Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| ŞİZOFRENİ Şizofreni Nedir ?
Şizofreni,insanın düşünce, duygu ve davranışlarında,
kendisinin ve çevresindekilerin yaşantısını önemli ölçüde
etkileyen birtakım değişikliklere sebep olan rahatsızlıktır.
Bu değişiklikler geçici ya da kalıcı olabilir. Şizofreni kelimesinin anlamı nedir?
Şizofreni (schizo-phrenia) kelime olarak zihin bölünmesi
anlamna gelmekle birlikte bu, 1900'lü yılların başlarında
kullanılan eski bir deyimdir. Günümüzde şizofreni kelimesi
zihin bölünmesi ya da kişilik yanılması anlamında
kullanılmamaktadır. Yine eski dönemlerde şizofreni' ye
erken bunama denmişse de bu tanımlama da bugün terk
edilmiştir. Şizofreninin sebebi nedir ?
Sebebi kesin olarak bilinmemekle birlikte kalıtımın,
biyokimyasal, ruhsal, toplumsal, çevresel etmenlerin
şizofreninin ortaya çıkışında rolü olduğu bilinmektedir.
Şizofreninin, biyolojik yatkınlığı olan bir insanda, bir dış
etmenin gerilim oluşturan etkisiyle ortaya çıktğı
söylenmektedir. Daha çok ne zaman ortaya çıkıyor ?
Şizofreni 15-35 yaşları arasında ortaya çıkar. Toplumda
ortalama yüz kişiden birinde görülür. 40 yaşından sonra ise
nadiren rastlanmaktadır. Doğuştan mı gelir ? İrsi midir ?
Şizofrenide kalıtımın rolü vardır. Babada ya da annede
şizofreni varsa çocukta olma oran %10-12'dir. Yani onda bir
ihtimaldir. Eğer uzak akrabalarda şizofreni varsa çocukta
şizofreni görülme oran yirmide bir ihtimale kadar düşer.
Şizofrenisi olan birinin çocuğu da kesinlikle şizofreni
olacak demek bu nedenle yanlıştır. Evde şiddete maruz kalan şizofreni olur mu ?
Hayır. Evde kötü muameleye uğramak tek başına şizofreni
nedeni sayılmamaktadır. Çok okumaktan veya çok çalışmaktan olur mu ?
Hayır.
Kara sevdaya düştü de hastalandı denir.
Çok sevmek, eza cefa çekmek şizofreninin nedeni değildir.
Ama ortaya çıkmasında diğer etmenlerle birlikte rol
oynayabilirler. Şizofreni olunca akıl gidiyor mu ?
Hayır. Şizofreniyi nasıl fark ederiz ?
Şizofreni kendisini insanın dış görünümünde, konuşmasında,
duygularını ifade etmesinde, davranışlarında ve
düşüncelerinde yaptığı değişiklikler ve bunların toplumsal
yansımalarıyla belli eder. Şizofrenisi olan bir insanın dış görünümünde ne gibi
değişiklikler olur?
Giyim kuşama özen, kendisine bakım azalabilir. Ve alışıla
gelmişin dışında giyim görülebilir. Bazılarında yüz ifadesi
donuklaşır. Bazı kimselerin ise dış görünümünde rahatsızlık
öncesi ve sonrasında herhangi bir farklılık olmayabilir. Duygular da değişir mi ?
Mimikler ve jestlerde azalma, çevrede olup bitenlere karşı
ilgisizlik görülebilir. Ancak bu durum o insanın duyguları
olmadığı anlamına gelmez. Burada söz konusu olan duyguların
dışa vurumunda sorun olmasıdır. Yüz ifadesinde herhangi bir
donukluk olmaksızın bazı kimselerin duygusal çökkünlük,
bunaltı, endişe, kaygı ya da öfke içinde oldukları
gözlenebilir. Nasıl konuşurlar ?
Şizofreni aramızdan insanların, eşimizin, çocuğumuzun,
akrabalarımızın yaşayabileceği bir rahatsızlıktır. Bu
nedenle şizofrenisi olan insanları bizden tamamen farklı bir
tür olarak görmememiz gerekir. Şizofreni için yüzde yüz
tipik olan bir belirti yoktur. Konuşma da bunlardan biridir.
