O kişiden kan örneği alınarak bazı hücrelerin hücre kültürleri hazırlanır. Kromozomlar belirli bir zamanda mikroskopla incelenerek fotoğrafları çekilir. Sonra bu fotoğraf kesilerek kromozom çiftleri ayrıştırılır; büyüklük ve görünüş açısından benzer özellikteki çiftler bir araya getirilerek sınıflandırma yapılır. Böylece o kişinin kromozom yapısı (karyotip) belirlenmiş olur.
Doğum öncesinde ise bu belirleme; anne rahminde bebeğin etrafını saran sıvı (amniyosentez) ya da zar parçası (koryonik villus biyopsisi) örnekleri kullanılarak yapılır.
Geri Dön
Turner Sendromlu kızımı neler bekliyor?
Boy ve fiziksel gelişim
Doğumda Turner sendromlu kızlar normal bebeklere göre genellikle hafif daha kısa boylu ve düşük doğum ağırlıklıdırlar. İlk birkaç yıl içinde hemen hemen yaşıtları ile aynı hızda büyürler. Ancak genellikle okula başladıklarında diğer çocuklara göre daha kısa oldukları fark edilir. Zaman geçtikçe boy farkı belirginleşir. özellikle ergenlik döneminde yaşıtlarının boyu hızla uzarken Turner lu kızlarda beklenen boy uzaması gerçekleşmez. Tedavi görmeyen Turner sendromlu kadınlar genellikle o toplumdaki ortalama kadın boyuna göre 20 cm kadar kısa kalırlar. Türkiyedeki Turner sendromlu (tedavi almamış) kadınlarda boy ortalaması 142 cm olarak saptanmıştır.
Son yıllarda Turner sendromlu kızlarda büyüme hormonu tedavisi son derece yaygınlaşmıştır. çalışmalar bu tedavi ile nihai boyun ortalama 5-15 cm uzadığını göstermiştir. Bu durum ayrıca psikososyal destek açısından da önemlidir.
Büyüme hormonu akşam yatmadan önce uygulanır. İlaç genelde bacakta uyluk bölgesinden ince bir iğne aracılığı ile (kalem enjektör) cilt altına verilir. Pek çok Turner sendromlu çocuk bu uygulamayı kendi kendilerine yapabilirler. (Şek. 4).
Bu enjeksiyonlar genelde büyüme tamamlanıncaya kadar yapılır. Bu süre tedavinin başladığı yaşa göre değişmekle birlikte tedavi genellikle 15-16 yaş civarında sonlandırılır.
Ergenlik Dönemi ve Adet Görme
Anne karnında iken Turner sendromlu kızların yumurtalıklarındaki yumurta hücresi sayıları normaldir. Ancak bu hücrelerin sayıları hızla azalır ve doğumda çoğu vakada hiç yumurta hücresi kalmamıştır. Turner sendromlu kızların % 15-20 sinde ergenlik dönemi başlangıcında yumurtalıklarda hala yumurta hücresi bulunmaktadır. Bu kızlar kısa süreli de olsa bir dönem adet görebilirler. Mozaik Turner'lıların (bazı hücrelerinde 46 XX kromozom yapısı bulunanlar) adet görme ihtimali diğer Turner'lılara göre daha yüksektir.
Turnerlu kızlarda yumurta hücrelerinin yanı sıra yumurtalıklarda üretilen östrojen ve progesteron hormonları da yetersizdir. Bu hormonlar kızlarda ergenlik gelişimini (göğüs gelişimi, vb) ve adet görülmesini sağlar.
Bu kişilere tedavi verilmedikçe çoğunda ergenlik gelişimi olamayacak ve adet göremeyeceklerdir.
Turner sendromlu kızlarda ergenlik döneminde önce düşük dozdan başlayıp giderek normal doza çıkılacak şekilde östrojen ve daha sonra da östrojen ve progesteron verilerek ergenlik bulgularının gelişimi ve adet görme sağlanır. Maksimal büyüme için büyüme hormonu ve östrojen hormonu tedavilerinin başlanma zamanının kemik yaşı göz önüne alınarak ayarlanması önem taşır.
Geri Dön
Turner Sendromlu Kadınlar çocuk Sahibi Olabilir mi?
Turner sendromluların bir kısmında ergenlik dönemi başına kadar canlı kalmış az sayıda yumurta hücreleri mevcuttur. Ancak zamanla bu hücreler de hızla azalır. Bu sebeble Turner sendromlu bir kadının tıbbi yardım almaksızın çocuk sahibi olma ihtimali son derece düşüktür.
Geri Dön
Turner Sendromunda Dış Görünüm
Turner sendromlulara has dış görüntü ve yüz özelliklerinin görülme sıklığı kişiden kişiye değişmektedir. Turnerlu kızların çoğu bu özelliklerin bir kısmına sahipken bazılarında Turner sendromuna ait hiçbir dış görünüş özelliği olmayabilir.
Bazen bir Turner'lıda bu özelliklerden o kadar azı görülür ki muayene eden doktor bile sendromu tanımakta güçlük çekebilir.
Turner sendromunda dış görünüşe ait bir takım özellikler aşağıda sıralanmıştır:
Doğumda el ve ayak sırtında şişlikler (lenfödem),
Geniş göğüs kafesi ve meme başlarının birbirinden ayrık olması,
Yele boyun (kalın ve kısa boyun),
Belirgin kulaklar,
Düşük ense saç çizgisi,
Küçük çene,
Ağız tavanı (damak)ın dar ve yüksek olması,
Kolların dirsekten itibaren hafif dışa doğru dönük olması (kübitus valgus),
Kolay kırılan ve uçları dışa doğru kıvrılmaya eğilimli tırnaklar (Şekil 5, sayfa 9),
Kısa parmaklar (özellikle dördüncü ve beşinci parmaklar) (Şekil 6),
Kahverengi benler (ciltte küçük, kahverengi benekler).
Doğumda Turner sendromlu kızların 1/3- 1/2'sinde el ve ayak sırtlarında şişlikler mevcuttur. Bu durum tanısal açıdan oldukça tipiktir. Bu bulgu doğumdan kısa bir süre sonra kaybolur ancak ergenlik döneminde tekrar ortaya çıkabilir.
Kısa boy dışında diğer tipik bir özellik de yele boyundur. Boynun iki yanında deri katlantılarının bulunmasına bağlı olarak ortaya çıkan bu görüntü boynun kısa görünmesine yol açar. Bu görüntü kozmetik problemlere yol açıyorsa plastik cerrahi ile düzeltilebilir.
Düşük ense saç çizgisi de sık karşılaşılan özelliklerdendir.
Turner sendromunda göğüs duvarı geniş, meme başları arasındaki mesafe fazla ve/veya meme başları içe doğru dönüktür. Göğüs gelişimi başladığı zaman içe doğru dönük olan meme başları kendiliğinden düzelir.
Turner sendromunda damak yüksek ve dar olabilir. Alt çene küçüklüğü eşlik etmiyorsa bu durum genellikle ciddi bir soruna yol açmazken, her iki bozukluk bir arada ise dişler düzgün çıkmaz. Böyle durumlarda bir diş hekiminin (Ortodontist) yardımına başvurulabilir.
Kulak memesi veya kulak kepçesinde şekil bozuklukları görülebilir.
özellikle ergenlik döneminde daha sık rastlanan bir özellik de ciltte normalden daha fazla sayıda ben görülmesidir. Kozmetik olarak sorun oluşturmadıkça bu benler zararsızdır. Turner sendromunda ayrıca ciltte yer yer vitiligo adı verilen açık beyaz renkli alanlar da görülebilir.
Tırnaklar kavisli ve yukarıya doğru kıvrık olabilir.
Turner sendromunda görülen diğer bir özellik de kol kemikleri ile ilgilidir. Kollar yanlara doğru gergin şekilde açıldığında üst kol ile alt kol arasında geniş bir açı oluşur, kol tam olarak düz görülmez (kübitus valgus).
