29-12-2008, 03:23 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Evlilikte şiddet sadece dayakla olmuyor, Rumuz: Casper merhabalar
10 yıllık evliyim. Televizyonda bir psikologtan dinlediğime göre eşimde mükemmeliyetçilik hastalığı var. Bir bardak devrilse olay çok büyüyor. Yıllardır bana kızıyor bağırıyor küsüyor. Ben artık dayanamıyorum. Başlarda tolere ediyordum. Artık ben daha fazla bağırıyorum. Ayrıca koca surat gibi hakaretler ediyorum. Biliyorum doğru değil ama saygımı yitirdim. Boşanmayı düşünüyorum. Psikoloğa da gittik. O kadar saygın konuşuyorki onu bile ikna etti. Psikolog bana cephe aldı. Bır kızımız var. Ben ne yapayım?
Saygılar
Sevgili Casper,
10 yıllık bir evlilik ve bir çocuk sahibi olduğunu bunun dışında da mükemmilyetçiliğinden dolayı rahatsızlık duyduğun bir eşinin olduğunu söylüyorsun. Şu anda içinde bulunduğun durumdan nasıl kurtulacağın konusuna ise doğal olarak bir açıklık getirmekte zorlanıyorsun. Konu başlığınızda da belirttiğiniz gibi evlilikte veya genel yaşamda iki türlü saldırı ve şiddet vardır. Birisi fiziksel diğeri ise sözeldir. Her ikisi de kabul edilecek yapılar değildir. Buna da izin verip vermemek tamamen sizin elinizdedir. İnsanlar hoşlanmadıkları bir duruma genellikle birkaç nedenden dolayı katlanmayı seçerler:
- Değişimin getireceklerinden korktukları için
- Alışkanlıklarından vazgeçemedikleri için
- Karşılarındaki kişiyi değiştirebileceklerine inandıkları için
- Bu durumu nasıl değiştirebileceklerini bilmedikleri için
- Risk almaktan korktukları için….
Bunları daha da çok uzatabiliriz.
Mükemmeliyetçilik hastalığı gerek özel yaşamlarda gerekse zaman zaman iş ortamlarında hem kişinin kendisine hem de çevresindekilere korkunç anlar yaşatabiliyor. Hiçbirşeyin mükemmel olmadığı dünyamızda herşeyin mükemmel olmasını beklemek hiç kolay değil. Kişinin kendine hata yapmak için izin vermediği durumlarda öğrenecek deneyimleri kaçırdığını söylemek yanlış olmasa gerek. Önemli olan yaşanarak edinilen deneyimlerden yararlanarak aynı hatayı iki kez tekrar etmemek olduğuna inanıyorum. Bir arkadaşım var araba kullanmanın tüm tekniklerini ve inceliklerini bilmesine karşın hata yapmak korkusu ile hiç trafiğe çıkıp araba kullanmamıştır.
Psikologlar da dahil olmak üzere hiç kimsenin size karşı tavır veya cephe alması kabul edilebilecek bir davranış olamaz. Burada hangi tarafın haklı olup olmadığı önemli değildir. Önemli olan her ikinizin orta noktada anlaşıp aranızdaki sorunu ortaya çıkarıp bundan sonraki adımı birlikte atabilmenizdir diye düşünüyorum. Birlikte aranızda bir sorun olduğunu kabul edip psikoloğa gitmişsiniz. Bu sizin ve de eşinizin bunu düzeltmek istemesi anlamana gelir. Olumlu ilk adımı birlikte atmışsınız. Tıp doktorluğunda her hastalığın ayrı bir uzmanı vardır. Evlilik sorunlarının da evlilik danışmanları vardır. Psikolojik yardım alırken aile terapisti olan bir uzmanın seçilmesi her ikiniz için de daha yararlı olur düşüncesindeyim. Eşinizin ve sizin durumunuzun basit çözümleri olduğuna inanmıyorum ama boşanma kararı vermeden önce gerçekten birlikte çaba göstermeniz çocuğunuz ve evliliğiniz için değerli bir yatırım olur diye düşünüyorum.
Aynı çatı altında iki insan beraberliklerini artık sürdürme imkanı bulamıyorlar ise bazan boşanma da bir çözüm yoludur. Boşanma sonunda oluşacak yeni durumla başa çıkabilmeyi de önceden düşünmenizde yarar vardır. Sadece boşanmak istiyor olmanız tüm sorunlarınızı çözmüyor. Bir çocuğun ne olursa olsun hem babaya hem de anneye çok ihtiyacı vardır. Anne çocuğun sağ bacağı baba da sol bacağını oluşturur. Dengeli evliliklerde çocuk da dengeli yürür. Boşanmış çiftlerin, var olan çocukları için tüm kişisel düşüncelerinden arınıp çocuklarını sağlıklı yetiştirebilme çabasını birlikte sürdürmeleri gerekmektedir. Şu anda siz eşinizin davranışlarına katlanamayacağınız için boşanmayı çare gibi görmüş olabilirsiniz ama siz boşandıktan sonra çocuğunuz ile ilgili ne gibi gelişmeler olacaktır? Bu durumun iyi irdelenmesi gerekmektedir. Çocuğunuzun psikolojisi nasıl etkilenecektir? Çocuğunuz sizle mı kalacaktır baba ile mi yaşayacaktır. Baba çocuğunu hangi zamanlarda görebilecektir?
Kirpi refleksi denilen bir davranış biçimi vardır. Etkiye anında tepki göstermek de denebilir. Örneğin eşiniz masaya yanlışlıkla döktüğünüz yemeğe kızarak tepki gösteriyor siz de onun tepkisine anında kaşılık verip bağırmaya başlıyorsunuz bunun sonunda taraflar yüzlerini asıp konuşmadan kızgınlıklarını sessiz protestoya dönüştürebiliyor. Gelin bu senaryoyu farklı oynayalım. Siz masaya çorbayı döktünüz, eşiniz tepki gösterdi ve sizi beceriksizlikle suçladı. Siz gülerek “haklısın hayatım” deyip onun tepkisine karşılık vermediniz. O olumsuzluğunu sürdürmeye çalıştı siz de “tamam istersen bu konuyu çocuğun önünde tartışmayalım” deyip olayı sonlandırdınız ve birbirinize küsmek yerine tepki göstermemeyi seçtiniz.
İnanın ikinci yol zor da olsa kavgaların uzun süreli sürdürülmelerini önlüyor. Bu ortamda unutulmaması gereken kişi ise aradaki çocuğunuz olmalı. Çocuğunuzu sağlıklı ortamlarda yetiştirebilmenin ön koşullarından biri anne babanın çocuk önünde tepkilerini kontrol edebilmeleri ile doğru orantılı olduğunu gözden kaçırmamak gerekir. Atalarımızın söylediği gibi “Keskin sirke kabına zarar demişler”.
Bir kez daha suçlayıcı olmaktan kaçınarak oturun eşinizle konuşmayı deneyin derim. Hissettiklerinizi, düşünceleriniz anlatın ve onu da dinlemeye çalışın. Olaya tek taraflı değil de birlikte başka iki kişiyi inceler gibi bakmaya çalışın. Ben kavramından çıkarsanız tarafsız olarak olaya bakabilme şansınız artar. Geleceği nasıl yaşamak istediğinize birlikte karar verebilirseniz eminim sizin için en doğru olan adımı atabilecekseniz.
Her ikinize de iyi şanslar diliyorum.
Saygılarımla
Perihan Yazıcı
Kaynak: HamileBilgi Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |