Rumuz: gaye, Eşim beni anlamıyor

[bluemoon24]

Merhaba Çiğdem hanım. öncelikle bu siteye emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Ben 25 yaşında bir kadınım. 17 yaşında sevdiğim erkekle evlendim. 3 ve 6 yaşında iki kızım var. Ama bazen ben hep aynı şeyleri yapmaktan bıkıyorum. Çok erken yaşta evlendiğim için bazı şeyleri doya doya yaşayamadım. Eşimle aramda 10 yaş var. Bazı konularda anlaşamıyoruz. Beni anlamıyor. Her tartışmamızda asla haksız olduğunu kabul etmiyor. Buda beni çıldırtıyor. Eşimle tartışmaktan nefret ediyorum çünkü sonunda benim gönlümü almak için bişeyler yapmıyo işte o zaman ben deliye dönüyorum. İlk yıllarımızda daha kötüydük şimdi çok daha iyiyiz. Yani çok fazla tartışmıyoruz ama benim sayemde. Ama bide gelin içime sorun o kadar doluyumki. Çok yıprandım, yoruldum. Ama ben çabalamasam herşey daha kötü olur. Herzaman ben diyorum hadi şuraya gidelim, şunu yapalım, bunu yapalım bıktım artık. Birazda o desin ama yok. Ben teklif sunduğum zaman itiraz etmiyo ama ben onunda bi hafta sonu plan yapmasını istiyorum. yanlış mı yapıyorum? Çokmu şey istiyorum? Lütfen bana yardım edin. Ben bunları kimseyle paylaşamıyorum.

Şimdiden teşekkür ederim Çiğdem hanım











Merhaba Gaye Hanım







Görünüşe göre sorunlarınızın kaynağı eşinizden ziyade kendi içinizde yaşadığınız bir boşluktan geliyor gibi. Aynı şeyleri yapmaktan bıkmanız gayet normal, bu durumda insanların hayatlarına yeni bir uğraş katması gerekir. Aslında bıkkınlık sizin kendinizi geliştirmeye ihtiyacınız olduğuna dair bir çağrı niteliğindedir. Fakat eşinizin bu konuda sizin için yapabileceği fazla bir şey bulunmuyor. Bunu sizin yapmanız gerekir, ancak o zaman içinizde ki boşluğu doldurmaya başlayabilirsiniz. Kendinize yeni uğraşlar edinmeye, yapmak istediğiniz bir hobi ile uğraşmaya, yada spora gitmeye başlamak benim aklıma gelen ilk fikirler. Elbette ki siz kendi imkanlarınıza bakarak daha farklı fikirler geliştirebilirsiniz.









Eşiniz ile yaşadığınız sorunlara gelince... Her evlilikte anlaşmazlıklar olur ve görünüşe göre sizde her çiftin yaşadığı sorunlar ile baş etmeye çalışıyorsunuz. Sizin cümlelerinizi sırası ile yorumlamaya çalışayım:











Çok erken yaşta evlendiğim için bazı şeyleri doya doya yaşayamadım:









Çok erken yaşta evlendiğiniz için acaba neleri yaşamadığınızı düşünüyorsunuz? Mesela aklınızda yapmak isteyip yapamadığınız neler var? Belki neyi yitirdiğinizi daha net olarak görebilirseniz çözüme daha kolay ulaşabilirsiniz. Örneğin belki yapmak isteyip ama bu güne kadar yapmadığınız bazı şeyleri eşiniz ile konuşup denemeye çalışabilirsiniz. Yada yapamayacağınızı düşündüğünüz konularda alternatifler düşünebilirsiniz. Eğer yapmak istediklerinizi artık yapmanızın mümkünü yoksa o zaman dünyada hiçkimsenin her istediğine kavuşmadığını ve zaman zaman vazgeçmenin mutlu olmak için önemli bir meziyet olduğunu hatırlayın. Genç yaşta evlenmek yaşamınızda bazı tecrübelerden vazgeçmenize sebep oldu ama aynı zamanda size farklı tecrübeler kazandırdı. Doya doya yaşayamadıklarınız ile şu anda evlenerek sahip olduklarınızı yan yana listelemeyi deneyin. Böylece kaybettiklerinizin arkasından üzülüp mutsuz olmak yerine kazandıklarınıza bakıp mutlu olmayı deneyebilirsiniz.











Eşimle aramda 10 yaş var. bazı konularda anlaşamıyoruz. Beni anlamıyor:









Eşiniz ile aranızda 10 yaş fark olması büyük bir problem olmak zorunda değildir. Bu türden bir çok ilişki gayet uyumlu bir şekilde yürümektedir. Dolayısıyla sorunu aranızda ki yaş farkı olarak görmek yerine daha çok hangi alanlarda anlaşamadığınıza bakmanızı öneririm. Sizi ne açıdan anlamıyor? Sizi anlamadığını hangi davranışları ile anlıyorsunuz? Sizi anladığını nasıl gösterebilir? örneğin ne yaparsa Ah, işte eşim beni çok iyi anlıyor diye düşünürsünüz. Acaba eşiniz haftasonu için bir plan yapmış olsa o zaman anlaşıldığınızı hisseder misiniz?