özellikle eldeki 4. ve ayaktaki 3. parmak kısa olabilir.
Göz ve göz kapaklarındaki bulgular da Turner sendromunun tanınmasına yardımcı olabilir. üst göz kapağında hafif düşüklük (ptozis) yada göz kapaklarının iç kenarlarında deri kıvrımları olabilir (epikantus). Bu bulgular genel olarak görmeyi engellemez ancak sorun oluşturuyorsa operasyonla düzeltilebilir. Bazen uzağı görememe (miyopi) yada şaşılık olabilir. Göz ve göz kapağı kusurlarına vakaların 1/3'ünde rastlanır.
Turner sendromlularda yara iyileşmesi sırasında oluşan nedbe dokusu (keloid dokusu) normalden fazla olma eğilimindedir. Bu nedenle cerrahi girişim yerlerindeki izler estetik açıdan rahatsız edici olabilir.
Geri Dön
Turner Sendromunda Yaygın Olarak Görülen Fiziksel Problemler
Turner sendromlu kızların kendilerine has fiziksel bir takım özellikleri vardır. Ancak bu özellikler bazılarında görülmeyebilir yada az bir kısmı görülebilir. Bu yüzden çok geç tanı alabilirler.
Turner sendromlu vakaların ortalama %20-30 unda kalp problemleri mevcuttur. Bunların büyük kısmı müdahale gerektirmez ancak bir kısmı cerrahi müdahale gerektirir. Bu nedenle Turnerlu çocukların kalp ile ilgili muayene ve tetkikleri erken yaşlarda mutlaka yapılmalıdır.
Turner sendromlu çocukların ortalama yarısında tekrarlayan orta kulak enfeksiyonları görülür. Erken tanı ve tedavi uygulanmazsa işitme kayıpları görülebilir. Sık orta kulak enfeksiyonlarında bazen kulak tüpü tedavisi uygulanır. İşitme kaybı gelişti ise işitme cihazı kullanılabilir. Bu sendromda küçük kulak kepçesi ve kulak kepçesi yapışıklığı gibi yapısal sorunlar da görülür ancak bu durumlar işitmeyi etkilemez.
Turner sendromunda böbrek şekli ve vücutta yerleşimi ile ilgili problemler görülebilse de bunlar genellikle böbrek fonksiyonlarını etkilemez. Böbrek problemleri kan basıncının yükselmesine ve sık idrar yolu enfeksiyonlarına sebep oluyorsa hipertansiyona ve enfeksiyona yönelik ilaç tedavisi gerekebilir.
Turner sendromlu kadınlar özellikle östrojen tedavisi uygulanmıyorsa ciddi şekilde kemik erimesi (osteoporoz) riski taşımaktadır. Bu sebeple bu kadınlarda kemik kırılganlığının engellenmesi açısından hormon tedavisine en azından 50 yaşına kadar devam edilmesi çok önemlidir.
Turner sendromlu bazı hastalarda zamanla insülin ve tiroid hormonu gibi hormonlarla ilgili problemler de ortaya çıkabilir. İnsülin hormonu kan şekerinin düzenlenmesinden sorumludur.
Tiroid hormonu ise metabolizmadan sorumludur. Tiroid hormonu düzeyi arttığında kalp hızı artar, terleme, titreme, huzursuzluk, iştahta artış, kilo kaybı ve sıcağa tahammülsüzlük; düzey azaldığında ise kalp atımında yavaşlama, şişmanlık, yorgunluk, aktivitede azalma, üşüme ve soğuğa tahammülsüzlük, kabızlık ve ciltte kuruluk gibi bulgular ortaya çıkar. Hormonlar ile ilgili bozukluklar tıbbi olarak tedavi edilebilir.