Bazen konuşmada bir dağınıklık görülmez, konuşma anlaşılır
bir çerçevededir ve rahatlıkla diyalog kurmaya imkan verir.
Bazılarında ise dağınık ve muğlaktır, yer yer kopmalar
içerir. Kendisine özgü anlamı olan sözcüklerle , gereksiz
ayrıntılarla doludur, belirli bir mantık örgüsünü izlemez,
sözcükler arasında anlam bütünlüğü kurulamayabilir. Davranışlarda ne gibi değişiklikler olur ?
Yalnız yaşamaya, toplumsal yaşantıdan elini eteğini çekmeye
doğru bir eğilim ortaya çıkabileceği gibi tam tersine
yakınlarna bağımlılıkta artma görülebilir. Toplumsal normlar
çerçevesinde dışarıdan bir bakışta amaçsız ve anlamsız gibi
görünen davranışlar bulunabilir. Yerinden hiç hareket
etmeme, devamlı bir noktaya bakarak hiç konuşmama ya da
işbirliği kurma taleplerini sürekli olarak karşılıksız
bırakma görülebilir. Özellikle rahatsızlığın alevlendiği
dönemlerde banyo yapmak, tıraş olmak, makyaj yapmak gibi
günlük alışkanlıklarda değişme gözlenebilir. Kimi zaman mal
mülke, kendisine de can güvenliğine yönelik saldırganlığa
normal kabul edilenlerden daha fazla oranda rastlanmaktadır. Şizofrenisi olan bir insanın düşüncesi nasıldır ?
Bazıları başkalarından zarar görecekleri endişesi içinde
takip edildiklerini, öldürüleceklerini, insanların kötü
maksatla kendileriyle uğraştıklarını düşünebilirler. Bu
nedenle dışarı çıkmaktan korkabilir eve kapanabilirler,
zehirleneceklerini düşünerek yemek yemeği ilaç içmeyi red
edebilirler.
Bir kısmı kendileriyle ilgili yayın yapıldığı düşüncesiyle
televizyondan, gazetelerden rahatsız olabilir ya da
düşüncelerinin çalındığını, okunduğunu iddia edebilirler.
Kimileri ise kendi bedenleri ile dış dünya arasındaki
sınırın silindiğini, bedensiz olduklarını, var olmadıklarını
ya da ellerinin, yüzlerinin ve vücutlarını diğer
bölümlerinin değiştiğini ve onların kendilerine ait
olmadığını düşünebilirler. Bazı olağanüstü yetenekleri
olduğunu söyleyebilirler. Emreden, hakaret eden,
hareketlerini yorumlayarak yönlendiren hayali sesler
duyduklarını ya da kendi düşüncelerinin dışarıdakiler
tarafından duyulduğunu iddia edebilirler. Bu seslere yanıt
vererek karşılarında biri varmışçasına kendi kendileriyle
konuşabilirler. Uyanıkken gözlerinin önüne çeşitli
görüntüleri geldiğini ifade edebilirler. Şizofrenisi olan
insanların kimi zaman bütün bunlardan şikayetçi oldukları
kimi zaman da bunlar gerçekmiş gibi yaşadıkları ve ona göre
davrandıkları görülebilir. Bu belirtiler şizofrenide her zaman bulunur mu ?
Hayır. Bu belirtiler sıklıkla alevlenme dönemlerinde
görülür. Belirtilerin bir iki tanesi bir insana şizofreni demeye
yeter mi ?
Hayır. Gazetede okuduğumuz, televizyonda gördüğümüz sağlıkla
ilgili haberlerden hemen sonra aynı sorunları bizim de
yaşadığımız kanısına kapılıp telaşlanırız. Şizofrenide
belirtilerin nitelikleri ve süreleri toplumsal yaşantıda yol
açtıkları değişiklikler çok önemlidir. Adlandırmayı
şizofreni üzerinde uzun yıllar kuramsal ve pratik eğitimden
geçerek sorumluluk almış insanların yapması gerekir. Şizofreni nasıl tedavi edilir ?
İlk aşama, hekim danışmanlığında uzun süre düzenli olarak
sürüdürülmesi gereken ilaç tedavisidir. İlaç hemen etki eder mi ?
İlaçların düzenli kullanımda beklenen etkiyi sağlaması için
iki-üç haftalık bir süreye ihtiyaç vardır. İlaçla tedavide amaçlanan nedir ?
İlaçla tedavi, rahatsızlığı çoğu zaman tamamen
iyileştirmemekle birlikte, şizofreni belirtilerini
yatıştırmakta, kontrol altında tutmakta, kişiyi
çevresindekilerle ilişkilerinde daha iyi bir konuma
getirmekte, nüsklere bağlı sık hastane yatışlarının önüne
geçerek kişinin evinden, ailesinden, alıştığı ortamdan uzak
kalmasını önlemektir. İlaçlar her gün alınmak zorumda mıdır ?
Şizofreninin ilaçla tedavisi her gün düzenli olarak ağızdan
alınacak ilaçlarla yapılabileceği gibi iki-dört haftada bir
kalçadan yapılan iğnelerle de benzeri bir etki sağlanabilir. Yan etkileri nelerdir ?
En sık rastlanan yan etkileri: Gözlerin yukarı kayması:
belde-boyunda kasılma: ağızda tükrük salgısının artması:
halk arasında robot gibi oldu diye tanımlanan yüz
ifadesinde donukluk ve hareketlerde yavaşlama hali:
huzursuzluk içinde yerinde duramama ve sürekli hareket etme
isteği: elde ayakta titremeler: güneş ışığına aşırı
duyarlılık: görme bulanıklığı gibi belirtilerdir. İlaç
kullanmaya başlamadan evvel ilacın yan etkileri hakkında
hekimden bilgi istemek her insanın doğal hakkıdır. Şizofrenide kullanılan ilaçlar bağımlılık yapan,
uyuşturucu ilaçlar mıdır?
Bu ilaçlar uyuşturucu değildir. Bağımlılık yapmazlar. Sık
sık dile getirilen ilaçlar uyuşturuyor düşüncesi bu
ilaçların uyuşturucu olduğu anlamında değil ilaç alanların
ilacın etkisine bağlı olarak yaşadıkları duyguları sıklıkla
uyuşukluk olarak tanımlamalarıyla ilgilidir. Biperiden Akineton
ise şizofreninin tedavisinde değil, şizofreni ilaçlarının
yan etkilerini gidermek için kullanılmaktadır. Tedavide
kullanılmaya başlayan yan etkileri düşük ilaçlarla birlikte
artık Akineton gibi kötü kullanıma açık ilaçlara gereksinim
azalmaktadır. Şizofrenide ilaç tedavisi tek çare midir ?
Hayır. Şizofreni rahatsızlığının tedavisinde ilaç tedavisi
mutlaka gerekir. Ama yanı sıra diğer tedavi yöntemlerinin
uygulanmasında yarar vardır. Diğer tedavi yöntemleri nelerdir ?
Şizofrenisi olan insanların ve ailelerinin ayrı ayrı bir
araya gelebileceği grup tedavileri, çeşitli davranışçı
tedavi yöntemleri, destekleyici yöndeki tedavi yaklaşımları,
ailelere yönelik bilgilendirme toplantıları da en az ilaç
tedavisi kadar önemlidir. Şizofreni teşhisi konmuş bir insan evlenebilir mi,
evlendirilirse iyileşir mi ?
Şizofrenisi olan bir insanın aktif rahatsızlık dönemi
dışındayken evlenmesinin önünde herhangi bir engel yoktur.
Evliliğin şizofreniyi iyileştireceği düşüncesi ise toplumda
sık rastlanan yanlış bir düşüncedir. Hocalara okutmak, kurşun döktürmek iyileştirir mi ?