Her tartışmamızda asla haksız olduğunu kabul etmiyor. buda beni çıldırtıyor:









Hiç kimse haksız olduğunu kabul etmez. Siz edebilir misiniz? Herkes kendi açısından haklıdır ve buna saygı göstermek gerekir. Bir tartışma sırasında eşiniz kendi tarafını savunacaktır, siz de kendi tarafınızı. Bu her insanın en doğal hakkıdır. Fakat eşinizin kendi haklılığını savunması sizi sevmediği yada size olan sevgisinin az olduğu anlamına gelmez. Bu sadece eşinizin kendi gerçeklerine sadık olması, kendi hakkını savunmasıdır ve sağlıklı bir davranıştır. Esas sorun eşinizin kendisini hiç savunmaması ve sadece sizin isteklerinizi yerine getirmesi olurdu, çünkü o zaman eşinizin zayıf olduğunu düşünür ve zor zamanlarda yanınızda olacağına güvenemezdiniz. Eşinizin sizin bakış açınızı kabul etmemesi büyütülecek bir durum değildir. Sakin olmaya çalışın ve herkesin farklı olduğu gerçeğini kabul edin.









Eşimle tartışmaktan nefret ediyorum çünkü sonunda benim gönlümü almak için bişeyler yapmıyo işte o zaman ben deliye dönüyorum:









Eşiniz eğer sizin gönlünüzü almıyorsa belki bunu nasıl yapacağını bilmediği için olabilir yada kendini haklı gördüğü için sizin gönlünüzü almaya ihtiyaç duymayabilir. Bu durumda siz haklı olduğunuzu düşünseniz bile onun gönlünü almayı deneyebilirsiniz. Böylece bir insanın haklı olduğunu düşünürken bir başkasının gönlünü almanın nasıl bir duygu olduğunu, neden zor olduğunu ve eşinizin neden bir türlü sizin gönlünüzü almaya yanaşmadığını daha iyi anlayabilirsiniz. Unutmayın eğer siz yapamıyorsanız, yada gururunuza yediremiyorsanız eşinizde aynı şekilde hissediyordur. Eğer siz kendi gururunuzu yenebilirseniz ve eşinizin gönlünü alırsanız, eşiniz de aynı şekilde davranmayı öğrenebilir. Gurur bir ilişkinin en büyük düşmanıdır. Çünkü işin içine gurur girdiğinde eşler bir birlerini düşman olarak görür ve kazanma hırsı ile dolarlar. Oysa karşılıklı özveri öncelikle gururun yenmesi ile başlar.











Herzaman ben diyorum hadi şuraya gidelim, şunu yapalım, bunu yapalım bıktım artık. birazda o desin ama yok. ben teklif sunduğum zaman itiraz etmiyo ama ben onunda bi hafta sonu plan yapmasını istiyorum. yanlış mı yapıyorum? çokmu şey istiyorum?:









Görünüşe göre eşiniz insiyatif kullanabilen, planlar yapabilen, öneriler getirebilen bir karaktere sahip değil. Gene bu sizi sevmediği anlamına gelmez, sadece bu şekilde düşünemediğini gösterir. Bu durumda eşinizi başka bir insan olmaya zorlamak ve yapamayacağı şeyleri istemek haksızlık olur, zaten iyi sonuç vermez. Kadınlar ve erkekler farklı diller konuşurlar. Sizin istekleriniz her zaman eşinizin istekleri ile aynı olmayabilir ve aranızda farklılıklar olması sevgisizlik demek değildir. Evlilikte özveri, anlayış, farklılıklara saygı ve olgunluk işte bu tür durumlarda göstereceğiniz tepkiler ile ortaya çıkar.









Son olarak anladığım kadarı ile her şeyi deneyip hala eşinizi istediğiniz gibi bir insan olarak değiştirememenin getirdiği bir bıkkınlık ve yorgunluk yaşıyor gibisiniz. Aslında bütün yapmanız gereken eşinizi değiştirmeye çalışmayı bırakmak ve onu olduğu gibi kabul etmeyi ve sevmeyi başarmaktır. Gerçekte değiştirebileceğimiz tek insan gene kendimiziz. Bir şeylerin değişmesini istiyorsanız kendinizi değiştirmeyi deneyin. Siz değişince çevrenizde ki insanlar da size adapte olmaya ve sizinle beraber değişmeye başlayacaktır.









Sevgiler



Çiğdem Alper

Kaynak: HamileBilgi