Geri Dön
Bebeklik Döneminde Beslenme Problemleri
Turner sendromlu bebeklerde beslenmede zorluklar yaşanabilir. örneğin yenilen gıdanın mideden ağza geri gelmesi gibi beslenme problemleri oldukça sıktır ve genellikle bebek bir yaşına gelene kadar sürer. Bazı durumlarda özel biberon uçlarının önerilmesi gerekir.
Geri Dön
Şişmanlığın Kontrolü
Turner sendromlu bazı kızlar kilolu olmaya eğilimlidir. Bu kızlar zaten kısa boylu oldukları için fazla kilo bu kızların özgüvenini azaltacak bir görünüşe sebep olabilir. Obezite ayrıca yüksek tansiyon ve diyabet gibi Turner sendromlu kişilerde zaten daha sık görülen sağlık problemlerinin oluşmasını kolaylaştıracağından görünüş dışında vücut sağlığı açısından da tehlikeli bir durumdur.
Diyet ve egzersiz şişmanlığın kontrolünde iki önemli anahtar kelimedir. Bu konuda doktorunuzun tavsiyelerinden faydalanın yada onların sizi yönlendireceği bir diyetisyenden yardım alın. Eğer çocuğunuz küçük ise iyi bir beslenme ve egzersiz alışkanlığının yaşam tarzı olarak benimsetilmesi daha sonra uygulamak zorunda kalacağınız rejim tedavilerinden daha etkili ve basit önlemlerdir.
Geri Dön
Psikososyal Gelişimin Gecikmesi
Zeka ve Okul Başarısı
Turner sendromlu kişilerin zeka düzeyi toplumun diğer bireyleri gibi kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Eskiden bilinenin aksine zeka geriliği sendromun bir özelliği değildir. Danimarka'da yapılan bir çalışmada Turner sendromlu kızların % 94'nün zeka düzeyi normal bulunmuştur. Bu değer bu kızların kız kardeşlerinin değerlerine göre tespit edilmiştir. Turner sendromlu çocukların algılamalarındaki en önemli ve başlıca problem matematik, geometri ve soyut kavramlardadır.
Turner sendromlu kızların konuşma yetenekleri ortalama yada ortalamanın üstünde iken soyut yetenekleri ortalamanın altındadır. Bu yüzden matematik, yön bulma, sağ yada sol ellerini kullanma tercihleri gibi konularda sorun yaşayabilirler. Bu problemler zeka geriliği ile değil belli konulardaki öğrenme güçlüğü ile ilgilidir. Bu sebeple
e binmek, araba kullanmak gibi becerileri kazanmak bu kişiler için oldukça zordur ve bu becerilerin kazandırılması sabırlı bir çalışmayı gerektirir.
Okul başarısı ile ilgili bir sorun varsa psikolojik testler yapılarak bu kızların zorlandıkları konular belirlenmeli, arkadaşlarından geri kalmadan ve problemleri ciddi boyutlara ulaşmadan önce uygun öğrenme teknikleri geliştirilmelidir.
Bu çocukların dersleri ile ilgili eksiklik ve hataların öğretmenler, anne ve babalar tarafından telafi edilmesi veya görmezlikten gelinmesi büyük bir hatadır. Turner Sendromlu çocuklar kendilerinden beklenen şeylerin diğer çocuklardan daha az olduğunu fark ederlerse bu onları tembelliğe sevk eder ve ellerinden gelenin en iyisini yapmaktan alı koyar. Ailelerin ve öğretmenlerin bu çocuklar hakkında akademik beklentileri diğer çocuklardan farklı olmamalı ancak olası öğrenme güçlükleri açısından hep tetikte olunmalıdır.
Kendini diğerlerinden farklı hisseden bir çocuk için okula gitmek eziyet gibidir. Turner sendromlu çocuklar okulda özellikle görünüşlerini sorun ederler. Bu sorunun üstesinden gelebilmek için anne-babalar sene başında çocuğun öğretmenleri ve okul görevlileri ile konuşarak çocuklarının özel durumları ve olası problemler hakkında onları bilgilendirebilirler. öğretmenler olası öğrenme güçlükleri ve bu çocuklara boylarına göre değil yaşlarına göre muamele edilmesi gerekliliği konusunda uyarılmalıdır.
Turner sendromlu çocukların etrafındaki insanlar genellikle bu çocuklara yaşlarından çok boylarına göre ve küçük bir kız gibi davranma eğilimindedirler. Bu durum çocuğun psikolojik olarak bir erişkin durumuna gelme sürecini geciktirir. özellikle anne-baba ve akraba çevresinin bu kızlara yaşlarına uygun davranması ve gerekli özgüveni vermeleri çok önemlidir.
Geri Dön
Tıbbi Problemler
Turner sendromlu çocukların karşılaşabileceği sorunlardan bazıları, tanı ve çözüm yöntemleri Tablo 1'de özetlenmiştir.
Tablo 1. Turner Sendromunda Karşılaşılabilecek diğer tıbbi sorunlar olası nedenler ve çözüm yolları
Yakınma ve Bulgu
Tansiyon Yüksekliği
Olası Sebep
Kalp: Kalpten çıkan en büyük damarın (aorta) darlığı
çözüm önerisi
Düzenli kan basıncı ölçümleri
Yakınma ve Bulgu
Kalpte üfürüm
Olası Sebep
Kalp kapağı bozukluğu
çözüm önerisi
Erken dönemde ekokardiyografi tetkiki, gerekli ise cerrahi tedavi
Yakınma ve Bulgu
İdrar Yolu Enfeksiyonları
Olası Sebep
Yapısal böbrek bozuklukları-at nalı şeklinde böbrek, Böbreklerin yerleşim yerlerinde bozuklular
çözüm önerisi
Böbreklerin radyolojik olarak görüntülenmesi (Ultrasonografi) vb), bir problem varsa Yıllık idrar tahlili yapılması. İdrar yolu enfeksiyonlarının erken tanı ve tedavisi böbrek hasarını engeller.
Yakınma ve Bulgu
Yavaş hareketler, kabızlık, seste kabalaşma, kuru cilt, büyümede yavaşlık, soğuğa tahammülsüzlük
Olası Sebep
Tiroid bezi: Tiroid bezinin az çalışması (hipotiroidi) yada iltihabı
çözüm önerisi
(tiroidit) Kan tahlilleri ile teşhis edilip, ilaç tedavisi uygulanır.
Yakınma ve Bulgu
acıkma, susama, idrar yapma, kilo kaybı
Olası Sebep
Diyabet (Şeker Hastalığı)
çözüm önerisi
Kan ve idrar tahlilleri ile tanı konup; özel diyet verilir, kilo takipedilir, gerekirse insülin tedavisi uygulanır.
Yakınma ve Bulgu
Sık kulak enfeksiyonu, işitme kaybı
Olası Sebep
Kronik veya tekrarlayan orta kulak iltihabı
çözüm önerisi
Enfeksiyonların erken tanı ve tedavisi işitme kaybını engeller. İşitme kaybının erken teşhisi için düzenli işitme testleri yapılmalı
Yakınma ve Bulgu
Görme problemleri
Olası Sebep
Zayıf göz kasları: Göz apaklarının düşmesi (ptozis), uzağı görememe (miyopi), göz tembelliği (ambliyopi)
çözüm önerisi
Rutin göz muayenesi yapılmalıdır. Tedavide gözlük, kapama ve göz egzer egzersizler veya cerrahi
Yakınma ve Bulgu
Kakada kan
Olası Sebep
Barsak kan damarlarında anormallikler
çözüm önerisi
Gerekli ise cerrahi tedavi
Yakınma ve Bulgu
Kilo alamama, beslenme problemleri, kusma veya kakada kan
Olası Sebep
Barsaklar: İltihaplanma (ülseratif kolit, Crohn hastalığı)
çözüm önerisi
İlaç tedavisi ve özel diyet.
İLETİŞİM İçİN : Prof.Dr. Abdullah Bereket