Herkesin inançları doğrultusunda derdine çare araması
doğaldır. Ancak şizofreni üzerinde hekimlerin yıllardır
uğraş verdiği, tıbbi tedavi imkanları hızla çoğalan bir
rahatsızlık olup çareyi hocalarda aramak sadece zaman
kaybına yol açar. Peki şizofreninin gidişatı nasıldır ?
Şizofreni rahatsızlığının belirtileri insandan insana
değiştiği gibi aynı insanda zaman içinde de farklılık
gösterir. Şizofreninin üçte ikisinde rahatsızlık kısa süreli
alevlenmelerde düzelme dönemleri arasındaki tekrarlar
halinde görülmektedir. Günümüzde rahatsızlığın gidişatında
olumlu bir değişiklik olduğu gözlenmektedir. Bu ne anlama gelir ?
Eskiden şizofrenisi olan insanlar uzun yıllar boyunca
hastanelerin kapalı ortamlarında tutulmaktadır. Bugün ise
rahatsızlığın alevlendiği dönemlerdeki kısa süreli yatışlar
haricinde artık çoğunlukla ayaktan tedavi uygulaması
geçerlik kazanmıştır. Şizofreni tamamen iyileşir mi ?
Şizofreni tanısıyla tedavi olan insanların beşte birinde
zaman içinde belirtilerin tamamen ortadan kaybolduğu
saptanmıştır. Ancak bu düzelme rahatsızlık öncesi
işlevsellik düzeyine yani en başa dönmeyi çoğu zaman
sağlamamaktadır. Toplumsal yaşama nasıl yansır ?
Şizofreni toplumdan uzaklaşmaya, yalnız başına bir yaşama
yol açabileceği gibi bazıları rahatsızlıklarına rağmen
toplumsal ilişkilerini bir ölçüde koruyabilir, mesleklerini
sürdürebilirler. Rahatsızlığı olan insanların yakınları
utanç ya da suçluluk yaşayabilirler. Rahatsızlığın
oluşumunda kendilerinin geçmişte yapmış olduklarını
düşündüklerini yanlışlıkların payı olduğunu düşünebilirler
ya da rahatsızlığın çevrelerinde yarattığı etkilere bağlı
olarak utanç duygularına kapılabilirler. Aile şizofreniye
kendisinin neden olduğuna inanırsa şizofrenisi olan ferdini
gizlemeye, komşularından, yakın çevresinden saklamaya
çalışır. Rahatsızlığı yaşayan insanların bunu hissettiği
noktada ailelerine karşı öfke duymaları ve giderek daha
fazla içlerine kapanmaları söz konusudur. Peki ne yapmak gerekir ?
Şizofreninin bir suç ya da ceza değil biyolojik yönleri ağır
basan bir rahatsızlık olduğunun ve kişinin yeteneklerinde
kısmi kısıtlamalara yol açabileceğinin öncelikle kabul
edilmesi gerekir. Bu da şizofrenisi olan insan üzerindeki
beklenti yükünün, aile baskısının azalmasında olumlu rol
oynar. Ailenin tavrı nasıl olmalıdır ?
Açık ve net bir ilişki kurmak gereklidir. Genelde
Şizofrenisi olan insanlarla en iyi geçinenlerin onlara en
doğal davrananlar olduğu bilinmektedir. Aynı anda birden
fazla istekte bulunmadan düşüncelerini değiştirmek için
onları sürekli ikna etmeye çalışmadan, ailece topluca
yapılan yemek yeme, misafir ağırlama, televizyon izleme gibi
faaliyetlere sürekli olarak katılmaya zorlanmadan, yalnız
kalma ya da odalarına çekilme isteklerine duygusal
mesafelerine saygı duyarak davranmak gerekir. Ailenin davranışları tedaviyi etkiler mi ?
Evet. Kesinlikle. Aile ortamında her yaptklarına karışılan,
sürekli öfke dolu davranışlara, eleştirilere maruz bırakılan
insanların ilaçların düzenli olarak kullansalar bile sık sık
rahatsızlandıklar görülmektedir. Bu nedenle tedavide ailenin
bilgilendirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Kaynak: HamileBilgi Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |